zerkli
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2008
- Mesajlar
- 2,738
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kimileri adının "Tayyip Radyo Televizyon" olarak değiştirilmesini önerdi, kimileri ise daha kapsayıcı olduğunu düşünerek "yandaş" demeye devam etti. Fakat AKP iktidarına göbekten bağlı bu kurumun son dönemde sergilediği siyasi etkinlik, artık adının daha radikal bir biçimde değişmesine elverdi: Yandaş TRT Partisi...
AKP hükümetinin hazırladığı ve Meclis'ten geçirdiği anayasa değişiklik paketinin 12 Eylül günü halkın oyuna sunulmasına iki aydan az bir zaman kala, TRT görülmemiş bir "evet" kampanyasına girişti.
Bir kamu kurumu olan, halkın vergileri ile finanse edilen ve doğallıkla, kamu yayıncılığı yürütmesi beklenen TRT'nin yandaşlığı, halihazırda kuruma karşı duyulan tepkilerin artık daha yüksek sesle dillendirilmesini de beraberinde getirdi. Yandaş basın yayın organları her gün yeni bir "evet"çi icat ederken, TRT de haber bültenleri ve tartışma programlarında yapılan propagandalarla, halkı referandumda "evet" oyu vermeye çağıran bir siyasi partiye dönüştü.
Parti haline gelişinin ipuçlarını uzun süredir veriyor olmakla birlikte artık tam boy siyaset sahnesinde yer alan ve kuruluş mantığı gereğince, diğer partilerden asla ve kat'a kapatılamayacak olması ile ayrılan TRT'ye, "Yandaş TRT Partisi" demenin ve bu ölçekte değerlendirmenin artık vakti...
Yayılımı ve kadrolaşması
YTRTP Genel Başkanlığı'na 2007 Kasımı'nın sonlarında atanan İbrahim Şahin, aradan geçen kısa sürede 1.250 civarında yeni kadroyu partide işe başlatırken, "örgütlenmede en başarılı genel başkan" unvanını da elde ediyordu.
Şahin, parti bürokrasisini temelden değiştirerek, parti tüzüğünü (yönetmelik) bazen kendine göre yorumlayıp bazen de kişilere özel revizyondan geçirerek, kamu kurumlardan partisine akrabaları da dahil olmak üzere transferler gerçekleştirerek, "sözleşmeli parti üyesi" gibi bir kategori icat edip yandaş medyadan isimleri parti örgütüne kazandırarak, partide özelleştirmeye gidip taşeron şirketlerden hizmet alımı yaparak kadrolaştı.
YTRTP'nin kadroları kendi ayarındaki partilerde bile rastlanmayan bir şekilde, tamamiyle maaşlı olanlardan oluşuyor. Yurt dışına seslenen TRT El Türkiye (TRT-Arapça), TRT-Türk ve TRT-Avaz gibi yeni örgütler açılırken, kadro eksiği de yandaş medyadan, maaşa bağlayarak tamamlanıyor.
Partinin önde gelenleri
Dışardan satın alınan programlara ve programlarda yorumcu, sunucu olarak bulunanlara ödenen ücretlerin hep tartışma konusu olduğu YTRTP'nin Genel Başkanı Şahin, kendisinden öncekiler ödenen ücretlere ilişkin soru önergelerine yanıt verip halkı bilgilendirdiği halde, benzer soruları yanıtsız bıraktı. Bu yüzden dışardan satın alınan programlara ve programlarda yorumcu, sunucu olarak bulunanlara ödenen ücretler de kamuoyunun gündemine oturdu.
Çeşitli kanallardaki tartışma programlarında görev alan ve yandaş medyada da köşe sahibi olan "partinin önde gelenleri"ne, verdikleri emek için aylık 30 bin ila 50 bin aralığında maaşlar ödendiği biliniyor.
Partinin önde gelen isimleri, "Gündeme Dair" adlı programda Mümtazer Türköne ve Emre Aköz, "Çıkış Yolu"nda Ekrem Dumanlı ve Ergun Babahan, "Politik Açılım"da Fehmi Koru ve Fuat Keyman, "Yüz yüze"de Ferhat Kentel ve Mustafa Akyol, "Sen-Siz Olmaz/Olur Mu?"da Önder Aytaç, "Gazeteci Gözüyle"de Amberin Zaman ve benzerlerinden oluşuyor.
