İkizdere vadisindeki büyük doğa katliamına dur diyecek yok mu?

Börteçine9

New member
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
2,162
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
KIZILELMA!!
İkizdere, son zamanlarda ‘küresel ısınma’ telaşına kapılanların ilgi odağı haline gelen Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize vilayetine 45 kilometre uzaklıkta şirin bir kasabamız.
‘Bozulmamış’ coğrafi yapısı ile, ‘son derece zengin’ bitki örtüsü ile, ‘bol minarellere sahip’ su kaynakları ile, ormanları, buzul gölleri, yaylaları ve vadileri ile, dünyaca meşhur ‘anzer balı’ ve ‘kırmızı pullu’ alabalığı ile adeta keşfedilmemiş bir doğa cennetimiz.
Cimil ve Çamlık derelerinden başlayıp denize doğru uzanan İkizdere vadisi, kendine has ‘flora’ ve ‘faunası’ nedeniyle yeryüzünde koruma altına alınan 200 vadiden biri olma özelliğini taşıyor.
Bütün iktidarlar tarafından ihmal edilen bölge, ‘turizme’ açılmayı beklerken, ne yazık ki büyük bir ‘doğa katliamı’ süreci ile karşı karşıya.

* * *

İkizdere vadisindeki su kaynaklarının kontrolü, ‘49 yıllığına’ iki şirkete devredildi.
Bu şirketler, vadi boyunca ‘yap-işlet-devret’ modeli ile irili ufaklı tam 16 adet elektrik santrali kuracaklar.
Kazı, dolgu ve yol çalışmaları nedeniyle ‘yüzbinlerce ağaç’ kesilecek, muhtemel ‘toprak’ kaymaları ve ‘sel’ baskınları tetiklenecek.
Su kaynakları, dağların arasına yapılacak olan ‘tüneller’ ve ‘kanallar’ vasıtası ile elektrik santrallarının bulunduğu mini barajlara taşınınca, ‘dere yatakları’ susuz bırakılacak, ‘ekolojik denge’ değişecek, ‘doğal hayat’ tamamen ölüme terkedilecek.
Bölgedeki ‘çay tarımı’ tehlikeye girecek.
‘Kanser’ ve ‘sıtma’ riski artacak.

* * *


Santraller, ne ülke ekonomisine ne de bölge halkına herhangi ciddi bir katkı sağlayacak.
Elde edilecek elektrik, Türkiye’nin toplam elektrik sarfiyatının ‘binde birini’ dahi karşılamayacak.
Peki ülkede ‘yüzde 30’dan fazla’ kaçak elektrik kullanımı var iken, ‘birkaç megawat’ elektrik için bir bölgenin doğal yapısını tamamen bozmayı göze alanların gönüllerinde yatan ‘gerçek aslan’ ne ola ki?
Burnumuza oldukça ‘pis’ kokular geliyor.
Bazı vatandaşlar, su kaynaklarının bir süre sonra bölge üzerine planlar yapan bir ‘yabancı’ kuruluşa satılmasından, mesela bir ‘İsrail firmasına’ devredileceğinden endişe ediyorlar.
Ki haksız da değiller.

* * *


İkizdereliler, topraklarını ‘çöl haline’ getirecek, kendilerini ‘susuzluğa’ mahkûm edecek olan projenin yapımını durdurabilmek için, bugüne kadar Ankara’da ‘çalmadık kapı’ bırakmadılar.
Ancak, herhangi bir sonuç alamadılar.
Sonunda kamuoyuna seslerini duyurabilmek için bir ‘miting’ düzenleme kararına vardılar.
İkizdere Derneği ve çevreye duyarlı bazı sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde 22 Haziran Pazar günü, saat 14:00’te, Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirilecek olan ‘Vadime Dokunmayın’ mitingine büyük bir katılım bekleniyor.
Karadeniz bölgesinin tanınmış bazı sanatçıları da mitingde sahne alacak.

* * *


‘Çevrecilik’ milliyetçiliktir.
Doğa katliamına karşı çıkmak vatanseverliktir.
‘Toprağıyla’, ‘havasıyla’, ‘suyuyla’, bütün ‘yeraltı’ ve ‘yerüstü’ kaynaklarıyla koskoca bir memleketi satılığa çıkaran işbirlikçi iktidarın, İkizdere vadisini de peşkeş çekmesine seyirci kalmayın.
İkizdereli kardeşlerinizi haklı mücadelelerinde ‘yalnız’ ve ‘boynu bükük’ bırakmayın.
‘Ses’ verin ki birileri memleketin hiç de ‘sahipsiz’ olmadığını anlasın.
İkizdere Türkiye, Türkiye İkizdere’dir.
Haydi Kadıköy’e.

............

ALİ UĞUR’A SAYGI PROGRAMI
‘Leylaname’nin şairi, Mavi Emperyalizm, Görünmeyen Önderler, Dünya Gündemindeki İsrail, Ünlü Davalar ve Dünya Siyonist Kongreleri ve Türkiye kitaplarının yazarı, ‘Türk milliyetçiliğinin’ Marmara ve Trakya bölgesinden sorumlu Başbuğu Ali Uğur, edebi hayatının 40’ncı yıldönümünde jübilesini yapmaya hazırlanıyor.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin 30. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında sosyolog Cafer Vayni’nin yönetiminde gerçekleştirilecek olan ‘Ustalara Yaşarken Saygı’ programında, Mehmet Niyazi Özdemir, Yusuf Özarslan Osman Akkuşak, Lütfi Şehsuvaroğlu, Ekrem Ayyıldız, Mustafa Soylu ve Bekir Sıddık Soysal, yakından tanıdıkları Ali Uğur’u anlatacaklar.
Bütün gönül dostlarına duyurulur.
İsrafil KUMBASAR
 
güzel yazı.. vatan topragı ....
 
Enerji sıkıntısını,hükümete geldikleri gün görmüş olmalarına rağmen,by sorunun evveliyatı tüm geçmiş hükümetlerin yüz karalığının bir ifade ve simgesidir.
Özellikle Mesut Yılmaz zamanında rusya ile yapılan doğalgaz anlaşmasında yediğimiz kazığın faturası devlet sırrı olarak kayıtlara geçmiş ve akp dahi rakibi olan parti hakkında herhangi bir yorum dahi yapmamıştır.
Ve günümüzde;doğalgazdan elektrik üretmeye mahkum edilen ülkemizde kurtuluş çaresini barajlarda arayan bu enerji bakanı;
barajlar uğruna yaptıkları çevre katliamlarını ve su olmadığı için çalışmayacak boş yatırımların parasının hakkını kimden alacak?Tabii ki vatandaştan.
Milletin ve köylünün su kaynaklarına ulaşımı ve daha etkin kullanımı amacı ile kurulan DSİ nin yanlış ve siyasi politikalar uğruna toprağın altındaki suyu nasıl bitirdi ise
enerji bakanlığıda üzerindeki doğal güzelliği bitirmek için uğraşı veriyor.
Bu onlar için önemli değil.Zaten ceplerini doldurmuş,uçaklar havaalanlarında hazır.Bir felaket olursa,olan memleketin garibanına olacak yine.

Geleceğin belkide en büyük sorunu enerji olacaktır ey muhalefet.Hükümetten önce sarıldığın türbanı bırakda
enerji alanında yapılan ve harvurulup savrulan yatırımların hesabını sorun.
Buna Bahçeli'de dahildir.
 
Geri
Üst