3 Kasımı anlamak ve Bahçeli'nin haklılığı

manashan

New member
Katılım
27 Eki 2007
Mesajlar
164
Reaction score
0
Puanları
0
3 Kasımı anlamak ve Bahçeli'nin haklılığı

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin o günlere ait yaşananları yeniden yorumlamasına gerek
yoktur. Tarihi gerçekler ve bu gerçeklere ait belgeler arşivlerde bulunmaktadır.

yildiraycicek1.jpg


3 KASIM 2002 ERKEN SEÇİM KARARINI ANLAMAK VE DEVLET BAHÇELİ'NİN
HAKLILIĞINI GÖRMEK


Geçtiğimiz hafta sonu Sabah Gazetesi'nin manşetinde merhum Bülent Ecevit'in eski
koruma müdürü ve İzmir milletvekili Recai Birgün'e ait "Bahçeli konuşursa kilit açılır"
başlıklı açıklamalar yer alıyordu.

Haberin içeriği ile 3 Kasım 2002 seçim kararına gidilen o dönemin şartlarını
değerlendirdiğimizde, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin tarihi kararlardaki tescillenmiş
haklılığının bir kez daha ortaya net bir şekilde çıktığı anlaşılmaktadır.

Recai Birgün'ün Sabah Gazetesi'nde yer alan Yavuz Donat'la yapmış olduğu sohbette
57.Hükümet döneminde yapılan Ecevit'siz ve MHP'siz hükümet kurma operasyonlarına
yönelik vurguları, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim kararı
aldırmasındaki ana sebepleri göstermesi bakımından çok önemlidir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli 3 Kasım 2002 seçim kararını aldırırken, Türkiye birilerinin iddia
ettiği gibi güllük-gülistanlık değildi. Türkiye küresel kuşatmanın eşiğinde çeşitli siyasi ve
ekonomik oyunlarla yüz yüze getirilmiş, bir taraftan AB dayatmaları, diğer yandan ABD
dayatmaları ve onlara içeride taşeronluk yapacak oluşumların akıl almaz siyasi tezgâhları
devreye sokulmuştu.

AB'nin milli devlet yapımızı ortadan kaldırmaya yönelik talimatları ve ABD'nin Irak işgalinde
Türkiye'yi kullanma düşünceleri 57.Hükümetin DSP ve MHP kanadı tarafından büyük
dirençle karşılaşmış ve bu yüzden DSP-MHP üzerinde kirli operasyonlar devreye
sokulmuştur.

MHP'siz hükümet kurma düşünceleri medya üzerinden yönetilmiş, DSP'yi de bir gece de
ikiye bölerek, DSP içinden yeni bir yapılanma oluşturmaya çalışmışlar ve İsmail Cem,
Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan'ın önderliğini yaptığı YTP isimli yeni oluşum 62
milletvekili ile bir gecede kurulmuştu.

O dönem yaşanan oyunları, iç ve dış odakların tezgâhlarını gören ve anlayan tek lider
Devlet Bahçeli idi.

MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli, küresel güçlerin ve onların taşeronlarının Türkiye üzerinde
hesaplarını hayata geçirmek için MHP ve DSP üzerinde oynanan oyunlara "Türkiye'ye
seslenmek istiyorum; MHP'nin ipini, ne dar çevreler ne de uluslararası kuruluşlar çekebilir.
Çekerse sadece yüce millet çeker" sözünü haykırmış, o dönem küresel güçlerin oyuna
gelen DSP milletvekillerine de "Oyunlara düşmeyip tekrar DSP'ye dönmelidirler"
çağrısında bulunmuştur. Fakat bu çağrıları içimizdeki birçok kişi de dâhil kimse
anlamamıştır.

Küresel aktörlerin Türkiye üzerindeki oyunlarını sezen ve her fırsatta Türk milletini bu
oyunlar karşısında uyandırmaya ve şuurlandırmaya çalışan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin
3 Kasım 2002 seçim kararını değişik platformlarda kullandığı "Gideceğimiz nihai hakem;
bu oyunları tezgâhlayan iç ve dış çıkar odakları değil, engin sağduyusuyla en doğruyu
ortaya koyacak Türk milleti. Kimsenin kendini milli iradenin yerine koyarak Türkiye'yi sonu
belirsiz maceralara sürüklemeye, siyasi arayışlara girmeye hakkı yok'' şeklindeki bu
sözlerde anlamını bulmaktadır.

