elfevaid
New member
- Katılım
- 16 Ağu 2007
- Mesajlar
- 194
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Türkiyenin sınır ötesi operasyon hazırlıkları çok yakından takip eden Çin medyasında, sınır ötesi operasyon haber bültenlerinde hemen hergün ilk sırada yerini alıyor.
PKK'lı teröristleri, Kürdistan Halk Cephesi gerillaları olarak tanıtan Çin medyası malesef taraflı haber yapıyor. Bunun nedeni de dünyanın sayılı basın ajanslarından olan Reuters BBC, ve Associated Presss’in olayları haber kanallarına bu şekilde servis yapması.
Olay Türkiye-PKK olayından daha çok Türkiye’nin Kuzey Irak'taki Kürtler ile çatışma içinde olduğu şeklinde yanısmaktadır. ABD güdümünde olan ajanslar olayları ABD istediği şekilde tüm dünyaya bu şekilde sunuyor.Çevremde bu konuda soru soran çinlilerede haliyle durumu anlatmak oldukça güç.
Peki bütün bu olanlar karşısında Çin hükümetinin politikası ne yönde. Çin’in ortadoğu üzerindeki yatırımları ve planları neler kısaca bahsedelim.
Şuan Çin, Kazakistan, Venezuela, Sudan, Rusya, Endonezya gibi ülkelerden petrol ithalatı yapmaktadır. Ancak en fazla ithalatı Ortadoğu'dan yapmaktadır.
ABD Enerji Bakanlığı gelecek 20 yıl içinde Çin'in petrol ithalatının yüzde 960 artacağı tahmininde bulunuyor. Uluslararası Enerji Ajansı ise, bugün 1.9 milyon varil olan günlük ithalatın 2030 yılında 10 milyon varile çıkacağını tahmin ediyor.
Çin'in Ortadoğu uzmanlarından Prof. Yang Guang'a göre Ortadoğu'nun Çin için önemi giderek artıyor. Çin, enerji kaynakları açısından bu bölgeye bağımlıdır. Bu bölgenin yerini alabilecek üretime sahip başka bir bölge henüz yoktur.
Çin geçen dönemde Irak hükümetinin 6 milyar dolarlık borcunu silmeye karşılık bunun karşılığında birçok petrol kuyusu işletme hakkını almıştı. Dolaysıyla Türkiye’nin Kuzey Irak’a yapacağı sınır ötesi harekete Çin başından beri karşı. Bununla birlikte Pekin hükümeti Doğu Türkistanı PKK terör örgütü karşısında bir koz olarak kullanmakta.
Çin Türkiye’ye terör konusunda desteğini ancak Türkiye’nin Doğu Türkistan politikasını değiştirmesi ve Türkiyenin Doğu Türkistandaki desteğini tam olarak çekmesine endekslemiş durumda.
Çin 1976 yılına kadar Ortadoğudaki çoğu ülkeyle diplomatik ilişkide bulunmamıştır. 1970li yılların sonlarında Ürdün ve Suriye ile teknoloji ve silah ticareti yapmaya başlamıştır. Son yıllarda da Suriye’ye balistik füze, Irak’a nükleer teknoloji ve hassas füze, Libya’ya füze teknolojisi sağladığı bilinmektedir. İran şu an Çin’in ikinci büyük petrol sağlayıcısı konumundadır.
Çin ve İran, İslam devriminden itibaren ilişkilerini iyi bir şekilde devam ettirmektedir. İran ile Irak arasındaki savaşta Çin, İran’a silah yardımında bulunmuştur. Çin ve İran’ın karşılıklı çıkarları bulunmaktadır. Çin ekonomisinin hızla büyümesi nedeniyle ortaya çıkan petrol ve doğalgaz ihtiyacının çoğunu İran’dın karşılamaktadır. İran ise askeri alanda Çin in teknolojisinden yararlanmaktadır.
Mayıs 2005’te ise Çin’in Irak Büyükelçisi Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani ile görüşmüş ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Kürdistan bölge hükümeti ile ÇKP ve KDP arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesi temennisinde bulunmuştur.
Bağdat büyükelçisi federal ve demokratik Irak’ın inşasında Kürdistan halkının önemli bir rol oynadığını ifade etmiştir. Barzani ise Kürdistan’ın inşasında Çin hükümetinin katkılarını beklediklerini ifade etmiştir.*
Çin’in Kürtlere yönelik olarak yaptığı bu iyi niyet girişimlerinin birkaç önemli nedeni bulunmaktadır. Çin’in Kürtlere yakın davranma gerekçelerinden biri, ABD’ye rağmen Irak’ın kuzeyinde de bir zemin kazanma isteğidir. Daha önemlisi ise Irak’ın kuzeyinde Kürtlerinin kontrolünde bulunan petrol yatakları konusunda söz sahibi olma arayışıdır.
