_black_sun
New member
- Katılım
- 29 May 2008
- Mesajlar
- 2,688
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
‘Pembe Kadınlar’ sopalıyor
Hindistan’da her yıl yaklaşık 10 bin kadın namus cinayetine kurban gidiyor, onbinlerce kadın da şiddet görüyor ve tecavüze uğruyor. ‘Pembe Örgüt’ adı altında toplanan kadınlar, haklarını aramanın çaresini, polis de olsa tüm erkekleri sopalamakta buldu.
İSTANBUL/UTTAR PRADESH - ABD’de kadınların kurduğu ‘Kod: Pembe’ örgütü, son dönemde Irak savaşına karşı yoğunlaşıp Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ı kırmızı boyalı elleriyle “Ellerin kanlı Rice” diye protesto etmiş, dünyanın dikkatini çekmişti. Hindistan’da da kadınlar, ülkenin en önemli sorunu cinsiyet ayrımcılığı, kadına şiddet, tecavüz ve namus cinayetleriyle mücadele için “Pembe Örgüt” anlamına gelen “Gulabi Gang” adı altında toplanmış. Pembe, Hindistan kültüründe yeri olduğu seçilmiş. Pembe sariler giyen kadınlar, mücadele için de ilginç bir araç seçmiş: Sopa! Pembe Kadınlar, Hindistan’da haklarını sopayla arıyor. NTVMSNBC’ye konuşan Gulabi Gang’in lideri Sampat Pal “Bizi hor görenlere ve acımasız erkeklere karşı sözler yeterli kalmıyor. Bu nedenle Hindistan sopalarıyla, kadınlara kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretiyoruz ve bize saldırmaya kalkanları dövüyoruz” dedi.
Her yıl yaklaşık 10 bin kadının namus cinayetine kurban gittiği, onbinlerce kadının da aile içinde ve sokakta şiddet gördüğü, tecavüze uğradığı Hindistan’da ‘Pembe Örgüt’ adı altında toplanan kadınların lideri Sampat Pal, NTVMSNBC’ye hem kendisinin, hem Hintli kadınların neler yaşadığını, nasıl mücadele ettiklerini anlattı:
Ailem, okula gitmeme izin vermedi. Ben de kendi kendime okuma ve yazma öğrendim. 12 yaşındayken ailemin zoruyla evlendim. Hindistan’da bu çok normal, çok küçük yaşta aileler çocukları evlendiriyor. Küçücük kızlar namus cinayetine ve şiddete maruz kalıyor. Ben de ailemle çok sorun yaşadım, bu işi yapmamı kabullenmediler. Fakat şimdi neden kadınları korumak istediğimi daha iyi anlıyorlar. 25 yaşından beri kendim ve kadınlar için mücadele veriyorum.
PEMBELERİ GİYİYOR VE HÜKÜMETE KARŞI SAVAŞIYORUZ
Hindistan’da kadınların durumu çok zor. Hükümet ve sivil toplum örgütleri kılını kıpırdatmıyor. Bir şeyler yapmak istedim ve sonunda bu örgütü kurdum. İki yıl içinde 2 bin üyeye ulaştık. Sayımız her gün artıyor. Kadınların haklarını korumak için hükümete karşı savaşıyoruz. Aile içi şiddete karşı kanunun geçerliliğini sağlamaya çalışıyoruz. Kampanyalar yürütüyoruz. Hepimiz pembe sariler giyiyoruz ve sopalarımız elimizde protestolar gerçekleştiriyoruz. Pembe rengi ve adını, Hindistan kültüründe sevilen ve değerli bir renk olması, ayrıca dikkat çekmesi nedeniyle seçtik. Hepimiz pembe giyiyoruz
SOPA ETKİLİ OLDU, ÇÜNKÜ SÖZDEN ANLAMIYORLAR
Polis, kadına şiddet uygulamış bir adamı tutuklamayıp serbest bırakınca, biz de emniyet müdürlüğüne baskın yaptık ve polisi dövdük. Sopa etkili oldu, çünkü sözlerle anlatmak yeterli olmuyor. Ama amacımız sadece gidip erkekleri dövmek değil, hakkımızı aramak. Kadınlar bize sorunlarını anlatıyor ve tüm üyeler oturup tartışıyoruz, çözüm yolu arıyoruz.
Geçenlerde bir kadın üç çocuğu ile sokakta kalmış ve yardım için bize geldi. Geçici olarak ona sığınacak bir yer bulduk. Eşi evinden kovmuş. Evine gidip kocasıyla ve ailesiyle konuştuk. Örneğin, eşi kızın ailesinden para talep ediyor ve onlar bu parayı veremeyince kadını evden kovuyor. Biz de anlaşmaya çalışıyoruz. Eğer anlaşılmayacak gibi ise, o kadına veya o küçük kıza sahip çıkıyoruz ve koruyoruz. Fakat bazen şiddet uygulamamız gerekiyor, çünkü başka türlü anlamıyorlar. Genellikle bu son çare oluyor. Ama bu şekilde bizden korkmaya başladılar ve bizi destekleyen o kadar insan var ki, bize saygı göstermek zorunda kaldılar. Yoksa eşitlik sağlanmıyor.
POLİSİ DÖVDÜK VE ARTIK BİZDEN KORKUYORLAR
Hükümet adaletsizlik ve yolsuzluk yapıyorsa, o zaman sopalarımızla dövüyoruz. Ayrıca protesto gerçekleştirirken artık polisler yanımıza yaklaşamıyor. Önceden polisler de bizi dövmeye kalktı. En büyük adaletsizliği polisler yapıyor. Suçlu bir adamı serbest bırakıyor; kadına şiddet uygulamış veya tecavüz etmiş olsa da fark etmiyor. Neden; çünkü polisler de erkek. Polislere karşı bu yüzden savaş başlaştık ve onları dövdük. Şimdi durum daha iyi. Bizimle anlaştılar ve kanunlara aykırı davranmayacaklarına dair söz verdiler.
DEMOKRASİ İÇİN SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Biz demokrasi istiyoruz ve bu yüzden savaşmak zorundayız. Başka çare yok. Çünkü kadınlar yıllardır bu işkenceyi çekiyor. Eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, şiddet, tecavüz, töre cinayeti... Kadınlar bunları hak etmiyor. Ancak anayasada değişiklikler sağlarsak, bu sorunlar çözülebilir. Savaşımıza devam edeceğiz.
Haberde kullanılan fotoğraflar BBC’den alınmıştır.
Hindistan’da her yıl yaklaşık 10 bin kadın namus cinayetine kurban gidiyor, onbinlerce kadın da şiddet görüyor ve tecavüze uğruyor. ‘Pembe Örgüt’ adı altında toplanan kadınlar, haklarını aramanın çaresini, polis de olsa tüm erkekleri sopalamakta buldu.