Bülent Ecevit'in eski koruma müdürü ve İzmir milletvekili Recai Birgün'ün "Konu Irak'ın
işgali ile bağlantılıydı. Amaç Ecevit'siz ve MHP'siz iktidardı." şeklinde özetlenen
açıklamaları sadece malumun ilanıdır. Ortaya çıkmış yeni açıklamalar değildir.

O dönem, dikkatli bir şekilde iç ve dış gelişmeleri takip eden herkes, "Ecevitsiz ve
MHP'siz hükümet" kurma senaryolarının nasıl uygulanmaya konulduğu konusunda
hemfikirdir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin o günlere ait yaşananları yeniden yorumlamasına gerek
yoktur. Tarihi gerçekler ve bu gerçeklere ait belgeler arşivlerde bulunmaktadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları, uyarıları ve 57.Hükümetten sonra yaşananlar
ortadadır. MHP Lideri işaret ettiği her konuda haklı çıkmıştır.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin 9 Temmuz 2002 tarihinde yapmış olduğu şu
konuşmaya dikkatinizi çekiyorum.

"Milliyetçi Hareket Partisi, bazı iç ve dış menfaat odaklarının, hem milletimizin değer ve
hassasiyetlerini hiçe sayan, hem de demokratik ilke ve değerleri yok sayan bu tür
girişimlerine seyirci kalması, tabiî ki mümkün değildir. Partimiz, her zaman olduğu gibi,
Türk Milleti'ne ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ebedî varoluş davasına derinden bağlılığının bir
sonucu olarak, gerekli uyarıları yapmış ve tavrını açıkça ortaya koymuştur. Bundan sonra
da aynı şekilde, sadece Türk insanının beklentileri ve Türkiye'mizin geleceği için gerekli
her türlü kararı çekinmeden alacak ve uygulayacaktır. Unutulmamalı ki, Milliyetçi Hareket
Partisi, Türk Milleti'ne rağmen bir şey yapılamayacağını, çeşitli mahfillerde oluşturulan
senaryoların amacına ulaşamayacağını göstermek için, her zaman her yerde yüksek
sesle haykırmasını bilmiştir. Çünkü bizim için çeşitli iç ve dış odaklar tarafından çizilen
programlar ve hedefler değil, milletimizin varlığı, talepleri, geleceği her zaman tek
belirleyici olmuştur, bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir."


Bu açıklama 3 Kasım 2002 erken seçim kararının sebebini ve ödenecek bedelin sadece
Türk milleti için olacağını vurgulaması açısından önemlidir.

57.Hükümet döneminde, MHP'nin milli politikaları savunan duruşundan rahatsız olanlar
bunu o dönem açıkça ifade etmişlerdir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Irak'ın kuzeyinde sözde Kürdistan kurma çabaları konusunda,
Kıbrıs konusunda, Ermenistan'la olan ilişkiler konusunda, PKK konusunda ve daha birçok
milli meselede 57.Hükümetin Başbakan yardımcısı iken ne söylediyse hepsindeki haklılığı
ve isabetli kararları, yaşanan gerçekler ışığında görülmüştür.

3 Kasım 2002 seçimlerine gidilen süreçte, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin tüm miting
konuşmalarını, basın açıklamalarını ve televizyon programlarını arşivlerden bulup çıkarın ve
dikkatlice inceleyin, o sürecin tüm detaylarında bu milli meseleler konusunda kaygı,
endişe ve gösterilen milli refleks vardır.

AB'nin Türkiye'yi milli devlet yapısından uzaklaştırma girişimleri, ABD'nin de Irak'ı işgal
etme planları yoğunlaşınca MHP'siz ve Ecevitsiz hükümet kurma senaryoları ülkenin en
büyük gündemi olmuştu. MHP Lideri Devlet Bahçeli, milletin hakemliğinde 3 Kasım 2002
seçimlerinde bu planları bozmak istemiş ama Türk milleti, AB'nin misyoneri olacak,
ABD'nin Irak işgalini her yönü ile destekleyecek AKP'yi iktidar yapmıştır.

