Şiir Nehri

Sahilim

New member
Katılım
25 Ara 2010
Mesajlar
1,578
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
biRseyLer.de
Keşke Son Kurşunu YÜreĞİme Sıksaydın


--------------------------------------------------------------------------------

Ve sen yoksun artık
Ne sıcacık bakan gözlerin
Ne sarıldığım zaman yok olduğum,
Senin benliğinde var olduğum dünyan
Ne beni yakan yüreğin
Ne yüreğime saklayacağım tek bir sözün var
Ve sen yoksun artık
yaşayamıyorum, nefes alamıyorum
çok canım acıyor kanıyor yaralarım
sevemiyorum insanlarıçünkü hiçbiri sen değil
beni saran varlığın nerde
ve sen yoksun artık
ben yapayalnız kaldım bu acımasızlıklarda
ben sensiz kaldım
gittin değilmi
tek söz yok yüreğime saklayacağım,
tek bakış yok gözlerimde saklı kalan
kokun yok dudaklarımda ıslaklığın ve senin hayatında da ben
ve sen yoksun artık
uyuyamıyorum oysa ben günlerce sadece uyumak istiyorum
tek kavuşabildiğim rüyalarımda seninle buluşmak için
senin için
hani seninleyken en güçlü fırtınalara dayanabilen bir çınardım ya
şimdi bir meltem beni yıkıyor
sensizim
gittin ya beni, BENİ ANLAMAYAN İNSANLARLA BIRAKTIN YA
neydi bana nefretin
bu kadar acıyı bana yaşattın
bir tekediliş değil yokluğunun varlığını hissetmeme
neden olan acı
sensizlikle dövüşmem de değil
sanki yemin etmiş gibi acılarını sahiplenmekte değil
gidişin bir ihanete bir yalnızlığıa bir yok oluşa kabul edememk bunu anlamamk içimde fırtına
kayboluş aşkalara insanlara son çığlık içimdeki yıkılışta
yapamam dayanamam bunu anlayamam anlatamam
,bir tarafım seni inkar ederken bir tarafım seni delice kabulleniyor çıkıp karşıma
yapmadım demeni bekliyor
ama sen yüreğime inat susuyosun
ve sen yoksun arık
keşke son kurşunu yüreğime sıksaydın bu kadar kanarmıydı içimsen benim canımdın
aldın yaşayamadımki
senden sonra bir daha ben olamadımki.............................




Ne Garip Bı Duygudur Yasamakk

--------------------------------------------------------------------------------

Ne garip bir duygudur aslında yaşamak
Uyanırsın yatağından
İçinde deli bi coşku
Nedensiz bi sevinç
Baş döndüren bi muamma
Hışımla kalkarsın sıcacık yatağından
Güne başlamak için
İlk işin çaydanlığı ocağa koymadan önce
Perdeyi aralayıp, hava soğuk olsa bile
Doğan güneşe bir selam çakıp
Miss gibi havayı taaa ciğerlerine kadar çekmektir
Umut dolusundur
Gelecek kaygısı, bugün bitirilmesi gereken işler
Ve ödenecek faturaların hiçbir hezimeti yoktur
Çünkü sen güne kendini, kendini de güne adamışsındır..
Sevdiğin şarkının sadece bildiğin nakaratını
Bozuk plak gibi defalarca söylemene rağmen sıkılmamışsındır
Börtü böceğe, yağan kara, doğan güneşe selam veresin gelir
Çünkü hayat her şeye rağmen güzeldir..
Ve yaşamak da.

Sonra bir gün daha olur yaşamında;
Gece ağlamaktan ıslattığın yastığının şahitlik ettiği
Şiş gözlerle uyanırsın
Günün ağarmasına inat, hala karanlıktır gördüklerin
Işık yoktur,
Ufuk yoktur,
Umut etmek bile istemezsin
İsyan değildir aslında göğe savurdukların
Yaşadığın haksızlıklar, aşktaki hayal kırıklıkların
Ve ömrünü adadıklarının ihaneti sarar tüm benliğini
O günü kafanda geçirirsin;
Her gün yaptığın gündelik işler bile yük gelir sana.
Hayatın yükü ağır,
Yaşadıkların ağır,
Ve bunları taşıyacak -omzum- hala minicik dersin
Ezilirsin altında hayatın
Gözlerin hala ıslak ıslak, en hüzünlü şarkıların
Ağır dizleridir dilindeki
Yalnızlık demlersin, çile katarsın
2 şekerli açık sabah çayının içine biraz da
Sonra yola çıkar, etrafına şöyle bir bakarsın,
Ne hazin bir öyküdür hayat
Ve yaşadıklarımız da
Dersin...
Ve devam edersin