Partinin basılı yayın organı
YTRTP'nin bir de basılı yayın organı var: Tele-Vizyon... Yıllar önce, televizyon programlarının abonelere tanıtımının yapılması amacıyla çıkartılmaya başlanan bu dergi, YTRTP ile birlikte tam bir siyasi yayın organına dönüştü. Yayın kurulunun son marifeti ise, ana muhalefet partisinin yeni sivrilmeye başlayan genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu halka tanıtmak için, dedesinin eşkiyalığından girip, öğrenciliğinde "inek" olarak tanınmasına, solun yeni umudu olup olamayacağına uzanan bir yazıya yer vermesi oldu.
Yurtta ve cihanda AKP'cilik...
Siyasi tavrını, AKP'nin gerici, işçi düşmanı, piyasacı politikalarının destekçiliği olarak belirleyen, "Ergenekon" şahinliğine soyunan YTRTP, içeride muhalefet partileri ile uğraşırken, dış politikada da Yeni Osmanlıcılığı takip etti.
TRT El Türkiye'nin açılışının büyük bir gösteriye dönüştürülerek Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde yapılması dahi, YTRTP'nin kamu yerine siyasi iktidara bağlı olduğunun, 24 saat yapılacak Arapça yayınlarıyla AKP'nin Ortadoğu'ya yönelik Yeni Osmanlı politikasına katkı amacı güdüldüğünün işareti idi.
Bu parti artık, 1 Mayıslar'da pikniğe gitmek istiyor
YTRTP için haber değeri taşıyanı görmezden gelme halinin son ve açıklayıcı örneklerinden biri 2010 yılı 1 Mayısı idi. 1 Mayıs'ı görmezden gelen habercilik anlayışına yönelik eleştirilerle karşı karşıya kalınca, YTRTP'den yapılan açıklamada, "günün çarpıcı anının Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu'ya saldırılması" olduğunun öne sürülmesi ve bu durumun en iyi kendi kameralarınca tespit edildiğinin belirtilmesi bile yüzbinlerce işçi ve emekçinin aktığı 1 Mayıs'ta görüp gösterceklerinin sınırlarına işaret ediyordu. Bu parti belli ki, 1 Mayıslar'ın artık piknik günü haline gelmesini istiyordu.
TEKEL direnişi de, Amasyalı TEKEL işçisi de "görünmez"
Ankara'nın soğuğunda uzun bir süre çadırlarda kalarak mücadele veren TEKEL işçilerinin direnişini de TRT görmedi. İbrahim Şahin'in memleketi olması nedeniyle Amasya, çok sayıda ilginç haberle ekrana getirildi. Amasya’da yapılan ışıklandırmalar, Amasya Tarihi kitabının basılması, Amasya’da yapılan deprem tatbikatı, Amasya semaveri haber oldu ama TEKEL direnişindeki Amasyalı işçiler haber olamadı. Amasya’dan geldiklerini çadırlarına astıkları bir afişle gösteren TEKEL işçilerini, TRT yine görmedi.
Nâzım'ı "açılım" zamanlarında sansürleyecek denli "gözükara"
Parti, AKP'nin "Nazım Hikmet Açılımı" yaptığı bir dönemde, turizm ve belgesel kanalında Nâzım Hikmet'i sansürledi. "Hayatı Belgeleyenler" adlı programda "Kuruluş'tan Kurtuluş'a Anadolu'da Yeniden Doğuş" adlı belgesel yayınlanırken, beş dakikalık bir bölümünün kesildiğini belgeselin yönetmeni Ömer Tuncer farketti. Sansüre uğrayan bölüm, Nazım Hikmet'in "Şeyh Bedrettin Destanın"ndan dizelerdi.
TRT, kendisini "yandaş" bir basın-yayın organından referandumda "evet" kampanyası başlatacak bir siyasi partiye dönüştüren süreçte bu aşamalardan geçti. Tüm eleştirilere rağmen tavrından ödün vermeyen TRT yönetimi, eskiden bugüne siyasi iktidarların etkisinde yayıncılık yaptığı için eleştirilen kurumu yeni bir düzleme sıçrattı.
