4 gün sonra darbe

serhat53

New member
Katılım
30 Eyl 2007
Mesajlar
767
Reaction score
0
Puanları
0
Tam 4 gün sonra darbe olacaktı!
Ergenekon operasyonunun altıncı dalgasında ele geçen belgelere göre; 4 gün sonra darbe planının devreye gireceği iddia edildi. İşte müthiş iddialar:
- Planda, Ergenekon örgütünün 7 Temmuz'da başlatmayı hedeflediği 4 aşamada yaratılacak kalkışmanın ayrıntıları yer alıyor

- Buna göre, 7 Temmuz pazartesi sabahı eşzamanlı olarak 40 kentte, izinsiz mitingler düzenlenecek. Böylece gerilim tırmandırılacaktı

- 30 tetikçi önemli isimlere suikastlar düzenleyecek, kaosu derinleştirmek için "Ekonomi batıyor" havası yaratılıp hükümet düşürülecekti

1- 40 ilde izinsiz miting yapılacak

Bir yıldan fazla süredir yürütülen Ergenekon operasyonu kapsamında önceki gün 5 ilde düzenlenen ve 5'i emekli asker 21 kişinin gözaltına alındığı "4 yıldızlı" operasyonla ilgili ortaya atılan bir iddia, gözleri yeniden darbe girişimlerine çevirdi.

İddiaya göre aramalarda ele geçirilen belgelerde, "yaz döneminde" darbe için kaos ortamı yaratma hazırlığını ortaya çıkarıldı. Gizli yapılanma, 7 Temmuz'da verecekleri startla, 40 ilde ADD aracılığıyla izinsiz mitingler düzenleyecek, buralarda polis ve halk karşı karşıya getirilerek, silahlı çatışma ortamları yaratılacaktı. Örgütteki gazeteciler yapacakları yayınlarla toplum üzerinde "buhran" ortamı yaratacak, sabıkalı "sahte Yeşil" Osman Gürbüz liderliğinde Jİ- TEM ve itirafçılardan kurulacak 30 kişilik özel ekip ise cinayetler işleyecekti. ATO Başkanı Sinan Aygün ülke ekonomisinin kötüye gittiği yönünde açıklamalar yapacak, hatta AKP'ye alternatif bir parti oluşumu sağlayacaktı.

START 7 TEMMUZ

Yaratılan bu kaos ortamında da "yaz darbesi" için düğmeye basılacaktı. 7 Temmuz günü 40 ayrı ilde Atatürkçü Düşünce Derneği'nin şubeleri aracılığıyla "Yargıya Sahip Çık" adıyla izinsiz mitingler düzenlenecekti. Böylelikle polis ve halk karşı karşıya getirilerek, arbede ile silahlı çatışma ortamları yaratılacak. Bu olaylar halk isyanına dönüştürülecekti.

2- 30 kişilik ekip provokasyon için topluluğa ateş edecekti

Emekli tuğgeneral Küçük'ün tutuklanmasının ardından polis, emekli orgeneral Şener Eruygur'u teknik takibe aldı. Eruygur'un halen görevde olan bir komutana söylediği, "Ya yenilgiyi kabul edeceğiz. Ya da gereğini kabul edip sonuna gideceğiz" sözleri takıldı. Takip genişletilince, yeni bir darbeye zemin için "kaos planı"yla karşılaşıldı. Cinayet ve gasp gibi çok sayıda suçtan sabıkası bulunan "sahte Yeşil" Osman Gürbüz liderliğinde, JİTEM ve itirafçılardan oluşan 30 kişilik özel bir ekip oluşturulacak. Silahlı grup, 7 Temmuz'da başlayacak gösterilerde topluluk üzerine ateş ederek provokasyon yapacak. Bu ekip, ünlü isimlere faili meçhul suikastlar da düzenleyecek.