Bugün yeniden ressim çizmek geldi içimden
Aldım elme kağıdı kalemi
İçimden ki çoşku çocuksu
Abuk Sabuk şeyler çizdim
Kül tabağını çizdim kapıyı çizdim
Elimi çizdim öncesini çizdim
Bir şeyi daha çizmek istedim
Bir defa on defa beceremedim
Zaten iyi çizemiyordum ama
Bakınca gözlerime hoş geliyordu işte
Ama bir türlü çizemiyordum
Baktığım nesneyi

Mutluluk uzak küs yine
Uzak çizemediğim
Uzak onun gözleri bana
Yasak onla sevişmek bana
Kalemimden
Mürekkep akmıyor

Suç bende mi mürekkeptemi
Yoksa kalemimde mi
Her bu halde ilk ve son
Her şeyin üstünü kaplamış yalan
Bendemi kirlendim
Bakamıyorum onun gözlerine
Korkuyorum
bu sevdanın adı yok diye
 
Bir gece ansızın uyandım
Seni görmüştüm rüyamda
Birkez daha seni nekadar çok özledigimi anladım
Biran içimden birşeyler süzüldügünü farkettim
Gözlerimden akan yaşlarım kalbime kan gibi damlıyordu
O an cığlık atasım geldi
Ne yazıkki korktum bagıramadım
Yastıgıma sarıldım
O an öyle çok istedimki yanımda olmanı
Yanımda olup bana sarılmanı
Gözüm hep karşımda duran resmindeydi
Ne güzel bakıyordun
Hep dedim kendime sabret sabret
Artık olmuyor bitanem yapamıyorum
Sensizliğe dayanamıyorum
Dışarda yagmur
Gözümde yaş
Yüregimde yanan ateş
Bana acı veriyorr
Bilmiyorum bilemiyorum sensizliğe dayanırmı bu yürek
Seni sevdim seni çok sevdim
Ama kahretsin hala seviyorum...
 
Keliimelerin anlamını yitidim

--------------------------------------------------------------------------------

KeLimelerin AnLamını yitirdim anLadın mı
Her şey boş anLamsız saçma…
Neden yaşıyoruz yada neden ölemedim hala
Çokmu sevdi beni bu dünya..
Çokmu baglandı bana acılar
Yoksa aşıkmı oLdu gözyaşları bana..
Neden yakamı bırakmıo hüzün
Neden kavuşamıyorum o Çok özLedim ölüme…​



neye yarar...

--------------------------------------------------------------------------------

neye yarar sevdigim artık keşkeler
neye yarar artık geri dönüşün
tekrar beni sev deyişin
neye yarar
birkere kırdın
birkere zedeledin yüregimi
tekrar eski haline getirebilirmisin
tekrar parcalarını birleştirebilirmisin
sana palyonculuk yapamam
ben sana geldigimde kapıyı göstermiştin
git gelme birdaha demiştin
ben ise sana git demeye bile kıyamıyorum
senin kadar acımasızz olamıyorum
sana göstericem kapıdan önce kendim cıkarım
yanlız kalmanın ne demek olduğunu
gururun ne olduğunu anla diye.....
 
Seni Unuttum Diyorum Ama Ne Çare__!

