!!!!!!!!!!!!!!

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
Allah’ın Allahlığı’na (Saldırı) !

Geçen hafta İl Başkanı olduğum kendi partim HYP’yi eleştirmiştim. Bu “özeleştiriyi” yaptığım için, şimdi diğer partileri eleştirmeye hakkım vardır.

ANAP: Meselâ Politikaçı Dergisi’nde İl Başkanı diyor ki "ANAP dimdik ayakta"... Be mübarek biz / HYP daha 1 yıllık yeni yetme bir siyasi parti olmamıza rağmen Türkiye'nin 85 seçim bölgesinde sıfırdan teşkilatlanarak ful / tam liste seçime girmişken, Türkiye'yi 20 sene öyle veya böyle yönetmiş olan sen / ANAP 22 Temmuz Seçimi'nde listelere koyacak adam bile bulamadın ve seçime bile giremedin! Hangi ayakta durmaktır bu? "Kuyruğu dik tutalım" demek istiyorsun ama onu dik tutmak için "kuyruk" lâzım, "senin dik tutacak kuyruğun" bile kalmamıştır. Hem kendini hem Milleti kandırmanın alemi var mı? Beğenirsiniz-beğenmezsiniz ama öyle veya böyle bir destan yazmış Özallı ANAP’ın bu kadar kısa sürede bu kadar erimesi ve seçime bile girmekten aciz hale gelmesinin özeliştirisi yapıldı mı?

BBP: "Seçime girmeyi bile göze alamayıp" bağımsız adaylıklarla Meclis'e kapak atmaya çalışan BBP büyük yanlış yapmıştır. "Hepsini geç Mehmet Efe'yi seç" sloganlı aday, bildiğiniz gibi reklamlarına manyak paralar harcamasına rağmen seçimde "0 / sıfır lira" harcayan Yatağanbaba'nın aldığı oyun üçte birini bile alamadı... BBP bu “bağımsız adaylarla Meclis’e girme girişimi” yanlışlığının özeleştirisini yapti mi.

DP: Haftanın 7 günü 24 saat İl, İlçe ve Gençlik Kolları'nı değiştiren Demokrat Parti, değerli büyüğümüz Ali Aygören'in binde biri etmeyecek, sokakta bir Allah'ın kulunun bile tanımadığı bir Genel Başkan’la yola nasıl devam edecek de Türkiye'yi kurtaracak? Ve bu parti daha halâ Demirel ve Çiller’e “dönün” diye haftanın 7 günü 24 saat yalvarıyor mu yalvarmıyor mu? Lafa geldi mi “DP / AP Türkiye’yi şöyle kalkındırdı böyle kalkındırdı” diyorlar. Bu “bizim atalarımız taa Viyana’ya kadar gitmiş” demeye benziyor. Gittiyse onlar gitti, sen şimdi Denizli’den köyüne bile gidemiyorsun! Benim karşılıklı oturup bir bardak çay içmişliğim bile yok ama konuşmalarını dinleyince “konulara hakim olduğunu düşündüğüm” ve çok kibar, saygılı, güleryüzlü İl Başkanları Mehmet Köse diye biri vardı hatırlıyorlar mı acaba? Mehmet Köse’nin suçu neydi? Bunların “özeleştirisi” yapıldı mı?

DSP: Rahmetli Ecevit'le birlikte yıllar ve yıllar büyük bir mücadele veren DSP, maalesef son seçimde Meclis'e kapak atabilmek için CHP ile bir "Muta Nikâhı" yapmıştır. Bana göre bu DSP'nin "geçmişini inkâr etmesi" demektir! Ben biliyorum ki İl Başkanları Özkan Abi (Fidan) bundan rahatsızdı. Çünkü seçim öncesi ART Televizyonu’nda katıldığımız canlı yayında “köy köy dolaşıp DSP’yi barajı aşacak duruma getirdik, şimdi bu DSP’yi Baykal’a al senin olsun der gibi davranıyorlar” meâlinde bir söz söylemişti. DSP İl Başkanları Özkan Fidan gibi bunun özeleştirisini yapabildi mi partide?

