Bassagligi;
Yeni evli bir cift 5 aydir her aksam sex yapiyorlarmis.
Gunun birinde kadin patlamis ve derdini annesine anlatmis.
Annesi ogut olarak kizi'na
Cinsel organina bir siyah kurdela baglarsan ve bizim adetlere gore
akrabalardan biri oldugunde siyah kurdela takilir ve sex yapilmadigini
kocana anlatirsin demis.
Kadin aynen yapmis.
Aksam koca eve geldiginde yatarken bir bakar ki kurdela.
Kadin hemen durumu anlatir ve kocasi da anlayis gosterir ve o gece
yapilmaz.
Bu boyle 3 gun surer.
Bunun uzerine adam kendi cinsel organina da siyah kudela takar
Ve yatakta bu sefer sasirma sirasi kadindadir.
Ne yapiyorsun, sen neden taktin ? der
Bir basin sagolsun deyip cikacagimm !!!.....
Genel Müdür
Bir şirkette genel müdür olarak çalışan bir adam, eksiksiz bir sağlık kontrolünden geçmek üzere doktora gider. Doktor, hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldıklarını ve bu sistem sayesinde küçük bir idrar tahlili ile "full check up" yapabildiğini söyler. "Harika" der bizim genel müdür de, "başlayalım öyleyse". Doktor, adama bir cam kavanoz vererek idrar için tuvalete gönderir. Bizim adam bir süre sonra, kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara bağlı küçük bir konteynere döker. Bilgisayar ilginç sesler çıkartarak çalışır ve bir süre sonra yazıcısından uzunca bir döküm alınır. Doktor yazıcıdan gelen çıkışları uzun süre incelemeye koyulur. Adam dayanamayıp sorar: "N'oldu doktor, bir terslik mi var?", "Bilgisayarın verdiği sonuçlara göre.." der doktor; "bir terslik yok, ama tenisten mütevellit sağ bileğinizde bir kavis oluşmuş". "Yapmayın doktor" der bizim adam, "ben meşgul bir adamım; ne tenis ne de golf oynarım. Bütün bunları yapacak vaktim yok; nasıl olur da sağ bileğimde tenis oynamaktan bir kavis oluşur?". Bunun üzerine doktor, bilgisayarın şimdiye kadar hiç yanılmadığını, asla hata yapmayacağını söyler ve "ancak" der; "içinizin rahat etmesini istiyorsaniz, bu steril kavanozu yanınıza alıp eve götürün. Sabah kalkar kalkmaz da lütfen test için gerekli idrarı yapın. Sonra, doğruca buraya gelin, sizden ekstra bir ücret almadan testi yineleyelim". Bizim adam, "tamam" der ve arabasına atlayıp evin yolunu tutar. Bilgisayarın koyduğu teşhis canını sıktığı icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Bütün dünyayı bu aptal makinelerin ele geçireceğini düşünür ve hiddeti daha da artar. Eve vardığında, bilgisayarın "aklını başına getirmeye" karar vermiştir. Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da; arabasının kaputunu açıp karterden bir kaç damla motor yağı alıp kavanozun içine damlatır. Eve girince de olup biteni karısıyla kızına anlatır. Onlardan da kavanoza bir miktar idrar yapmalarını ister. Onlar da bizimkinin isteğini yerine getirirler. Ertesi sabah, bizim genel müdür uyanır uyanmaz eline bir playboy alip bilgisayar için tasarladığı son hinliği yapmak üzere, kavanozuyla birlikte tuvalete girer. 15 dakika sonra tuvaletten çıktığnda yüzünde mutlu bir gülümseme vardır. Doğruca hastanenin yolunu tutar. Doktor, kendisini selamlayıp nasıl olduğunu sorar. Yüzünde hin bir gülümseme ile, "iyiyim doktor, iyiyim" der bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi bilgisayarın konteynerine dökerken; bir yandan da, "formunuzda gözüküyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler çıkarmaya başlar. Birkaç dakika sonra da uzunca bir kağıt çıktısı gelir yazıcıdan. Doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam "bakalım senin bilgisayar bugün ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi gülümseyerek. "Hımm..." der doktor "Bilgisayarımıza göre, arabanızın yağ değişim zamanı gelmiş, kızınız hamile, karınız da bel soğukluğuna tutulmuş. Ayrıca, tuvaletlere girerken yanınıza böyle ha bire Playboy almaya devam ederseniz, bileğinizdeki kavis daha da kötüye gidecek".
Alemci abi
İmpalaların, şavrolelerin tedavülde olduğu dönemlerde geçiyor olay.
Alemci bir abi, arabanın arkasına davul zurnacıyı almış geziyor...
Davulcu ve zurnacı dönemin şarkılarını, türkülerini, oyun havalarını çalıyor...
Abi de bir yandan arabayı kullanırken, bir yandan da birasını içiyor...
Arka koltuk orkestrası kıvamına gelmiş, coşku içinde çalmayı sürdürürken...
Birden müzik kesiliyor, davul-zurnacı susuyor.
Abi birasından bir yudum, sigarasından bir nefes çekiyor...
Dikiz aynasından orkestrasına bakıp soruyor:
-"N'oldu lan? Niye sustunuz?"
Adamlar abiye cevap veriyorlar:
""Abi... Mezarlığın önünden geçiyoruz da..."
Abi, "Haaaaa..." diyor,
-"Fatiha'yı çalın lan o zaman!.." :sigara:
Yeni evli bir cift 5 aydir her aksam sex yapiyorlarmis.