--------------------------------------------------------------------------------

Sevdamin Adi Sensİzde Mutluyum Olacak
Senİ Unuttum Olacak
Ama Bİr Sevda Birakmadinkİ Bende
Bencİl Bİr Çocuk Gİbİ Alip Gİttİn
Benİ HİÇ DÜŞÜnmeden Gİttİn
Apansiz Bİr AkŞam Üzerİ
Ama Yikilmadim YokluĞundan
BoŞuna Sevİnme
Senİn Kadar Acİz Olmadim Yoklukdan
Bİr Yokluk İÇİn Herkesİ Üzmedİm
Şerefsİzce Bİr Yokluk İÇİn DaĞ Gİbİ Bİr Adami Devİrmedİm
MutluluĞu Elİmİn Tersİyle İtmedİm
Ben Ayaktayim YokluĞunda
Sensİzlİk HanÇerİ Kalbİme Bastirinca
Ben Daha Çok Dİrenİyorum
Unttum Dİyorum
Unuttum
Senİ Unuttum diyorum
ama ne çare__!​



sendeki benler

--------------------------------------------------------------------------------

Artık kaçmakta mümkün değil
Öyle sevilmeye müsait
Bakıyor ki gözlerim
Okşar durur gözlerinin tenini
Hayallerime saplanan uzaklığın
Gönlümde bir yuvadır turnaların

Ahh ah
Oysa zaten çaresizdir şairliğim
Kaldı ki ne kadar
Coşabilir ki kalemim
Ya bende saklı
Sesindeki çocuk saflığı
Nasıl da beni cennete çağırır
Nasıl da haykıran şiirler yazdırır
Her mısrasında sen
Beni alıp kıyında dövdürdün

Boş ver istiyorsan
Baharlar açsın yüreğinde
Sen aşk nedir bilmezsin ki
Seni yazdığım/bildiğim bütün anlar gibi
Yine kalırsın/elimi kanatan bir kalem gibi
Düşünürsem seni anlatan
Hüzün renginde imgeler
Kalırsın nefesimde
Çaresiz geniş bir zaman içinde

Al işte
Ne anlatmaya çalışır
Esmer siyahı saçların
Ne güller konduğum
Yüreğinden dökülen sözler
Filizlenmedikçe gözlerinde tebessümler
Neye yarar sendeki benler
Seni bir şiire sığdıramayışım
Ondandır belki sevgili
 
Galiba Sensiz Ölüyorum__!

--------------------------------------------------------------------------------

öksürerek uyanıyorum yine
ciğerlerim kopuyor sanki
alacağım nefes kayboluyor,içim daralıyor
hırıltılı bir sesle küfür ediyorum hastalığıma
doktorlar içki,sigara desede
umurumda olmuyor...
yoldaşlarımı yarı yolda bırakamam
benimle birlikte son ana kadar yaşayacak onlarda
oda rütubetli,tavan yarınlarım gibi simsiyah
masanın üstünde akşamdan kalma 1 duble rakı
yarım kavun ve bir parça ekmek..
hemen yanıbaşımda sigara paketi içinde 2 dal dermansız sigara
radyo akşamdan açık kalmış herhalde
Zeki Mürenden birşeyler çalıyor cızırtılı bir şekilde
seni ben ellerin olsun diyemi sevdim...
mermi gibi fırlıyorum yataktan...
sigaramı ceketimi bi çırpıda alıyorum...
ve sabah ezanıyla atıyorum kendimi istanbul'a
arkamdan ev sahibim madam Eleni sesleniyor
ceketimin yakalarını kaldırıp hızlıca devam ediyorum yoluma...
biriken kira,biriken umutlar,biriken sevdalar
hepsi kayboldu,hepsi yokoldu
hatırladığım kadarıyla kira parasını meyhanede yemiştim
ya umutlarım ya sevdalarım?
onlar?
onları kim aldı benden?
adımlarımı hızlandırıyorum
hava soğuk dünden kalma yağmur birikintilerine basıyorum
her bir su damlası ayrı yere dağılıyordu
kimi ise bana tutunuyordu
paçalarımı ıslatıyordu...
dudaklarımda tuzlu bir tat belirdi
neolabilirdiki bu?
istemiyordum gözyaşlarımı
nefret ediyordum onlardan
hep boşa akıttım onları
hep gidenlerin ardısıra akııttım onları...
cebimdeki sigarayı hırsla çıkarttım
tek nefeste yarılandı sigaram
hayatım gibi erken yarılandı sigaramda
girdiğim sokaklar yabancı
etrafıma bakıyorum anlamsızca
nerdeyim acaba?
kiminleyim?
daha fazla ilerleyemezdim
oturdum bir kaldırıma
başım avuçlarımın arasında
yaşlar artık yere iniyor
biriken yağmur damlalarına eşlik ediyor yaşlarım
bu yaşta bu hastalık çok zorluyor beni
korkuyorum tanımadığım yerlerde öylece serilip gitmekten
üstüme gazetelerin örtülmesinden....
nereye kadar diyorum kendime nereye kadar?
bu korku nereye kadar
yerimden kalkacak halim yok artık
alın artık beni burdan
alın beni yanlızlıklarımdan
bu yük ağır geliyor artık bana
sensizlik ağır geliyor...........
 
ellerine sağlık sahilim (;
 
Bir oyunu anlatıcam..

