İşte 'O' An Kareleri - 43

Tunyukuk

New member
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
17,591
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ya yağmur gibi yağarsınız yada lağım gibi akarsını

Irak seçimleri için 30 Ocak günü Irak'ta ve öteki ülkelerde çok fotoğraf çekildi. Ajanslar, yüzlercesini abonelerine geçti. Reuters'tan Ali Jarekji ise Ürdün'ün Başkenti Amman'da Irak vatandaşı seçmenler için kurulan sandıklarda oy kullananları görüntülemekle görevliydi. Bir kadın oy kullandıktan hemen sonra poz verdi. Mavi çıkmaz mürekkepli parmağını ve elindeki ''Irak’ı seçin'' yazılı kartı gösterdi. Güzel gözlerinden biri ve kenarında birikmiş huzurlu gözyaşı bu 'o' anı anlamlandırdı. Pek çok yanı eksik, aksak bir seçimi dünyaya iyi göstermek için bundan daha etkili bir fotoğraf herhalde az bulunurdu.



İslam aleminde seçimler, demokrasi ve kadınlar başlıklı bir 'o' an. Sorunlu bir bölge, Filistin. Gazze Şeridi’nde kısa bir süre önce yerel seçimleri ezici çoğunlukla kazanan Hamas'ın mitingi. AP Ajansı'ndan Lefteris Pitarakis, geride gözdağı verircesine tek başına ayakta dikilen çarşaflı kadına odaklandı. Fotoğraf, kadının toplumsal ilerlemedeki gizli, kullanılmayan gücünü mü simgeliyor acaba? Bilemiyoruz. Ancak bu fotoğrafla birlikte geçilen notların öndeki flu kalabalığı anlamlandırdığını farkediyoruz. Hamas'ın son seçimlerde kadınlara, çocuklara, eğitime, çocuk bahçeleri kurulmasına ağırlık verdiğini öğreniyoruz. Peki bu eğilim, o derece kapalı kadınlarla sonuca ulaşır mı? İşte o fluluğun bu belirsizliği simgeleyebileceğini düşünüyoruz.



Fotoğrafın çekildiği yer, Atlas Okyanusu'nda Fransa'nın kuzeybatı sahillerinin hemen karşısında Britanya'ya bağlı adalardan biri. Jersey adlı bu adada 88 bin 500 kişi yaşıyor. O gün içlerinden 5 bini biraraya gelmiş ve tsunami felaketzedeleri için dünyaya dayanışma mesajı vermek istemiş. Sahilde toplanan adalılar, en parlak renkli giysileriyle sahile hep birlikte Türkçesi ''yan yana'' ya da ''omuz omuza'' anlamına gelen ''side by side'' deyimini yazmış. Fotoğraf, deyimdeki ikinci ''yan'', ''side'' kelimesinin “e” harfi oluşturulmaktayken çekilmiş. Mesajın tamamlanmadığı sırada oluşan bu 'o' an, bir bakıma dünyanın felaketzedelerle henüz tam anlamıyla yan yana, omuz omuza gelemediğini anlatmış olmuş.



Jim McNeil motosikletinin üzerindeyken çok güçlüydü. Çünkü motosikleti çok güçlüydü ama Amerika Aspen'deki yarışlar öncesi antreman sırasında kontrolünü kaybetti. Yere kapaklandı ve 'o' anda aciz göründü.



Fotoğraf, Tayland'da bir plajda çekildi. Tsunami felaketi bu sahillerde yüzlerce insanın hayatını alıp götürdü. Taylandlılar kumsala açtıkları küçük çukurlara mumlar yerleştirip ölenlerin anısına yaktı. Reuters'tan Bazuki Muhammed de, bir çocuk mumlardan birini yakarken 'o' anı fotoğrafladı. 'O' anda çocuk hayatı, kumsalın karanlığı, öteki alemi. Mum ışıklarının sonsuzluğa uzanan izleri de ölenlerin ruhlarını simgeledi.



Nobel Barış Ödülü sahibi İranlı yazar Şirin Ebadi, ''Özgürlük kadınlarla başlar'' demişti. İran özgürlüğünü arıyor. Daha doğrusu İranlı kadınlar özgürlüklerini arıyor. Bir yanda Amerikan tehdidi, bir yanda reform isteklerine direnen molla rejimi. Bu fotoğraf, İran Devrimi'nin 26'ıncı yıldönümü kutlamaları sırasında Humeyni'nin mezarı başındaki törende çekilmiş. Bu iki kadın, ''Gönüllü Yedekler Ordusu'' adındaki örgütün üyeleri. İran'ın bir görünen bir de görünmeyen yüzü yansımış 'o' ana.