3- 'Ekonomi kötüye gidiyor' anketleri

Orduevi'nde ele geçirilen planlara göre; Tercüman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın liderliğindeki medya oluşumu, yapacakları yayınlarla toplum üzerinde buhran ortamı yaratacak. Halen aranan yönetmen Halis Yavuz Işıklar ise örgütün politikasına uygun film, dizi ve klipler çekecek ve yine kendilerine yakın televizyon kanallarında yayınlayacak. Darbe hazırlığı yapanların bir başka planı da olayın ekonomik boyutuyla ilgiliydi. Buna göre, ATO Başkanı Sinan Aygün de darbe senaryosunda "aktif rol" aldı. Aygün, sık sık anketler düzenleyip, daha sonra "ülke ekonomisinin bittiği" yönünde açıklamalar yapacak. Ayrıca AKP'ye alternatif bir parti oluşumuna gidecek.

4- YAŞ'ı da ertelemek gündemde

7 Temmuz'da kanlı bir kaos için yapılan planların bir boyutu da askeri kanattaydı. Ağustos ayında yapılacak Yüksek Askeri Şura'nın tarihini de ertelemeyi amaçladılar. Ergenekon örgütü içerisinde "Ergun" olarak isimlendirilen gruba dahil olan darbe yanlısı emekli generaller, böylelikle TSK içerisinde "NATO'cular" olarak isimlendirilen grupta yer alan askerlerin YAŞ'ta rütbe almasını engellemeyi planladılar.

SON ADIM DARBE

7 Temmuz'da düğmesine basılacak "senaryo" ile kaos ortamı yaratılıp darbe için gerekli zemin oluşturulacaktı. Ardından da darbe için düğmeye basılacak ve bundan sonraki adım olarak AKP hükümeti iktidardan düşürülecekti.

kaynak : http://www.haber7.com/haber/20080703/Tam-4-gun-sonra-darbe-olacakti.php
 
Darbe olsaydı chp yi savunanları görürdüm ozaman. darbe demek ülkemizin 10 yıllarca geriye gitmesi sefalet demek. ülkemizi bölmek isteyen afedersiniz ama bu şerefsizlerin Allah belasını versin demekten başka yapıcak birşeyim yok. Ama hükümetimizden Allah razı olsun bunca zamandır yapılan bütün karalamalara bütün iftiralara rağmen ayakta.
 
Darbenin her türlüsü ülkeye ekomomiye zarar verir. Üstelik kendini ülkenin sahibi zanneden insanların eline düşersek halimiz daha kötü olurdu. Umarım şuçlular cezalarını çeker.
 
bu darbeci zihniyet maçlarına ulaabilmek için 50 senedir ülkede sinsi planlar yapmakta..fırsat kollamakta..ama Türk milleti her türlü zorluğu hükümetiyle ordusuyla yargısıyla polisiyle askeriyle vatandaşıyla aşmıştır.Araya nifak tohumları ekilmekte..Örneğin bir zamanlar sağcılık solculuk yüzünden ,binlerce gencimiz insanımız öldü öldürüldü .hangi amaç uğruna...?? ülkemizin ve milletimizin arasına nifak tohumu ekmek isteyen iç ve dış güçler hain emellerine ulaşmak için gece gündüz çalışıyorlar.bizlerde birlikteliğimizi bozmamalı,devletimize ve devletimizin tüm kurum ve organlarına güvenmeli sahip çıkmalıyız ..Ergenekon denilen yapılanma inşallah çözülür ama o kadar geniş ki hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği zatı muhteremler bu işin içindeymiş anlatılanlara göre... Her ne kadar herkes bir şeyler söylese de ülkemiz dünya da huzurla yaşanılan bi ülke konumunda...hepimiz ülkemize sahip çıkmak durumundayız...
 
bu darbeci zihniyet maçlarına ulaabilmek için 50 senedir ülkede sinsi planlar yapmakta..fırsat kollamakta..ama Türk milleti her türlü zorluğu hükümetiyle ordusuyla yargısıyla polisiyle askeriyle vatandaşıyla aşmıştır.Araya nifak tohumları ekilmekte..Örneğin bir zamanlar sağcılık solculuk yüzünden ,binlerce gencimiz insanımız öldü öldürüldü .hangi amaç uğruna...?? ülkemizin ve milletimizin arasına nifak tohumu ekmek isteyen iç ve dış güçler hain emellerine ulaşmak için gece gündüz çalışıyorlar.bizlerde birlikteliğimizi bozmamalı,devletimize ve devletimizin tüm kurum ve organlarına güvenmeli sahip çıkmalıyız ..Ergenekon denilen yapılanma inşallah çözülür ama o kadar geniş ki hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği zatı muhteremler bu işin içindeymiş anlatılanlara göre... Her ne kadar herkes bir şeyler söylese de ülkemiz dünya da huzurla yaşanılan bi ülke konumunda...hepimiz ülkemize sahip çıkmak durumundayız...