(soL-Haber Merkezi)
İşte yeni bir parti: YTRTP | soL Haber Portalı
AKP hükümetinin hazırladığı ve Meclis'ten geçirdiği anayasa değişiklik paketinin 12 Eylül günü halkın oyuna sunulmasına iki aydan az bir zaman kala, TRT görülmemiş bir "evet" kampanyasına girişti.
Bir kamu kurumu olan, halkın vergileri ile finanse edilen ve doğallıkla, kamu yayıncılığı yürütmesi beklenen TRT'nin yandaşlığı, halihazırda kuruma karşı duyulan tepkilerin artık daha yüksek sesle dillendirilmesini de beraberinde getirdi. Yandaş basın yayın organları her gün yeni bir "evet"çi icat ederken, TRT de haber bültenleri ve tartışma programlarında yapılan propagandalarla, halkı referandumda "evet" oyu vermeye çağıran bir siyasi partiye dönüştü.
Parti haline gelişinin ipuçlarını uzun süredir veriyor olmakla birlikte artık tam boy siyaset sahnesinde yer alan ve kuruluş mantığı gereğince, diğer partilerden asla ve kat'a kapatılamayacak olması ile ayrılan TRT'ye, "Yandaş TRT Partisi" demenin ve bu ölçekte değerlendirmenin artık vakti...
Yayılımı ve kadrolaşması
YTRTP Genel Başkanlığı'na 2007 Kasımı'nın sonlarında atanan İbrahim Şahin, aradan geçen kısa sürede 1.250 civarında yeni kadroyu partide işe başlatırken, "örgütlenmede en başarılı genel başkan" unvanını da elde ediyordu.
Şahin, parti bürokrasisini temelden değiştirerek, parti tüzüğünü (yönetmelik) bazen kendine göre yorumlayıp bazen de kişilere özel revizyondan geçirerek, kamu kurumlardan partisine akrabaları da dahil olmak üzere transferler gerçekleştirerek, "sözleşmeli parti üyesi" gibi bir kategori icat edip yandaş medyadan isimleri parti örgütüne kazandırarak, partide özelleştirmeye gidip taşeron şirketlerden hizmet alımı yaparak kadrolaştı.
YTRTP'nin kadroları kendi ayarındaki partilerde bile rastlanmayan bir şekilde, tamamiyle maaşlı olanlardan oluşuyor. Yurt dışına seslenen TRT El Türkiye (TRT-Arapça), TRT-Türk ve TRT-Avaz gibi yeni örgütler açılırken, kadro eksiği de yandaş medyadan, maaşa bağlayarak tamamlanıyor.
Partinin önde gelenleri
Dışardan satın alınan programlara ve programlarda yorumcu, sunucu olarak bulunanlara ödenen ücretlerin hep tartışma konusu olduğu YTRTP'nin Genel Başkanı Şahin, kendisinden öncekiler ödenen ücretlere ilişkin soru önergelerine yanıt verip halkı bilgilendirdiği halde, benzer soruları yanıtsız bıraktı. Bu yüzden dışardan satın alınan programlara ve programlarda yorumcu, sunucu olarak bulunanlara ödenen ücretler de kamuoyunun gündemine oturdu.
Çeşitli kanallardaki tartışma programlarında görev alan ve yandaş medyada da köşe sahibi olan "partinin önde gelenleri"ne, verdikleri emek için aylık 30 bin ila 50 bin aralığında maaşlar ödendiği biliniyor.
Partinin önde gelen isimleri, "Gündeme Dair" adlı programda Mümtazer Türköne ve Emre Aköz, "Çıkış Yolu"nda Ekrem Dumanlı ve Ergun Babahan, "Politik Açılım"da Fehmi Koru ve Fuat Keyman, "Yüz yüze"de Ferhat Kentel ve Mustafa Akyol, "Sen-Siz Olmaz/Olur Mu?"da Önder Aytaç, "Gazeteci Gözüyle"de Amberin Zaman ve benzerlerinden oluşuyor.