MHP: Benim MHP'ye de güvenim sarsılmıştır. Hele hele "Ne mutlu Türküm diyene yazısını yazıp her tarafa asmak ilkelliktir" diyen Abdullah Gül'ü, AKP'den daha çok çalışarak Cumhurbaşkanı yapalı beri!... "Türklüğü" savunduğunu iddia etmesine rağmen "ne mutlu Türküm diyene" yazısını sağa-sola asmayı "ilkellik" gören birini Cumhurbaşkanı yapan zihniyetin ben "Türk savunuculuğu"na artık nasıl güvenebilirim? Bunu “şartlar öyleydi” veya “Millet öyle istedi” ile geçiştiremeyiz! “Türklüğü savunan MHP”, “Ne mutlu Türküm diyene yazısını davara yazmanın ilkellik olduğunu söyleyen Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı yapmasının” özeleştirisini yaptı mı?

İP: Genel Başkanları Doğu Perinçek, Sakıp Sabancı’nın da konuk olduğu bir tartışma programında “Atatürk de Mao da ne yaptıysa ülkesini kurtarmak için yaptı” dedi mi demedi mi? Bu sözü “Atatürk” ile “Mao”yu aynı kefeye koyuyor mu koymuyor mu? Atatürk’le Mao’yu eşitlemek yanlışlığının özeliştirisi yapıldı mı?

SP: Meselâ şu an Genel Başkanları Recai Kutan ama herkes de biliyor ki bu fikrin mimarı yani liderleri Prof.Dr.Necmeddin Erbakan. Erbakan kameraların önünde “Kanal 7’ye vereceğiniz paralar size mezarda nur olacak” dedi mi demedi mi? Peki bunun Ortaçağ Engizisyon Papazları’nın “Cennet’ten arsa satması”ndan bir farkı var mı? Ha Cennet’ten arsa satmışsın ha mezarda nur! SP bu “din / inanç ticaretinin” özeliştirisini yaptı mı?

Ben az önce eleştirdiğim partileri ve İl Başkanları’nı “sevdiğimden” eleştirdim. AKP ve CHP’yi ise SEV-Mİ-YO-RUM! Adım gibi biliyorum ki onlar da beni sevmiyor!

CHP: 80 yaşındaki adama “Muhammed seni bırakmaz (ölür kalırsın) Araplara (Hac’ca) para yedirmeye gitme” diyen CHP Genel Sekreteri, bizim adını anarken bile saygıdan titrediğimiz Muazzez Peygamberimiz’den sanki “asker arkadaşıymış” gibi bahsediyor. Ey Önder Sav! Hz.Muhammed senin “asker arkadaşın” değildir. O, Kur’an’ın “Nur” dediği BİZİM “Peygamberimiz”dir. “Muhammed” demeyeceksin, “Hazreti Muhammed” veya “Peygamber Efendimiz” diyeceksin. Bilmiyorsan öğren! Gerek Önder Sav’ca ve de gerek kafadarlarınca bu böyle biline!

AKP: “Dindar Cumhurbaşkanı seçeceğiz” diyen AKP’li Meclis Eski Başkanı da, bizim adını anarken bile saygıdan titrediğimiz Rabbimiz’den sanki “asker arkadaşıymış” gibi bahsediyor. Sen “Allah mısın” be adam? Sen nereden bileceksin “kim dindardır kim değildir!” Kimin dindar olup olmadığını bir tek Allah bilir ALLAH! Sen o yetkiyi nasıl kendinde veya partinde görürsün? “Dindar Cumhurbaşkanı seçeceğiz” demek, “ALLAH’IN ALLAHLIĞINA TECAVÜZ”DÜR…

Bu da böyle biline!