doğru söylüyorsun eskiden olan sağcı solcularıda ülkemizi kaosa götürmek isteyen bu şerefsizler yönlendiriyordu. Tek istediğim Ölmeden ülkemizin dünyanın en çağdaş, en kültürlü, en iyi bilim adamlarının yetiştiği, en iyi eğitimin verildiği dünyanın parmakla gösterilen ülkesi olduğunu görmektir.
 
doğru söylüyorsun eskiden olan sağcı solcularıda ülkemizi kaosa götürmek isteyen bu şerefsizler yönlendiriyordu. Tek istediğim Ölmeden ülkemizin dünyanın en çağdaş, en kültürlü, en iyi bilim adamlarının yetiştiği, en iyi eğitimin verildiği dünyanın parmakla gösterilen ülkesi olduğunu görmektir.[/QUOTE

Doğru söylersin dostum ama şu var.Biz tam denizin ortasındayız.her tarafımız kuşşatılmış.>Rusu,yunanı ,ermenisi,rumu,ingilizi,fransızı amerikalısı neyes bu haclı zihniyeti ülkemizin gelişmesini istemiyor.zaten bizim ileri gidememe sebebimiz.bize müsaade etmiyolar bazı büyük hamleleri yapmamız içn...Dşününebiliyomusun 5 milyonluk yahudi İslam aleminin ortasında dünya ya meydan okuyor..Neden güç ve silah adamları konuşturuyor.Bizim atom bombamız olmadığı sürece, kimyasal silah gibi caydırıc özellik ,böyle güçlü silahlarımız olmadığı sürece...Uzaya giden kozmonotun,astronotun var mı yok.Uzay üssün var mı yok...O zaman fazla konuşacak bi şeyimiz yok..Bol bol televizyon üretelim, evde seyretmek için.bir de gömlek pantolon işini iyi biliyoz.. ..tekstil sanayimiz de çok iyi gerçi onu da öldürdüler.dünyada tekstilde 10 yıl öncesine kadar 1 numaraydık.Baktı ABD durun siz dedi. ben de üretiyorum.geldi kota şimdi ihracaat yok...Yani sözün özü her türlü ekonomik özgürlüğümüz olmadığı sürece adamlara muhtaçsın iyi geçineceksin müttefik dostlarımızla.....
 
Bu ergenekon operasyonları birilerinin (CHP) hiç işine yaramadı.Onların kafasında sadece ve sadece başa biz gelelim veya bizim getirdikelrimz gelsin ülke çokta önemli değildi onlar için.Ama olmadı olmayacakta.Artık bu ülkenin sahipsiz olmadıgını buranın bir muz cumhuriyeti olmadıgını belki biraz anlamıslardır.Allah ergekon operasyonunudaki emniyet güçlerimize ve diğer çalışanlara güç versin
 
Tam Kurtlar vadisi bu insanlar nasıl bir zihniyet taşıyolar böyle ve kimlerden güç alıyorlar
Kendi ülkesini vatandaşının iyiliğini düşünen bir insan kendi vatandaşına ateş açarmı öldürürmü bunlar gözü dönmüş İsrailin ve Amerikanın ayak oyunları Atatürk'ün Bayrağın arkasına saklanıp ülkemiz üzerinde inançlarımız üzerinde oynanan oyunlar İnşallah bütün hainler tek tek yakalanır ve Yüce Türk Halkı adına karar veren adalet karşısında hesap verirler... Atatürk yaşasaydı hepsini sallandırırdı dar ağacında
 
bu kadar saçma sapan bir yazı daha okumadım
operasyonda ele geçirilen belgelermiş puhahaha
çok gizli operasyonda 2 gün içinde basına sızdı değil mi bunlar
sevmedikleri kim varsa hikayenin içinde yer almayı başarmış :D
Allah akıl fikir versin bu darbe tellallarına, gitsinler dtplilerle darbeye hayır mitingleri yapsınlar
 