Recep Tayyip Erdoğan, AKP iktidara gelmeden önce, yani 57.Hükümet döneminde
muhalefette iken de, MHP'nin milli duruşundan rahatsızlığını 'MHP'nin hükümetten
çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu şartsız destekleyeceklerini' söyleyerek
göstermiş ve MHP'siz hükümet kurgularında kendi duruşunu göstermiştir.

MHP'siz ve Ecevitsiz hükümet kurma senaryoları sonrası, AKP'nin iktidara gelip ABD-AB
çizgisinde neler yaptığını,57.Hükümet dönemi yaptırılamayanları teker teker
gerçekleştirilmesini göz önüne getirirseniz,oynanan senaryolar sonrası kimlere yol
açıldığını daha net bir şekilde görürsünüz.

Sabah Gazetesi'nin manşetinde "Bahçeli konuşursa kilit açılır" başlıklı haber içinde
yeralan Bülent Ecevit'in eski koruma müdürü Recai Birgün'ün açıklamalarını bu açıdan
değerlendirmeniz, 3 Kasım 2002 seçim sürecini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Recai Birgün'ün açıklamalarını kendi tezlerini güçlendirmek için kullananlar, gerçekte
kendi yandaşı oldukları AKP'nin siyasi sicilini ortaya çıkarmaktadırlar...

Evet, bu ülkede Ecevitsiz ve MHP'siz hükümet kurma tezgâhları kuruldu...

Peki, bunu kimler kurdu ve bu tezgâhı kuranlar Türkiye'den ne istedi ve istenilenler AKP
iktidarında ne derecede uygulanmıştır?

Bu soruların üstüne gitmek isteyenler,3 Kasım 2002 sürecini MHP Lideri Devlet
Bahçeli'nin hamleleri ışığında masaya yatırmalıdır.

Türkiye'nin dönüm noktası olan 3 Kasım 2002 seçimleri işte o zaman daha net bir şekilde
aydınlanacaktır.

Tarih, Türk Milliyetçilerinin haklılığını her zaman ispatlamıştır.

Birilerinin "MHP'siz hükümet" tezgâhladığı dönemde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Türk
milletini Kürdistan kurma çabaları konusunda, Kıbrıs konusunda, Ermenistan'la olan
ilişkiler konusunda, PKK konusunda uyardığını bir kez daha hatırlatıyorum.

Şimdi düşünün bakalım, 2002'de yapılan bu uyarıların hangisini gerçekleştirmediler?

MHP'siz hükümet, işte ancak bunları yapar, bunları yapmaya yarar.

Yıldıray Çiçek / www.yildiraycicek.com

http://www.etikhaber.com/content/view/74788/35/
 
amaç mhp siz ve ecevitsiz yani milli duruş sergileyen insanları devirmekti ve devirdiler ...

millet ne zaman gafletten uyanırsa o zaman mhp tek başına iktidardır ama iş işten geçmemeli
 
AKP gitsinde,MHP gelsin.En azından adamlar soydu ama ülkeye şeriat getirmeye çalışmadılar,ülkeyi bölmeye çalışmadılar.CHP'de gelse soyacak,DSP'de gelse soyacak.Önemli olan icraatler.
 
AKP gitsinde,MHP gelsin.En azından adamlar soydu ama ülkeye şeriat getirmeye çalışmadılar,ülkeyi bölmeye çalışmadılar.CHP'de gelse soyacak,DSP'de gelse soyacak.Önemli olan icraatler.

önemli olan icraatlerse sana ak partinin yaptığı icraatleri belgeleri ile yığarım.

kaynak göstermeden,belge göstermeden İFTİRAdan başka birşey olmaz.
 
