Mayhoş
mayhoş

Ben düşünmekten yoruldum
Benim yerime de düşünür müsün.
Benim yerime ilgilenirimsin insanlarla
Yalanla ihanetle yalnızlıkla.

Geceleri birden bire bastıran
Sağanak yağışlı korkuları alırmısın yamacımdan
Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi
Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin ?
Giderek yaklaşıyor ve çoğalıyor sorular.
Bir cümlenin içinde virgül olmayı beklerken
Nedendir bu noktaların kelimelerime yaptığı tecavüz.
Beni bu saldırılara karşı koruyabilir misin ?

Korktuğumun farkındayım bu yüzden konuşmuyorum
Küçük bir çocuğun hiç bilmediği bir şehirde kayboluşunu
Ve bir köşede kıvrılarak sessizce ağlayışını yaşıyorum sanki
Tek farkımız ben bildiğim bir şehirde kayboldum.
Ve göz yaşlarımın asil olduğunu bilmeyen
İnsanların arasında ağlamaya çalışıyorum.
Bu çabamda sonsuz kalacak biliyorum
Beni benim yerime de bağışlar mısın ?
Oysa garipliğimi sudan sebeplerle süslemeyin dedim
Sevecekseniz yıpratmadan acıtmadan ve okşayarak sevin dedim
Ellerimin küçüklüğü çocukluğumdan kalma
Saçlarımın dağınıklığı rüzgardan.
Beni rüküş oyunlarınızın içine almayın oynamam dedim.
Çok sonraları fark ettim kendi kendime konuştuğumu.

Beni deli sanacaklar yada sanmayacaklar ama delilik bu.
Benim adıma saklayabilir misin isyanlarımı özenle
Çığlığımı tutarmisın düşmesin yere birgün işime yarayabilirler.
Yağmur yağıyor biraz sonra bütün çıplaklığımı giyinip
Çocukluğumla ona gideceğiz.
Belki ıslandığımda kaybolacak bu buruk gülümsemeler
Belki unutacağım incindiğimi.
Midemin ağrıyan yanlarını belki söküp atacağım
Açlıktan ağzı kokan sokak köpeklerine.
Kollarımı gökyüzüne kaldırıp şarkılar söyleyeceğim belki de
Şarkılarım yağmura…
Olurda bana bir şey olursa şarkılarımı sahiplenebilir misin.
Kırgınım çok yorgunum
Yanıyor bir yerde derinlerde gönlüm
Geçtiğim yollarda bıraktım sözlerimi yada bırakma zorunda kaldım
Emin olamıyorum…

Gidenlerin geride bıraktıkları gözü yaşlı ayak izlerini sayarken
Üzerime giydirilmiş olabilir suskunluklar
Yoksa bende bilirdim güneşin izniyle aldığım gülüşleri
Her daim dudaklara yapıştırmayı.
Yaşam kadar geçtim hayattan Ve sevdada ve ayrılıklardan.
Ve artık bende korkuyorum herkes gibi senin gibi sevmekten.
Canımı acıtmadan üzerimden alabilirmisin bu korkuları.
Kırgınlıklarımı kazıyarak beni aşkla barıştırabilir misin yeniden…
Ben senin bir zaman dokunduğun kadındım
Neden sessizce gittiğini konuşmaya gerek kalmadan gözlerinle anlatabilir misin.
Bütün bunları yapabilecek kadar yürekli misin bilmiyorum
Cesaret sadece güç gösterisi değildir çünkü.

Şimdi yaşadığın yerde kal ve sakın konuşma.
Ceplerinde biriktirdiğin bozukluk sevişmelerden biri değildim ben.
Yada sisli bir havada görmeden yanlışlıkla çarptığın biri hiç değil.
Bunun ne olduğunu ne anlama geldiğini anlayabilir misin.
Tedavülden kalkıyor zamanla bütün sorular
Ve kaybolup gidiyor uzayın derin boşluğunda.
Kimse üzerine alınmadan,suskunluğunu ve cevap veremeyişlerini
Çocuk ruhunu ,bastırılmış serseriliğine veriyorum.
Daha zamanın var elbet bir gün sende öğreneceksin konuşmayı.
Bedenim unutsa bile yürek unutmaz yaşadıklarımı
Bunu o garip gönlüme öğretebilir misin ?
Ama biliyorum benim yerime yapamayacağın şeylerde var.
Benim için sevemezsin Şiiri müziği aşkı ve beni.
Yüreğimin çıldırtan iyimserliğini neleri yapabileceğimi merak etsende
Kırgınlıklarımı beynimi uyuşturup gururumun yüzeyde olması için direniyor
Bu yüzden ne sesime ne yoluma ne sohbetime düşme.
En azından bunları benim için yapar mısın ?
