İnanmayacaksınız ! Bu yazı Birand'ın ! ...

ße YouRSeLF

New member
Katılım
27 Tem 2007
Mesajlar
2,161
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
GezeGenine DuyaЯsız KaLma...
Türkiye kendini imhaya götürüyor... (1)

Etrafımızda yaşananlara baktıkça, inanamıyorum. Bir gece benim TV ekranından fırlayıp, avazım çıktığı kadar bağırdığımı görürseniz hiç şaşırmayın. Gerçek dışı bir durumdayız. Türk toplumu ya tüm mantık yapısını kaybetti veya derin bir uykuya girdi.

Gelin yaşananlara birlikte bakalım ve haklı mıyım, değil miyim karar verelim.

Laik kesim panik içinde. Bize ait diye bildiğimiz veya öyle sunulduğu için inandığımız Türkiye'mizin elimizden kayıp gittiğine inanıyoruz. Gazetelerde ve TV'lerde öyle olaylar okumaya ve görmeye başladık ki, Türkiye'mizin başkaları tarafından ele geçirildiği gibi bir izlenime kapılıyoruz.

Tesettür defileleri ,okullardaki dine dönük eğitim baskısının, türbanlı sayısının arttığı izlenimi giderek yaygınlaşıyor. Şimdiye kadar görmediğimiz, duymadığımız dinci hikayelerle karşılaşıyoruz. Sokaklarda eskiden rastlamadığımız oranda farklı giyim kuşam görüyoruz.

İşte bütün bunlar da bizi korkutuyor.

Aslına bakılacak olursa, gördüklerimizi epey abartıyoruz. Gazete ve TV'lerimiz dincilik yayınları reyting getirdiğinin farkına vardığından dolayı, eskiye oranla daha fazla duyarlı davranıyorlar. En küçük veya en basit bir olayı dahi süsleyip ön plana çıkarıyor. Daha öncelerde yüzüne dahi bakılmayan olaylar şimdi büyüteç altına alınıyor.

Eskiden de tesettür defileleri olurdu. Ancak islami giyim, islami çevrelerde böylesine ilgi görmez, bizim de dikkatimizi çekmezdi. TV'lerde veya gazetelerde konu dahi edilmezdi.

Eskiden de harem selamlıklar, Anadolu'nun birçok yerinde içki yasağı, özel plajlar ve oteller vardı. Ancak, hem sayıları azdı, hem de pek önemsemezdik.

Eskiden de vardılar, ancak görmezden gelerek işi idare ediyorduk.

Zira iktidar bizim elimizdeydi.Korkumuz yoktu.

Şimdi durum değişti.

Şimdi korkuyoruz. İktidarı kaybettik ve bundan sonra geri alabileceğimiz de çok kuşkulu.

Bundan dolayı da, kaba kuvvete başvuruyoruz.

Sandıkta mücadele edemeyeceğimizi anladığımızdan dolayı, önce 367 ile Cumhurbaşkanlığı seçimini engellemeye çalıştık.Olmadı.

28 Nisan muhtırası ters tepti ve 22 temmuz seçimlerinde beklentilerimizin tam tersine AKP oylarını arttırarak karşımıza çıktı.

Şimdi de ümitlerimizi, Anayasa mahkemesine bağladık.

Kapatalım da, bu korkulu rüya bitsin hesabını yapıyoruz. Hiç birimiz, kapatma kararının nükleer bomba gibi tahribat yapacağını hesaplamıyoruz, AKP'nin başka bir isimle yarın yeniden bu ülkenin yönetimine talip olabileceğini düşünmüyoruz.

Nükleer patlamaların sadece karşı tarafı yok etmekle kalmadığını, patlama alanındaki her şeyi mahvettiğini, daha da önemlisi ertesigün yağan nükleer yağmurun herkesi öldürdüğünü hesaplamıyoruz.

Böylesine tehlikeli bir gidiş içindeyiz.

Buna rağmen, bakıyorum da, bu gidişi görüp engellemek isteyen kimseler yok. İçimizden birileri çıkıp "Ne yaptığımızın farkında mıyız. Ülkeyi parçalamaya gidiyoruz." demiyor.

Etrafıma bakıyorum, hepimizde bir kadercilik havası hakim.

Sanki yaşananlar bizi hiç etkilemeyecekmiş ve kolayca üstesinden geliniverecekmiş gibi davranıyoruz. Birleşmiş Milletler gözlemcisi gibi izliyoruz.

