Şaşkın Kılıçdaroğlu!
Ne oldu? O kadar celallenmenin ardından sustu oturdu. Saman alevi gibi yanıp söndü. Çünkü, yine ne yaptığının farkında değildi. Yine baltayı taşa vurdu. Üstelik bu defa savunduğunu iddia ettiği en temel değerlerle ters düştü...
Açın CHP'nin "yoksulluk raporlarına" bakın. Orada okullarda çocuklara ve yoksullara "süt dağıtım projesi" var.
CHP'nin eski Genel Başkanlarından Bülent Ecevit'e göre de bu "Cumhuriyet Tarihi'nin en önemli sosyal projesi."
2001 Yılı'nda DSP'li Devlet Bakanı Hasan Gemici, pilot illerin yoksul okullarında süt dağıtımı başlattığında, Ecevit aynen şu yazıyı gönderdi: "Bu, Cumhuriyet Tarihi'nin en önemli sosyal
projelerinden biridir. Pilot olarak İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır'da başlatılan bu projenin ülke geneline yayılmasını ve başarılarınızın devamını dilerim." Çerçeveletilen o
yazı, Hasan Gemici'nin Ankara'daki evinde asılı duruyor.
Kılıçdaroğlu ise, CHP Parti Meclisi'nin hazırladığı raporlardan, geçmişteki bu uygulamadan ve Ecevit'in yazısından habersiz!
Üstüne bir de gerçekleştirdiği "tasfiye hareketi" ile partinin hafızasını sıfırladı. Deve dişi gibi adamlar taca çıkarıldı. CHP içinde kendisini uyaran kalmadı.
Durum bu olunca, günübirlik siyasetle vaziyeti idare ediyor. Ama olmuyor. Acemi pehlivan misali, sürekli olarak kendi oyunu ile alta düşüyor!
* * *
Hasan Gemici ile konuştum... "Okul sütü projesinin" ne kadar önemli olduğunu anlattı. "Bu sosyal demokratların başlattığı bir iş" dedi:
- CHP'nin sahip çıkması lazımdı.
Ardından Kemal Kılıçdaroğlu'na bir yazı yazıp uyardığını söyledi:
- Başbakan, bu projeyi ilk açıkladığında Kılıçdaroğlu'na yazdım.
Yararlarını ve bu projenin desteklenmesi gerektiğini anlattım.
Peki, Kılıçdaroğlu ne yaptı? Tam tersini. "Öğrenciler zehirlendi" diye ortaya çıkıp, sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.
Demek ki aynı zamanda okumuyor.
Okuyup, araştırıp kendisini uyaran da olmayınca, hata üstüne hata yapıyor.
Sonuçta, "sosyal demokrat" bir partinin Genel Başkanı olarak, kendisini büyük sosyal projeleri baltalamaya çalışan adam konumuna düşürüyor.
Şaşkın mı şaşkın!
* * *
Hasan Gemici, Devlet Bakanlığı sırasında yaptırdığı bir araştırmayı anlattı. "Biliyor musunuz?" dedi:
- Bizim çocuklarımızın yüzde 30'u okullara yarı aç, yarı tok gidiyor. Hem gelişemiyor, hem de derslerinde başarılı olamıyor.
Ardından, bir bardak sütün bir çocuğun günlük vitamin ve protein ihtiyacının yüzde 50'sini karşıladığından bahsetti. Bu yüzden, "okul sütü projesinin" Türkiye genelinde uygulanması için kendisini paraladığını anlattı.
Sordum:
- Ancak, Türkiye'de bunu engellemeye çalışan gazlı içecek lobisinin bulunduğunu biliyoruz.
Onlar size de engel çıkarttılar mı?
Cevabı son derece düşündürücü oldu:
- Evet güçlü bir lobi var. Biz de aynı sıkıntılarla karşılaştık. Hatta bazı gazetelerde Aydın Doğan'ın Gümüşhane'de büyük hayvancılık yatırımı yaptığı ve bizim de ona destek vermek
için böyle bir adım attığımız bile yazıldı.
Gemici'nin söyledikleri açık ve net, yaşadıklarımız da ortada. Kılıçdaroğlu, son olayda sırf muhalefet yapmak için geniş sosyal kesimler olan üretici ve tüketicinin karşısında, gazlı
içecek lobisinin yanında yer aldı.
Soruyor ve cevabını gerçekten merak ediyorum. Böyle şaşkınlık, böyle sosyal demokrat
parti olur mu?
* * *
Kılıçdaroğlu, sadece yaptığı muhalefette değil, parti içinde de şaşkın. 2 sene içinde MYK'yı tam dört defa değiştirdi. Neredeyse herkesi bir defa genel başkan yardımcılığına getirdi.
Sonra "Olmuyor, başarısızlar" diyerek görevden aldı. Gürsel Tekin'in istifasının ardından şimdi de beşinciye hazırlanıyor.
Sürekli olarak şaşkın ataklar yapıyor.
Neden acaba? Kemal Kılıçdaroğlu, yoksa gerektiği kadar süt mü içmiyor?
Emin Pazarcı / Takvim