metalic
New member
- Katılım
- 18 May 2006
- Mesajlar
- 3,007
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 119
DONDURMACI piknik yerinde şöyle bağırdı:
“Dondurmacı geldi... Ağlayın çocuklar...”
Çocuklar ağladılar...
(.........)
TEPAV-UNICEF ve Dünya Bankası’nın “Türkiye refah izleme anketi” yayınlandı, her dört Türk ailesinden üçü, önceki yıla göre daha yoksul.
Elektrik-su paralarını ödeyemiyorlar...
Yiyeceklerini azalttılar...
Bunların tamamı yakınlarından ya da kurumlardan borç para aldılar, ama geri veremiyorlar...
Ve ünlü kuruluş Millward Brown‘un araştırmasına göre de, ekonomik zorluk içindeki Türk aileleri çocukların harçlıklarını kestiler...
Harçlıklar...
Harçlıklarımız bize yaşamı öğreten cebimizdeki okullardı. İlk ekonomi derslerini, durmadan parmak uçlarımızla saydığımız cebimizdeki harçlıklardan aldık:
Simit kaça?..
Balon patladığında verilen para ne olur?..
Mısır gevreği mi kârlı, akide şekeri mi?..
25’e üç büyük çikolata mı, üç küçük mü iyi?..
Harçlıklarımız bize “çıkarı” da öğretti; harçlık günü geldi mi “ayağım ağrıyor” demeden çöp dökmeye nasıl da koştuk...
Teyzenin sırrını saklamak için aldığımız harçlıklarla rüşveti... Harçlık verme olasılığı olanın elini bol bol öperek ikiyüzlülüğü tanıdık...
Ama daha çok “akıllı” olmanın her zaman işe yaradığını öğrendik harçlıklarla...
Harçlıkları kesildiyse...
Çocuklar belki bizden daha akıllı olacaklar.
Yoksulluk yazgıysa; iktidardakilerin çocukları harçlıklarıyla nasıl gemicik, mücevherat mağazaları, şirketler, villalar alabildiklerini... Türkiye zenginleşiyorsa dört aileden üçünde sofraların niye fakirleştiğini... Her şey yolundaysa harçlıklarının niye kesildiğini soracaklar...
(.........)
Biz büyüklere anlatamadık...
Ağlayın çocuklar...
::Kaynak::
“Dondurmacı geldi... Ağlayın çocuklar...”
Çocuklar ağladılar...
(.........)
TEPAV-UNICEF ve Dünya Bankası’nın “Türkiye refah izleme anketi” yayınlandı, her dört Türk ailesinden üçü, önceki yıla göre daha yoksul.
Elektrik-su paralarını ödeyemiyorlar...
Yiyeceklerini azalttılar...
Bunların tamamı yakınlarından ya da kurumlardan borç para aldılar, ama geri veremiyorlar...
Ve ünlü kuruluş Millward Brown‘un araştırmasına göre de, ekonomik zorluk içindeki Türk aileleri çocukların harçlıklarını kestiler...
Harçlıklar...
Harçlıklarımız bize yaşamı öğreten cebimizdeki okullardı. İlk ekonomi derslerini, durmadan parmak uçlarımızla saydığımız cebimizdeki harçlıklardan aldık:
Simit kaça?..
Balon patladığında verilen para ne olur?..
Mısır gevreği mi kârlı, akide şekeri mi?..
25’e üç büyük çikolata mı, üç küçük mü iyi?..
Harçlıklarımız bize “çıkarı” da öğretti; harçlık günü geldi mi “ayağım ağrıyor” demeden çöp dökmeye nasıl da koştuk...
Teyzenin sırrını saklamak için aldığımız harçlıklarla rüşveti... Harçlık verme olasılığı olanın elini bol bol öperek ikiyüzlülüğü tanıdık...
Ama daha çok “akıllı” olmanın her zaman işe yaradığını öğrendik harçlıklarla...
Harçlıkları kesildiyse...
Çocuklar belki bizden daha akıllı olacaklar.
Yoksulluk yazgıysa; iktidardakilerin çocukları harçlıklarıyla nasıl gemicik, mücevherat mağazaları, şirketler, villalar alabildiklerini... Türkiye zenginleşiyorsa dört aileden üçünde sofraların niye fakirleştiğini... Her şey yolundaysa harçlıklarının niye kesildiğini soracaklar...
(.........)
Biz büyüklere anlatamadık...
Ağlayın çocuklar...
::Kaynak::