--------------------------------------------------------------------------------

Senle yaşamak ve sensiz yaşamak..
Adlı oyunu izledim o gün yani..
senden ayrıldığım gün..
o oyunu birazcık anlatayım size

ilk günler kızın bunalım takıldığı son günlere geldikçe
hayatın sadece bir oyundan ibaret olduğu
ve aşkda kaybetmenin ve kazanmanın olmadığı
çünkü aşkın sadece şans olduğunu anlatıyordu bu oyun.

oyunun asıl amacı yalnızlık ve gözyaşı olsada..
üzgünüm ama artık ikiside bende yok .
çünkü hayat sırf sevdiğim kişiden ibaret değilmiş..
onu anladım..diyen ama onun için ölen biri ..

neyse sevmek ve sevilmenin tam zamanı bugün..
çünkü yalnızlığa ve ölüme saniyelerin kaldığı..
bir gün tam..işte bugün..

yani seni sevdiğim aşık olduğum gün..
ölüm ..sessizlik..yalnızlık
ve ben..
dost olmuşken..

yeniden aşık olan ben..
şimdi artık hiç seni aramıyorum desemde..
fark ettim ki aşık olduğum kişi yine sen ..

ama ne fark eder..ben sana git dedim..
sende gittin..
oyun bitti ve herkes kendi yoluna gitti..
 
Bir güL Olsaydım ..

--------------------------------------------------------------------------------

Bir gül olsaydım
Yaprağım olur muydun?
Kırmızı yapraklarıma kan veren
Toprağım olur muydun?

Bir gül olsaydım
Sende bulut olur muydun?
Benden uzak olduğun için
Ağlar durur muydun?

Bir gül olsaydım
Beni dalımdan koparır mıydın ?
Odandaki vazoya kor
Herzaman yanımda olur muydun ?

Eğer bir güle bu kadar değer verirsen
Onu candan çok seversen
Bırak bu gülün bir yaprağı olayım
Ve gözlerinin önünde yavaş yavaş solayım.

Sende benim gibi gül olmayasın
Hasret acısı ile sararıp solamayasın
Güller tek değildir bir birine benzer
Ama sen benim kalbimde kocaman bir parçasın
 
Özlemeyi Ben İyi Bilirim...!



Sen özlemeyi bir de bana sor;

Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi,

Bir el tutsun ellerimi diye beklemeyi

Bana sor severken özlemeyi

Bir ses ararken kulaklarım,

Sessizliğin acı çığlıklarını duymayı,

Gözlerim seni ararken,

Karanlıkta hayalini görmeyi,

Sen bana sor kilometrelerce uzaktan sevmeyi
Elimi göğsüme sokup,

Okşamayı seni özleyen kalbimi,

Yüreğimin titremesini, içimin aniden ürpermesini;

Şefkatinin eksikliği aklıma gelirken,

Hasretimden süzülen birkaç damlayı,

Bana sor sensiz ağlamayı
Sensiz saatler çabuk geçsin diye,

Geceye sığınmayı,

Yanımdaymışsın gibi yatakta yorgana sarınmayı,

Bedenimi sarmanı beklemeyi,

Sıcacık teninin kokusunu içime çekmeyi

Sensizken seninle sevişmeyi,

Bana sor
Bana sor sen özlemeyi

Özlemenin en acı, en yalnız çığlıklarını,

Ben iyi bilirim özlemle yanıp tutuşmayı
 
keşke sandığın kadar basit olsaydı...