önemli olan icraatlerse sana ak partinin yaptığı icraatleri belgeleri ile yığarım.

kaynak göstermeden,belge göstermeden İFTİRAdan başka birşey olmaz.


burası akp nin icraatleri ile ilgili bir konu değil .

ayrıca biride sana çıkar akp nin yapamadığı icraatlerini ve vatanı peşkeş çekme yandaşlarını zengin etme ve vatana ihanet icraatlerini sayarki konu hepten dağılır ..

herkes konu ile ilgili yorum yapacaksa yapsın olayı çarpıtmayın

şimdi ben bu arkadaşa dedim deme yine ...olayı çarpıtmayın diye bende hepinize söylüyorum
 
burası akp nin icraatleri ile ilgili bir konu değil .

ayrıca biride sana çıkar akp nin yapamadığı icraatlerini ve vatanı peşkeş çekme yandaşlarını zengin etme ve vatana ihanet icraatlerini sayarki konu hepten dağılır ..

herkes konu ile ilgili yorum yapacaksa yapsın olayı çarpıtmayın

şimdi ben bu arkadaşa dedim deme yine ...olayı çarpıtmayın diye bende hepinize söylüyorum

her konuyu çarpıtan,sulandıran zihniyete noldu?

ben ak partinin yaptığı icraatlara değilde yapmadığı şeylere bakanda bi şüphe duyarım bu adam x partili mi yoksa ak parti karşıtı mı diye.

bu bahçelinin ne mal olduğunu herkes biliyo apoyu asacam asacam diye slogan ata ata geldi iktidar oldu.
 
her konuyu çarpıtan,sulandıran zihniyete noldu?

ben ak partinin yaptığı icraatlara değilde yapmadığı şeylere bakanda bi şüphe duyarım bu adam x partili mi yoksa ak parti karşıtı mı diye.

bu bahçelinin ne mal olduğunu herkes biliyo apoyu asacam asacam diye slogan ata ata geldi iktidar oldu.



kimmiş o zihniyet delikanlı ol açık konuş ...

yaptığınada baktık yapamadığınada ..sonuç :

akı mokunu karşılamıyor ..sana göre karşılıyorsa git ver oyunu bu konu şov yeri değil ..


apo iti bile mhp nin imkanı olsa saniye sürmez beni asardı dedi ama apo iti bakıyorum bir çok kişiden akıllı çıkıyor ...nede olsa tayyipinizin sayını !!! kendisi gibi sayın oda

bak sana bir yazı apo olayı ile ilgili ..bu yazıyıda oku öğrende apo bile neyin ne olduğunu bilirken sen cahil kalma ..ayrıca akp niz apo için ne yapmış al oku ama sen üstüne alınmayadabilirsin .sana kıyak olsun hadi :goz:





BU YAZI SADECE GERİZEKALILAR(!) İÇİN YAZILMIŞTIR​

Bir insanın zeki yahut geri zekâlı olması da yüce Allah'ın bir takdiridir. Bu konuda kimseyi ayıplamak, suçlamak gibi bir davranış içine girmemiz mümkün değildir.

Geri zekâlılık bir insanda bazen genel manada, bazen çeşitli konular üzerinde tesirini gösteriyor.

Bugünki yazımızda, Türkiye'nin en çok konuşulan ve tartışılan konusu olan '(AB)-(D)ullah Öcalan'ın idamı konusunda' MHP'yi haksız bir şekilde eleştiren ve iftira atan, suçlayan değerlendirmelerde bulunan bazı geri zekâlıların hallerini tahlil edeceğiz.

O geri zekâlılar bu yazıyı iyi okusun, okuyan akıl sahipleri de etrafındaki bu tür geri zekâlılara bu yazıyı okutsun…

Bu geri zekâlıların büyük bir çoğunluğu Ampül sembollü bir partinin mensubudur. Bu mensuplar, gazete köşelerinde, internet köşelerinde, kahvehanede, köyde, kasabada, ilçe de velhasıl her yerde "Apo'yu MHP idamdan kurtardı" propagandasını yapmaktadır.

Hele bu propaganda içinde "APO'yu İmralı'ya MHP koydu" cümlesi yok mu, işte geri zekâlı oluşlarını tescilleyen en büyük sebep oluyor.

Bu köşeden, bu geri zekâlılara defalarca yazdık, bu geri zekâlılara defalarca sorduk…

(AB)-(D)ullah Öcalan,56.hükümet zamanı yani 15 Şubat 1999 günü yakalanıp, Türkiye'ye getirildi ve İmralı'ya kondu. Ve bu tarihte, MHP mecliste değil ama olsun bu geri zekâlılar için bunun bir önemi var mı? Ne olursa olsun, bunlara göre onu İmralı'ya koyan MHP'dir.

