Socialist
New member
- Katılım
- 23 Tem 2008
- Mesajlar
- 308
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
68’Lİ GENÇLİK RUHUNU GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNDEN BEKLEMEK
Eski kuşaklar yani 68’liler ve 78’liler günümüz gençliğinin ülke sorunlarına olağan duyarsızlığından yakınıyor.
Yakınıyorlar yakınmasına ama günümüz gençliği bu duruma ana-baba olarak getiren de onlar. Neden böyle bir çıkış yaptığıma gelince: 80 darbesinin ülkemiz insanları üstünden bir silindir gibi geçmesi sonucunda o anlı şanlı devrimcilerin birçoğu kuzu gibi oldu ve kendi çocuklarına okula gitmeye başladıklarından itibaren aman yavrum(kızım, oğlum) sakın olaylara karışmaya demeye başladılar. Bunun sonucun da günümüz gençliği çocukluktan itibaren pasifleşmeye başladılar. Ülke sorunlarına duyarsız kalan gençliğin artık hedefi kısa yoldan köşeyi dönmek yada hemen ünlü olmak.(pop star kuyrukları buna en güzel örnektir.)
Gelelim 68 kuşağını doğuran etmenlere. Hepimizin bildiği gibi 68 tüm dünyada görülen bir gençlik hareketiydi ama bizim ülkemizde bu hareket hepsinden uzun sürdü. Bu hareketin ülkemizde bu denli benimsenmiş olmasına en büyük iki etmen;1961 anayasasının getirdiği özgürlük ortamı ve köy enstitüsü çıkışlı aydın öğretmenlerin birçok kişiyi aydınlatması sonucu ortaya çıkan aydınlık kuşaktır.
Bir yanda aydınlık kuşak diğer yanda serbest bırakılan örgütlenme hakkı; bunun sonucu Türkiye halkının aşırı politikleşmesi ülke sorunlarına çözüm aramaya başlamasıdır.68 kuşağı ve devamı 78 kuşağı ne diyordu meydanlarda :Yaşasın tam bağımsız.demokratik Türkiye günümüz gençliği ne diye bağırıyor(birkaç istisnayı saymasak):Yaşasın cocacola hamburger,para,sevgili,futbol…….
Bugünün gençliğini bu duyarsız duruma getiren en büyük olay eğitim sisteminin bozulmasıdır. 80 sonrası eğitim sitemimiz allak bullak oldu. O aydınlık öğretmenlerinin yerini tarikatçı öğretmenler aldı. Derslerde artık Atatürk, bağımsızlık, bilimsel düşünce, felsefe, kurtuluş savaşı anlatılmıyor. Onun yerine zorunlu din dersleri ve tarikatçı hocalar(öğretmen demeye dilim varmıyor) sayesinde peygamber sevgisi, ümmetçilik, kader… gibi şeyler anlatmaya başladındı. Tabi kaderci eğitim sisteminde yetişen çocuklarda her şeyin Allahtan olduğunu düşünüp kötü giden olaylarla uğraşmaz oldular.-.Birde eğitim sisteminde bozulma sonucu gençler aşırı ders yükü ve sınav yoğunluğa boğuldular bunun sonucunda da ders dışı hiçbir şeyle uğraşmaz oldular. Gençliğin işi gücü oks ve öss oldu.
ÖSS denilen belayı geçip üniversiteye girenlere ise üniversitede siyasetle uğraşmanın yasak olduğu söylendi. Bu yasağa uymayanlarda çeşitli cezalara çarptırılarak sindirildi. Baktığımızda 1968 ve 1980’e kadar devam eden yıllarda üniversitelerde siyaset serbest ve hatta üniversite yönetimlerinde öğrenciler temsil edilebiliyor. Günümüzde ise başımızda YÖK gibi bir bela var.
Yukarda saydığım birkaç örnekte görüldüğü gibi 68 kuşağını oluşturan etmenlerin hiç biri güzümüz Türkiye’sinde yok. Ne kendini yetiştirmiş aydın öğretmenler nede sınırsız özgürlük ortamı(tabi ki başkalarının özgürlüğünü sınırladığı yerde biten özgürlük)bide bunlarla sindirilmiş aileler eklendi mi ortaya günümüz gençliği çıkıyor.
O yüzden günümüz gençliğinden 68 kuşağı gençliğinin bağımsızlıkçılığını ve eylemciliğini beklemek yanlış. Önce gençlere 68’i oluşturan etmenleri sunun sonra onlardan 68 kuşağı gibi olmayı bekleyin.
Aydınlık ve bağımsız günlere olan bütün özlemimle.
Mahmut ASLAN
Eski kuşaklar yani 68’liler ve 78’liler günümüz gençliğinin ülke sorunlarına olağan duyarsızlığından yakınıyor.
Yakınıyorlar yakınmasına ama günümüz gençliği bu duruma ana-baba olarak getiren de onlar. Neden böyle bir çıkış yaptığıma gelince: 80 darbesinin ülkemiz insanları üstünden bir silindir gibi geçmesi sonucunda o anlı şanlı devrimcilerin birçoğu kuzu gibi oldu ve kendi çocuklarına okula gitmeye başladıklarından itibaren aman yavrum(kızım, oğlum) sakın olaylara karışmaya demeye başladılar. Bunun sonucun da günümüz gençliği çocukluktan itibaren pasifleşmeye başladılar. Ülke sorunlarına duyarsız kalan gençliğin artık hedefi kısa yoldan köşeyi dönmek yada hemen ünlü olmak.(pop star kuyrukları buna en güzel örnektir.)
Gelelim 68 kuşağını doğuran etmenlere. Hepimizin bildiği gibi 68 tüm dünyada görülen bir gençlik hareketiydi ama bizim ülkemizde bu hareket hepsinden uzun sürdü. Bu hareketin ülkemizde bu denli benimsenmiş olmasına en büyük iki etmen;1961 anayasasının getirdiği özgürlük ortamı ve köy enstitüsü çıkışlı aydın öğretmenlerin birçok kişiyi aydınlatması sonucu ortaya çıkan aydınlık kuşaktır.
Bir yanda aydınlık kuşak diğer yanda serbest bırakılan örgütlenme hakkı; bunun sonucu Türkiye halkının aşırı politikleşmesi ülke sorunlarına çözüm aramaya başlamasıdır.68 kuşağı ve devamı 78 kuşağı ne diyordu meydanlarda :Yaşasın tam bağımsız.demokratik Türkiye günümüz gençliği ne diye bağırıyor(birkaç istisnayı saymasak):Yaşasın cocacola hamburger,para,sevgili,futbol…….
Bugünün gençliğini bu duyarsız duruma getiren en büyük olay eğitim sisteminin bozulmasıdır. 80 sonrası eğitim sitemimiz allak bullak oldu. O aydınlık öğretmenlerinin yerini tarikatçı öğretmenler aldı. Derslerde artık Atatürk, bağımsızlık, bilimsel düşünce, felsefe, kurtuluş savaşı anlatılmıyor. Onun yerine zorunlu din dersleri ve tarikatçı hocalar(öğretmen demeye dilim varmıyor) sayesinde peygamber sevgisi, ümmetçilik, kader… gibi şeyler anlatmaya başladındı. Tabi kaderci eğitim sisteminde yetişen çocuklarda her şeyin Allahtan olduğunu düşünüp kötü giden olaylarla uğraşmaz oldular.-.Birde eğitim sisteminde bozulma sonucu gençler aşırı ders yükü ve sınav yoğunluğa boğuldular bunun sonucunda da ders dışı hiçbir şeyle uğraşmaz oldular. Gençliğin işi gücü oks ve öss oldu.
ÖSS denilen belayı geçip üniversiteye girenlere ise üniversitede siyasetle uğraşmanın yasak olduğu söylendi. Bu yasağa uymayanlarda çeşitli cezalara çarptırılarak sindirildi. Baktığımızda 1968 ve 1980’e kadar devam eden yıllarda üniversitelerde siyaset serbest ve hatta üniversite yönetimlerinde öğrenciler temsil edilebiliyor. Günümüzde ise başımızda YÖK gibi bir bela var.
Yukarda saydığım birkaç örnekte görüldüğü gibi 68 kuşağını oluşturan etmenlerin hiç biri güzümüz Türkiye’sinde yok. Ne kendini yetiştirmiş aydın öğretmenler nede sınırsız özgürlük ortamı(tabi ki başkalarının özgürlüğünü sınırladığı yerde biten özgürlük)bide bunlarla sindirilmiş aileler eklendi mi ortaya günümüz gençliği çıkıyor.
O yüzden günümüz gençliğinden 68 kuşağı gençliğinin bağımsızlıkçılığını ve eylemciliğini beklemek yanlış. Önce gençlere 68’i oluşturan etmenleri sunun sonra onlardan 68 kuşağı gibi olmayı bekleyin.
Aydınlık ve bağımsız günlere olan bütün özlemimle.
Mahmut ASLAN