--------------------------------------------------------------------------------

zorlama şartları zorlama sevdiğim
bak elimden geleni yaptım senin için
hayal etmek güzel fakat gerçekler zor
bırak herşey gibi buda böyle bitsin


hep hazırdım ben bu sona...şaşırmadım hiç..
gittin!!
bu kadar basit söylenebiliyordu bu işte..gitmen gerekiyordu belli..oysa bir açıklama dahi yapmadın..
hani "olamayız" demedin, "sevemdim seni" demedin, "sevdim" demedin, "dönmeyeceğim" demedin yada "döneceğim"
sadece gittin..
bense kaldğım yerde "neden" bile diyemedim..vardı mutlaka bi sebebi..inan düşünmek bile istemedim...gitmiştin...asıl önemli olan bundan sonraki haaytımdı..ve bilmiyorduım..nerden başlayacağımı..

şimdi ben giderken ardımdan bakma
yanan yüreğime birde sen ateş atma

sevme bir daha beni sevme
asla yüzümü görme bunu benden isteme

aylar geçti...giderken sana soramadığım o soruyu gecelerce kendime sordum..sahi neden gitmiştin? cevap bulamadım...saatler geçmez,geceler çekilmez olmuştu.....
mevsimler geçti üzerinden..ve bir gün geldin..
hiç beklemezken,umudumu kaybetmek üzereyken,hiç birşey olmamış gibi çıktın karşıma...
o kadar zaman beklediğim o cevabı vermek için dönmüştün meğer..
"sevme beni" dedin...
"çünkü bunu haketmiyorum ben"
sana acı vermekten başka şey yapmadım bugüne kadar" dedin...
aylardır beklediğim cevap buydu işte...bu kadar basitti işte herşey..
sevme bir daha beni sevme
asla yüzümü görme
bunu benden isteme...

ah sevgilim..keşke herşey sandığın kadar basit olsaydı...
sevmek,kaybetmek,
gitmek,beklemek
dönebilmek geriye...
keşke sandığın kadar basit olsaydı...
 
Adı hüzün olsun bu gerçeğin.
Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
Ve senden sonraki yaşantımın,

Adı hüzün olsun!

Öteki renklerini aldığın,
Tek mevsimlik dünyamın,
Ve senden bana kalanların,
Rotasız başlayan yolculuğumun,
Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
Adı hüzün olsun!


Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
Bir yarısı sende kalan geçmişin,
Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
Adı hüzün olsun!


Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
Azalan ideallerimin,
Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
Birbirine benzeyen her günün
Adı hüzün olsun!


Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
Anılarını sakladığım kirli odamın,
Yağan yağmurun,
Cama dayanmış soluk yüzümün,
İçimde ağlayan çocuğun,
Adı hüzün olsun!


Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
Adı hüzün olsun!


Değişmeyen şeylerin,
Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
Ve bu şiirin adı hüzün olsun..!
 
Z-a-m-a-n-a İsyan


Bağırmak geliyor içimden,
Aşkım, canım, hayatım, birtanem demek...
Seslenmek, tebessümün olmak
Sımsıkı sarılmak boynuna
Öpücüklerimle boğmak adeta...
Yapamıyorum...


Ağlamak geliyor içimden,
Özlemim, dünya güzelim
Maviş maviş bakan gözlerine dalıp
Yolculuk yapmak istiyorum tebessüm ederek..
Yapamıyorum.


Pamuk ellerini tutup sevmek istiyorum
Tebessümümle...
Öpmek, okşamak, sürmek yanaklarıma
Gülen yüzünü seyretmek doyasıya
Yapamıyorum.


Zaman...
Kelimede dahi meymenet yok.
Ne menem bir şey bu zaman-aman-ama-zam
Olumsuzluk
Soldan sağa
Yukarıdan aşağıya
Ve ne kadar da çok dillerde.
Doğru Zaman çok mu zor.
Doğru İnsan’a Yanlış Zaman
Hoş Zamanın doğrusuda çok nadir olmalı
O zaman geldiğinde durur mu acaba Doğru İnsan


Zamanı gelip Azrail kapıyı çaldığında
düşünüyordur herkes
Kimi sevdim
Kim beni sevdi
Hayat bu... kesin
Ne ticaret, ne para, ne pul ne de başka bir şey...
Hayat sevmek.
Hayat sarılmak sevdiğine
Hayat üzmemek sevdiğini
Hayat gülmek, güldürmek, neşeli olmak.
Hayat mutlu edebilmek sevdiğini...
Hayat tebessümünde payı olmak sevdiğinin
Hayat yetinmeyi bilmek olmalı.


