İslâm'sız anayasa, İslâm'sız Türkiye!

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Türkiye'de en temel sorunlarımızdan biri, bir olguyu olduğu gibi değil de, tersinden, takla atarak, hatta gerekirse kırk takla attırarak, takiyye yaparak, takiyye yapmaya zorlayarak anlatmak. Siz buna iki yüzlülük de diyebilirsiniz, münafıklık da, yerine göre.

Dürüst değiliz. Kimseden de dürüst olmasını istemiyoruz. Dürüst insanların işimize çomak sokacaklarına inanıyoruz.

Türkiye'de anayasa ile İslâm arasında doğrusal / birbirini besleyen, birbirini çeken bir ilişki yoktur; aksine, birbirini iten ters bir ilişki / ilişkisizlik vardır. Mesela anayasa ile İslâm kelimelerini birlikte kullanmak bile tedirgin ediyor insanı. Neden? Çünkü hemen zorba, iki yüzlü, takiyyeci oportünistlerin, tastamam “bidon kafalı”, “zihinsizleştirilmiş zihin” hastalığından mustarip yazarları, kapıkulları, “vay sen misin, bunu söyleyen?” diyerek haber yapıp, hatta manşet yapıp ilkel bir saldırı başlatabilirler. Çünkü vicdanla, din'le iman'la sorunlu adamlar bunlar.

İkincisi, anayasa ile İslâm kelimelerini birlikte kullanmak, bazılarının, “Sırası mı şimdi? Bir çuval inciri berbat etmeyelim,” şeklinde bir vaziyeti kurtarma kaygısıyla hareket etmelerine yol açabilir ama böyle yapmakla bu insanlar, Türkiye'deki temel sorunu, Türkiye'nin İslâm'ı ne yapacağı, İslâm'ı neden itip kaktığımız, aşağıladığımız, devletin hayatından da, milletin hayatından uzaklaştırma kavgası verdiğimiz sorununu bir kez daha ertelemiş olurlar, olacaklar.

Oysa yeni bir anayasanın yapıldığı bir zaman diliminde, anayasa ile İslâm, Türkiye ile İslâm arasında kopan, niçin koptuğu açıklanmayan ilişkisizlik sorununu şimdi konuşmayacaksak ne zaman konuşacağız?

“Hele şu anayasayı iyi kötü yapalım, ondan sonra konuşuruz,” diyenler bu ülkede hep dayak yemeye, hep itilip kakılmaya alışmış kişilerdir. Anayasa yapılmadan önce en dinsizinden en laikine, en dindarından en gayr-ı müslimine kadar herkes konuşmalı, kendi taleplerini, duyarlıklarını, önceliklerini dillendirmeli.

Ancak bizim bu ülkede atladığımız, asıl yakıcı gerçek şu: Anayasayı toplum yapar. Anayasa, toplumun temel değerlerinin, dünyaya bakış açılarının, anlam haritalarının özü ve özetidir.

Peki, Türkiye'de böyle midir? Hayır.Türkiye'de yapılan anayasa'larla, bu ülkede İslâm'la ilişkisi sürgit problemli, tarihsiz, medeniyet bilinci yok edilmiş, ufku daraltılmış, nevzuhûr, köksüz, “soysuzlaştırılmaya çalışılan” bir toplum icat edilmiştir. (Hemen tepki vermeyin lütfen: Televolelerden o birbirinin kopyesi, sığ, ilkel, kakafonik, iğrenç dizilere, Raina'lardan Leila'lara yayılan ve millete küfretmeyi büyük yazarlık sanan “bidon kafalı”larca geliştirilen kültür, Bach'ın ve Itrî'nin, Mahler'in, Wagner'in ve Meraği'nin soylu kültürü müdür; yoksa...?).

Bu konuda kısmen başarılı olunmuştur ama toplumun İslâm'dan uzaklaştırılma çabaları geri tepmiştir. Bu toplum müslümanlığını hatırlamış, İslâm'ın bu ülkenin hayatının her alanından sömürgeci Batılıların yapamayacağı bir hızla ve cesaretle uzaklaştırıldığını görünce bu duruma “dur” demiş, müdahale etmeye başlamıştır. Ama bu müdahale ne kadar anlamlı ve etkili bir müdahaledir, bunu söylemek çok zor.