bu darbe çığırtkanları kimlerin adına çalışıyor bu ülkede çok merak ettim aslında bu hainleri idam edeceksin. bu milletin ekmeğini yeyip hiyanet etmek şerefsizce bir davranıştır.
geçmişteki darbelere bakınca anlıyoruzki ülkenin ekonomisi ne zaman iyiye gitse darbe oldu buda bizi hep 50 yıl geriye attı şimdi durumumuz yine iyi ve hemen çığırtkanlar meydanları doldurdu,aslında iş bu adamları yoketmekteki onları yöneten güçler ne olduğunu anlasınlar.
Bu darbe çığırtkanları nerenizi yırtarsanız yırtın bu millet size gereken cevabı vericektir.
 
alın size bahane neden olmasın
Petrolde devler ligine göz diktik
03 Temmuz 2008 07:18
Hani Mavi Jeans'in ABD'li işadamlarına 'Bu Türkler de çok oluyorlar' dedirten kompleksleri aşmış bir reklamı vardı. Bu gelişme o sözleri gerçekten söyletecek
Başbakan Erdoğan’ın ‘2015’te petrolde dışa bağımlılık yarı yarıya azalacak’ sözleri Karadeniz’deki arama çalışmaları için umut verdi. Eğer bölgede tahmin edilen 10 milyar varillik rezerve ulaşılırsa Türkiye, petrolde Azerileri geçip 18’inci ülke olacak

UMUDUNU Karadeniz’e bağlayan Türkiye, petrolde devler ligine göz dikti. TPAO’nun daha önce yaptığı tahminlere göre Karadeniz’de 10 milyar varillik petrol rezervi var. Türkiye eğer umduğu bu rezerve ulaşırsa hem rezerv varlığıyla 18’inci ülke konumuna yükselecek, hem de ithalat bağımlısı olmaktan kurtulacak. Dün yapılan Enerji Forumu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu konuya dikkat çekerek ‘TPAO’nun Libya, Kolombiya, Kazakistan, Azerbaycan ve Karadeniz’de petrol arama ve üretim faaliyetleri var. Ham petrol ihtiyacımızın en az yarısını 2015’te kendimiz karşılamak istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız’ dedi.

REZERVİ, ÖNCE UYSAL AÇIKLAMIŞTI
BİLİNDİĞİ gibi petrole yılda 35 milyar dolar ödeyen Türkiye’nin 2007 yılında 31 milyon ton olarak gerçekleşen petrol tüketiminin yüzde 10’dan azı TPAO ve diğer şirketlerin üretimlerinden karşılanıyor. TPAO da bir süredir yürüttüğü arama çalışmaları ile bu faturayı azaltmayı hedefliyor. Bölgede Brezilyalılar’la birlikte yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren TPAO Başkanı Mehmet Uysal, toplam rezervin 10 milyar varilin üzerinde olduğunu açıklamıştı. Uysal ‘Eğer bu rezerve varsa 2015’te Türkiye’nin ihtiyacını yarıya indirir, Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluş yıldönümünde ise ihtiyacın tamamını karşılar’ demişti.

PETROBAS UMUT VERİYOR
DÜN Başbakan Erdoğan tarafından da dile getirilen bu rakamlara göre Türkiye, umduğunu bulursa 7 milyar varil petrol rezervine sahip olan Azerbaycan’ı geçerek 18’inci ülke konumuna yükselecek. TPAO bugünkü değeri 1.4 trilyon doları bulan bu petrolün çıkarılması için Brezilya’nın milli petrol şirketi Petrobas ile çalışma yürütüyor. Petrobas’ın özellikle derin denizlerdeki aramalar konusunda deneyimi bulunuyor. Petrobras geçen yıl Atlas Okyanusu’nda 6 bin metre derinliğe kadar indi. Toplam 1.8 milyar dolara mal olan çalışmaların karşılığında 8 milyar varillik petrol rezervi bulundu.