Doğru İnsan...Yanlış Zaman...
Doğru Zaman....Yanlış İnsan.
Hayat oyun oynuyor karıncalara
Yaşam saydam adeta
Boşluk
Hepimiz obje...
Boşlukta yaşıyoruz.


Seviyorsan sevdiğini haykır, söyle.
Varsın dolsun gözlerim düşündüğümde
Engellemem ki hayalini, ayrılmasın gözümün önünden
Ne sabahın aydınlığı ve odama yayılan güzel kokusunda
Yeni bir güne başlarım sensiz.
Ne de yaşamın gömülen karanlığında
Unuturum seni.
Hep koklarım.
Hep sarılırım.
Hep severim seni
 
AŞK ve SEVGİ

AŞK bir yıl sürer
SEVGİ bir ömür

AŞK gözünde büyütür
SEVGİ razı olur

AŞK aldatır
SEVGİ ikna eder

AŞK (aşık) kıskanır
SEVGİ (sevgili) güvenir

AŞK seni de onu da ikiye böler
SEVGİ ikinizi bir eder

AŞK zehir gibidir
SEVGİ ilaç

AŞK ay gibidir hep bir karanlık yüzü var senden gizlenen
SEVGİ güneş gibidir hep sana bakar içini ısıtır

AŞK gider (isteyince)
SEVGİ kalır (isteyerek)

AŞK çeker, ezer, cesaret kırar
SEVGİ iter, teşvik eder, yüreklendirir.

AŞK ise; o senin için hedeftir
SEVGİ ise; ikiniz de aynı hedefe koşan oklarsınız.
 
Buruk Bİr Elveda

--------------------------------------------------------------------------------

Sıkma canını çok kalmıcam bu defa
Buruk bir elvedadan ibaret benimkisi
Koşarak sarılmıyacam boynuna
Belkide göz göze bile gelmicez
Dedimya buruk bir elvedadan ibaret benimkisi
Giderken sana çaldığın kalbimi bırakıyorum
Yırt,kır,parçala ne yaparsan yap
Bundan gayrısı koymaz garibe
Artık çalmıyacak neşeli aşk notaları bu evde
Gelip geçen zaman umrunda omayacak bedenin
Başlayacak ylculuk yanlızlar rıhtımına
 
ÖZGÜRLÜK

Özgürlük dedin mi, uçsuz bucaksız olmalı
Deniz gibi, gök gibi mavi olmalı rengi,
Çekip gidecek kadar çocuk,
Pişman olup dönecek kadar cesur olmalı yüreği insanın,
Laf söyletmemeli geçmişine geleceğine,
Bugünü zaten sorma gitsin yaşamalı ne varsa,
Yürekli olmalı son demine kadar....

Özgürlük dedin mi, gözü kara olmalı insanın,
Taş gibi sert, su gibi duru olmalı bir yerden sonra,
Canına kıyacak kadar basına buyruk,
Hesap soracak kadar bağlı olmalı sıkı sıkıya
Ağlayarak gözlerini yıkamalı insan küçük duraklarda,
Bir kalp sızısı yaşamalı, olmadık bir yerinde hayatının,
Bir umudu olmalı, yaşama sevinci gibi
Elinde tuttuğu, tutamadığı ne varsa yaşatmalı gönlünde....

Kadere boyun eğmek yok bu devirde,
Kadere boyun eğdirmek yerine..
Şansa tepeden bakmalı insan,
Hadi canım sende gülümsemesiyle...
Buldun mu yaşayacaksın ne varsa hayatında,
Kaybetmeyi göze alacaksın ki sevebilesin
Ateşlere atacaksın yüreğini sorgusuzca,
Dönüp arkanı gideceksin yorulduğun yerde..
Tüketmeyeceksin, tükenmeyeceksin de...
Beklemeyecek, hep vereceksin kendinden de öte...