Apo'nun Türkiye'ye getiriliş tarihi 15 Şubat 1999, MHP'nin T.B.M.M'ne girip, koalisyon ortağı olma tarihi 18 Nisan 1999 iken, bu geri zekâlılar bu aradaki farkı bile hesaplayamamaktadır.

56.Azınlık hükümetinin Başbakanı merhum Bülent Ecevit, (AB)-(D)ullah Öcalan'ın yakalanma ve o caniyi İmralı'ya koyma sürecini Hürriyet Gazetesi'nden Sedat Ergin'e değerlendirmiş ve "İmralı'daki hazırlıklara ne zaman girişildi? "sorusuna "Ne zaman ki, Apo'nun Türkiye'ye getirilebileceği yolundaki kanaatimiz kesinleşti, hemen İmralı'daki hazırlıklara başladık. Getirilmesinden 3-4 gün önce diyebiliriz"(19 Şubat 1999) şeklinde cevap vermişti. Yani bazı gerizekalıların "APO'yu MHP yakaladı getirdi, İmralı'da adaya koydu ve besiye çekti" şeklindeki yalanları herhalde, Bülent Ecevit'in bu sözleri ile çürüyecektir. Ama bunların yalanları çürür, MHP'ye iftira atan o beyinleri bir türlü anlamaz bunu, taş kafalar.

ABD, (AB)-(D)ullah Öcalan'ı yakalayıp, 56.Azınlık Hükümetine teslim etmiştir. Bu teslimle birlikte, MHP'nin 18 Nisan 1999 günü yapılan seçimde birinci parti çıkmasının önüne geçilmiştir. DSP, 56.hükümetin son zamanı ,(AB)-(D)ullah Öcalan'ı teslim almasının meyvesini 18 Nisan 1999 günü gerçekleşen seçimlerde birinci parti olarak toplamıştır.

18 Nisan 1999 günü gerçekleşen seçimlerden, MHP 2.parti olarak çıkmıştır. MHP, bu seçimlerden çıkan siyasi manzara sonrası 57.hükümetin koalisyon ortağı olmuştur.

57.Hükümetin kurulması sonrası, ne (AB)-(D)ullah Öcalan'ın ne teslim alınışında, ne İmralı'ya konuluşunda ne bir imzası,ne bir etkisi olmamış MHP'ye idam konusu herşeyi ile ihale edilmiş oldu. Evet MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli elinde imkan olsa her fırsatta bu caniyi asacağını söylemiştir. MHP'nin hükümet ortağı olduğu dönem bunun mücadelesini tek başına vermiştir. O meşhur geri zekalılara soruyorum. Bu ülkede, MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli ve MHP'liler dışında "Apo idam edilsin" diyen, bunun mücadelesini veren bir tek devlet kurumu, bir tek parti genel başkanı gösterebilir misiniz?


MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli, bu mücadelesini 57.hükümet ortakları arasında açık ve net bir şekilde vermiştir. 12 Ocak 2000 yılında yapılan zirvede, bu konuda MHP Lideri 7.5 saat bunun mücadelesini vermiştir.


Bu durumu, 57.hükümetin koalisyon ortağı olan Mesut Yılmaz "7.5 saat zorlu bir görüşme yaptık. İstihbarat raporları okundu. Her şey bütün detayıyla ele alındı. Ama yine de karşımda hükümeti bozmaya çok kararlı bir Devlet Bahçeli gördüm." şeklinde izah etmişti.


O süreçte, MHP'yi Apo'ya ilişkin dosyanın meclise indirilmediğini noktasında eleştirenler de, daha önceki hükümetlerin uluslar arası hukuka atmış oldukları imza ve yapmış oldukları protokolleri görmeyip, MHP'yi suçlaması da, tam bir cahillik örneği olmaktadır.


12 Ocak Liderler zirvesi sonrası alınan kararda da "Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir." Bu duruma işaret edilmiştir. 'Niye hemen göndermediniz' diye soran bazı geri zekalılar, ne önceki hükümetlerin attığı imzaları, ne de sonraki süreçte yaşananları bilmemektedir.

BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "SAYIN ÖCALAN" olarak gördüğü alçak bile "MHP'nin elinde fırsat olsaydı,bizi 2 saat bile yaşatmazdı" sözüne rağmen,MHP'nin hiçbir suçu,günahı olmadığı halde,bu konuyu bilmeden bu gerizekalılar MHP'ye havale ediyorlar.

Bilmek gibi gayeleri zaten yok, maksat MHP'ye bu konu üzerinden ne kadar zarar verebiliriz anlayışıdır.

Bu konuda en son konuşması gerekenlerde AKP'lilerdir.

Bu ülkede AKP kadar idamı kaldırmak için çaba göstermiş bir parti yoktur.

Bugün miting meydanlarında MHP'yi ve Liderini suçlayan Recep Tayyip Erdoğan ise bu konuda konuşurken utanması lazımdır.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in daveti üzerine 7 Haziran 2002 tarihinde Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen parti genel başkanları ile yapılan toplantıda MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli dışında tüm parti genel başkanları idamın kaldırılmasını hararetle savunmuştur.

Bunların en başında da Recep Tayyip Erdoğan gelmiştir. Ve o toplantıda konuştuklarını, ileriki günlerde "Kimilerinin iddia ettiği gibi; AK Parti, AB konusunda günden güne, kişiden kişiye görüş değiştirmemiştir. İlk gün; Liderler Zirvesi'nde ne söylediysek, yine aynı gün basına ne açıkladıysak, bugün de aynısını söylemekte ve söylediklerimizin arkasında durmaktayız." Şeklinde sonuna kadar savunuyordu.

Bakınız:

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/06/15/139728.asp

Recep Tayyip Erdoğan, o dönem "Türkiye, artık AB'nin kenar mahallesi olmaktan kurtarılmalı. İdam cezası tamamen kalkmalı. Bunun için hükümete destek vermeye hazırız." Şeklinde görüşünü bildiriyor, 'MHP'nin hükümetten çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu destekleyeceklerini' ifade ederek, hem idam konusundaki tutumunu, hem MHP'ye olan alerjisini gösteriyordu.

Bakınız:

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/06/10/137553.asp

MHP'yi 'DSP'ye koltuk değneği' oldunuz diye suçlayan zavallılar, BOP Eşbaşkanlarının bu sözlerine ne diyecekler acaba?

Gelelim bu geri zekalıların, Apo'nun idamı konusunda MHP'yi suçlamasına…

Ampul rozetli bu geri zekalılar, APO'yu idamdan kurtaran partilerden birisinin kendi partileri olduğunu gizleyerek, bu konuda sürekli MHP'yi fırsat buldukları her ortamda eleştirmeleri, suçlamaları ve iftira atmaları, bizleri artık gerizekalılığın bu kadarına pes dedirtir hale getirmiştir.

Düşünün mecliste idamın kaldırılmasına dair 57.hükümet zamanı oylama yapılıyor, bu oylamada T.B.M.M'de toplam 7 parti bulunuyor. Bu partilerden sadece MHP idam cezasının kalkmaması yönünde, tam kadro "Hayır" oyu veriyor, diğer 6 parti birleşip, idam cezasını kaldırıyor…Ama bu gerizekalı, haysiyetsiz, şeref yoksunları hala 'MHP Apo'yu idamdan kurtardı' diye, sağda-solda propaganda yapıyorlar.

Kendi savunduğu partisi idamı kaldırmak için canla-başla çalışmış ve mecliste bu yönde oyunu kullanmış ama adamlar utanmadan "İdamı MHP kaldırdı, APO'yu MHP kurtardı" diyebiliyorlar.

1 Ağustos 2002 tarihinde, T.B.M.M'de AKP, DSP, ANAP, YTP, SP, DYP gibi partiler ortaklaşa hareket edip, idam cezasını kaldırmış, bunların karşısında bir tek MHP tüm milletvekilleri ile APO'nun idam edilmesi yönünde oy kullanmıştır. Gel de bunu bizim o meşhur geri zekâlılara anlat… Adamlar anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar, beyinleri ancak gerizekalı formatında çalışıyor çünkü… TBMM tutanaklarından idamın kaldırılması (Aponun kurtarılması) için AKP milletvekillerinin konuşmalarını okuyabilirsiniz.