Ama şurası kesin: Bu toplum anayasalarla içerden teslim alınmış, anayasalar marifetiyle İslâm'la arası açılmaya çalışılmıştır: Başörtüsü yasağı bunun en berbat, aşağılık, en ilkel örneğidir. Bir ülke, kendi çocuklarına bu kadar zulmedebilir mi?

Anlaşılır ve hazmedilir bir şey değil bu. Bu toplum, kendi anayasasını, kendi inançları, dünya ve hayat tasavvuru, anlam haritaları ve anlamlandırma pratikleri doğrultusunda kendisi yapar. Başka türlüsü millete zulümdür. Ülkenin önünün kesilmesi demektir.

Türkiye'nin anayasaları, önce İslâm'ı, İslâmî iddiaları anayasadan çıkardı; sonra da bu toplumu, İslâmî iddialardan vazgeçirerek tanınamaz, tuhaf, Batılıların karikatürü, komedyası, kompleksli bir toplum hâline getirmeye çalışıyorlar.

İHL'ler hadım edildi; Kur'ân kursları lanetlendi; İlahiyatlar, fiiilen bitirildi. Şimdi de din dersleri kaldırılmaya çalışılıyor. Bu ülkeden din dersleri de kaldırılsın, bu toplum ruhunu, vicdanını yitirir; sadece kendi çıkarını, cebini, düşünen sıradanlaşmış, ruhsuzlaşmış bir yığın hâline gelir ve artık insan yiyen yamyamlarımız gibi nurtopu gibi laiklik / ruhsuzlaşma ürünü dünyaya ihraç edeceğimiz bir yaratık türüne kavuşmuş oluruz. İşte İslâmsız Türk olduğumuz için kendimizle kendimizle ne kadar övünsek ve dövünsek azdır!


Yusuf KAPLAN - YENİ ŞAFAK

Ruhsuz gidişata 1400 sene önce gelen ruhla dur demenin zamanı geldide geçiyor bile, vakit aleyhimize işliyor hem dünyamız, hem ahiretimiz, hem vatanımız, hem milletimiz için...
 
Daha neler görecegiz. gençlik büyük bir ahlaki çöküntü içinde durumun vahameti gün geçtikçe ortaya çıkıyor... hayırlısı diyoruz ama zaman gittikçe aleyhimize işliyor... sanırım ahir zmanın bir adım ötesine geçtik.. gün neleri göstercek...
yazı için teşşekkürler
 
******************************Devlet soyut bir kavramdır ve canlı degildir onu insanlar var eder.İnsanları ise Allah yaratmıştır.İnsanları Allah yarattıgı için,İnsanların Allah'a karşı kulluk görevleri vardır.Devletler de canlı olmadıkları,soyut bir varlık oldukları için Allah'a karşı kulluk gibi görevi yoktur.Devlette, Anayasa da insanların düzenleri içindir ve İnsanların dirlik ve düzen içinde olabilmeleri için Anayasanın mümkün oldugunca toplumun her kesimince benimsenmesi gerekir ve ülkemizde çogunlugu elinde bulunduran kesim de bizim dinimiz,Anayasamıza hakim olacak diyemez ve dersede o ülkeden kaos eksik olmaz.Anayasanın dini olamaz.İnsanların dini olur.Anayasanın dini olacakta sırat köprüsünden mi geçirteceksiniz.Anayasa'ya İslaı monte edeceginize,siz önce yazarında dedigi dejenere olmuş toplum parçalarına öncelikle ahlakı enjekte edinde bari bu insanlarımıza öteki dünyalarında faydası olsun.
Sonuç olarak,Anayasa ile İslam yanyana gelemez.Gelir demek,bir grubun dinini,diger gruplara dayatmak demektir.*****
 
Ruhsuz gidişata 1400 sene önce gelen ruhla dur demenin zamanı geldide geçiyor bile

yazıya yorumumu esirgediğim için kusura bakma ama
fakat yazdığın bu cümleyi "Savcılık" görürse
hiç iyi değildir bu olayın sonu,
rejim aleyhtarı bir cümleyi anımsatıyor çünkü

(tabi yanlış anlaşılmasın bu cümleyi ben gidipte Savcılığa falan şikayet edecek değilim)
 
türk ocağı' Alıntı:
İHL'ler hadım edildi; Kur'ân kursları lanetlendi; İlahiyatlar, fiiilen bitirildi. Şimdi de din dersleri kaldırılmaya çalışılıyor. Bu ülkeden din dersleri de kaldırılsın, bu toplum ruhunu, vicdanını yitirir; sadece kendi çıkarını, cebini, düşünen sıradanlaşmış, ruhsuzlaşmış bir yığın hâline gelir ve artık insan yiyen yamyamlarımız gibi nurtopu gibi laiklik / ruhsuzlaşma ürünü dünyaya ihraç edeceğimiz bir yaratık türüne kavuşmuş oluruz. İşte İslâmsız Türk olduğumuz için kendimizle kendimizle ne kadar övünsek ve dövünsek azdır!