09.06.2008 16:07:00 http://www.internetajans.com/default.asp?nid=58161

.........................................................................................................................................................................................................................................................
bana çok ters gelen bazı düşüncelerini ne diyo lan bu manyak diyerek sansürleyebilirdim ama bunu ahlaki bulmadım çoğu görüşlerini doğru bulduğum için konusunu açmayı uygun gördüm.

tecavüz deyince ne anlıyorsunuzki buyrun sözlük anlamı TECAVÜZ = is. 1. Sınırı aşma, başkasının hakkına el uzatma. 2. Saldırma.
 
Ağzı olan konuşuyor birader. Neymiş kendi partisini eleştirmişmiş. Onuda paylaşsaydın bari.
 
Ohaaaa o nasıl başlık ya, saygısız adam...


başılığın nesi var ayrıca başlık orjinal gerçek başlıktır verdiğim linkten kontrol edebilirsin

tecavüz kelimesinden ne anlıyorsunuz her düşüncenize apış arasından bakmayın

bakın Türk dil Kurumunun çevirisine :TECAVÜZ is. 1. Sınırı aşma, başkasının hakkına el uzatma. 2. Saldırma.
 
konu başlığı orjinalidir
yani arkadaşın kendi uydurduğu bir başlık değildir bu
başlıkta yazılan cümle tek başına rahatsız edici görünebilir öyledir de
fakat diğer cümleler ile birlikte kullanıldığında cümleyi söylemenin art niyetli olmaktan çok dikkat çekmek için yazıldığı açıktır
sadece başlığı veya bir cümleyi okuyup konuya ve mesajlara yorum yazmayın
isteyenler cümle ile alakalı alıntı yaptığım kısmı alıp okuyabilir


Dindar Cumhurbaşkanı seçeceğiz” diyen AKP’li Meclis Eski Başkanı da, bizim adını anarken bile saygıdan titrediğimiz Rabbimiz’den sanki “asker arkadaşıymış” gibi bahsediyor. Sen “Allah mısın” be adam? Sen nereden bileceksin “kim dindardır kim değildir!” Kimin dindar olup olmadığını bir tek Allah bilir ALLAH! Sen o yetkiyi nasıl kendinde veya partinde görürsün?

sizlerden ricamız yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek başlıklardan ve mesajlardan uzak durmanızdır
 
Tüm gereksiz mesajlar silinmiştir arkadas baslıgı değiştirdi kendisine teşekkür ederim

artık konuyla ilgili yorum yapınız kurallar cercevesinde
 
peki kardeş her gün her gü burda iktidarı eleştirmekten bıkmıyomusun nerde bir yazıda iktidarı eleştiriyosa hemen yazıyo kopyalıyıp yapıştırıyon buraya

iktidarı eleştirmeyeceğizde kimi eleştireceğiz. ülkeyi yönetenler iyi yönetmiyorlarsa eleştireceksin tabi. doğru yolu bulmaları için eleştireceksin. o iktidara neden oturdular ? istediklerini yapmak içinmi? hayır bu ülkeyi daha iyiyye ***ürecekerlin söyledkleri için. eğer ülke iyiye gitmiyorsa iktidar görevini yapmıyor demektir. eğer ülke iyiye gitmiyorken sırf partizan olduğun için eleştirmiyorsan vatan hainisin demektir.
 
Yazıyı yazan çok yerinde tespitlerde bulunmuştur...
Allahın bileceği birşeyi biz insanların çok biliyormuş edasıyla konıuşmak kimin haddine.?
Tek akepe değil, tüm partiler hakkındaki yorumu yerinde...
Paylaşım için saol kartal!
 
Dindar cumhurbaşkanı insafsızlığı

Dindar cumhurbaşkanı insafsızlığı

BUNDAN bir süre önce Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e sormuştum.

"Partinizin bazı üyelerinin Anadolu’da, ’Dindar cumhurbaşkanı seçtirmediler’ diye propaganda yaptığını duyuyoruz. Ne diyorsunuz?"

Abdullah Gül, beni şaşırtan bir cevap vermişti.

