İşte 'O' An Kareleri -37

Tunyukuk

New member
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
17,591
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ya yağmur gibi yağarsınız yada lağım gibi akarsını

İçleri gibi yüz hatları da o kadar masumdur ki, ışık da yüzlerinde dolaşırken masumlaşır. Ama ışık 'o' anda 14 aylık Katya'nın masumiyetini anlatırken hüznü de yanına alıyor. Anlaşılan ışık, hüznü oluşturan bilgiyi fotoğrafı çeken AP muhabiri Alexander Demianchuk'tan almış. Katya, hiç bir günahı yokken, annesi veya babasından ölümcül bir virüs kapmış. AIDS hastalığını oluşturan virüsü taşıyor. Rusya'nın St. Petersburg kentinde, kendisi gibi 21 bebekle birlikte bir özel klinikte barınıyor. Foto muhabiri, dolayısıyla ışık biliyor ama 'o' an'da objektife hüzünle bakan Katya HIV taşıdığını bilmiyor.


Buna benzer bir ‘o’ an, bundan tam 122 yıl önce yaşanmıştı. Aslında olayın önemi, fotoğrafın yanında ayrıntı gibi kalıyor. Güneş Daytona sahillerinde yeni doğuyor. Balıkçılar, her günkü gibi oltalarıyla ''rastgele'' demiş. Bir pelikan da bu muhteşem renklerin arasında, güneşin önünden geçiyor. ‘O’ anda güneşin önünden geçen ve pelikanın sağ kanadının üstünde nokta gibi görünen birşey daha var bu ‘o’ anda: Venüs gezegeni...


Yer, Kızıl Meydan... St.Basil Katedrali'nin önü kar yağışına rağmen kalabalık. Hava puslu ama görkemli, soğuk ama renkli bir ‘o’ an...


Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın bölümü 3. sınıf öğrencisi Halil Hasan Erdoğan’ın ılık bir öğleden sonrada elinde gazetesiyle bankta oturan yaşlı bir insanı yakaladığı ‘o’ anda, belki günün yorgunluğunu atmaya çalışan, belki de güneşin biraz daha eğilmesini beklemek için oyalanırken gazetesini okuyan bir kişiyi görüyoruz. Okuduğu gazeteye öyle dalmış ki, çevresinde olup bitenlerin farkında bile değil, belki de yorgunluktan hafif içi geçmiş uyukluyor.


Işık olanı biteni çok keskin hatlarla göstermek istedi ve Associated Press Ajansı fotoğrafçısı Jose Cendon ışığın da yardımıyla öyle bir an yakaladı ki, 'o' anda çocuk, naylon çadırdan dışarı bakarken oraya kesilip de yapıştırılmış gibi göründü. Bir anlamda da öyle zaten. Burası Sudan'daki Zem Zem Mülteci Kampı... Bu kampta evinden sürülen 16 bin kişi yaşıyor. Doğduğu ve büyümekte olduğu evinden ve köyünden olmuş bu çocuk da onlardan biri. Hem ayrıca bu 'o' an, ''Melekler siyah da olur'' dedirtiyor.


Asker ve silah… Arkadaki fon ve önündeki portre birbirini bütünlüyor. Aslında bu fotoğraf, içinde çelişki barındırıyor çünkü asker arkasındaki silahlar kendisine ait olduğu için bu kadar gururlanmıyor. Onları ele geçirmiş olmanın gururunu yaşıyor. Burası, Çin Halk Ordusu Müzesi... Fotoğraf da, Çin'in kaçakçılıkla mücadelede ne kadar başarılı olduğunu göstermek için düzenlenmiş serginin bir bölümünde çekilmiş. Arkada görülen tabancalar, geçen yıllarda Çin'de yakalanan kaçak silahlardan sadece birkaçı. Sergide lüks otomobiller, sigaralar, sürat motorları da yer alıyor.


Işıkla foto muhabirinin iyi anlaştığı, işbirliği yaptığı bir fotoğraf. Yağlıboya tablo gibi görünen bu fotoğraf, İngiltere Yorkshire'dan. 'O' anın sıcak atmosferi arkasındaki hikaye ile çelişiyor. 1930'larda kurulan ve seçkin İngilizler’in üye oldukları Bramham Hunt Binicilik ve Avcılık Kulübü’nün üyelerinden biri, parkta kendisi için çok önemli bir konuyu görüşmek için biraraya geleceği diğer üyeleri bekliyor. Konu: Av hayvanlarının neslini tehdit eden köpeklerle avlanma geleneğini yasaklama girişimi. Elbette bu şık süvari, köpekli sürek avının sürmesini istiyor. Avam Kamarası, altıncı defa avlanmayı yasaklıyor ama seçilmemiş üyelerden oluşan Lordlar Kamarası her defasında yasağı geri çeviriyor.