Gunun birinde kadin patlamis ve derdini annesine anlatmis.
Annesi ogut olarak kizi'na
Cinsel organina bir siyah kurdela baglarsan ve bizim adetlere gore
akrabalardan biri oldugunde siyah kurdela takilir ve sex yapilmadigini
kocana anlatirsin demis.
Kadin aynen yapmis.
Aksam koca eve geldiginde yatarken bir bakar ki kurdela.
Kadin hemen durumu anlatir ve kocasi da anlayis gosterir ve o gece
yapilmaz.
Bu boyle 3 gun surer.
Bunun uzerine adam kendi cinsel organina da siyah kudela takar
Ve yatakta bu sefer sasirma sirasi kadindadir.
Ne yapiyorsun, sen neden taktin ? der
Bir basin sagolsun deyip cikacagimm !!!.....
Genel Müdür
Bir şirkette genel müdür olarak çalışan bir adam, eksiksiz bir sağlık kontrolünden geçmek üzere doktora gider. Doktor, hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldıklarını ve bu sistem sayesinde küçük bir idrar tahlili ile "full check up" yapabildiğini söyler. "Harika" der bizim genel müdür de, "başlayalım öyleyse". Doktor, adama bir cam kavanoz vererek idrar için tuvalete gönderir. Bizim adam bir süre sonra, kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara bağlı küçük bir konteynere döker. Bilgisayar ilginç sesler çıkartarak çalışır ve bir süre sonra yazıcısından uzunca bir döküm alınır. Doktor yazıcıdan gelen çıkışları uzun süre incelemeye koyulur. Adam dayanamayıp sorar: "N'oldu doktor, bir terslik mi var?", "Bilgisayarın verdiği sonuçlara göre.." der doktor; "bir terslik yok, ama tenisten mütevellit sağ bileğinizde bir kavis oluşmuş". "Yapmayın doktor" der bizim adam, "ben meşgul bir adamım; ne tenis ne de golf oynarım. Bütün bunları yapacak vaktim yok; nasıl olur da sağ bileğimde tenis oynamaktan bir kavis oluşur?". Bunun üzerine doktor, bilgisayarın şimdiye kadar hiç yanılmadığını, asla hata yapmayacağını söyler ve "ancak" der; "içinizin rahat etmesini istiyorsaniz, bu steril kavanozu yanınıza alıp eve götürün. Sabah kalkar kalkmaz da lütfen test için gerekli idrarı yapın. Sonra, doğruca buraya gelin, sizden ekstra bir ücret almadan testi yineleyelim". Bizim adam, "tamam" der ve arabasına atlayıp evin yolunu tutar. Bilgisayarın koyduğu teşhis canını sıktığı icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Bütün dünyayı bu aptal makinelerin ele geçireceğini düşünür ve hiddeti daha da artar. Eve vardığında, bilgisayarın "aklını başına getirmeye" karar vermiştir. Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da; arabasının kaputunu açıp karterden bir kaç damla motor yağı alıp kavanozun içine damlatır. Eve girince de olup biteni karısıyla kızına anlatır. Onlardan da kavanoza bir miktar idrar yapmalarını ister. Onlar da bizimkinin isteğini yerine getirirler. Ertesi sabah, bizim genel müdür uyanır uyanmaz eline bir playboy alip bilgisayar için tasarladığı son hinliği yapmak üzere, kavanozuyla birlikte tuvalete girer. 15 dakika sonra tuvaletten çıktığnda yüzünde mutlu bir gülümseme vardır. Doğruca hastanenin yolunu tutar. Doktor, kendisini selamlayıp nasıl olduğunu sorar. Yüzünde hin bir gülümseme ile, "iyiyim doktor, iyiyim" der bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi bilgisayarın konteynerine dökerken; bir yandan da, "formunuzda gözüküyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler çıkarmaya başlar. Birkaç dakika sonra da uzunca bir kağıt çıktısı gelir yazıcıdan. Doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam "bakalım senin bilgisayar bugün ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi gülümseyerek. "Hımm..." der doktor "Bilgisayarımıza göre, arabanızın yağ değişim zamanı gelmiş, kızınız hamile, karınız da bel soğukluğuna tutulmuş. Ayrıca, tuvaletlere girerken yanınıza böyle ha bire Playboy almaya devam ederseniz, bileğinizdeki kavis daha da kötüye gidecek".
Alemci abi
İmpalaların, şavrolelerin tedavülde olduğu dönemlerde geçiyor olay.
Alemci bir abi, arabanın arkasına davul zurnacıyı almış geziyor...
Davulcu ve zurnacı dönemin şarkılarını, türkülerini, oyun havalarını çalıyor...
Abi de bir yandan arabayı kullanırken, bir yandan da birasını içiyor...
Arka koltuk orkestrası kıvamına gelmiş, coşku içinde çalmayı sürdürürken...
Birden müzik kesiliyor, davul-zurnacı susuyor.
Abi birasından bir yudum, sigarasından bir nefes çekiyor...
Dikiz aynasından orkestrasına bakıp soruyor:
-"N'oldu lan? Niye sustunuz?"
Adamlar abiye cevap veriyorlar:
""Abi... Mezarlığın önünden geçiyoruz da..."
Abi, "Haaaaa..." diyor,
-"Fatiha'yı çalın lan o zaman!.." :sigara: