‘Ermeni cemaati AK Parti’ye eğilimli’

ChaMuR

Altın Üye
Katılım
19 Ocak 2006
Mesajlar
11,259
Reaction score
0
Puanları
0
‘Ermeni cemaati AK Parti’ye eğilimli’


267636.jpg


Ermeni Patriği Mutafyan’ın Der Spiegel’e yaptığı “AK Parti’yi CHP’ye tercih ediyoruz” sözlerinden sonra Patrikhane Hukuk Komisyonu Üyesi Sebu Aslangil de NTVMSNBC’ye “Seçimde AK Parti veya bağımsızlara eğilim olduğu gerçek” dedi.


Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob Mutafyan, Alman Der Spiegel Dergisi’ne verdiği röportajda AK Parti hükümeti ile ilişkilerinin iyi olduğunu açıkladı. Mutafyan’ın sözleri “Dürüst olmak gerekirse biz Ermeniler, AK Parti’yi CHP muhalefetine tercih ediyoruz. AK Parti azınlıklara karşı daha az milliyetçi bir tutum sergiliyor. Erdoğan hükümeti bizim taleplerimize karşı çok açık” şeklinde yansıdı ve “Ermeni cemaatinin oyları AK Parti’ye” yorumuyla büyük yankı uyandırdı. Patrikhane Basın Sözcüsü Luis Bakar, NTVMSNBC’ye Patriğin sadece “Hükümet’le ilişkilerin iyi olduğunu, lehte yasalar çıkardığını söylediğini, kimsenin oyuna karışmadığını, söz konusu ifadenin basının yorumu olduğunu” belirtti. Patrikhane Hukuk Komisyonu Üyesi Sebu Aslangil ise açıkça ifade etti: “Cemaatte AK Parti ve bağımsızlara eğilim olduğu bir gerçek. Bunda CHP’nin sert şekilde muhalefet ettiği ancak AK Parti’nin çıkması için çok uğraştığı vakıflar yasasının etkisi büyük


NTVMSNBC’ye konuşan Ermeni Patrikhanesi Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Aslangil, geçmiş iktidarlara göre, AK Parti iktidarının Ermeni cemaatine kolaylıklar sağladığını vurgulayarak şöyle dedi: “Somut olarak sorunlarımızın çözümünde bir ilerleme kaydedilip edilmemesinin ötesinde bir gerçeklik var ki, o da AK Parti ile cemaat ilişkilerinin iyi olduğudur. Sayın Mutafyan da bunu ifade etmiştir. Seçimlerde AK Parti ve bağımsızlara eğilim olduğu da bir gerçektir.

KİLİT ROL VAKIFLAR YASASI’NDA
Vakıf malları ile ilgili talepler konusunda AK Parti’nin daha olumlu bir tutum içinde olduğunu söyleyen Sebu Aslangil’e göre, Ermeni cemaatinin siyasi eğiliminde kilit rolü, Vakıflar Yasası oynamış: “Gerçekten de CHP’nin Vakıflar Yasası konusundaki sert muhalefeti nedeniyle Ermeni cemaatinde böyle bir algılama var. Yeni bir yasa getiren parti AK Parti’dir ve biliyorsunuz bu yasanın TBMM’den geçmesi sırasında da en önemli ve sert muhalefet CHP’den geldi. CHP, azınlık vakıflarına olanak sağlayan yasayı özellikle TBMM görüşmeleri sırasında felç etmiş oldu. Nitekim bu yasama döneminde yasanın çıkmamasına sebep olan parti de CHP’dir. Cemaatte CHP’nin Cumhurbaşkanı’nın vetosuna da sebep olduğu görüşü hakimdir, çünkü Sezer’in veto gerekçeleri, ana muhalefetin argümanlarıdır.”

