ersan.
New member
- Katılım
- 8 Nis 2010
- Mesajlar
- 43
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, Ankara Adliyesi'nde hakim ve savcılarla yapılan toplantıda çok ilginç bir örnek verdi. Özbek'in verdiği bu örnek değişik yorumlara neden oldu.

Pakistanda, iktidarı darbeyle ele geçiren General Ziya Ül Hakın hazırlattığı anayasa üzerine yemin etmeyip istifalarını sunan yüksek yargı temsilcilerini anımsatan Özbek, Türk hakim ve savcıları, Pakistan hakim ve savcılarından daha duyarsız değillerdir. Bu bağlamda, üzerlerine düşenleri, hukuk kuralları içinde, yargıyı savunma adına yerine getireceklerdir dedi.
Söylemeye devam
Yüksek yargı organlarının başkanlarının Ankara Adliyesinde hakim ve savcılarla yaptığı ve geniş katılımı açısından ilk olma özelliği taşıyan toplantıda, anayasa paketi ve yargının sorunları tartışıldı. Hepsi benim olsun mantığı ile hareket edildiğini savunan Özbek, şunları söyledi: Yargıçları tamamıyla dosyanın içine hapsetmek ve yargı bağımsızlığını yok etmek için anayasa değişikliği adı altında bir durumla karşı karşıyayız. Savunduğumuz kuvvetler aylığı ilkeleri, Kenan Evren tarafından dahi muhafaza edildi, ama şimdiki düzenlemelerle daha da geriye götürülmek isteniyor. Yargıçların artık dosyaların arasından çıkmalarının zamanı geldi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ise Bugün, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesini demokratik, laik, hukuk devletinin temeli olduğu için savunuyoruz. Yargı bağımsızlığı yok edilmek isteniyor. Bu konularla ilgili görüşlerini her zaman söylemeye devam edeceğim dedi.
Meşruluk uyarısı
İkinci kez toplanıp, anayasa paketine ilişkin raporu değerlendiren Yargıtay Başkanlar Kurulundan yapılan yazılı açıklamada Mevcut Anayasadaki gibi meşruluk tartışması kaçınılmaz olur. Toplum vicdanında kısa sürede rahatsızlık yaratır uyarısı yapıldı. Açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:
Yargı bağımsızlığını sağlayamamış bir toplum, hukuk dışı yönetime boyun eğmek zorundadır. Böyle bir yönetimin adı ise demokrasi değildir.
Dikkate alınmadı
Yapılması düşünülen değişikliklerde toplumsal uzlaşmayı sağlayacak bir yöntem tercih edilmediği gibi, düzenlemelerden doğrudan etkilenecek Yargıtay ve Danıştayın görüşü dahi alınmamış, daha önce bu konuda kurulumuzca hazırlanan Yargı Reformu Strateji Raporu ile ortaya koyduğumuz öneriler de gözetilmemiştir.
Bu düzenleme sonucu bir siyasi parti hakkında dava açılması iznini verme yetkisi o partinin de temsil edildiği bir komisyona verildiği için partilerin hukuki yönden denetimi ortadan kaldırılmaktadır.
kaynak
Kendi yorumum....
Halktan mı korkuyorsunuz....
Korkunun ecele faydası yoktur...
İnadına demokrasi...
Referandum

Pakistanda, iktidarı darbeyle ele geçiren General Ziya Ül Hakın hazırlattığı anayasa üzerine yemin etmeyip istifalarını sunan yüksek yargı temsilcilerini anımsatan Özbek, Türk hakim ve savcıları, Pakistan hakim ve savcılarından daha duyarsız değillerdir. Bu bağlamda, üzerlerine düşenleri, hukuk kuralları içinde, yargıyı savunma adına yerine getireceklerdir dedi.
Söylemeye devam
Yüksek yargı organlarının başkanlarının Ankara Adliyesinde hakim ve savcılarla yaptığı ve geniş katılımı açısından ilk olma özelliği taşıyan toplantıda, anayasa paketi ve yargının sorunları tartışıldı. Hepsi benim olsun mantığı ile hareket edildiğini savunan Özbek, şunları söyledi: Yargıçları tamamıyla dosyanın içine hapsetmek ve yargı bağımsızlığını yok etmek için anayasa değişikliği adı altında bir durumla karşı karşıyayız. Savunduğumuz kuvvetler aylığı ilkeleri, Kenan Evren tarafından dahi muhafaza edildi, ama şimdiki düzenlemelerle daha da geriye götürülmek isteniyor. Yargıçların artık dosyaların arasından çıkmalarının zamanı geldi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ise Bugün, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesini demokratik, laik, hukuk devletinin temeli olduğu için savunuyoruz. Yargı bağımsızlığı yok edilmek isteniyor. Bu konularla ilgili görüşlerini her zaman söylemeye devam edeceğim dedi.
Meşruluk uyarısı
İkinci kez toplanıp, anayasa paketine ilişkin raporu değerlendiren Yargıtay Başkanlar Kurulundan yapılan yazılı açıklamada Mevcut Anayasadaki gibi meşruluk tartışması kaçınılmaz olur. Toplum vicdanında kısa sürede rahatsızlık yaratır uyarısı yapıldı. Açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:
Yargı bağımsızlığını sağlayamamış bir toplum, hukuk dışı yönetime boyun eğmek zorundadır. Böyle bir yönetimin adı ise demokrasi değildir.
Dikkate alınmadı
Yapılması düşünülen değişikliklerde toplumsal uzlaşmayı sağlayacak bir yöntem tercih edilmediği gibi, düzenlemelerden doğrudan etkilenecek Yargıtay ve Danıştayın görüşü dahi alınmamış, daha önce bu konuda kurulumuzca hazırlanan Yargı Reformu Strateji Raporu ile ortaya koyduğumuz öneriler de gözetilmemiştir.
Bu düzenleme sonucu bir siyasi parti hakkında dava açılması iznini verme yetkisi o partinin de temsil edildiği bir komisyona verildiği için partilerin hukuki yönden denetimi ortadan kaldırılmaktadır.
kaynak
Kendi yorumum....
Halktan mı korkuyorsunuz....
Korkunun ecele faydası yoktur...
İnadına demokrasi...
Referandum