
Çıkış noktasına bakınca, 2. Dünya Savaşı döneminde Polonyalı, Sovyet ve iki Amerikalı olmak üzere dört bireyin kıyımdan-kamptan kaçma hikayesini ‘çok dilli’ hale getiren dikkat çekici bir eser olarak anılabilir. Ancak bunu Peter Weir’in inancıyla 50’lerde westernin ‘yaşam mücadelesi macerası’na dönüştüğü türsel omurgaya transfer etmiş “Özgürlük Yolu”. Böyle olunca da ilk 40 dakikalık kısmı kenara bıraktığımızda aynı açılardan çekilmiş 90 dakikalık yürüyüş sahneleri bütünü ile yüzleşiyoruz. Gus Van Sant gibi bunu soyut duyguya kavuşturacak yönetmen ihtiyacı ise ancak yetenekli oyuncuların hırpalanmasıyla sonuçlanabilmiş.
Filmin fragmanı için tıklayınız...
1930’ların sonunda 2. Dünya Savaşı’nın öncesinde geçen bir Sovyet-Polonyalı-Amerikalı koalisyonu olarak ansak yeridir. “Özgürlük Yolu” (“The Way Back”, 2010), 1956 tarihli ‘Yürüyüş Yolu’ isimli romandan yola çıkan bir macera filmi en kısa tanımıyla. Ancak bunu son derece eski model kalıplarla yapması birazcık etkileyici metnin geri plana itilmesini sağlıyor.
Çok dilli başlayan yapı, ‘yol’a sapınca soyut bir yönetmenliğe ihtiyaç duymuş
Zira 70’lerden beri film üreten Peter Weir’in hikaye anlatma becerisini bilsek de burada ‘savaşın etkisinin dili birdir’ meselesini yerine ulaştıramadığı bir gerçek. Aslında karşımızdaki eserin tamamını İngilizce çekmeyip birçok dili iç içe geçiren bir yapıyı tercih etmesi, ideolojik olarak takdir edilesi bir düstura açılıyor kabul edelim.
Ancak gelin görün ki yönetmen hem fazla Amerikancı-emperyalist bir bakış açısıyla hem de demode ve süresi bitmek bilmeyen bir türsel güdüyle incelemiş meselesini. Böyle olunca da “Özgürlük Yolu” açılış bölümünü bir kenara bırakınca, çölde ve karlık bölgede serapların bulunduğu bir çerçevenin içinde ard arda kurgulanmış yürüyüş sahnelerinden oluşan bir bütüne yaslıyor sırtını. Bir bakıma Gus Van Sant’in “Gerry”sinin (2002) veya Bertolucci’nin “Çölde Çay”ının (“The Sheltering Sky”, 1990) soyut dünyalarını hatırlatan bir yapıya sahip.
‘Yaşam mücadelesi macerası’ formülünü izleyerek 1950’lere geri gitmiş
Bu sebeple de yönetmen meselesine yaklaşırken esir kampından kaçma sahnesi, donup ölme sahnesi gibi şeyleri arka plana itip ‘destansı bir yaşam mücadelesi filmi’ üretmek için kolları sıvamış. Böylece Amerikan sinemasında 1950’lerde üretilmesine alışık olduğumuz 70’lerde aksiyona transfer olan formülü en eski haliyle karşımıza getirmiş. Bir bakıma kafasının bir yerinde saklı o ‘nostalji’ hissini harekete geçirmiş Weir.
“Özgürlük Yolu”, westerin cavalry western alt türünden maceraya meylettiği 50’lerin sonundaki dönemin vurgusunu akla getiren bir eser. Buna istinaden yönetmenin karşımıza çıkardığı şey, bir anlamda süresi iki saati geçen aralıksız bir yol alma deneyimine dönüşüyor. Böylece ilk 40 dakikada gerçekleşen esir kampındaki birliktelik, kaçış ve doğaya yerleşmenin devamında sürekli düşüp neredeyse anlamsız bir yürüme senfonisine ulaşıyor.
Weir’in ilk dönemindeki yönetmenlik geleneği filmi kurtarabilirmiş
Bundan sonrası için Peter Weir’in klasik western çekip çekmeyeceğini ise merakla beklediğimizi söyleyebiliriz. Zira burada yaptığı ne soyut yol filmlerinin, ne modern Amerikan yol filmlerinin, ne de aksiyon denemelerinin dokusunu anlatıyor. 80’lerin eskimiş macera filmlerinden bir tutam daha sunuyor sadece…
Anlayacağınız gerçek anlamda Terrence Malick, Monte Hellman, Gus Van Sant gibi sinemaya soyut-bozucu yaklaşımlarıyla bilinen yönetmenlerin ihtiyacı hissedilmiş burada. Onlar olmasa bile en kolay yoldan, Weir’in ‘Hollywood’ batağına batmamış ilk 10 senesindeki yönetmenlik anlayışı da kurtarabilirmiş “Özgürlük Yolu”nu içine düştüğü sinemasal açmazdan.
FİLMİN NOTU: 3
Künye:
Özgürlük Yolu (The Way Back)
Yönetmen: Peter Weir
Oyuncular: Jim Sturgess, Colin Farrell, Dragos Bucur, Ed Harris, Mark Strong, Saorsie Ronan
Süre: 137 dk.
Yapım Yılı: 2010