Özgürlük dedin mi, sıkı sıkı tutacaksın hayatı bir yerinden,
Bir yanın tutsak, bir yanın haylaz olacak..
Adına toz kondurmayacaksın yanındakinin,
Savunmasız aşklara yer yok hayatında...
Koş koşabildiğin kadar o halde,
Duraklama akşamlarda yaşanmaz hayal kırıklıkları,
Gözü kara yüreklerde büyür büyüdükçe sevda,
Tüm düşleri gerçek yapabiliyorsan, yaşıyorsun hayatta...
Benim düşlerimle, senin gerçeklerin neden yan yana...
Var bir bildiği hayatının,

Anlam katıyor her nefeste yüreğin gözyaşlarına,
Soluklanacak yer arıyorsun yüreğimde,
Hem kaçar adım senden, hem yanında anlasana
Bu çelişki neden diye sorma,

Var bir bildiği hayatının,
Artık sorgulama......​
 
Hangi Ayrılık

Hangi gün karar verdin,
Küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana,
Böyle inceden inceye?

Hangi otobüs söyle,
Hangi uçak, hangi tren;
Seni benden götüren,
Beni bir kuş gibi öttüren?

Hangi kırılası eller dolanır şimdi,
Kırılası belinde?
Hangi rüzgar şarkı söyler,
O ay tanrıçası teninde?

Hangi çirkin gerçek uğruna,
Tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin,
En mahrem sırlarımızı?

Hangi cama kafa atsam;
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip,
Hangi masaları dağıtsam?

Ben de bu sersem başımı,
Karakolun duvarına vursam!
Kendimi caddeye atıp,
Arabaların altına savursam!.

Hangi tercih beni,
En hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de
Ömür boyu süründürür?

Kayıp ilanı mı versem,
Şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri,
Seni bulup getirene?

Hangi ayrılık var ki,
Böyle diş ağrısı gibi, durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki
Böyle musluk gibi, içime damlasın?

Hiç sanmam, hasta kalbim,
Bunu bir süre daha kaldıramaz..
Feriştah olsa, böyle
Eli-kolu bağlı, bekleyip duramaz!..

Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder,
Ateşimi söndürmeye?

Olur mu be, olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi;
Buruşturup bir kenara atılır mı?

Vefa bu kadar basit mi?
Alınır mı, satılır mı?

Hangi hırsız çaldı
Seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı,
Bizi birbirimizden?

Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü,
Yerden bütün izini?

Hangi yaldızlı otel,
Çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara,
Seni kolayca kandırdı?

Hangi şarlatan imaj,
Böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaatler,
O saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze-eze,
Hangi anası tipli parlak çömeze
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

Hangi yamyamlara yedirdin,
O masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi,
El değmemiş sevdamızı?

Hangi bıçak keser şimdi,
Benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır,
İnsanlara olan inancımı?

Hangi bekçi,
Hangi polis artık zapteder beni?
Ve hangi su bağışlatır,
Hangi musalla temizler seni?

Hangi sevgili var ki
Senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki
Benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki
Böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taşyürek var ki
Benim kadar ağlasın?
 
A r t ı k

Rüzgar yari sürükle kalbime
Yağmur gözyaşlarım olmasın artık
Bulut yarin üstüne seril
Güneş onu benim gibi yakmasın artık

Gül yari çağır kokunla
Dikenler elime batmasın artık
Yaprak yare bir fısılda
Toprak onu benim gibi çekmesin artık

Aşkım tezgah olan kalbimde serili
Yarim onu hergün deşme artık
Yar aşk bıçağını bileme gözyaşımla
Bırak paslansın bıçak kesmesin artık

Çarmıha gerildim kulpsuz bir dolapta
Ayak seslerini duyamam artık
Maziye sen git fotoğraflarla
İstesem de geri gelemem artık

Balıklar ağlayıp da deniz tuzlu olmasın
Dalgalar sahile vurmasın artık
Aşkım imdat deyip kurtulsun elinden
Tuzlu sularda boğulmasın artık

Çeşme yaptırın her yerine yeryüzünün
Mecnunlar çölde susuz kalmasın artık
Şifresi çözülsün bütün kalplerin
Sevginin kıymeti bilinsin artık...
 