Resmi verilere göre Kuzey Irak ülke petrolünün yaklaşık yüzde 40’ına sahip bulunmaktadır. Pekin yönetimi, Ekim 2005’te onaylanan Irak anayasasının petrol endüstrisinin denetiminin merkezi hükümete mi yoksa yerel hükümete bırakılacağı konusunda muğlak hükümler içerdiğinin farkındadır.
Büyük bir enerji açığı olan Çin açısından hem ülke genelindeki hem de Kuzey Irak’taki petrol kaynakları büyük önem taşımaktadır.
Çin in bu bölgedeki çıkarları ülkenin geleceği açısından çok önemlidir. Gelecek 10 yıl içinde petrol ithalatının % 70 ini yapacağı bu bölgede izleyeceği politika ülkenin tüm dengesini etkileyebilir.
Çin’in görünmez uydusu
Çin’in ilk ay uydusu olacak Circumlunar Uydusu geçen hafta (24 Ekim) yerel saati ile akşam 6 da fırlatıldı. Circumlunar Uydusu 31 ekim tarihinde Dünya –Ay yörüngesine girecek ve 5 kasım tarihinde tamamen ay yörüngesine oturmuş olacak.
Uydu en geç kasım ayı sonunda ilk resimlerini gönderecek ve bir yıl boyunca bilimsel keşiflerine devam edecek. Ay uydusu 3 boyutlu resim yakalama özelliğinede sahip.
Dünyadan 380.000 km uzaklıkta yörüngeye oturacak olan uydu çinli mühendisler tarafından görünmez uydu olarak (invisible satallite) olarak adlandırıldı. Ay uydusu açıldığında 18 metrelik genişliğe sahip olacak ve solar enerji kullanacak. Saniyede 8 kilometre hızla hareket eden uydu dünya üzerinedeki profösyonel teleskoplar tarafından izlenemeyecek şekilde tasarlandı.
Çin uzaya insanlı uçuş gerçekleştiren Amerika birleşik devletleri ve eski Sovyetler birliğinden sonraki üçüncü ülke. İkinci insanlı uzay yolculuğunu 2005 ekim ayınıda iki astronot ile gerçekleştirmişti.
PKK'lı teröristleri, Kürdistan Halk Cephesi gerillaları olarak tanıtan Çin medyası malesef taraflı haber yapıyor. Bunun nedeni de dünyanın sayılı basın ajanslarından olan Reuters BBC, ve Associated Presss’in olayları haber kanallarına bu şekilde servis yapması.
Olay Türkiye-PKK olayından daha çok Türkiye’nin Kuzey Irak'taki Kürtler ile çatışma içinde olduğu şeklinde yanısmaktadır. ABD güdümünde olan ajanslar olayları ABD istediği şekilde tüm dünyaya bu şekilde sunuyor.Çevremde bu konuda soru soran çinlilerede haliyle durumu anlatmak oldukça güç.
Peki bütün bu olanlar karşısında Çin hükümetinin politikası ne yönde. Çin’in ortadoğu üzerindeki yatırımları ve planları neler kısaca bahsedelim.
Şuan Çin, Kazakistan, Venezuela, Sudan, Rusya, Endonezya gibi ülkelerden petrol ithalatı yapmaktadır. Ancak en fazla ithalatı Ortadoğu'dan yapmaktadır.
ABD Enerji Bakanlığı gelecek 20 yıl içinde Çin'in petrol ithalatının yüzde 960 artacağı tahmininde bulunuyor. Uluslararası Enerji Ajansı ise, bugün 1.9 milyon varil olan günlük ithalatın 2030 yılında 10 milyon varile çıkacağını tahmin ediyor.
Çin'in Ortadoğu uzmanlarından Prof. Yang Guang'a göre Ortadoğu'nun Çin için önemi giderek artıyor. Çin, enerji kaynakları açısından bu bölgeye bağımlıdır. Bu bölgenin yerini alabilecek üretime sahip başka bir bölge henüz yoktur.
Çin geçen dönemde Irak hükümetinin 6 milyar dolarlık borcunu silmeye karşılık bunun karşılığında birçok petrol kuyusu işletme hakkını almıştı. Dolaysıyla Türkiye’nin Kuzey Irak’a yapacağı sınır ötesi harekete Çin başından beri karşı. Bununla birlikte Pekin hükümeti Doğu Türkistanı PKK terör örgütü karşısında bir koz olarak kullanmakta.
