irbaam
New member
- Katılım
- 18 Eki 2006
- Mesajlar
- 28
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
dünyanın üzerine bir güneş gibi doğan islamiyet, ilim öğrenmeye teşvik ederek müslümanları her bakımdan örnek alınabilecek bir medeniyet kurmalarını sağlamıştır. kuranı kerimin ve peygember efendimizin teşvikleriyle , ms 800-1500 yılları arasında islamda islam dünyasında her konuda olduğu gibi ilmi çalışmalarda da önemli ilerlemeler olmuştur. birçok batılı araştırmacı islam dünyasında önemli ilim merkezlerine gelerek ilim öğrenmiş ve müslüman bilim adamlarının eserlerinde yaptıkları çeviriler sonucu kendi ülkelerinde mucit olarak meşhur olmuş çok sayıda batılı araştırmacı vardır...
UÇAK
insanoğlunun kuş gibi uçma hayalini ilk olarak wright kardeşlerin gerçekleştirdiği bilinir. halbuki ilk uçuş denemeleri ilk olarak endülüslü müslüman alim ibni firnas tarafından gerçekleştirdiği bilinir. planörlere benzeyen bir alete kuş tüyleri ve kumaş geçirdiği bilinen ibni firnas, bununla bir müddet havada kalmayı başarmıştır. ibni firnasın bu faaliyeti batlı tarihçilerden prof. dr. philip hitti ve dr sigrit hunke tarafından ilk uçuş denemesi, kullandığı alette de ilk uçak olarak kabul edilir.
BUHARLI OTOMATİK SİSTEMLER
çeşitli kaynaklarda bu sistemin 1780 yılında james watt tarafından icat edildiği belirtilir. halbuki james wattan 600 yıl önce yaşamış olan el cezerinin bir kitabında buharlı otomatik sistemden bahsedilmekte ve bu sistemin detaylı bir resmi çizilmektedir. el cezeri bu sistemde , buhar veya petrolle çalışan motorlu taşıtların vazgeçilmez elemanı olan supap tekniğinide ilk olarak bulmuştur.
İLK DENİZALTI
su altında yürüyen bir vasıta yapma fikri ilk olarak leonardo da vinci tarafından ortaya atılmıştır. günümüzde ilk denizaltı 1776 amerikalı bilim adamı david bushnell tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. halbuki ibrahim efendi 1719 yılında şehzadelerin sünnet düğünlerinde eğlence maksatlı kullanmak üzere, insan taşıyabilen ve 1 saatten fazla su altında kalabilen çelikten bir araç yapmıştır.
DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI VE KENDİ ETRAFINDA DÖNMESİ
kainat kitabını kuranı kerimin ışığında okuyan el biruni dünyanın yuvarlak oluşunu , ve kendi etrafında döndüğünü kopernikten 500 yıl önce bilim dünyasına sunmuştur. ne yazıkki gençliğimize kopernik anlatılmasına rağmen el biruniden hiç bahsedilmemektedir.
KAN DOLAŞIMI
16. yy'da micheal servitusun kan dolaşımını ilk keşfeden kişi olduğu günümüzde yaygındır. halbuki ondan 300 yıl önce yaşamış müslüman tıp alimi ibnün nefis eserinde damar sistemini ve kalbin bölümlerini detaylı olarak çizmekte ve büyük ,küçük kan dolaşımını ayrı ayrı anlatmaktadır.
İLK ANESTEZİ
ilk olarak 1850 yılında junken tarafından yapıldığı sanılan anestezi, müslüman ilim adamı sabit bin kurra tarafından keşfedilmiş ve kullanılmıştır.
ATOMMM
günümüz dünyasında atomla yapılan çalışmaların ilk olarak ingiliz fizikçi john dalton tarafından yapıldığı uranyumun çekirdeğinin parçalanabileceği fikrinin de alman fizikçi otto hahn tarafından ortaya atıldığı yaygındır. halbuki onlardan bin yıl önce yaşamış ve dönemin en büyük ilim merkezlerinden HARRAN üniversitesinde rektörlük yapmış olan müslüman kimyacı cabir bin hayyanın aşağıdaki sözleri asırımızın ilim adamlarını dahi hayrete düşürecek mahiyettedir."maddenin en küçük yapı parçası olan 'cezzül la yetecezza'da (atom) yoğun bir enerji vardır. yunan bilginleriniin iddia ettiği gibi onun parçalanamayacağı söylenemez. aksine parçalanabilir ve parçalanınca öyle bir güç ortaya çıkarki bu güç bağdatın altını üstüne getirebilir.bu allahın bir kudret nişanıdır.
VEREM VE TEDAVİSİ
50 yıl öncesine kadar tedavisi bilinemeyen verem nice insanların ölümüne yol açmıştır. veremin tedavi usüllerini ve bu hastalığa yol açan mikrobu alman bilim adamı dr. robert koch'un bulduğu beirtilmektedir. halbuki ondan 150 yıl önce yaşamış osmanlı bilim adamı abbas vesim bin abdurrahmanın vereme yol açan mikrop , vermin bulaşma yolları ve tedavisi konusunda yaptığı çalışmalar avrupada büyük alaka görmüş ve abancı bilim adamları kendisini sık sık ziyaret etmişlerdir.
yukarıdaki misallerdende anlaşılacağı gibi insanlığın ortak mirası olan bilime 8 ile 16. yy arasında çokm önemli katkılarda bulunmuşlardır. batıda yetişmiş gergo saton gibi objektif birkaç bilim tarihçisinin kitaplarında bu isimlerden detaylı bahsedilmektedir.