İşte 'O' An Kareleri - 44

Tunyukuk

New member
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
17,591
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ya yağmur gibi yağarsınız yada lağım gibi akarsını


Fotoğraf, Afganistan'da düşen yolcu uçağıyla ilgili haber için servise konuldu. Yüksek kesimlere düşen uçaktaki 104 kişinin cenazeleri hava koşulları yüzünden alınamıyor. Dolayısıyla kar nedeniyle foto muhabirleri de olay yerinden fotoğraflar gönderemiyor. Bu nedenle de kötü biten bir yolculuk vesilesiyle çekilmiş bir başka ve de farklı bir yolculuk fotoğrafı karşımıza çıkıyor. Yine de kadere boyun eğme açısından bu iki yolculuğu biraraya getirmek mümkün görünüyor. O kazayla ilgili birileri kadere boyun eğiyor. Fotoğrafına baktığımız yolculuğun 'o' anında da bir kadere boyun eğme seziliyor.



Fotoğraf, NTV Kameramanı Cengiz Tapan tarafından Irak Kerkük’te çekildi. Burada her mahalle arasında birer çöplük bulunuyor. Yine de çöplükte oynayan çocuklar, bu ortama yaşama sevinci armağan ediyor. Fotoğraftaki kız çocuğu ise utandığı için ağzını gizliyor ama gözlerinden çocukça bir saflıkla dışa vuran enerjiyi gizleyemiyor. Kınalı eliyse 'o' anda çöplüğün ortasındaki yaşama sevincini pekiştiren bir başka unsur olarak görülüyor.



Filistinli bir çocuk, Arafat'ın ''Küçük Generallerim'' yakıştırmasını anımsatıyor. Düşünceli ve dalgın bir biçimde Foto Muhabiri Hatem Moussa'nın objektifine bakarken arkasında feryatlar kopuyor. Bir grup kadın, serbest bırakılmalarını talep ettikleri hapisteki yakınlarının fotoğraflarıyla slogan atıyor. Filistin'e has kaos ve dinamizmi barındıran fotoğraf, kadınların seslerini de saklıyor. Hani bir şey olsa, birden bire seslerini duyacakmışız izlenimi veriyor.



Fotoğraf İran'dan. Kar yağışı altında akşam vakti bir kadın, Tahran'daki Azatlık Meydanı Anıtı’nın altından geçiyor. Özgür kültürlerin İran'da zaman içindeki yolculuğunu temsil eden bu dev anıtın bu bölümü, İran'ın bugünlere kadar geçirdiği kültürel evreleri anlatıyor. Gecenin karanlığında uzak geçmişten bir ışık bugüne süzülüp kadını bir gölge haline getirip İran'ın derin kültürel zenginliğinin parlaklığını hatırlatıyor.



Sergi, geçen yıl Mart ayından bu yana dünyanın çeşitli kentlerini geziyor. 50 ülkeden fotoğrafçıların AIDS'le ilgili 100 fotoğrafından oluşan sergi, AIDS'in yayılması konusunda dünyayı bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Sergiyi hazırlayanlardan biri, ''Her fotoğrafın hüzünlü bir hikayesi var'' diyor. Bu fotoğraf da o hüzünlü hikayelerden biri. Anlatımı son derece sade olan fotoğraf, son derece de sade ve hazin bir öykü anlatıyor. Güney Afrika'daki ayakkabısız bu AIDS hastası, hastanede yer olmadığı için banklar üzerinde yatırılıyor. Yemek olarak da bir parça ekmekle yetinmek zorunda kalıyor. O ekmeğin konduğu, içinde yemek bulunması gereken boş demir tabaksa bir başka hazin hikaye anlatıyor ve dünyanın ilgisizliğini gösteriyor.



Sri Lanka'da bir grup kadın, barınma kampına kaydolmak için sırada bekliyor. 'O' an, o koşullarda olabildiğince güçlü bir dayanışmayı anlatıyor.



Yakın geçmişte mermi yağıyordu, şimdi yağmur yağıyor. Irak Felluce. Oraya kadar şemsiyesi ile geldi ama Felluce'ye girişte aranması, aranırken de kollarını yana açması gerekiyordu. Bu yüzden akvaryum desenli küçük şemsiyeyi tutmak aramayı yapacak Amerikalı askere düştü. Şemsiyenin küçüklüğü, çocuğun aranması zorunluluğu komikti. Çocuk ''Şu halimize bak!'' der gibi alaylı, askerse ''N’apalım, işimizin bir parçası bu...'' der gibi biraz utangaç güldü ve bu 'o' an oluştu.