Partinin basılı yayın organı
YTRTP'nin bir de basılı yayın organı var: Tele-Vizyon... Yıllar önce, televizyon programlarının abonelere tanıtımının yapılması amacıyla çıkartılmaya başlanan bu dergi, YTRTP ile birlikte tam bir siyasi yayın organına dönüştü. Yayın kurulunun son marifeti ise, ana muhalefet partisinin yeni sivrilmeye başlayan genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu halka tanıtmak için, dedesinin eşkiyalığından girip, öğrenciliğinde "inek" olarak tanınmasına, solun yeni umudu olup olamayacağına uzanan bir yazıya yer vermesi oldu.
Yurtta ve cihanda AKP'cilik...
Siyasi tavrını, AKP'nin gerici, işçi düşmanı, piyasacı politikalarının destekçiliği olarak belirleyen, "Ergenekon" şahinliğine soyunan YTRTP, içeride muhalefet partileri ile uğraşırken, dış politikada da Yeni Osmanlıcılığı takip etti.
TRT El Türkiye'nin açılışının büyük bir gösteriye dönüştürülerek Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde yapılması dahi, YTRTP'nin kamu yerine siyasi iktidara bağlı olduğunun, 24 saat yapılacak Arapça yayınlarıyla AKP'nin Ortadoğu'ya yönelik Yeni Osmanlı politikasına katkı amacı güdüldüğünün işareti idi.
Bu parti artık, 1 Mayıslar'da pikniğe gitmek istiyor
YTRTP için haber değeri taşıyanı görmezden gelme halinin son ve açıklayıcı örneklerinden biri 2010 yılı 1 Mayısı idi. 1 Mayıs'ı görmezden gelen habercilik anlayışına yönelik eleştirilerle karşı karşıya kalınca, YTRTP'den yapılan açıklamada, "günün çarpıcı anının Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu'ya saldırılması" olduğunun öne sürülmesi ve bu durumun en iyi kendi kameralarınca tespit edildiğinin belirtilmesi bile yüzbinlerce işçi ve emekçinin aktığı 1 Mayıs'ta görüp gösterceklerinin sınırlarına işaret ediyordu. Bu parti belli ki, 1 Mayıslar'ın artık piknik günü haline gelmesini istiyordu.
TEKEL direnişi de, Amasyalı TEKEL işçisi de "görünmez"
Ankara'nın soğuğunda uzun bir süre çadırlarda kalarak mücadele veren TEKEL işçilerinin direnişini de TRT görmedi. İbrahim Şahin'in memleketi olması nedeniyle Amasya, çok sayıda ilginç haberle ekrana getirildi. Amasya’da yapılan ışıklandırmalar, Amasya Tarihi kitabının basılması, Amasya’da yapılan deprem tatbikatı, Amasya semaveri haber oldu ama TEKEL direnişindeki Amasyalı işçiler haber olamadı. Amasya’dan geldiklerini çadırlarına astıkları bir afişle gösteren TEKEL işçilerini, TRT yine görmedi.
Nâzım'ı "açılım" zamanlarında sansürleyecek denli "gözükara"
Parti, AKP'nin "Nazım Hikmet Açılımı" yaptığı bir dönemde, turizm ve belgesel kanalında Nâzım Hikmet'i sansürledi. "Hayatı Belgeleyenler" adlı programda "Kuruluş'tan Kurtuluş'a Anadolu'da Yeniden Doğuş" adlı belgesel yayınlanırken, beş dakikalık bir bölümünün kesildiğini belgeselin yönetmeni Ömer Tuncer farketti. Sansüre uğrayan bölüm, Nazım Hikmet'in "Şeyh Bedrettin Destanın"ndan dizelerdi.
TRT, kendisini "yandaş" bir basın-yayın organından referandumda "evet" kampanyası başlatacak bir siyasi partiye dönüştüren süreçte bu aşamalardan geçti. Tüm eleştirilere rağmen tavrından ödün vermeyen TRT yönetimi, eskiden bugüne siyasi iktidarların etkisinde yayıncılık yaptığı için eleştirilen kurumu yeni bir düzleme sıçrattı.
(soL-Haber Merkezi)
İşte yeni bir parti: YTRTP | soL Haber Portalı