EKONOMİ SERVİSİ Bankalar kredi vermese de Ilısu Barajı’nı yapacağız

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Santrali konusunda kararlılık mesajı verdi. 5’inci Türkiye Enerji Forumu’nda konuşan Erdoğan, bankalar kredi vermese de 1.200 MW’lık Ilısu Santrali’ni Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında finanse edip yapacaklarını söyledi. Erdoğan ‘Enerji yatırımları kararlılıkla sürecek’ dedi. Ilısu Barajı’nın temelinin bir süre önce atıldığına dikkat çeken Erdoğan ‘15 gün önce bölgeye gittim, dolaştım. Burada özellikle bir çok spekülasyon yapılıyor. Yani kredi noktasında, finansör olacak ülkeler, ister bu finansı versin, ister vermesin, biz bunları GAP, DAP, KOP kapsamında yatırım ayırdığımız finanstan kesinlikle çözme kararlığı içindeyiz. Buradan geri adım söz konusu değil. Zira alınmış mesafeler var. Bütün bölgede korumaya yönelik çalışmalar bitirilmiş vaziyette’ diye konuştu. Bir süre önce projeye kredi desteği veren Avusturya, Almanya ve İsviçre ‘Tarihi ve çevresel sorumluluk içinde hareket edin yoksa desteğimizi çekeriz’ tehdidinde bulunmuştu. Erdoğan, 2020 yılına kadar enerji talebinin yıllık yüzde 6 oranında artacağını varsaydıklarını, 2020 yılında 220 milyon ton petrol eş değerine ulaşılacağını tahmin ettiklerini söyledi.

MUSTAFA MEYDAN

Erdoğan’ın müjdesi Zonguldak’ı sevindirdi

Zonguldak’ı ziyaretinde Taşkömürü Kurumu’na (TTK) 1500 artı 1500 olmak üzere 3 bin maden işçisi alınacağı sözünü veren Başbakan Erdoğan’ın müjdesi kentte sevinçle karşılandı. TTK şimdiden madencilerin seçileceği köylerin tespitini yapmaya başladı.

FİYATLAR NEREYE GİDER?

OPEC: Faizler artırılırsa petrol fiyatları yükselir

OPEC Dönem Başkanı Şekip Halil Euro bölgesinde faizlerin artırılması halinde bu hafta petrol fiyatlarının daha da artabileceği uyarısında bulundu. Halil ‘Fiyatlar düşmek yerine yükseldi, çünkü piyasa algısı doların gelecekte değer kaybının süreceği yönünde’ dedi.
ENI’NİN CEO’su Paolo Scaroni, petrol fiyatlarının güçlü talep ve spekülasyonlar nedeniyle 200 dolara kadar yükselebileceğini ya da ağustos ayında 120 dolara gerileyebileceğini söyledi.

(Star)

KaynaK



Buda AKP nin kapatılma gerekçesi


'İçki tüketimi düştü AKP kapatılsın'


03 Temmuz 2008 09:30
Anayasa Mahkemesi'ne sözlü açıklama veren Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya içki tüketimindeki azalma nedeniyle AK Parti'nin kapatılması gerektiğini savundu.
Bilal Çetin'in haberi

Başsavcısı Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ndeki sözlü açıklamasında Venedik Kriterleri'nin AK Parti'ye uygulanamayacağını ifade ederken, içki tüketimindeki azalma nedeniyle AK Parti'nin kapatılması gerektiğini savundu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ndeki sözlü açıklamalarında AK Parti'nin kapatılması için çok ilginç gerekçe ileri sürdü. Savcı açıklamasında, Venedik kriterlerinin AK Parti için uygulanamayacağını ifade ederek, Türkiye'de içki tüketiminin azaldığını ve partinin kapatılması gerektiğini söyledi.
Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya'nın sözlü açıklamasında, içki satışı ve tüketimi konusunda dinsel inanç kaynaklı kısıtlayıcı uygulamaların sürdüğüne dair basında haberlerin çıktığını ileri sürerek, “Halk sağlığı ve gençliğin korunması bahanesiyle adeta şer'i nizam uygulanırcasına alkollü içki satış ve tüketim alanlarının daraltılması ve giderek yasaklanması” dediği öğrenildi.