"Öyle şey olur mu? Ben kendime nasıl dindar cumhurbaşkanı diyebilirim. Böyle desem kendi günahlarım gözümün önüne gelir."

Son günlerde Anadolu’yu gezen arkadaşlarımdan gelen izlenimleri okuduğumda şunu görüyorum:

AKP’nin yerel temsilcileri, bu propagandayı insafsızca işliyorlar.

Özellikle DP ve ANAVATAN tabanına yönelik faaliyetlerinde, Ağar ve Mumcu’yu "Dindar cumhurbaşkanı seçilmesine mani oldular" propagandasıyla yıpratmaya uğraşıyorlar.

Böyle olunca da Abdullah Gül’ün bize söylediği sözlerin samimiyetine gölge düşüyor.


* * *

Yine bölgelerden gelen arkadaşlarımızın aktardığı gözlemlere göre, AKP tabanı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e yönelik bir karalama kampanyası da yürütüyor.

Sezer’i "Teröristleri affetmekle" suçluyorlar.

Bu da AKP’ye yakışmayan bir propaganda tarzı.

Cumhurbaşkanı’nın, birçok yasal süreçten sonra tamamen anayasadan kaynaklanan yetkiyle aldığı bir kararı, siyasi propaganda aracı olarak kullanmak, kelimenin en açık anlamıyla "vicdansızlık"tır.

Türkiye’de hiçbir partinin böyle pespayeliklere tevessül etmemesi gerekir.

O nedenle AKP’nin yönetici konumundaki üyelerinden bu yönde bir uyarının gitmesi yararlı olacaktır.

"Musalla taşı siyasetine" karşı olanlar, aynı vicdansızlığı "dindarlık" üzerinden yapmamalıdır.

Şehitler "hepimizin gönlüne" gömülmelidir.

Aynı şekilde "inanç" da hepimizin ortak duygusudur.

Bunun üzerinden siyaset yapmak, en alçakça "bölücülük"tür.

Biliyorum, kimse çıkıp açıkça, "Evet biz bu konuları propaganda aracı olarak kullanıyoruz" demeyecektir.

Ama bölgelere giden arkadaşlarımız bunu şahsen gözlemliyorlar.

Türk siyaseti bu konularda "samimiyet sınavı" veriyor.

Siyasetimizin şövalyelik kuralları bu seçimde yazılabilir.

Neler mi?

Mesela, şehit istismarı yapmamak.

Mesela, "dindar cumhurbaşkanı" ikiyüzlülüğüne prim vermemek.

Mesela, siyasi rakiplerin çocukları, eşleri, yakınları ile uğraşmamak.

Mesela, özel hayatlara dokunmamak.

Mesela, belden aşağı vurmamak.

İftira atmamak, karalamamak, aşağılamamak.

* * *

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün sözleri Hürriyet’in manşetinden yayınlandı.

Bu, aynı zamanda millete verilmiş bir namus sözüdür.

Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız.

İdeoloji, önyargı, saplantı, fanatizm; insan ruhunun bağışıklık sistemine saldırır.

O bağışıklık sistemi çökünce, ilk hastalanan yanı "vicdanı" oluyor.

Vicdansızlık ve adaletsizlik üzerine kurulan her zafer geçicidir.

Káğıttan kaplandır.

Kumdan kaledir.

Emin olun bir fiskede gider...

Eğer başı örtülü bir kadın olsaydım

ESKİ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’nın eşinin başı açık fotoğraflarına bakıyorum.

Şu izlenimime herhalde çok katılan olacaktır.

Reyhan Gürtuna, bir anda sanki 10 yaş gençleşti.

Meğer türban, bir kadını olduğundan çok yaşlı gösteriyormuş.

Daha da önemlisi, bir kadın yüzünün güzelliğini fena halde saklıyormuş.

Daha daha da önemlisi, bir kadının karakterini gizliyormuş.

Go-kart üzerindeki kadın bana çok rahatlamış göründü.