İSTANBUL/UTTAR PRADESH - ABD’de kadınların kurduğu ‘Kod: Pembe’ örgütü, son dönemde Irak savaşına karşı yoğunlaşıp Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ı kırmızı boyalı elleriyle “Ellerin kanlı Rice” diye protesto etmiş, dünyanın dikkatini çekmişti. Hindistan’da da kadınlar, ülkenin en önemli sorunu cinsiyet ayrımcılığı, kadına şiddet, tecavüz ve namus cinayetleriyle mücadele için “Pembe Örgüt” anlamına gelen “Gulabi Gang” adı altında toplanmış. Pembe, Hindistan kültüründe yeri olduğu seçilmiş. Pembe sariler giyen kadınlar, mücadele için de ilginç bir araç seçmiş: Sopa! Pembe Kadınlar, Hindistan’da haklarını sopayla arıyor. NTVMSNBC’ye konuşan Gulabi Gang’in lideri Sampat Pal “Bizi hor görenlere ve acımasız erkeklere karşı sözler yeterli kalmıyor. Bu nedenle Hindistan sopalarıyla, kadınlara kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretiyoruz ve bize saldırmaya kalkanları dövüyoruz” dedi.
Her yıl yaklaşık 10 bin kadının namus cinayetine kurban gittiği, onbinlerce kadının da aile içinde ve sokakta şiddet gördüğü, tecavüze uğradığı Hindistan’da ‘Pembe Örgüt’ adı altında toplanan kadınların lideri Sampat Pal, NTVMSNBC’ye hem kendisinin, hem Hintli kadınların neler yaşadığını, nasıl mücadele ettiklerini anlattı:
Ailem, okula gitmeme izin vermedi. Ben de kendi kendime okuma ve yazma öğrendim. 12 yaşındayken ailemin zoruyla evlendim. Hindistan’da bu çok normal, çok küçük yaşta aileler çocukları evlendiriyor. Küçücük kızlar namus cinayetine ve şiddete maruz kalıyor. Ben de ailemle çok sorun yaşadım, bu işi yapmamı kabullenmediler. Fakat şimdi neden kadınları korumak istediğimi daha iyi anlıyorlar. 25 yaşından beri kendim ve kadınlar için mücadele veriyorum.