Çin'de kırmızı karınca istilası tam da yeni yıl kutlamaları arefesinde bu bereketli mandalina bahçesini tehdit etti. Gerekli müdahale ve mücadele yapıldı bu bodur mandalina bahçesi kurtuldu. Çiftçi de mutlu oldu...



Almanya Bavyera'da, Geleneksel Kış Festivali'nde çekilmiş bir fotoğraf. Kızak havalanmış ve o heyecanlı anda kızaktakilerde oluşan farklı duygular yüzlerine de yansımış.



Fotoğraf, Avustralya Sydney'de çekildi. Edinburgh Military Tattoo, ünlü bir askeri bando gösterisidir. Avustralya'daki gösteride Galler Polisi’nin atlı birlikleri şovunu sunuyor ve fotoğrafçı Dan Peled, kamerasının örtücüsünü biraz açık tutarak, bir hayalet süvari birliği oluşturuyor.



Fotoğraf, ne zamandır gündeme gelmeyen bir yerden, Kosova'dan. Penceredeki bir Arnavut çocuk. Ailesi iç savaş sırasında evlerinin yıkılması üzerine bu eve göçmüş ve aile henüz evlerinin bulunduğu yere dönemiyor. Kosova'nın bağımsızlığına ilişkin görüşmelerin bu yıl sonunda tamamlanmak üzere, yakında başlaması umuluyor. Ama ülkede ciddi bir gerilim hüküm sürüyor. Reuters’tan Hazir Reka, bu gerilimi, Kosova'nın geleceğini bekleyen olası riskleri, çocuk ve o buz sarkıtlarıyla anlatmak istiyor.



Kuzey Irak’ta Mustafa Özer’in çektiği bir fotoğraf. Komünist Partisi mensubu bir kuzey Iraklı, Erbil'deki komünden kendilerine dağıtılacak para yardımı için karnesini uzatıyor. Ufacık bir aralıktan itiş kakış arasında, öbür taraftaki kayıtsız, bıkkın insanlara uzatılan bir kart. 'O' anda elin duruşu, ait olduğu insanın utanca yakın sıkıntısını ele veriyor.



Nepal Katmandu’da Kral, olağanüstü hal ilan etti, hükümeti görevden aldı. Önde gelen isimler tutuklu ve çocukların önünden oynayarak geçtikleri yerse Başbakan'ın evi. Başbakan ev hapsinde tutuluyor. Ülkede siyasetçilere yönelik tutuklamalar sürüyor. Kral, bütün özgürlükleri kaldırıyor. İktidar partisi, hükümet, muhalefet büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Elbette evinde tutuklu Başbakan’ın kapısındaki şaşkın bakışların bu olaylarla ilişkisi bulunmuyor. Ama yine de kapıdaki figür, Nepal'deki duruma uyuyor.



İsviçre’de Lucerne Festivali başlıyor. Maskeli bandocular, adeta başka bir alemin fertleri olarak üstümüze üstümüze geliyor.



Havai'deki Kilauea Volkanı'nın yerin derinliklerinden alıp bıraktığı lavlar, okyanusla buluşuyor. Okyanusun oradaki engin hoşgörü serinliği yeraltının öfkesini yatıştırıp katılaştırıyor.



Somalili bir kız çocuğu elindeki çiçekle poz veriyor. Önce renklerin tezatı göze çarpıyor ama burada tezat yok. Öndeki de gerideki de mecazi anlamda çiçek. Öndeki de gerideki de solgun. Öndeki çiçek de gerideki kız çocuğunun temsil ettiği toplumun huzur umudu da ömrünü tamamlamak üzere çünkü bu kız çocuğu, yıllardır anarşinin başıbozukluğun hüküm sürdüğü bir ülkede, 14 yıldan sonra ilk kez bir hükümetin görevine başlaması vesilesiyle umudu selamlıyor.



Irak Musul’da bir çocuk oyun oynarken düşmüş ve ağlamaya başlamış. Çevrede bulunan Amerikan Birliği’nden bir asker, çocuğu teskin etmeye çalışmış ve Associated Press’ten Jim MacMillan da 'o' anda deklanşöre basmış. Fotoğraf, Amerikan Gücü’nü sevecenlikle ve merhametle eşleştirmiş. Çocuğun yüzünde şaşkınlık değil de şöyle derin şüphe götürmez bir huzur olsa yarattığı izlenim daha da etkili olurmuş.



Fotoğraftaki çocuğun bulunduğu yer bir pencere. Çocuğun bulunduğu yer, Hindistan'da bir evin penceresi. Çocuğun bulunduğu yerdeki ev, Hindistan'da AIDS hastalarının barındığı bir mekan. Çocuğun bulunduğu yerdeki evin içinde barınan, bu çocuk da dahil, AIDS’li hastalar üzerinde aşı deneniyor. Geliştirilen AIDS aşısı, Hindistan'daki insanlar üzerinde deneniyor. Çocuğun baktığı yer, yani dış dünya, bu denemelerin sonuçlarını umutla bekliyor ama çocuğun bulunduğu yerden bakışı pek umut vermiyor. Hindistan'da her saatte 68 yeni HIV pozitif vakası oluşuyor.