AKP'yi kapattırabildiğimiz taktirde, tekrar eski Türkiye'mize kavuşacağımızı, laik düzenin geri geleceğini sanıyoruz. Mahkeme ile de başaramazsak, içimizde Askeri müdahaleye kadar götürmek isteyenlerimiz var.

Tehlikeleri ya görmüyoruz veya görmek istemiyoruz. Gidişi durdurabilmek için hiçbirimiz hareket etmiyoruz.

Yine seyirci durumuna girdik.

Sanki AKP'liler bu ülkenin insanları değillermiş ve bu şekilde geri gideceklermiş gibi bir beklenti içindeyiz.

İşte bundan dolayı, bir gün Ana Haberin sonunda avazım çıktığı kadar � uyanın arkadaşlar, ülkeyi parçalıyoruz� diye bağırmaya başlarsam hiç şaşırmayın.

Peki, laik kesim böyle bir hava içindeyken, karşı taraftaki hava ne ?
Onların durumu da bizden farklı değil.

Biz nasıl onları anlamak dahi istemiyorsak, onlar da bizim kaygılarımızı anlamaya çalışmıyorlar.Yarınki yazımda, karşı kesimde dolaşmak istiyorum. Buradan onların nasıl görüldüğünü anlatmaya çalışacağım.

Belki bu şekilde bazılarını harekete geçirebilirim.
Tren kazasının önlenmesi için birilerinin harekete geçmesini sağlarım.




Mehmed Ali Birand'ın yazısı...
 
bana göre aldatmaca mehmed ali brand da akp de aynı zihniyette ama farklı düşünceleri yansıtıyor türkiye hürriyet gazetesinin ucuz oyunlarına kanacak insanları barındırmıyor bir gün türkiyeden hepsi defolup gidecek mehmed ali bırand bahsettiği samanda iğne arayam adamdır ve aydın doğan akp koalisyonunu herkes iyi bilir
 
Eline sağlık kardeşim.
M.A.B hiç sevmem ama mantıklı bişey söylemiş. Bizim zamanımızda din kültürü dersinde sure ezberletip namaz kıldırırlardı. Bırak şimdi sure ezberletmeyi din kültürü dersini kaldırdılar. Üstelik bunun adına inatla laiklik demeye çalışıyorlar.

Sol kesim ülkeyi sadece kendi malı olarak görmesinden dolayı sadece kendileri Atatürk'ü seven kesim olarak görmeleri ve amaçsızca saldırmalarından dolayı parçalanma durumuna geldik.

Ama unutmamalılar ki bu ülkenin çoğunluğu hala ayakkabılarını evinin önünde çıkarıyor, yemeklerinde şarap içmiyor, hiç deniz görmemiş insanlar var. Türkiye onlardan ibaret değil.
 
mehmet ali biranddan beklenilen bir yorum. akp nin yaptıklarını ve gerçekleri sanki basit ve olmayan şeylermiş gibi gösterme çabasına girmiş. anlamadığım başlığı yazan acaba bu yorumun neresini beklemiyormuş birand denen çifte pasaportlu şahıstan. onuda geçtim, akp kapatılsın kapatılmasın bu ülkede hiç bir şey değişmez. düzelen hiç bir şeyde olmaz. hala bu ülkenin sokulduğu dönüşü olmayan sömürgeleştirilme hareketini göremeyenlere mehmet ali biranddan yine toz pembe bir tablo eşliğinde hedef şaşırtma yazısı. yerseniz diyor ki yüzde yüz yeriz. inanmayan hem yorumlara hem yaşanan gerçeklerle, yaşadığını sanmamızı sağladıkları akıl dışı sanal gündemlere baksın. tarihten ders almayan her devlet, tarihe bir ibret olarak yazılmaya mahkumdur. ibret olmamıza az kaldı.
 
Hani AKP'li ve tarikatçı arkadaşlar derler ya işine gelmeyeni söyleyeni karalamak için sahte Atatürkçü derler ya aslında onlar gerçek Atatürkçü insanlarımızı karalamak için söylerlerken,Mehmet Ali Birand gibi sahtelerinin zırvalamalarını da ciddiye alırlar.mehmet Ali Birand'ın hiç bir sözünün bizim için kıymeti harbiyesi yoktur.O bir Amerikan uşagı ve bir mahkeme belgeli bir düzenbazdır.
 
Geri
Üst