
Uzaklara dalıyor gözlerim. Bulutlar gri bir rüzgar esiyor ve üşümeye başlıyorum
Saçlarım yüzümü kapatıyor elimle açmaya çalışıyorum
Ama duruyorum sonra belki de rüzgarın elleriyle dokunuyorsun saçlarıma
Kapatıp aslımı tüm gerçeklere suretime açıyorum ruhumu
Sessizliği dinliyorum içinden sesini duyacakmışım gibi
Sanki birşeyler fısıldayacaksın bana daha önce hiç duymadığım hiç bilmediğim bir şey
Öğrendim
Yokluğuna alışmayı sensizlikte bir başıma savaşmayı bunları hiç bilemem
Bilsem de öğrenemem öğrensem de yaşayamam diyordum oysa neleri öğretiyormuş bu hayat insana
Unutmadım
Seni unutmak aklımdan bile geçmedi düşünmedim bunu hiç.
Öyle çoktun ki hiç bir yere sığdıramadım seni. Ne aklıma ne de yüreğime
Sözler bitti
Böyle bitmemeliydi oysa çok cümlesi vardı kurulacak bu hikayenin senli benli "biz li öznelerle
Daha o kadar söylenmemiş ertelenmiş yaşanmamış varken yazmamalıydı hayat sonunu böyle
Sustum.
Ağlamıyorum artık..Saymadığım kaç zamandır gözlerimden bir damla bile gözyaşı akmıyor.
Ne sana dair ne de hayata içimde bir yerlerde gizliyorum onları da seni gizlediğim gibi.
Sızlıyorum.
Zaman sarıyor elbet kanayan yaraları gittikçe acısı azalıyor ama geçmiyor bir türlü.
İnce ince sızlıyor saklı bir yerlerde dokunulduğunda tekrar başlıyor acımaya.