Bir örnek giyinmişler, kırmızı tişörtler üzerinde de bir insan sureti var. Bu kişi, dünya tarihinin adını pek de hayırla anmadığı bir liderin, Filipin Eski Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un eşi Imelda Marcos. Öndeki zafer işaretinden de anlaşıldığı üzere Bayan Marcos taraftarları bir kutlama yapıyor. Ferdinand Marcos dönemindeki insan hakları ihlalleri için tazminat davası açılmış. Bu dava reddedilmiş. İşte bunu kutluyorlar.



Brezilya'da Rio Karnavalı’na koşut olarak düzenlenen çamur güreşlerinden galip çıkan bir genç kız zafer işareti yapıyor. Neyse ki bu zafer, önceki fotoğrafta olduğu gibi içinde tezat barındıran bir zafer değil. Bu tartışılmaz ve de kişisel bir zafer.



Fotoğraf, denizaltından çıkarılan hazinelerle ilgili belgesellerdeki görüntüleri anımsatıyor. Çürümüş, çamur içindeki çuvalın içinde sadece pirinç var. Ama bu ‘o’ anda bu bir hazine niteliğini taşıyor çünkü fotoğraftaki adam, Banda Aceh'te tsunami felaketinden sonra çamur altında kalan bir pazar yerinde bulduğu çuvalı götürüyor. Fotoğrafla birlikte geçilen alt yazıda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un bölgeye eski başkanlardan oluşan ikinci bir heyet göndereceği yazıyor. Belki de Associated Press Ajansı'nın editörü, bölgenin büyük devletlerin yardımına ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlatmak için bu fotoğrafı seçiyor.



Basit bir kaza değil, onun için de bir haber fotoğrafı. Bir terör olayı. Bugünlerde Irak Musul'dan böyle çok fotoğraf geliyor. Amerikan askeri konvoyunu hedef alan bir patlama, bu kız çocuğunun da yaralanmasına yol açmış. Bazen duygular ellere bile yansır ama burada kız çocuğunun yarasını saran Amerikalı askerin itinalı ellerinde ''Bizim yüzümüzden oldu'' düşüncesi görülmüyor. Ancak fotoğrafa bakanın Irak olayına bakışına göre, çocuğun gözlerinde ''Senin yüzünden oldu'' düşüncesi görülebiliyor.



Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin, kendi takvimine göre yeni yıla giriyor. Yeni yıl kutlamaları Çin’de uzun sürüyor. Bizdeki bayramlarda olduğu gibi yüzbinlerce insan, yeni yıl için memleketine gidiyor. Sokaklarda kutlamalar, eğlenceler, gösteriler düzenleniyor. Siçhuan Bölgesi'nden bu genç akrobat da 'o' anda bir sokak gösterisi yapıyor. Mum devrilmiş ama olsun. Geridekiler oyalanıyor, eğleniyor. Üstelik bu ayrıntı, hem çocuğun yeteneği hakkındaki izlenimi bozmuyor hem de meslektaşımızın güzel bir 'o' an oluşturmasına vesile oluyor.



Yağmurlu bir akşamdı. NTV Haber Merkezi'nden Yavuz Harani bir habere yetişmeye çalışıyordu. Tam Taksim Meydanı'ndan geçerken çiçekçi kadınların tezgahlarını görünce hareket halindeki araçtan deklanşöre bastı. Kompozisyonun sağında suretleri belli olan çiçekçi kadınlar hariç 'o' anda herkes telaşlıydı. Yavuz telaşlıydı. O sırada 'o' ana gölgesiyle takılan adam da aceleciydi. Çiçekler bile sabırsızdı. Zaten Beyoğlu böyle bir yerdi. Bu da tipik bir Beyoğlu fotoğrafıydı.



Küba Lideri Fidel Castro, ''Bir kutu puro bulduğunuzda onu hemen bir düşmanınıza verin'' demiş ama bunu 3 yıl önce puroyu bıraktıktan sonra söylemiş. Şimdi artık Küba'da halka açık yerlerde puro içmek yasak. Oysa puro, bu iki hanımefendinin geçim kaynağı. Aslında puro içmiyorlar, içer gibi yapıyorlar. Çünkü turistler için para karşılığı poz veriyorlar. Yalnız ‘o’ anı fotoğraflayanın gazeteci olduğunu bildiklerinden yalancıktan içtiklerini biraz açık ediyorlar, bezginliklerini dışa vuruyorlar.

8 Şubat 2005
 
Geri
Üst