Reyhan Gürtuna bir tabuyu yıktı, bir putu devirdi.

Demek ki bir kadın örtünebildiği gibi, örtüsünü çıkarabilirmiş de...

Benim özlediğim Türkiye bu.

Kadının açılma özgürlüğünü de, örtünme kadar meşru kabul eden bir zihniyet ortamı.

Elbette karışmak haddime düşmez.

Ama örtülü bir kadın olsaydım, bu fotoğrafı karşıma koyar, üzerimdeki bütün "mahalle baskılarını" bir kenara bırakıp özgürce düşünürdüm...

Güzellik bu dünyaya ait bir şeydir.

Ama emin olunuz, bu dünya da çok güzeldir ve asla ihmal edilmemelidir...

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6712890.asp?yazarid=10&gid=61
 
Cumhurbaşkanı’nın, birçok yasal süreçten sonra tamamen anayasadan kaynaklanan yetkiyle aldığı bir kararı, siyasi propaganda aracı olarak kullanmak, kelimenin en açık anlamıyla "vicdansızlık"tır



Bu afları Abdullah gül yapmıs olsaydı aynı vicdan örnegi gözümün önüne geliyorda yani adamı pkk lı bile yapardınız karikatürlerde dagda elinde silahlı resmini bile koyardınız
şimdi kalkıp burda vicdansızlık demek bana çokta samimi gelimiyor bunun bir çok örneği mevcuttur..

zaten dünyanın kanunu bu olmuş kendi tarafından siyasi görüşünden biri bir hata yaparsa kılıfına uydurup savun aynı hatayı başkası yaparsa ölümüne eleştir bu zihniyet mi Türkiyemizi ileri ***ürecek hiç sanmıyorum onlar anca kendilerini kandırıp dururlar ki öylede oluyor:goz:
 
Dindar cumhurbaşkanı insafsızlığı

Ama örtülü bir kadın olsaydım, bu fotoğrafı karşıma koyar, üzerimdeki bütün "mahalle baskılarını" bir kenara bırakıp özgürce düşünürdüm...

Güzellik bu dünyaya ait bir şeydir.

Ama emin olunuz, bu dünya da çok güzeldir ve asla ihmal edilmemelidir...

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6712890.asp?yazarid=10&gid=61

hocamız fetvayı vermiş...

güzellik bu dünyaya aittir... açılınız ve ihmal etmeyiniz....

Allah'ın örtünün diye emrettiğini sen kim oluyorsunda KARŞI GELEREK ihmal etmeyin Açılın diyorsun BE ADAM demezlermi...

kişinin kendi hür kararıdır... örtünür örtünmez ama sen AÇILIN diyemezsin...

köşe yazında inanç üzerinden siyaset yapma demişsin kalkıp burada örtünenlerin inançlarıyla uğraşıp siyaset yapıyorsun... çelişkili yazı buna denir işte....
 
Bu afları Abdullah gül yapmıs olsaydı aynı vicdan örnegi gözümün önüne geliyorda yani adamı pkk lı bile yapardınız karikatürlerde dagda elinde silahlı resmini bile koyardınız
şimdi kalkıp burda vicdansızlık demek bana çokta samimi gelimiyor bunun bir çok örneği mevcuttur..

zaten dünyanın kanunu bu olmuş kendi tarafından siyasi görüşünden biri bir hata yaparsa kılıfına uydurup savun aynı hatayı başkası yaparsa ölümüne eleştir bu zihniyet mi Türkiyemizi ileri ***ürecek hiç sanmıyorum onlar anca kendilerini kandırıp dururlar ki öylede oluyor:goz:



''...pkk lı bile yapardınız ...'' ''..karikatürlerde dagda elinde silahlı resmini bile koyardınız..'' bu sözlerin yazarın yazısına olan yorumunuz olarak değerlendirsem kendimi taamüden saf olduğumu düşünürüm hiç bir yazı kendi başına değildir kendi kendini kimseyi pkklı ilan etmez yazılar yazana aittir yani suçlayan yazı değil yazarın kendisidir.



abdullah gül bu lafların daha ağırlarını etti genede kimse pkk lı demedi.