Mesela bu yazıyı özellikle okumasını istediğimiz geri zekâlılara, idamı kaldıran partilerin genel başkanlarının, idam oylamasından sonra yapmış oldukları konuşmaları sunsak ne derler acaba?

İdamı kaldıran, APO'yu kurtaran parti genel başkanları bakın ne demişler:

Yılmaz: Keşke MHP de olsaydı

Mesut Yılmaz (ANAP Genel Başkanı): Türkiye, AB yolunda dev bir adım attı. Bunun, Meclis'ten bu kadar büyük çoğunlukla yapılmış olması, daha anlamlı kılıyor. Keşke MHP'de bunun içinde olsaydı. Bu attığımız adımın önemini gelecekte daha iyi anlayacağımıza inanıyorum.

Erdoğan: Top artık AB'de

Recep Tayyip Erdoğan (AKP Genel Başkanı): Bu, çok büyük bir başarıdır. Özellikle TBMM'yi takdir ediyorum, alkışlıyorum. 'Bu kadar kısa sürede olmaz, bu araya sıkıştırılmaz' diyenler cevabı aldılar. Top artık AB'de. Atacakları adımlarla ne derece samimi olduklarını göreceğiz.

Ecevit: Bu sonucu bekliyorduk

"Dünyada olduğu gibi, idamın Türkiye'de de kalkmış olmasından memnuniyet duyduk.

Çiller: AB'yi kuyudan çıkardık

Tansu Çiller (DYP Genel Başkanı): DYP, bir kez daha AB'yi kuyudan çekip çıkardı.

Cem: Üyelikte dönüm noktası

İsmail Cem (YTP Genel Başkanı): Türkiye kendi insanı için TBMM aracılığıyla çok önemli bir ışık yakmıştır. Bu olay Türkiye'nin AB'ne tam üyelik sürecinde adeta bir dönüm noktasıdır.

Kutan: Mutluluk duyduk

Recai Kutan (SP Genel Başkanı):'Türkiye'nin AB'ye girmesi gereklidir' dedik. O çizgimizde en ufak bir sapma olmadan gayret gösterildi. Memnuniyetle ifade edeyim ki böyle bir karar alındı. Yasaların Meclis'ten geçmesinden büyük mutluluk duyduk.

Bu geri zekalılar bunlarla da tatmin olmuyor ve kendi partisine "APO'yu niye idamdan kurtardın?" diye sormuyor da,hala "O zaman MHP niye rest çekip hükümetten ayrılmadı" gibi soru soruyor.

Ama bu geri zekâlılar, şunu da bilmiyor ki, idamı kaldıran o oylama öncesinde MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli zaten restini çekip,3 Kasım erken seçim kararı aldırdığını…

Ampul ışıkları altında beyni sulanmış olanlara ne deseniz boştur.

Bölücübaşına "Sayın Öcalan" diye saygıda kusur etmeyenler, MHP'yi Apo'yu idam etmemekle suçluyor. Yüzsüzlük, pişkinlik örneği bu olsa gerek…

Yazının muhatabı olan bir gerizekalı eğer bu yazı hakkında açıklama yapmak isterse, yazısına köşemde yer vereceğim…

Bekliyorum…



http://www.yildiraycicek.com/?target=makaledetay&makale_kod=1219
 

bide tüm bakanları diyor deli olcam yaa :Sopa:Sopa


la kimi tıkamışlar içeri ver bakayım haberlerin linklerini ?

Link vermeye gerek varmı?Televizyonda haber izlemezmisin sen hiç?MHP koalisyon olduğu dönemde bakan çıkardı ve bakanlar şu anda yargılanıyor,bazılarına hapis kararı verildi.Ayrıca apo yu asıcaz diye çıktınız meydana.O dönemde tüm MHP milletvekilleri asılmasın diye oy verdiler.Bu mu sizin doğruluğunuz?

önemli olan icraatlerse sana ak partinin yaptığı icraatleri belgeleri ile yığarım.

kaynak göstermeden,belge göstermeden İFTİRAdan başka birşey olmaz.

Metrobüs,alt geçit vs. yaptığını söyleme.Bunlar yaptıklarının yanında devede pabuç kalır.
 
Geri
Üst