Bu gibi fikirleri savunanlar da var elbet yurdumda.
Islam dusmani olanlar da var. Ben hicbir zaman onlarin bu fikirlerini
savunma haklarina karsi cikmadim. Nitekim her T.C. vatandasi kendi
fikirlerini soylemekte ve bunun icin destek toplamakta hurdur, anayasa
ihlal edilmedigi surece. Fakat icimi burkan, gozlerimi dolduran ise, bu ulkenin
cogunlugunu olusturan Muslumanlarin, kucuk bir azinlik yuzunden dinlerini
hur yasayamayislaridir. Onlardan tek bekledigim, cogunluk onlara o ideolojilerini
savunma hakkini veriyorsa, onlarin da cogunlugun dini inanclarina saygili
olmasi, hakaret etmemesi ve rahat yasayabilmeleri icin bir engel olusturmamalaridir.
 
Devletin dini olmaz bunu size anlatmak için ne yapmamız gerekiyor bilmiyorum. Dini kurallara göre yönetilen ülkeler günümüzde çökmeye mahkumdur. Bunu göremeyecek kadar körmüsünüz siz?
 
Turkiyede Laiklik ilkesini karsıtları degil destekleyenler (destekliyor gibi gorunup menfaat elde edenler) tehlikeye dusurmustur. Bu durum asırı dinci gruplar icin de soz konusu tabi. Ulkemizde sahte laikler ve sahte muslumanlar tarafından menfaatlerine uydugu icin laiklik elden gidiyor ya da din elden gidiyor gibi sacma sapan sesler yukselmektedir. Ama gercek sayın basbakanımızın da bahsettigi seyden tamamen farklıdır. Bir insan hem musluman hem de laik olabilir. Dini siyasi amacla benimsemeyip kendi icinde yasayan ve her sartını yerine getiren insanlar laik degil midir? Ulkemiz laikligin ve muslumanlıgın tanımını yanlıs insanlarla dolu ve bu konuda asırı laik gecinenler cumhuriyete asırı dinci gecinenlerse dine zarar veriyor. Bircok insan Atatürk'ü dinsizlikle suclama ihanetini gostermekten cekinmiyor. Ama din gosteris degildir. Atatürk de dinini icinde yasayan insanlardan biriydi. Laik gormek isteyen ona baksın...
 
Türkiye laik kalacaktır kimse uğraşmasın..
 
Yüreğine sağlık Türkocağı Özellikle son kısım fevkaladenin fevkinde olmuş

Ruhsuz gidişata 1400 sene önce gelen ruhla dur demenin zamanı geldide geçiyor bile, vakit aleyhimize işliyor hem dünyamız, hem ahiretimiz, hem vatanımız, hem milletimiz için...
Ayağa kalkıyor Ceketimi ilikliyor ve seni alkışlıyorum Müthiş bir cümle..!!!
 
oncelıkle tum ıslam alemının vede yuce turk mılletının ramazanlarının hayırlı olmasını temennı ederım.ortak nokta bırılerının korku edebıyetı uzerınden pırım yapma cabaları kımse onutulmamalıkı bu mılletın bır tek dını vede bır tek cumhuruyetı var ve bunlara sahıp cıkma erdemıne sahıptır bu yuce turk mılletı berberce vede kardeslık duyguları ıcınde yasayabılmek medenı cagdas anlayısının bırer yansıması ıse bunuda basaracagız cunkı korktukları ıslamın genel felsefesi kanımca bıreyın temel hak vede ozgurluklerıne mudahaleye ızın vermemıstır.Gun hıc bır zaman bırılerının dedıgı gıbı rovans alma cabası degıldır daha ozgurlukcu yasam sadece bırılerının ımtıyaz alanı ıcınde degıldır,basortusu ıle bası acık kardeslerım berabercene bu mıllet vede devlet ıcın ellerınden gelen gayretı ozenle gosterecek olduklarından supe duymak sadece art nıyetlı ınsanların dusunebıleceklerı bır olaydır.benım gıbı dusunmeyenlerde benım kardesım yeter ki benım ozgurluk vede fıkırlerıme saygı duymak kaydıyla belkı bıraz kardeslık duygusunu ındırgedım ama oz ıtıbarıyla bu boyledır. BIR TURKIYE VAR ODA BİZLERİN.hepımızın bırılerın degılll.YASA SONSUZA DEYİN AZİZ TURKİYE CUMHURİYETİ[burada kurt cerkez laz ] yada aklıma gelmeyen tum kardeslerımıde asla ayrı gormedıgımı ozenle vurgulamak ısterim bızler gelin bır olalım sevelım sevılenımm.varsa sursu lısan af olaa.
 
Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ' Alıntı:
yazıya yorumumu esirgediğim için kusura bakma ama
fakat yazdığın bu cümleyi "Savcılık" görürse
hiç iyi değildir bu olayın sonu,
rejim aleyhtarı bir cümleyi anımsatıyor çünkü

(tabi yanlış anlaşılmasın bu cümleyi ben gidipte Savcılığa falan şikayet edecek değilim)

Yazdıklarımı tekrar gözden geçiriyorum: " Ruhsuz gidişata 1400 sene önce gelen ruhla dur demenin zamanı geldide geçiyor bile, vakit aleyhimize işliyor hem dünyamız, hem ahiretimiz, hem vatanımız, hem milletimiz için... "

Fletch arkadaşım 1400 sene önce yeryüzüne zuhur eden ruh şanlı peygamberimizin risaletidir. Bu risalet müslümanların Kuran-ı Kerimle birlikte rehber edineceği bir klavuzdur, insanoğlu ne zamanki bu rehberin muhteviyatını kaybetmeye başlar işte o zaman pusulayı şaşırır, kaoslara, buhranlara zulme gebe kalır.
İnsanlık kendi için en doğru olan sistemleri modelleri devamlı araştırıp duruyor, kapitalizm, liberalizm, komünizm, sosyalizm, anarşizm v.s bütün bu sistemler insanlığa daha güzel ve adil bir yaşam oluşturmak için tasarlanıyor, ancak değişmeyecek bir gerçek varki bütün sistemler eksik olmaya, zamana yenik düşmeye, yetersiz gelmeye, yeterince adil olmamaya mahkumdur. Bunun sonucunda insan icadı beşeri sistemlerin insanlığa kan, zulüm getirdiği aşikardır.
O cümlede ki reçete sadece ülkemiz için değil tüm insanlık için geçerlidir. Allah insanoğluna insan olmanın şerefine nail olacak bir din ve bir yol göstermiş.
İnsanlığın reçetesini insan yazamaz, onu yazan Cenab-ı Haktır. Müslüman sadece teslimiyetle mükelleftir, İslamiyete isyan edip kendi beşeri sistemini kurmaya kalkışan toplumlar yokolmaya mahkumdur. Çağrımız bu yanlıştan behemahal dönülmesidir. İfademizde bu yöndedir.
Çünkü Kuranda şöyle buyruluyor: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, sizin için daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” (4/59) Nisa suresi 59. ayet..
Her dünya görüşü kendi sınırları içerisinde kendi ilkelerini kabule ve bu ilkeler çerçevesinde oluşan otorite makamlarına itaate çağırmaktadır. Hak-batıl bütün dünya görüşlerinin muhtaç olduğu şey itaattir. İtaat olmadan hiçbir düzen hükmünü icra edemez. Ancak Allah, Peygamberin şahsında bu çağrıya: “Ey Peygamber! Allah’tan kork, kafirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir” ikazında bulunarak, Allah’tan başkasına itaatin insana, dünyada ve ahirette hüsrandan başka bir şey getirmeyeceğini bildirmiştir.

