Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yüze dost görünen gerçek dost değil
Gemimi deryaya saldım da saldım
Tilkinin tüyleri bize post değil
Çileden payımı aldım da aldım
Dağlar zından oldu öksüz tavşana
Çakalın her işi tuzak aslana
Her kaybediş bir ders verir insana
Başımı taşlara çaldım da çaldım
Saçım siyahtı derde düşmeden önce...
Gönül depremime sebep tek faydın
Sevgi denen duygumu hiçe saydın
Verdiğin sözlerden nasılda caydın
Sanma bir daha affederim zalim
Hiç acımadın uykusuz gözüme
Sahte gözyaşınla bakma yüzüme
İstersen inanma yine sözüme
Sanma bir daha affederim hain
Kapattım kapımı açamam sana
Tarifsiz...
Ayrılmak istersen hiç sözüm olmaz
İşte yol karşında defol git haydi
Gidenin yanımda hiç yeri olmaz
İşte yol karşında defol git haydi
Neler yaşadık eğer unutuyorsan
Bu sevda burada bitti diyorsan
Sana olan aşkıma acımıyorsan
İşte yol karşında defol git haydi
Kitabımda yazmaz sana ihanet
Ben...
kaldırmam alçağı çukura batsa
aşığa kızarım sazı yan yatsa
tıfıllar gelip bizi derde atsa
o zaman şiirle kızma zamanım
tilkiler aslana hile ederse
kuzular kurdun eline düşerse
zarara razıyım yeri gelirse
o zaman öfkeyle kalkma zamanım
hayvanlar olursa bizden medeni
istemem meclisten çekip...
(Merhum Yusuf Hayaloğlu na)
Sen Rızanın can yoldaşı
Ahmet Kayanın sırdaşı
Gülten Kayanın kardaşı
Neredesin Hayaloğlu?
Tadı yok şarkıların
Sesi yok notaların
Özlüyor seni dostların
Neredesin Hayaloğlu?
Bakışınla hüzünlüydün
Bambaşka bir öyküydün
Bitmeyen bir türküydün
Neredesin Hayaloğlu...
Verirsin pirinci yanında fasulye
Söyle hocam soğan eksik olur mu?
Kimi günde verirsin etli bezelye
Söyle paşam biber eksik olur mu?
Bozma sofrayı kaçırma keyfimizi
Tuzu unutma unutma suyumuzu
Sen azda olsa bilirsin huyumuzu
Söyle hocam soğan eksik olur mu?
Şu kibeyi bir türlü vermedin gitti...
Boğazın suyundan almışsın gözlerinin rengini
Kimbilir belki de Haliç’ten
Saçların dağılmış Eminönü gibi
Gözlerin Beyoğlu sokakları gibi yaşlı
Ayakların Kadıköy’e uzanırken
Ellerin Adalar’a yol alır
Galata Köprüsü ayaklarının hasretinden
Yanar cayır cayır
Taksim isyan eder durur...
O güzel gözlerin güldüğü anda
Ne gam kalır, ne dert kalır insanda
Coşarım oynarım kırda bayırda
Bilki Diyarbekir de yazdır o gün
Klarnet taksimi hüznü çalarsa
Sarhoşu garibi görsen yalnızsa
Gittiğin tüm yerler matemse yas’sa
Bilki Diyarbekir de kıştır o gün
Poyrazlar Lodoslar estiği zaman...
Bu şiir Diyarbakırlı Ermeni Yazar Mıgırdiç Margosyan’ın 1984 yılında ilk basımı yapılan MER AYT GOĞMERI (Bizim Oralar) adlı kitabına naziren yazılmıştır.
Lalesi sümbülü bir başka kokar
Nehirleri çayları coşkuyla akar
Herkes yüzüne sevgiyle bakar
Her yeri tarihtir bizim oralar
Ciğer kebabına...