Çin Türkiye’ye terör konusunda desteğini ancak Türkiye’nin Doğu Türkistan politikasını değiştirmesi ve Türkiyenin Doğu Türkistandaki desteğini tam olarak çekmesine endekslemiş durumda.
Çin 1976 yılına kadar Ortadoğudaki çoğu ülkeyle diplomatik ilişkide bulunmamıştır. 1970li yılların sonlarında Ürdün ve Suriye ile teknoloji ve silah ticareti yapmaya başlamıştır. Son yıllarda da Suriye’ye balistik füze, Irak’a nükleer teknoloji ve hassas füze, Libya’ya füze teknolojisi sağladığı bilinmektedir. İran şu an Çin’in ikinci büyük petrol sağlayıcısı konumundadır.
Çin ve İran, İslam devriminden itibaren ilişkilerini iyi bir şekilde devam ettirmektedir. İran ile Irak arasındaki savaşta Çin, İran’a silah yardımında bulunmuştur. Çin ve İran’ın karşılıklı çıkarları bulunmaktadır. Çin ekonomisinin hızla büyümesi nedeniyle ortaya çıkan petrol ve doğalgaz ihtiyacının çoğunu İran’dın karşılamaktadır. İran ise askeri alanda Çin in teknolojisinden yararlanmaktadır.
Mayıs 2005’te ise Çin’in Irak Büyükelçisi Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani ile görüşmüş ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Kürdistan bölge hükümeti ile ÇKP ve KDP arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesi temennisinde bulunmuştur.
Bağdat büyükelçisi federal ve demokratik Irak’ın inşasında Kürdistan halkının önemli bir rol oynadığını ifade etmiştir. Barzani ise Kürdistan’ın inşasında Çin hükümetinin katkılarını beklediklerini ifade etmiştir.*
Çin’in Kürtlere yönelik olarak yaptığı bu iyi niyet girişimlerinin birkaç önemli nedeni bulunmaktadır. Çin’in Kürtlere yakın davranma gerekçelerinden biri, ABD’ye rağmen Irak’ın kuzeyinde de bir zemin kazanma isteğidir. Daha önemlisi ise Irak’ın kuzeyinde Kürtlerinin kontrolünde bulunan petrol yatakları konusunda söz sahibi olma arayışıdır.
Resmi verilere göre Kuzey Irak ülke petrolünün yaklaşık yüzde 40’ına sahip bulunmaktadır. Pekin yönetimi, Ekim 2005’te onaylanan Irak anayasasının petrol endüstrisinin denetiminin merkezi hükümete mi yoksa yerel hükümete bırakılacağı konusunda muğlak hükümler içerdiğinin farkındadır.
Büyük bir enerji açığı olan Çin açısından hem ülke genelindeki hem de Kuzey Irak’taki petrol kaynakları büyük önem taşımaktadır.
Çin in bu bölgedeki çıkarları ülkenin geleceği açısından çok önemlidir. Gelecek 10 yıl içinde petrol ithalatının % 70 ini yapacağı bu bölgede izleyeceği politika ülkenin tüm dengesini etkileyebilir.
Çin’in görünmez uydusu
Çin’in ilk ay uydusu olacak Circumlunar Uydusu geçen hafta (24 Ekim) yerel saati ile akşam 6 da fırlatıldı. Circumlunar Uydusu 31 ekim tarihinde Dünya –Ay yörüngesine girecek ve 5 kasım tarihinde tamamen ay yörüngesine oturmuş olacak.
Uydu en geç kasım ayı sonunda ilk resimlerini gönderecek ve bir yıl boyunca bilimsel keşiflerine devam edecek. Ay uydusu 3 boyutlu resim yakalama özelliğinede sahip.
Dünyadan 380.000 km uzaklıkta yörüngeye oturacak olan uydu çinli mühendisler tarafından görünmez uydu olarak (invisible satallite) olarak adlandırıldı. Ay uydusu açıldığında 18 metrelik genişliğe sahip olacak ve solar enerji kullanacak. Saniyede 8 kilometre hızla hareket eden uydu dünya üzerinedeki profösyonel teleskoplar tarafından izlenemeyecek şekilde tasarlandı.
Çin uzaya insanlı uçuş gerçekleştiren Amerika birleşik devletleri ve eski Sovyetler birliğinden sonraki üçüncü ülke. İkinci insanlı uzay yolculuğunu 2005 ekim ayınıda iki astronot ile gerçekleştirmişti.