PEMBELERİ GİYİYOR VE HÜKÜMETE KARŞI SAVAŞIYORUZ
Hindistan’da kadınların durumu çok zor. Hükümet ve sivil toplum örgütleri kılını kıpırdatmıyor. Bir şeyler yapmak istedim ve sonunda bu örgütü kurdum. İki yıl içinde 2 bin üyeye ulaştık. Sayımız her gün artıyor. Kadınların haklarını korumak için hükümete karşı savaşıyoruz. Aile içi şiddete karşı kanunun geçerliliğini sağlamaya çalışıyoruz. Kampanyalar yürütüyoruz. Hepimiz pembe sariler giyiyoruz ve sopalarımız elimizde protestolar gerçekleştiriyoruz. Pembe rengi ve adını, Hindistan kültüründe sevilen ve değerli bir renk olması, ayrıca dikkat çekmesi nedeniyle seçtik. Hepimiz pembe giyiyoruz

SOPA ETKİLİ OLDU, ÇÜNKÜ SÖZDEN ANLAMIYORLAR
Polis, kadına şiddet uygulamış bir adamı tutuklamayıp serbest bırakınca, biz de emniyet müdürlüğüne baskın yaptık ve polisi dövdük. Sopa etkili oldu, çünkü sözlerle anlatmak yeterli olmuyor. Ama amacımız sadece gidip erkekleri dövmek değil, hakkımızı aramak. Kadınlar bize sorunlarını anlatıyor ve tüm üyeler oturup tartışıyoruz, çözüm yolu arıyoruz.

Geçenlerde bir kadın üç çocuğu ile sokakta kalmış ve yardım için bize geldi. Geçici olarak ona sığınacak bir yer bulduk. Eşi evinden kovmuş. Evine gidip kocasıyla ve ailesiyle konuştuk. Örneğin, eşi kızın ailesinden para talep ediyor ve onlar bu parayı veremeyince kadını evden kovuyor. Biz de anlaşmaya çalışıyoruz. Eğer anlaşılmayacak gibi ise, o kadına veya o küçük kıza sahip çıkıyoruz ve koruyoruz. Fakat bazen şiddet uygulamamız gerekiyor, çünkü başka türlü anlamıyorlar. Genellikle bu son çare oluyor. Ama bu şekilde bizden korkmaya başladılar ve bizi destekleyen o kadar insan var ki, bize saygı göstermek zorunda kaldılar. Yoksa eşitlik sağlanmıyor.
POLİSİ DÖVDÜK VE ARTIK BİZDEN KORKUYORLAR
Hükümet adaletsizlik ve yolsuzluk yapıyorsa, o zaman sopalarımızla dövüyoruz. Ayrıca protesto gerçekleştirirken artık polisler yanımıza yaklaşamıyor. Önceden polisler de bizi dövmeye kalktı. En büyük adaletsizliği polisler yapıyor. Suçlu bir adamı serbest bırakıyor; kadına şiddet uygulamış veya tecavüz etmiş olsa da fark etmiyor. Neden; çünkü polisler de erkek. Polislere karşı bu yüzden savaş başlaştık ve onları dövdük. Şimdi durum daha iyi. Bizimle anlaştılar ve kanunlara aykırı davranmayacaklarına dair söz verdiler.

DEMOKRASİ İÇİN SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Biz demokrasi istiyoruz ve bu yüzden savaşmak zorundayız. Başka çare yok. Çünkü kadınlar yıllardır bu işkenceyi çekiyor. Eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, şiddet, tecavüz, töre cinayeti... Kadınlar bunları hak etmiyor. Ancak anayasada değişiklikler sağlarsak, bu sorunlar çözülebilir. Savaşımıza devam edeceğiz.
Haberde kullanılan fotoğraflar BBC’den alınmıştır.