İlk Türk kadın ressam Mihri Müşfikin hayatı, kadın ressam Nilgün Sarp tarafından "Bir Osmanlı Prensesi Ressam Mihri Müşfik" adıyla kitap haline getirildi.
İstanbul Kadın Ressamlar Derneği Başkanı Sarp, dünyada ve Türkiyede resim sanatı tarihini ve bu sanattaki öncü kadınları incelerken 2002de Mihri Müşfikle ilgili bilgilere ulaştığını anlattı.
1886-1954 yılları arasında yaşayan Mihri Hanımın başarılarla dolu, ancak sonu trajik biten hayatının sanat tarihi kitaplarına yansımadığını fark edince çalışmalarına başladığını kaydeden Sarp, 2005 yılında Mihri Müşfiki topluma tanıtabilmek amacıyla onun anısına İstanbul Kadın Ressamlar Derneğini kurduğunu, derneğin logosunu da onun bir otoportresi olarak seçtiğini belirtti.
Nilgün Sarp, yaptığı araştırmalar sonucu Mihri Müşfikin 1917 yılında kadın ressamlarla ilgili bir dernek kurmak istediğini, ancak yeterli katılım olmadığı için projesinin yarım kaldığını vurgulayarak, bu derneğin aynı zamanda Mihri Hanımın yarım kalan projesinin de tamamlamak amacıyla kurulduğunu bildirdi.
1886da İstanbul Modada Rasim Paşa Konağında dünyaya gelen Mihri Müşfikin, Batıda eğitim gördüğünü, hayatının son 30a yakın yılını Amerikada yaşadığını, 1954 yılında New Yorkta vefat ettiğini ve orada kimsesizler mezarlığında defnedildiğini anlatan Sarp, derneğin müracaatıyla Mihri Müşfikin naaşının yerinin bulunması ile ilgili çalışmaların 2008den beri Türkiyedeki Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıklarının takibinde olduğunu belirtti.
Anısına müze kurma çalışmaları devam ediyor
Nilgün Sarp, "Derneğin tüzüğünde yer aldığı gibi Mihri Müşfikin anısına bir müze kurma çalışmalarımız, TBMM Başkanı Cemil Çiçekin eşi Gülten Çiçekin önderliğinde devam etmektedir. Onun başarıları ne yazık ki sanat tarihi ve okul kitaplarına geçmemiş, adeta yok edilmiş. Onun karanlıklar içinde kalan başarılarını, yaptığı öncülükleri başta Türkiye ve dünyaya ilan etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
Özellikle portreleriyle tanınan Mihri Müşfikin portresini yaptığı kişiler arasında Mustafa Kemal Atatürk ve Papa XV. Benedictin de bulunduğunu, Vatikana giren ilk kadın ressam olarak kayda geçtiğini anlatan Sarp, bilindiği kadarıyla Mustafa Kemalin ilk portresinin Anafartalar Savaşı sırasında Avusturyalı ressam Vilhelm Victor Krausz tarafından yapıldığını ve bu resmin Çanakkalede müzede bulunduğunu vurguladı.
Nilgün Sarp, Atatürkün portresini yapan ilk Türk ressamın ise Mihri Hanım olduğuna dikkati çekerek,Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemalin zaferlerine ve devrim hareketlerine hayran olan Mihri Hanımın onun mareşal üniformasıyla portresini yaptığını kaydetti.
Meşrutiyet döneminde kızlar için açılan İnas Sanayi-i Nefise Mektebinin tek kadın hocası olan Mihri Hanımın Fahrelnisa Zeid, Bülent Ecevitin annesi Nazlı Ecevit ve Aliye Berger gibi pek çok kadın ressamın yetişmesine emeği geçtiğini dile getiren Sarp, resme olan tutkusu nedeniyle aristokrat yaşamını terk edip bohem ve yoksul bir yaşam süren Müşfik Hanımın aynı zamanda ressam Hale Asafın da teyzesi olduğunu dile getirdi.
Nilgün Sarp, babası Sağlık Bakanı olan ve sarayla akrabalığı bulunan Mihri Müşfik ile ilgili kitabı yazmadan önce Amerikaya giderek araştırmalar yaptığını, Newyork Times adlı gazetenin arşivini incelediğini ve orada Mihri Müşfik hakkında birçok haber ve yazı bulduğunu söyledi. Sarp, Müşfikin Türkiyede yaşayan akrabalarına da ulaştığını ve onlarla da sohbet ettiğini belirtti.
Mihri Müşfikin Tevfik Fikret öldüğünde maskını aldığını ve daha sonra da resmini yaptığını, resmini yaptığı kişiler arasında ABDnin 32. başkanı Franklin Delano Rooseveltin de bulunduğunu vurgulayan Sarp, şöyle devam etti: "Doğduğum zaman babam çok üzülmüş kız evlat olduğum için, uzun süre kimseyle görüşmemiş. Bu hikaye bana anlatıldığında beni çok etkiledi. Ben de daima kadınları desteklemek psikolojisi oluştu. Özellikle ezilmiş, kaybolmuş yok sayılmış kadınları ön plana çekmek, onları yukarı çıkarmak için çalışıyorum. Sanat tarihinde de kaybolmuş kadınlar beni çok etkiliyordu ve Mihri Hanımı da bu sayede buldum. Mihri Hanım yaşadığı çağın kadınlardan farklı, cesur ve özgür öncü kadınlarımızdandır. Mihri Hanım hakkında yıllar önce Selim İlerinin bir oyunu (Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek) yazılmıştır. 1886 yılında bir paşanın kızı olarak dünyaya gelmiş, Sultan Abdülhamitin emrindeki saray ressamı Fausto Zonarodan ders almış, Roma ve Pariste sanat eğitimi görmüş, yetenekli bir ressam olduğunu kanıtlamıştır. Mihri Hanım çok sayıda kadına esin kaynağı olmuş, hayatını değiştirmesine yardım etmiştir."
milliyet