
Kültür ve Turizm eski Bakanı Atila Koç, Efesi yılda 20 milyon kişinin ziyaret etmesini istiyordu. Arkeologlar bu konuya kafa yordu: Antik kent 24 saat ve 365 gün açık kalsa bile bunun mümkün olmadığını anlamaları güç olmadı
59. hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı Atila Koç, 10 Ekim 2005te Efes (Ephessos) antik kentini ziyaret etti. Antik kentin geceleri de işletilebilmesini arzu eden bakan, gece yarısından sonra gerçekleştirdiği ve yaklaşık üç saat süren- bu ziyaretinde ışıklandırma çalışmalarını denetledi. Burası için belirlediği ziyaretçi hedefini de o günlerde açıkladı: Yılda 20 milyon kişi.
Arkeologlar bakanın koyduğu hedef üzerine kafa yordular. Antik kentin kapılarının 24 saat açık olması durumunda bile yılda 20 milyon kişinin giriş yapmasının mümkün olmadığını ve hiçbir zaman da mümkün olmayacağını anlamaları çok güç olmadı. Ayrıca Türkiyenin en çok ziyaretçi alan ören yeri olan Efes şimdi de olduğu gibi- yılın her günü açıktı. Ama yıllık ziyaretçi sayısı 1,5 ile 2 milyon arasında değişiyordu. Hâlâ da öyle. Ve bakanın bunu dile getirdiği 2005te Türkiyeye gelen toplam turist sayısı da, ülkedeki tüm müze ve ören yerlerini ziyaret eden sayısı da 18 milyon civarındaydı.
Başbakan Erdoğanın çılgın projeyi açıkladığı 27 Nisanın akşamında, Kanal 24te Açık Görüş programında Belediye Başkanı Kadir Topbaşı dinlerken aklıma Efes ve Atila Koçun çılgın projesi geldi.
Başkan, Kanal İstanbul projesinin tek başına değerlendirilmemesi gerektiğini, kanal çevresinde bir dizi yatırımın söz konusu olduğunu söylerken bu ek projelerden birini dile getirdi: Başbakanımız kentin bu bölgesinde (Çatalca?) 60 milyon yolculuğun gerçekleşeceği bir havalimanı projesinin de yapılması talimatını verdi. Başkan Topbaş, İstanbula her yıl 8 milyon turistin geldiğini ve mevcut iki havalimanında toplam 20 ile 25 milyon yolculuk gerçekleştiği bilgisini de verdi.
İstanbula, yılda 60 milyon yolculuğun gerçekleşeceği yeni bir havaalanının yapılmasının kenti ne hale sokacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Böyle bir şeyi tasavvur edebilecek hayal gücü ve cesaretten yoksunum. (Mevcut iki pistin toplamının üç katı kapasiteye sahip yeni bir havaalanı, kente gelen giden insan sayısını dört katına mı çıkaracak örneğin?)
Ama nedeni ne olursa olsun bu tür projeleri ve sayıları telafuz edebilecek çılgın Türklerin varlığını idrak etmiş bulunuyorum.
Şimdi, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, milletvekili adayı olduğu İzmiri Roma gibi bir kültür merkezi yapmayı planlıyor. Günayın 3 Mayıs akşamı CNNTürkte katıldığı Ne Oluyor programında dile getirdiğine göre İzmiri kültür turizminde Roma ile yarışır hale getirmek için birkaç yıl yeterli. Günay aynı şekilde, hak ettiği yerde olmadığını düşündüğü Selçuk ve Efesi de Antalya haline getirmek istiyor. (Selçuk Haber, 2 Mayıs)
Soru şu: Uzun yıllar içinde bile gerçekleşmesi çok imkânlı gözükmeyen projelerin sadece bir seçim dönemine sıkıştırılması bir tesadüf mü? Seçim dönemi denen şey imkânsızı beyan etmekle aynı anlama mı gelir?
59. hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı Atila Koçun 2005te Efes için kurduğu 20 milyon ziyaretçi hayalinin ışıklandırma bölümü o yıl tamamlandı. 2 milyon avro harcandı. İzmir İl Kültür Müdürü Abdülaziz Edizin açıklamasına göre, siluet şeklindeki bu aydınlatma eserleri görebilmek için yetersiz. Ve Efes hâlâ geceleri ziyarete kapalı.