Gene peygamberimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyruluyor: “Allah’a itaat etmeyene itaat edilmez”

Rejim aleyhtarlığına gelince kısaca değineyim 1940 lı veya 50 li yıllar üstad necip fazıl büyük doğu dergisini çıkarıyor, dergiye ve diğer dergilere bir tamim gönderiliyor tamimde şöyle yazar " Allahtan ve ahlaktan bahsetmek yasaktır " ( başka bir postta da mevzu bahis oldu tekrarladığım için özür dilerim) bu tamimden sonra Necip Fazıl ilk sayısında derginin bir köşesine yukarda bahsettiğimiz hadisi şerifi iliştiriyor.
Dönemin Bakanlarından Hasan Ali Yücel üstadı çağırtıp dergideki hadisi gösteriyor ve diyorki -Bu hadisi neşretmek, bize itaat edilmez demektir.... Dergi kapatılıyor.

Şimdi ben şahsım adına itaat etmediğim için rejim aleyhtarıyım burda haklısınız, ancak yetkili merciler için bir suçlu durumuna düşmek için rejimi silah zoruyla devirmekle itham edilmem gerekir ki buna rejim bekçilerinden daha karşıyım.
Türk Devleti komünizmle dahi yönetilse devlet bizim devletimizdir. Silah çekilmez terörizme, anarşizme sığınılmaz.
Düşündüğün içinde suçlusun diyenler varsa bu baş bu davaya binlerce kez feda olsun...
 
Arkadas kimse bosuna Türkiye Iran gibi olmaz demesin, bal gibi olur. Dini sömürmek gercekten cok büyük bir günah, kimse Allah in yerine kendini koymaya calismasin. Yasalarda kendini Allah in yerine koymamalidir, yani Allah la kul arasina girmemelidir. Dolayisiyla dinle ilgili hükümler yasalarda yer almamalidir. Allah i biraz olsun seviyosaniz dini kendinize oyuncak etmeyin, siyasi alanda, toplumsal alanda kendinize cikar saglamayin.
Allah hicbir kulunu hicbir kulundan üstün kilmamistir.
 
ben müslümanım , dinime inanıyorum , ancak bence devlet dinle değil kafayla yönetilir, dinle yönetilen devletlerin orta doğuda görebilirsiniz çoğunu hoplatıyorlar..
 
yaw şu sahip çıkılan anayasayı zamanında birileri fırlatmamışmıydı???
 
islam nakli değil aklidir..


bağnazlıkla yönetilen toplumlar silinip gitmeye mahkumdur..

akılla yönetilen toplumlar ise çağdaş medeniyetler seviyesindedir...
 
incubus84' Alıntı:
Yüreğine sağlık Türkocağı Özellikle son kısım fevkaladenin fevkinde olmuş

Ruhsuz gidişata 1400 sene önce gelen ruhla dur demenin zamanı geldide geçiyor bile, vakit aleyhimize işliyor hem dünyamız, hem ahiretimiz, hem vatanımız, hem milletimiz için...
Ayağa kalkıyor Ceketimi ilikliyor ve seni alkışlıyorum Müthiş bir cümle..!!!


Hadi ya ne yapacaksınız. Savaş mı açıyorsunuz. Güldüm akşam akşam
 
Madness' Alıntı:
Hadi ya ne yapacaksınız. Savaş mı açıyorsunuz. Güldüm akşam akşam

SAVAŞ mı kime karşı niye... bu SİZİN mantığınız kendinden olmayanı kendin gibi yaşamayanı yaşatma!

SAVAŞ isteyenler sürekli SAVAŞ, ÇATIŞMA, KARMAŞA, çıkarmak ve bu yönde gerekirse TEHTİD lerini alenen söylemekten çekinmeyen LAİKLİK polisleri ortada.

SİZİN en büyük korkunuzda bu zaten herkesi kendiniz gibi olabileceğini düşünmeniz ve başa milltetin oyuyla gelenlerinde sizin gibi her türlü DAYATMA ile sizi ablukaya alması ve nötrolize etmesi. (SİZİN YAPTIĞINIZ GİBİ)

İMAN lı insanların sizin onlara gösterdiğiniz (!) saygıdan daha fazla saygı göstermesi şaşkınlıkla karşılıyor olmanız ve bunu kabullenememeniz en büyük sorununuz.

TÜRKİYE hiçbir zaman bizi kıyasladığınız ülkeler gibi olmayacaktır. Bu ülkeden İSLAMI söküp atamayacağınız gibi TAMAMEN saptırılmış aşırı batıl yüklenmiş bir İSLAM devletide olmayacaktır.

İslam yükseldikçe Türkiye'de yükselecektir. İşte bütün dünyanın korkusu budur...
 
Geri
Üst