Fotoğraf, Tayland'ın başkenti Bangkok'tan. Associated Press’ten David Longstreath, yıllık Uluslararası Eşcinseller Yürüyüşü’nün mesajına uygun bir 'o' an oluşturmaya çalışmış. Yürüyüşün mesajı da fotoğrafın adı da aynı: ''Eşcinsel gururu''


Yozgat'ın Saraykent İlçesi'ne bağlı Dedefakılı Beldesi İlköğretim Okulu öğrencileri, bugün sınıflarında Öğretmenler Günü’nü kutlayacaktı. Okula geldiler ve 3 genç, öğretmenlerinin trafik kazasında öldüğünü öğrendiler. Rukiye Karaca, Ayşe Özdemir, Güzin Yılmaz, akrabaları değildi ama çok ağladılar. Dakikalarca gözyaşı döktüler, hıçkırıklara boğuldular. Rukiye Karaca, Ayşe Özdemir, Güzin Yılmaz akrabaları değildi ama öğretmenleriydi. Şehit öğretmenlerin görevli olduğu bütün sınıflarda bu anlar yaşandı. Anadolu Ajansı'ndan Seyfi Çelikkaya, bu öğrenciye yöneldi ve kınalı ellerinde, gözlerinde, gözyaşlarında öğretmenlerimizin hayatımızdaki yerini anlattı. Öğretmenler Günü kutlu olsun.


Orada, 'o' anda ışık, biraz korkuyu yakalamış, biraz da şaşkınlığı göstermiş. Korkmuş çünkü yaşadığı kentte büyükler birbirine yine ateş etmiş. Şaşırmış çünkü büyüklerin kavgasını, neden evlerinden uzaklara kaçmak zorunda bırakıldıklarını bir türlü anlayamamış. Sudanlı bu küçük kız, Sudan'ın felaket bölgesi Darfur'daki Tavilla kentinde yeniden alevlenen çatışmalar yüzünden ailesiyle birlikte Abushouk Kampı'na kaçmış. Ama ‘o’ anda Reuters'tan Finbarr O'reilly'nin objektifine bakarken ışık asıl, insanı içine çeken ela gözlerde dünyaya hesap soran duyguyu yansıtmış.


Fotoğraf, Kuzey Osetya'nın Stavrapol Bölgesi’nde çekilmiş. Meçhul asker anıtları, özellikle eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri'nde yaygındır. Eduard Kornienko, bir yandan iki meçhulu yani meçhul askerle kapüşonlu paltosuyla anıtın önünden geçen meçhul kadını bir araya getiriyor, bir yandan da kış günlerinin öne çıkardığı yalnızlık duygusunu gösteriyor.


Elindeki meşaleye ‘Guadalop ateşi’ diyorlar çünkü bu meşale her yıl Meksika'nın Guadalop kentinden yürüyerek New York'a götürülüyor. Meşale, New York'ta Meksika'dan Amerika'ya göç etmiş Meksikalılar’a teslim ediliyor. Fotoğraf, 21 Kasım'da çekilmiş ve bu Meksikalı ‘o’ anda Mississippi'ye ulaşmış ve bir ormanın içinde yürümeye devam ediyor. Meşalenin 12 Aralık'ta New York'a ulaşması gerekiyor. Taşıyıcının bedenine sinen yorgunluk, yolun üzerine çullanan ağaçların yarattığı perspektif, mesafenin uzunluğunu ve göç çilesinin boyutlarını anlatıyor.


İspanya'nın Medinaceli Bölgesi’nde, her yıl bugünlerde bir boğa boynuzlarına yerleştirilen ateş toplarıyla bir kazığa bağlanıyor. Ateşten zarar görmesin diye boğanın vücudu çamurla sıvanıyor ve ardından boğa serbest bırakılıyor. Kuşkusuz çılgına dönen boğanın ilk eylemi ateşten kurtulmaya çalışırken seyircileri kovalamak oluyor. Bu geleneğin gerekçesi de antik savaşlara hürmet olarak açıklanıyor.


Etiyopyalı kız çocuğu, açlık nedeniyle köyünü terkederek Korom kentine daha yeni ulaşmış. Çekingen ve ürkek… Reuters fotoğrafçısı Radu Sigheti'nin objektifine baktığında da yolculuğunun zorlu ve hazin geçtiğini göstermiş. Yolda ağlamış ve bunu zorlu yolculuğun hatta belki açlığın neden olduğu sancıların yanaklarında ve göz kenarlarında izler bırakmış.


Fotoğraf Ukrayna'dan... Muhalefet, devlet başkanlığı seçimlerinde hile ve yolsuzluklar yapıldığını öne sürerek sivil ayaklanma diye tanımlanabilecek eylemler düzenliyor. Onbinlerce insan başkent Kiev'de, hükümet binasının önünde gösteriler düzenliyor. Bu gösterilerden bir 'o' an. Bir kadın, hükümet binası önünde barikat oluşturan polislerle konuşuyor ve 'o' andaki duruşlar, çiçekler ve renkler Ukrayna'da kimin güçlü olduğu sorusunu sorduruyor.


Birleşmiş Milletler'in dünyanın en büyük felaket bölgelerinden biri ilan ettiği Sudan'ın Darfur Bölgesi’nden bir fotoğraf. Fotoğraftaki kadın, yaklaşık iki yıldır süren iç savaş ve açlık yüzünden evlerini terketmek zorunda kalan 1 buçuk milyon insandan sadece biri. Fotoğraf, kısmen güvenli bölgelere yerleşen halk için kurulan haftalık pazarlardan birinde çekilmiş. Huzur, dudaklara ve elin duruşuna yerleşmiş. Ama bu 'o' ana hakim duygu, gözlerin derinliklerindeki hüznü örtememiş.


İspanya'nın Seville kentinde düzenlenecek at gösterisi öncesinde İspanyol safkanları, seyisleri eşliğinde kostümlü provada. Reuters fotoğrafçısı bu 'o' anda kostümü değil, insanla çok eski dostu atın uyumunu göstermek istemiş.


Fotoğraf, Sudan'ın başkenti Hartum'dan. Sefalet, açlık ve iç çatışmaların yaşandığı bu felaket ülkesine hem Birleşmiş Milletler hem de dünyanın bazı liderleri, ünlüleri, sanatçıları dikkat çekmeye çalışıyor. Bu çocuklar, ‘o’ anda evlerinden uzakta yaşamak zorunda bırakıldıkları bir kamptaki sınıfın kırık dökük penceresinden içeri merakla bakıyor. Çünkü içeride Kanada Başbakanı Paul Martin var. Kampı gezen Başbakan, çocuklarla konuşuyor.


Ukrayna'da devlet başkanlığı seçim sonuçlarına itiraz eden muhalefet, gösterilerle ısrarlı direnişini sürdürüyor. Olay sivil hareketin gücünü gösteriyor. Bu 'o' ansa bu gücü anlatmaya çalışıyor.


Amerikan operasyonu Felluce'yi kana buladı. Ama bu arada Musul'da da hareketlenmeler yaşanıyor. Geçen hafta içinde Musul'da, aralarında Irak askerlerinin de bulunduğu 20 ceset bulundu. Bu Irak askeri de ‘o’ anda havalanmakta olan bir Amerikan askeri uçağını izliyor. Uçak, öldürülen Irak askerlerinin ikisinin cenazesini taşıyor. Bu durum, Irak askerinin bakışlarındaki ifadeyi açıklayabiliyor.


Fotoğraf Umman'dan. Bir deve yarışında, başlangıç işareti verildikten hemen sonra, deve sahipleri yularları bırakıp hızla pisti boşaltıyor. Hırsın ve tutkunun fotoğrafı. Foto muhabiri Hamit alQasmi öyle bir 'o' an yakalamış ki, hareket her an başlayacakmış gibi görünüyor.


Fotoğraf, Guatemala’da çekildi. Işık, kompozisyonun alt tarafındaki çocuğu değil de, mekanın ortasındaki masalar ve sandalyeleri aydınlatıyor. AP haber fotoğrafçısı Rodrigo Abd da ışığın seçiciliğine uyup bu 'o' an'ı saptıyor çünkü burasının bir okul olduğunu göstermek istiyor. Fotoğraf, Guatemala'da özel kahve çiftliklerini işgal eden yoksulların durumunu anlatmaya çalışıyor. Işık 'o' anda çocuğa ilgisiz kalıyor. Aslında fotoğraf son gelişmeleri de vurguluyor çünkü yeni yönetim bu insanları o topraklardan çıkarmak istiyor.


Laos'tan bir fotoğraf. Güneydoğu Asya’nın bu en yoksul ülkesi, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN'ın devlet ve hükümet başkanları zirvesine ev sahipliği yapıyor. Pırıl pırıl giysilerini giymiş bu genç kız da zirvede görevli. Toplantının yapıldığı yeri otobüsle terkederken AP foto muhabirine barış işareti yapıyor. Bakımsız otobüsün camları hemen dikkat çekiyor ama yoksulluğun filtresi, arkasındaki gülümsemeyi ve barış işaretinin masumiyetini daha da anlamlı kılıyor.


Bale kursu gören biri tokyolu diğeri bale ayakkabılı iki kız çocuğunu gösteren bu 'o' an, ilk bakışta çelişkiyi anlatan bir fotoğrafmış gibi görünüyor ama foto muhabiri Silvia Izquierdo sıradışılığı anlatmak istiyor. Burası Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinin Cidade Alta Mahallesi’nde bir ev. Bu mahallede sıradan olan, uyuşturucu çetelerinin kendi aralarında ya da polisle giriştikleri çatışmaların sesi. Bale ve bale müziğinin sesi değil. Bu çocukların aileleri, bale ya da diğer etkinlikleri çocuklarının uyuşturucu batağından kurtulmasının yolları olarak görüyor.

29 Kasım 2004
 
Geri
Üst