CEMAAT AK PARTİ’DEN UMUTLU
Vakıflar Yasası’nın çıkmamasının azınlık cemaatleri üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirten Aslangil, bu sürecin AK Parti lehine işlediğinin altını çizdi: “Çünkü siz bir hak elde etmeye çalışıyorsunuz ya da hakkınız olan bir şeyi almaya çalışıyorsunuz. Ama hakkınız olmasına rağmen bir parti muhalefet yapıyor ve siz hakkınızı alamıyorsunuz. Sonuç olarak bu durum, AK Parti ile diyaloğumuz sürerse bu hakkımızı alabilir miyiz, eğilimine ve umuduna neden oldu. Çünkü CHP yarın TBMM’de çoğunluğu ele alırsa azınlık sorunlarına nasıl bakacağına ilişkin rengini belli etmiş durumda.”

AZINLIK HAKLARIYLA İLGİLİ SIKINTI VAR
Aslangil’e göre aslında Ermeni cemaatinde tek düze bir oy anlayışından bahsetmek mümkün değil. Ancak parti programlarındaki azınlık hakları bölümü en önemli etken. “Azınlık hakları açısından iktidar partisiyle ilişkilerimiz iyiydi. O yüzden genel eğilim ya AK Parti ya da bağımsız adaylar düzeyinde. Ancak daha neredeyse iki ay var, bundan sonra da değişiklikler olabilir. Azınlık haklarıyla ilgili bir hukuki açmaz var, bu açıdan cemaat bir sıkıntı yaşıyor. Çıkacak yasa azınlık cemaatlerine nefes aldıracak bir yasaydı, ama engellenmiş oldu. Doğal olarak cemaat de bunu bir şekilde gözlemliyor ve ona göre siyasi tavrını belirliyor.”

MİLLİYETÇİ VE ULUSALCI SÖYLEMLER ETKİLİ
Ermeni cemaatinin, Hrant Dink cinayeti sonrasında milliyetçi ve ulusalcı yükselişten de etkilendiğini, buna bağlı olarak gelişen endişelerin de oy tercihlerinde etkili olacağını ifade eden Aslangil, şöyle devam etti: “İşin doğasında bu var tabii ki. Bir anlamda üstü kapalı ya da açık tehdit unsurları barındıran partilere cemaat oy vermez. Tehdit ne şekilde, nereden geldiyse ya da geliyorsa cemaat ona karşı duyarlı. Zaten de olması gerek. Bu anlamda politika üreten partiler var. AK Parti’yi azınlıklara fazla hak verildi diye suçlayan partiler var. İsim vermek şart değil ama bu partiler zaten kamuoyunda biliniyor. Bu söylemler tabii ki oyları etkiler.”
 
hahahahahhahaha

bir gerçek bu kadar mı gün yüzüne çıkarılabilir.

Adamlar AKP'nin vereceği tavizleri bildiği için destekliyor. Yazık bu vatana.
 
ya birileri bizi desteklemiyor diye onlarıda mı dışlayalım Chamur :) onlarda bu ülkenin vatandaşı ayrımcılık yapmayın lütfen aynı şeyi aleviler içinde kürtler içinde ve diger etnik gruplar içinde yapmayalım

bu durumu düzelten Atatürk herkese turk vatandaşlıgı hakkı verilmiştir bunuda siyasi rant olarak görmeyelim ;))
 
AB'nin yakından izlediği Vakıflar Yasa Tasarısı Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla tasarının ikinci maddesine vakıf haklarıyla ilgili 'mütekabiliyet' yani 'karşılıklılık' esası getirildi.CHP'liler tasarıyı vatana ihanet ve Lozan Anlaşması'nın delinmesi olarak niteledi.

Avrupa Birliği Uyum Paketi içinde Meclis'e sunulan Vakıflar Yasa Tasarısı görüşmeleri tartışmalı başladı.

Görüşmeler sırasında Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla tasarının cemaat vakıflarının mal edinmesi ve ticaret yapmasını düzenleyen ikinci maddesine, 'mütekabiliyet' yani 'karşılıklılık' şartı eklendi.