SİZİ KALDIRACAKLAR

Yalçınkaya'nın Anayasa Mahkemesi üyelerini etkilemek için “Anayasa Mahkemesi'ni kaldırmayı planlıyorlar” tezini işlemesi dikkat çekici bulundu. Yalçınkaya, “TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın mahkemenizin kararlarını askıya alınması önerisi ile TBMM eski Başkanı Bülent Arınç'ın 2005 yılında sarfettiği Anayasa Mahkemesi'nin kaldırılmasına yönelik beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı partinin demokratik ve laik rejimin güvencesi olan kurumlar için neyi planladığı , rejimi ortadan kaldırmak için neleri göze aldığı açıkça anlaşılmaktadır” demesi dikkat çekici bulundu.

Siyasi değerlendirmeler yapan Başsavcı “İşsizlik, ekonomik kriz, kuraklık, çevre sorunları, katlanan dış borçlar ve büyüyen cari açık, tıkanan AB süreci, etnik ve bölücü terör gibi çözüm bekleyen onlarca temel sorun artarak büyürken, türban, son altı yılın en önemli sorunu olarak sunulabilmiş, bu uğurda Anayasa'nın 10. ve 42. maddeleri bütün sağduyulu çağrılara karşın değiştirilmiştir” dediği ortaya çıktı.

DELİLLERİ GÖRMEDİ

Başsavcı sözlü açıklamasında, Danıştay saldırganlarının Ergenekon çetesi ile bağlantıların görmezlikten ge-lerek, bu saldırının AK Parti'nin şiddet çağrısı nedeniyle gerçekleştiğini ileri sürdü. TBMM eski Başkanı Bülent Arınç'ın, eski milletvekili Mehmet Gül'ün cenaze namazı öncesinde gazetecilerin sorusu üzerine “Ölüm en büyük gerçekti” sözlerini şiddet çağrısı diye nitelendiren Yalçınkaya, “Danıştay saldırısı da gözetildiğinde davalı partinin şiddet çağrısı niteliğindeki beyanlarını sürdürdüğünü göstermektedir” görüşünü savundu.

DİKTATÖR SUÇLAMASI

Başsavcı Yalçınkaya, sözlü açıklamasında Demokrat Parti dönemini eleştirirken “Ülkemizde de 1950 ile 1960 yılları arasında 'tahkikat encümenleri' vasıtasıyla diktatörlüğe yönelmesi, erkler ayrılığı ilkesinin 1961 Anayasası ile demokrasimize kazandırılmasını sağlamıştır”açıklamalarında bulundu.


Hesabı tutmadı

Başsavcı Yalçınkaya sözlü açıklamasında dile getirdiği Türkiye'de içki tüketiminin azaldığına dair bilgilerinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun verilerine göre, Türkiye'de bira dışı içikilerin tüketiminde azalma görülürken, biradaki artışın, diğer içkilerin azalma oranının çok üzerine olduğu ortaya çıktı. 2007 yılında bira dışı içki tüketimi 5.5 milyon litre azalırken, bira tüketiminde ise 41 milyon litre artış olduğu belirlendi. Bira dışı içki tüketiminde meydana gelen azalma bira tüketiminden çıkarıldığında 2007 yılında içki tüketiminde 35 milyon litre artış olduğu ortaya çıkıyor. Tüketimdeki azalışın Yalçınkaya'nın iddialarının aksine, aşırı pahalılıktan meydana geldiği vurgulanıyor.


Başlıkları beğenmedi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Anayasa Mahkemesi heyetine yaptığı sözlü açıklamaya ilişkin haber başlıklarının “gerçek dışı yorum, ima ve değerlendirme” içerdiğini bildirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın internet sitesinde yayımlanan basın bildirisinde, “Sözlü açıklamaya ilişkin haberlerde, sözlü açıklama metninin ilgili bölümü aynen yer almakla birlikte, haber başlıklarında 'Menderes'i diktatörlükle suçladı, 27 Mayıs'ı övdü' ibarelerinin yer aldığı görülmüştür. Haber başlıklarının gerçek dışı yorum, ima ve değerlendirme içerdiği' ifade edildi.

KaynaK
 
Geri
Üst