Çinliler, kendi geleneksel takvimlerinde 4072 yılına girdi. Yıllarda önden gidiyorlar. Bu gidişle kalkınmaları da takvimde önden gidişlerine koşut bir hale gelecek. Çocuk, geleneksel Çin takvimine göre, yeni yıl kutlamalarına katılmış. Geridekilere bakılırsa tavuk kostümünde hiç bir eksiklik yok. Bundan memnun ve gururlu görünüyor. Yalnız ilginçtir 'o' anda yüzü de takındığı kostüme pek uyuyor



Irak Musul'da Amerikalı bir asker devriye gezerken, bir kıraathanenin önünden geçiyordu. Önde gördüğümüz iki Iraklı’nın arkasına geldiği sırada Associated Press’ten Jim MacMillan deklanşöre bastı ve Iraklıları Amerikalı askerle hatıra fotoğrafı çektiriyormuş gibi gösteren bu ‘o’ an ortaya çıktı. Oysa herkes kendi alemindeydi. Amerikalı asker 'o' anda ne kadar ciddi ve soğuksa Iraklılar da o kadar mutlu ve içtendi.



Irak Felluce’de elde edilen bu ‘o’ an, çatışmaların bir çocuğu nasıl etkilediğini anlatıyor. Çatışmalar biteli çok oldu ama küçük kız, devriye gezen Amerikalı askeri görünce ellerini kulaklarına götürüyor. Ya korktuğu için bunu yapıyor ya da asker, çocukta o gürültülü çatışma günlerini çağrıştırıyor. Veya sırtındaki silahı patlayacak sanıyor.



Felluce’deki kız çocuğunun ardından yine kulağını tıkayan bir kız çocuğu. ‘O’ anda İngiltere Başbakanı Tony Blair İşçi Partisi'nin bir toplantısında konuşma yapıyor. Blair, ya çocuk açısından gerçekten gürültü yapıyor ya da çocuk, Tony Blair'i gerçekten duymak istemiyor. Aslında galiba iki olasılık da aynı kapıya çıkıyor.



Dünya Hastalar Günü’nde Kardinal Camillo Ruini, Vatikan’daki St. Peter Bazilikası'nda bütün hastalar için yapılan ayini yönetti sonra da Bazilika'ya getirilen Meryem Ana heykelini kutsarken bu 'o' an oluştu. Bu heykelin aslı Fransa'daki Lourdes Kasabası’nda bir su pınarında duruyor. Pınardan çıkan suyun mucizevi bir şekilde hastalıkları iyileştirdiğine inanılıyor. Kardinal, şifalı çeşmenin Meryemine ne kadar şefkatli davranıyor.



Fotoğraftaki Japon balıklarına ''öpüşen balık'' deniliyor. Şangay'daki bir pet shopta çekilmiş bu öpüşme anı. Çin'de Sevgililer Günü'nde en fazla rağbet gören hediye seçeneklerinden biri bu öpüşen balıklarmış. Ancak balıkların hafızası çok zayıftır, hemen unuturlar. Öptükleri eşlerini de hemen unutabilirler. Geride de epey balık var. Bu romantik 'o' andan hemen sonra ihanet kuvvetle muhtemel.



Fotoğraf felaket bölgesi Bande Açe'den. Kamplarda yaşayan Açeliler, zamanlarının çoğunu bu ‘o’ anda olduğu gibi yıkıntılar arasında geçiriyor. Bir alışveriş merkezinden geriye kalanlar, ''Belki işe yarar, birşeyler buluruz'' düşüncesiyle onlara umut oluyor. Çoluk çocuk, hep birlikte yıkıntıların arasında dolaşıp felakete rağmen kullanılabilir durumda kalmış birşeyler arıyorlar.



Ortadoğu'da hava hep sıcak, hiç soğumuyor. Sıcak gelişmelerin yaşandığı günlerde Tel Aviv alışılmamış sıcaklıkta bir kış mevsimi geçiriyor. Havalar gerçekten sıcak ve bu sıcak havadan istifade, sportif bir delikanlı plajda takla atarken AP foto muhabirinin objektifine yakalanıyor.