Buna gerekçe olarak da Batı Trakya'daki Türklere Yunanistan'ın getirdiği kısıtlamalar gösterildi.

CHP'den tepki geldi

Tasarının görüşmelerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, AB'nin isteklerinin süzgeçten geçirilmeden kabul edildiğini söyledi.

Geçici dokuzuncu madde ile Lozan Anlaşması'nın delindiğini savunan Anadol, "Lozan Türkiye'nin tapu senedidir. Lozan delinirse Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu delinir" diye konuştu.

CHP'li Feridun Ayvazoğlu da, "bu tasarı ile bilmeyerek Türkiye'ye ihanet ediliyor. Bu ihanetin altından kalkamayız. Bunun vebali AK Parti ve evet oyu vereceklere aittir" dedi.

Şahin eleştirilere yanıt verdi

Eleştirileri yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, tasarının dağınık olan vakıf mevzuatını tek çatı altında toplamak amacıyla özgür iradeleriyle hazırlandığını söyledi.

Vakıf malları konusunda yaşanan sıkıntıyı örneklerle anlatan Şahin, 1955'te Yedi Kule'deki Ermeni Hastanesi Vakfı'na bağışlanan bir dükkan ve dairenin tapuya tescil edildiğini, ancak 1974'teki Yargıtay kararıyla bu malların Hazine'ye geçtiğini belirtti.

Vakfın konuyu AİHM'e götürdüğünü söyleyen Şahin, "mahkeme Türkiye'yi 2 milyon 300 Euro ödemeye ve malları iade etmeye mahkum etti. Geçici dokuzuncu maddeyi bu sorunu çözmek için getiriyoruz" dedi.

Bağış yoluyla vakıflara verilen ancak 1974'de Yargıtay kararıyla hazineye geçirilen 36 parça gayrımenkulün sahiplerine iade edileceğini söyleyen Şahin, "bu ne ülkemizi böler ne de egemenliğimizi zedeler. Bu sadece devletimizi yüceltir. Bunu yapmanın neresi ihanet olabilir" diye konuştu.


KAYNAK


"Vakıflar Yasası Lozan'a Doğru Bir Adım"

Avukat Bakar'a göre, azınlık vakıfları, yeni tasarıyla Lozan'daki haklarının bir bölümüne yeni kavuşabiliyor. "Muhalefetin bilmemesi mümkün değil. Lozan yıllardır uygulanmıyor." Ancak, 3. şahıslara geçen taşınmazlar için tazminattan hâlâ söz edilmiyor.

BİA Haber Merkezi
26/09/2006 Tolga KORKUT BİA (İstanbul) - Azınlık hukuku uzmanı Avukat Diran Bakar, Meclis'te bugün yeniden görüşülen Vakıflar Yasa tasarısının geçen hafta Adalet Komisyonu'na gönderilmeden önceki haliyle "Azınlık vakıflarının Lozan'la tanınan haklarının bir kısmına daha yeni kavuşabileceğini" söyledi.

Bakar, Meclis'te muhalefet milletvekillerinin tasarının Lozan Antlaşması'nı ihlal ettiğine dair savları içinse, "Herhalde siyaseten böyle konuşuyorlar. Lozan'a aykırı bir durum yok. Tam tersine, yıllardır uygulanmayan Lozan'ın bir bölümünün uygulanması sağlanıyor."

Lozan'a göre, "azınlıkların kendi okul, kilise, hastanelerini kendilerinin idare etme, yeni müesseseler kurma, taşınmaz edinme hakkına sahip olduğunu, devletin de azınlık vakıflarına yardım etme yükümlülüğünün olduğunu" anımsatan Bakar, "Cemaat vakıfları Lozan'daki haklarının bir kısmına daha yeni kavuşuyor" diyor.