Hayat Ben Sana Ne Diyeyim

ne çocukluğumu yaşadım ne gençliğimi

ben bilirim o yıllar neler çektiğimi
misketlerim yoktu belki oynayacağım
yoktu bir amacım sarılacağım

gençliğim boş İstanbul sokaklarında geçti benim
boş bakışlarda aradığım mutluluğun resmiydi belkide
attığım her adım belaya tutsak
mutluğun resmini öfkeli bakışlarda silmiştim belkide

ben hayatı anlamaya çalışdıkça
binbir tuzaklar koydu yollarıma
uzaklaşıyordum belki ondan da
ama yiğitler bitmez boş İstanbul sokaklarında

artık göz yaşıma sığdırdımışım hayatı
her damlada atıyorum içimden
mutluluğun resmiyle beraber
anlamıştım artık hayatım hayata tutsak

ne insanlar tanımıştım köhne bar köşelerinde
artık kaybolmuştum boş içki şişelerinde
eriyordum siliyordun ey hayat beni de
tüm acıları yaşıyordum bu yorgun bedenimde

hayatımı hayatın içinde değiştirme vakti geldi
akan göz yaşlarımı silme vakti
boş İstanbul sokaklarını doldurma vakti gelmişti
ben beni bulmuştum artık

kim derdi hayatlar yalnız yaşanır
herkes kendi hayatını yaşar
oysa ki uzaklarda benim hayatımı ben gibi yaşayan biri varmış meğer
adını bilmediğim yüzünü görmediğim sadece duygularda sevdiğim

bu bizim şiirimiz olsun seninle yazdık farzet
hiç görüşemesekte hayaller içinde yaşasakta beraber
bu bizim şiirimiz olsun yıllar sonrada dilimizden düşmeyen
ben seninle boş İstanbul sokaklarındaki mutluluğun resmini çizdim
 
Hataları afetmiyenin merhameti olurmu?
Gözlerinde kin olalanın,aşkı sevda olurmu?
Öfkeyle kalkanın,sevinci olurmu?
Hani ben senin eşruhundum,unutunmu?

Bedenin yarısı benimdi,gözümün içi derdin,
Ellerimi tutardın ben seninim,ayrılık olursa
ben ölürüm eşruhum derdin,yüreğinde kin
saklayanın aşkı sevda olurmu?

Bir zamanlar ölürüm,ölürüm uğruna derken
şimdi asla,asla seninle olmam diyorsun.
demeki yürekten sevememişsin...
öfkeyle kalkan,mutlulukla olurmu?



''senden bana kalan tek hatıra;seninle ilham aldığım ve aşk panayırı
yaşadığımıza dair yazdğığım bu şiirlerimdir''


__________________
 
Bu kent sana ağlarsa susturamazsın.

Yazık olur
gelmelerin / gitmelerin tümüne.

Dahası
Duyarsın ki
Gök kubbe dediğin
O mavi yığın
Çöküvermiş üstüme

Boynu büküklüğüm
Enkazdan çıkamamışlığımı resmederse
Ve bir yangın büyürse
Harabelerde
Anla ki naçar olmuşum
Çuvaldızın sivri ucu kendime
Sen
alınma /İncinme /Gücenme.

İstersen dip sarhoşluğu
İstersen
Vurgun sonrası
şaşkınlığı de
Toprakta kışlamış
Tombul bir solucan gibi
Süklüm püklüm
Ardın sıra
Sürünüşüme.

ne dersen de

Ama sakın
Sakın ola beni
Yorgun savaşçı belleme

Bil ki inatla
Ve yorgunluk duymadan
Sabahlara ayna tutmadayım
Yoksa
geceler boyu
Baş ucunda işim ne?

Yere göğe sığmıyorsun içimde

Bir yatıyor
Bin kalkıyorsun
Hepsi sen kokuyor ama
Hepsi başka biçimde.

Hiç kesintisiz
yeniden başlıyorum
Nice milatları koyarak ezberime
Senden
yine sana geçiyorum.
Ayak izlerim imdir
Sende kayboluşlarımdan
Sana dönüşlerime

biraz kül biraz duman bu benim işte

Gözün gibi bak diyemem ama
Bilemem neler olur
Eğer dokunursan
Bana ait çizgilere

Bu kent
sana ağlamasın olur mu?
Ağlarsa
Susturamazsın

Kendim için bir şey istiyorsam namerdim

Sadece
bu şehir ağlamasın diye

Yağmur duası sonrası
Umutsuz bir
amin niyetine

Bir tutam ilgi
Bir tutam sevgi
Katamaz mısın gülüşüne?

 
Geri
Üst