Şu Çılgın Türkler

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
kadir_abi.jpg

Kültür ve Turizm eski Bakanı Atila Koç, Efes’i yılda 20 milyon kişinin ziyaret etmesini istiyordu. Arkeologlar bu konuya kafa yordu: Antik kent 24 saat ve 365 gün açık kalsa bile bunun mümkün olmadığını anlamaları güç olmadı…

59. hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı Atila Koç, 10 Ekim 2005’te Efes (Ephessos) antik kentini ziyaret etti. Antik kentin geceleri de “işletilebilmesini” arzu eden bakan, gece yarısından sonra gerçekleştirdiği –ve yaklaşık üç saat süren- bu ziyaretinde ışıklandırma çalışmalarını denetledi. Burası için belirlediği ziyaretçi hedefini de o günlerde açıkladı: Yılda 20 milyon kişi.

Arkeologlar bakanın koyduğu hedef üzerine kafa yordular. Antik kentin kapılarının 24 saat açık olması durumunda bile yılda 20 milyon kişinin giriş yapmasının mümkün olmadığını ve hiçbir zaman da mümkün olmayacağını anlamaları çok güç olmadı. Ayrıca Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan ören yeri olan Efes –şimdi de olduğu gibi- yılın her günü açıktı. Ama yıllık ziyaretçi sayısı 1,5 ile 2 milyon arasında değişiyordu. Hâlâ da öyle. Ve bakanın bunu dile getirdiği 2005’te Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı da, ülkedeki tüm müze ve ören yerlerini ziyaret eden sayısı da 18 milyon civarındaydı.

Başbakan Erdoğan’ın “çılgın projeyi” açıkladığı 27 Nisan’ın akşamında, Kanal 24’te ‘Açık Görüş’ programında Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı dinlerken aklıma Efes ve Atila Koç’un “çılgın projesi” geldi.

Başkan, Kanal İstanbul projesinin tek başına değerlendirilmemesi gerektiğini, kanal çevresinde bir dizi yatırımın söz konusu olduğunu söylerken bu ek projelerden birini dile getirdi: “Başbakan’ımız kentin bu bölgesinde (Çatalca?) 60 milyon yolculuğun gerçekleşeceği bir havalimanı projesinin de yapılması talimatını verdi.” Başkan Topbaş, İstanbul’a her yıl 8 milyon turistin geldiğini ve mevcut iki havalimanında toplam 20 ile 25 milyon yolculuk gerçekleştiği bilgisini de verdi.

İstanbul’a, yılda 60 milyon yolculuğun gerçekleşeceği yeni bir havaalanının yapılmasının kenti ne hale sokacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Böyle bir şeyi tasavvur edebilecek hayal gücü ve cesaretten yoksunum. (Mevcut iki pistin toplamının üç katı kapasiteye sahip yeni bir havaalanı, kente gelen giden insan sayısını dört katına mı çıkaracak örneğin?)

Ama nedeni ne olursa olsun bu tür projeleri ve sayıları telafuz edebilecek çılgın Türklerin varlığını idrak etmiş bulunuyorum.
Şimdi, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, milletvekili adayı olduğu İzmir’i “Roma gibi bir kültür merkezi” yapmayı planlıyor. Günay’ın 3 Mayıs akşamı CNNTürk’te katıldığı ‘Ne Oluyor’ programında dile getirdiğine göre İzmir’i kültür turizminde Roma ile yarışır hale getirmek için birkaç yıl yeterli. Günay aynı şekilde, hak ettiği yerde olmadığını düşündüğü Selçuk ve Efes’i de “Antalya haline getirmek” istiyor. (Selçuk Haber, 2 Mayıs)

Soru şu: Uzun yıllar içinde bile gerçekleşmesi çok imkânlı gözükmeyen projelerin sadece bir seçim dönemine sıkıştırılması bir tesadüf mü? Seçim dönemi denen şey imkânsızı beyan etmekle aynı anlama mı gelir?

59. hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı Atila Koç’un 2005’te Efes için kurduğu “20 milyon ziyaretçi” hayalinin “ışıklandırma” bölümü o yıl tamamlandı. 2 milyon avro harcandı. İzmir İl Kültür Müdürü Abdülaziz Ediz’in açıklamasına göre, siluet şeklindeki bu aydınlatma eserleri görebilmek için yetersiz. Ve Efes hâlâ geceleri ziyarete kapalı.


 
Geri
Üst