Bakar: Tazminat düzenlemesi hâlâ yok

Bakar, 1936 tarihli 2762 sayılı yasayı değiştiren yeni tasarının yalnızca azınlıklarla ilgili değil, bütün vakıflarla ilgili düzenleme getiren kapsamlı bir tasarı olduğunu söylüyor.

"Hem vakıfları, hem vakıflar bürokrasisini düzenliyor. Bu kanunda yalnız Medeni Kanun'dan önce kurulanlar değil, daha sonra kurulan vakıflarla ilgili de hükümler var."

Bakar'a göre, tasarının azınlık vakıflarıyla ilgili getirdiği olumlu düzenlemeler şöyle:

* 1974'teki Yargıtay Genel Kurulu kararıyla, el konan ve devletin yönetimindeki vakıfların 1936'dan sonra edindiği taşınmazlar iade ediliyor.

* Vakıflar meclisinde, azınlık vakıflarından temsilci bulunuyor.

* Yardımlaşmayı olanaklı kılan düzenlemeler.

* Yararlanılamayan vakıfların başka bir vakfa devrine olanak veren hükümler.

Bakar, "Tasarı böyle geçerse, olumlu" diyor. Ancak, tasarının iki konuda çözüm getirmediğine de işaret ediyor:

1. Vakıfların 1936'dan sonra edindiği ve 1974 Yargıtay kararıyla el konan ve daha sona üçüncü şahıslara geçirilen taşınmazlarla ilgili tazminat düzenlemesi yok. Bakar, "üçüncü şahıslara geçen taşınmazları yasayla geri almanıza olanak yok. Bu nedenle tazminat düzenlemesi yapılmalı" diyor.

2. Çeşitli dönemlerde "hayrı hizmeti kalmadı" denerek yönetimine el konan vakıfların geri verilmesiyle ilgili düzenleme yok. Bakar, özellikle birçok Rum vakfının bu durumda olduğunu belirtiyor


KAYNAK
 
ermeniler bile bu objektif tutumu görmüş bunu açıklıyor bizimkiler ise bir ermeninin gördüklerini göremiyor. yazık yahu!!
eleştirenler ise onlara olan yaklaşımlar kötü olsaydı onlar insan değilmi diyecektiniz şimdi ise taviz veriyor diyorsunuz. yazık yahu!!
 
yazdıklarınızı görünce inanın gülmekten kendimi alamadım..
daha düne ''hepimiz ermeniyiz'' solganını atanlara her türlü iftirayı atanlar şu anda sırf ermeniler akp'yi destekliyor diye birden ermenilere kucak açmış,hemen can-ciğer kardeş olmuşlar..
neyse buda benim yorumum olsun..

hee ayrıca unutmadan siz o ''hepimiz ermeniyiz'' diyenlere söverken ben de bağırıyordum ''hepimiz ermeniyiz' diye..işin içinde siyasette yoktu o zaman..:goz:
 
Siyaset de bu değil midir ! Sadece işine gelen doğruları sawunmak! we sadece işine gelen yanlışları gündeme getirmek! ....
 
BaĞirana DeĞİl BaĞirtana Bak.Şehİt Cenazelerİnİ Bİle Sİyasete Alet Eden Adamlar.nereye KoŞuyoruz.??
 
akepe nın sayın genel baskanı erdogan hepımız ermenıyız lafını kınıyordu zamanın sımdı cok merak edıorm bu destege ne cevap verıcek...!!!!
 
araghorn-g' Alıntı:
hahahahahhahaha

bir gerçek bu kadar mı gün yüzüne çıkarılabilir.

Adamlar AKP'nin vereceği tavizleri bildiği için destekliyor. Yazık bu vatana.



:clap :clap :clap :clap :clap :clap
 
Ermeni diasporası eğilimlidir AKP ye
AKP onların işini yapar çünkü
Türk milleti AKP için ne ifade ediyor çok merak ediyorum gerçektende
 
Geri
Üst