''Cumhuriyetin sonu geldi'' diyen kimdi ve halaa pkk lı olarak ilan edilmedi

yani ortada sarfedilmiş daha ağır kelimeler var genede biz abdullah gülü pkk militanı ilan edilmemiş

bence özeleştiri yapmalısın.(bi dost)
 
Meclis Tarikatlar Konfederasyonu gibi

Dindar Cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar sözü halkta tuttu, sözü üzerine) “Tuttuysa, Allah bu milletin belasını verecektir!.

Öztürk’ün, Hulki Cevizoğlu’nun sorularına yanıt verirken yaptığı çarpıcı açıklamalarının bir kısmı şöyle:
- “Cami sayısı arttıkça, Türkiye’deki ahlaksızlıkta liste başına doğru çıkıyoruz. Cami sayısı arttıkça ahlaksızlığın azalması gerekmez mi?.. Türkiye’de dinci denen bir çete var. Ama milyonlarca samimi dindar var.”
- “Maşallah Meclis Tarikatlar Konfederasyonu gibi. (100 bine yakın camide imamlara ödenen maaşları kastederek) İslam size, 2 katrilyonla namaz kıldırın demiyor. Bu namazlar kabul olmaz!.. Osmanlı bile 3 kıtada sadece 15 bin cami yapmıştı. Şimdi mecsidleri de katarsanız, Cumhuriyet Türkiyesi’nde 100 bin oldu. Osmanlı camilerinin hangisinin altında dükkan vardı?.. Secdeler hakiki ve samimi olsaydı, Müslümanların ve Türkiye’nin hâli bu olur muydu?.. İslam’da her yer camidir. Camiler eğitim yeridir.”
- “Eğitimin millisi olmaz, ne demek? (Cevizoğlu’nun, ‘Türkiye’nin DNA’sını değiştireceklerini açıklıyor bu konuda kitaplar yazıyorlar’ sözü üzerine) DNA’mızı değiştirip de ***leşecek mi millet?.. DNA’yı değiştireceğiz demek, milleti ***leştireceğiz, soysuzlaştıracağız, demektir.”
- “Ateizm mert bir kurumdur. Mertlikle cehenneme gitmektir. Ateist namuslu olabilir, riya yapmaz. Bir tek namussuz ateist görmedim, ama namussuz Müslüman gördüm. Bu ülkede, senelerce Kâbe’ye küfreden Müslüman gördüm. Kur’an’da aeizm yoktur. Çünkü, insan fıtratının ateist olacağını düşünmez. O yüzden münafık ve müşriklik vardır. Kur’an, Mekke’de müşriklerin namazından söz ediyor!.. Kâbe’yi Hz. Muhammed’e yasaklayarak, tevhidin namazı olmaktan çıkardılar.”
- (‘Seçim öncesi Bülent Arınç’ın Dindar Cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar sözü halkta tuttu, sözü üzerine) “Tuttuysa, Allah bu milletin belasını verecektir!.. Abdestsiz namaz kılan binlerce onursuz var bu ülkede. Din üçkağıtçılığına hayatım boyunca düşman olacağım.”
Ceviz Kabuğu’na telefonla katılan araştırmacı yazar Cengiz Özakıncı da, Atatürk’ü Avrupa hayranı gibi gösterenlere tokat gibi bir bilimsel yanıt verdi. Özakıncı, “Atatürk, laikliği Batı’dan değil, 1058’deki Selçuklu Sultanı Tuğrul’dan almıştır. Bunu Nutuk’un Belgeler bölümünde açıklamaktadır. Dil devrimini de Batı’dan değil, Karamanoğlu Mehmet Bey’den almıştır!.”

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=7973 ceviz kabuğu
 
Geri
Üst