Nepal'de kral, 1 Şubat'ta hükümeti feshederek olağanüstü hal ilan etmişti. Kral bu kararı Maocu gerillalarla güvenlik güçleri arasındaki çatışmaların artması üzerine aldı. Bu darbeden mutlu olanlar da olmayanlar da olabilir ama olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasakları çocukların yüzünü güldürmüş yine de. Güvenlik nedeniyle başkent Katmandu'ya giden Pritvi Otoyolu, akşam yediden sabah beşe kadar trafiğe kapatılıyor. Çocuklar da bunu fırsat bilip kendi yaptıkları bilyeli kızaklarla bu yasağın keyfini çıkarıyor.



Fotoğraf Berlin'de çekilmiş. Koyun kılığında bir adam, oyuncak bir dürbünle parlamentoyu gözetliyor. Bu bir protesto gösterisi aslında. Ülkede hükümet kemer sıkma politikası uygularken, milletvekillerinin Meclis dışında yaptıkları işlerden kazandıklarının hesabını vermemeleri tepkilere yol açıyor. Miktarını söylemeseler de Alman parlamenterlerin mal ve kazanç bildirimi yapmaları bir zorunluluk. Bu eylemci de ''Bizi koyun gibi herşeyi kabul ediyor sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Biz herşeyin farkındayız...'' mesajı veriyor.



Çin’den huzur veren bir ‘o’ an. Buz yeşili dingin bir su ve üstünde tüm asaletleriyle duran muhteşem renkleriyle iki flamingo. Tuzlu sulak alanlarda yaşam bulan ve bizde ''allı turna'' adı verilen flamingolar, Çin'in Ziyan Gölü'nde yiyecek birşeyler arıyor ‘o’ anda.



Fotoğraf Hindistan'da çekildi. İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, resmi gezi sırasında ziyaret ettiği Sikhlerin Amritsar'daki kutsal mabedi Altın Tapınak'a bakıyor. Sihizme saygı gereği, arkadakiler kadar gösterişli olmasa da türban giyiyor. Hem Straw'un bakışlarındaki hayranlığı öne çıkaran öylece bağlanıvermiş türbanın sadeliği, sadeliği simgeleyen Altın Tapınak'la bağdaşıyor. Ama Altın Tapınak, hoşgörüyü ve açıklığı da simgeliyor.



Fotoğraftaki çocuk Myanmarlı. Ülke halkı, arzusunu defalarca dile getirmesine rağmen 17 yıldır cuntayla yönetiliyor. Nobel Barış Ödüllü seçilmiş liderleri, yıllardır ev hapsinde tutuluyor. Çocuğun yüzünde sakinleşir inancıyla annesinin sürdüğü sandal ağacı tozu bulunuyor. Kimbilir belki de bu ayrıntı, Myanmar halkının sabrını simgeliyor. Zaten ülke sakinleşme döneminin eşiğinde bulunuyor. Myanmar, bugün yaklaşık 20 yıldır olmayan anayasasını yeniden hazırlama dönemine giriyor. Aslında çocuk, yaşananlardan ve yaşanıyor olanlardan habersiz masumca bakıyor.



Vücutlarını ve yüzlerini simsiyah boyamışlar. Üstlerinde de otantik kıyafetler. Öndekinin elinde yanan bir kağıt parçası var. ''Muhtemelen eski yöntemlerle yakmıştır bunu'' derken belindeki birşey dikkatimizi çekiyor: Bir çakmak. Filipinler'in güneyindeki Jolo Adası’nda biraz ötedeki silahlı çatışmalara rağmen yetkililerin zorladıkları bir gösteri yürüyüşü. AP foto muhabiri Pat Rouge, silah seslerini duyuyor. Çatışmanın dehşetini yansıtan sesler bu çocuğun da kulağına gidiyor. İşte 'o' an bu bilgilerle biraraya gelince, çocuğun gözlerinin derinlerindeki tedirginliği ve hüznü görmek mümkün oluyor.



Londra'da Peter Jansen'in defilesi sırasında bir modelin makyajı yapılıyor. Makyajlı çocuk gibi bu model de 'o' anda halinden memnun görünmüyor ama buradaki hoşnutsuzlukla bir önceki arasında dağlar kadar fark bulunuyor.



Güney Kore'deki bir turnuvada Alman masa tenisçi Timo Boll, servis atışı sırasında. Masa tenisi artık o kadar hızlı oynanıyor ki, sporcuların konstantrasyonlarını çok ama çok geliştirmeleri gerekiyor. Topa odaklanırken kayan gözlerin öne çıktığı 'o' an, bu konsantrasyonun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ayrıca 'o' an, sporcuyu bu karede palyaço yapıveriyor.

17 Şubat 2005
 
Geri
Üst