..::Aşk Şiirleri::...

[SpYCeZa]

..::Aşk Şiirleri::...

BAHT

Saat sabahın dördü...
Uykusuzluk,
Susuzluk

Biraz huysuzluk
Biraz mutsuzluk

Ne be kardeşim,
Bendeki bu bahtsızlık

BİTEN

Söz bitti, şiir bitti
Aşk bitti, sevgi bitti.

Umut bitti, sevda bitti.
Ağlayış, gülüş bitti.

Akrep, yelkovan bitti.
İçki bitti, meze bitti.
Zaman aktı gitti.

Her zaman hoş gelirdi SEFA gelirdi,
Ama artık SEFA’da gitti.
Bitti.....

AKROSTİŞ 1

Bazen ağlarsın
Uzun geceler boyunca
Ramak kalmışken aşka
Çırpınırsın iki sevda arasında
İçinde çoşkuyla akan bir nehir
Nasıl olur aşk denilen bu sihir
(Burçin’e)

ÇAĞLAYAN
Masal tadındaki bir nehre akan
Ve akarken de sınırlarını zorlayan
Bir çağlayandı beni hayata bağlayan...
Bağlayan da çağlayan da ağlayan da bendim oysa...

HASRETLİK

Akrep yelkovanı kovalarken
Ve de birer birer uçuşurken
Takvim yaprakları
Sana olan özlemim
Artarak devam etmekte,
Sanki bu hasretlik
Hiç bitmemekte...


HOVARDA

Hovarda gençliğimin güzel bir günüydü,
Hayatımın bugünü, belki de dünüydü.

Şimdi,
Ne hovardalığım kalldı
Ne de
Gençliğim.

Kalan tek şey güzelliğin...


KAÇINCI KAT

Saatin ikisi olmuş ben yine ayakta,
Gündüz uyumaklı gece yatakta.
Güneş doğar şafakta,
Sabah olmuş ben hayatta.
Cehennem yedi katta,
Acaba ben kaçıncı katta.


KARANFİL KALABALIĞI

Kalabalığın ortasında yalnız kaldım.
Ne yana baksam kendimi görüyorum başka yüzlerde
Ne yana aksam seni görüyorum başka denizlerde
Haykırmak istiyorum delicesine
Ve yaşamak istiyorum dolu dolu....ÖZLÜYORUM


KİRLİ TÜTÜN
Uzandım kirden rengi değişmiş yatağıma usulca,
düşündüm geçmişimi kahroldum.
Baktım geleceğime umutlandım.
Kalktım bir cigara yaktım,
belkide anamın dizdiği tütünlerdir diye geçirdim içimden.
Düşündüm, sustum, konuştum, yazdım.
Ne bahardım ne de yazdın.
Güzdüm,
süzdüm,
sızdım...

KUZGUN

İpe sapa gelmez bir aşktı benimkisi.
Tahir olmak için tüm çabamı sarfetsemde,
Hala Zühremi bulabilmiş değildim.

Kuzguna çalan bir akşamüstü düştün aklıma,
Ve unutmak için sabah olmalıydı.
Oysa ne gün doğdu ne de güneş battı.

Ne vakit yanından geçsem,
Bakmaktan korkar,
Kaçırırdım gözlerimi

İlk tanışmamız nasıl olur diye düşünür,
Olmayacak hayallar peşinde koşardım.
Ama beklerdim yine o günü kayan tüm yıldızlara inat
Tıpkı celladını bekleyen bir idam mahkumu gibi.

POYRAZ

Uzun saçların dalgalanırdı poyraz rüzgarında.
Ve ben uçacağımı bilsem,
Bakmaktan alamazdım kendimi.
Asi bir kasırga gibi savururdun beni
Bir o yana bir bu yana.
Yanar döner aşktı benimkisi

SALINA

Salınarak
Ellerinde kitaplar
Etrafında çocuklarla
Gelirdin.

Farkında olmasan da
Senin yolunu
Beklerdim.

Akıp giden tüm zamanlara inat

Sakin ve sessizce yanımdan
geçerdin

Ara sıra cama çıkar derinlere
dalardın.

Belki de bir sevdiğin vardı
bilmezdim.
Bakar,
düşünür,
susar,
yazardım.

Beni düşündüğünü hayal eder
Olmayacak işler peşinde koşardım

Benimle konuşacağını bilsem
Susardım...



UMUTSUZ GÜZ

Sararırken toprağın benzi,
Kehribara çalıyordu güz.
Umutsuzca umudu bekleyen,
Birer yolcuyduk biz
Pek umrumuzda değildi
Umutsuz ve de mutsuz oluşumuz.

ZAMAN GİBİ

Uzun zaman oldu
yüzünü görmeyeli,
sesini duymayalı,
elini tutmayalı.
Uzun
zaman
oldu
adam gibi
sevmeyeli,
adam gibi
sevişmeyeli.
Zaman
Gibi
Oldu
Geçmeyeli.

TENDEKİ KAR

Doru bir seglavi kısrağı gibi
Dört nala giden ömrümüz
Zamansız sevmelerin ve
Mekansız sevişmelerin
Acısını çekiyordu şimdi
Asla aşksız yapamazdım
Kimi niçin sevdiğimi bilmezdim.
Asıl güzel olanda buydu
Sebepsiz sevmelerin
Edepsiz yolcusu
Zor aşkların
Yorgun oyuncusuydum
Şimdi memleket demeye
Bin şahit isteyen bu kasabada
Tenime düşen kar tanelerini sayıyorum
Sayabildiklerim kadar mutluyum.

MELAN(AL)KOLİK

Bilmezdim seni tanımadan önce
Zamanın bu denli göreceli olduğunu
Ve akreple yelkovanın bu kadar
Koşuşturduğunu
Yüreğim cephanelik
Sen melankolik
Ben alkolik
Bu işin sonu
Ya hastanelik ya tımarhanelik.


ŞİZOFREN YALNIZLIK

Birden irkildi
Gecenin tüm karanlıklarını yırtarcasına
Usulca kalktı yattığı yerden
Etrafına bakındı
Onu farketti birden
Kalakaldı, şaşkındı
Ama şaşkınlığa alışkındı
Şizofren yalnızlığına yenildi yeniden
Boya kokan duvarlar sinmişti içine
Sarhoşluktan daha güzel
Bi o kadar da garip bi duyguydu bu
Artık ne Yuvalı Yaşar’ı
Nede Polis’i düşünüyordu
İçki sofrasında sona kalmış meze gibiydi
Ne kırık leblebi taneleri ne de kırık düşler
Gülüşler, belkide ölüşler...






GAZOZ KAPAĞI

Göz kapaklarımı Orta’da
Diz kapaklarımı Balıkesirde bıraktım.
Korkuyorum kalp kapağımı
Şırnak’ta bırakmaktan
Bu yüzden ne zaman
Gazoz kapağı görsem içim ürperir...


MARDİN

İnanışlar kenti Mardinden geçerken
Yargıladım inandığım tüm değerleri
O zaman anladım ki
Sadece aşka inanmışım adam gibi
Yada inandığımı sanmışım çocuk gibi.


RAMAZAN

Kulağımızda ramazan topu
Dilimizde yarım günün açlığı
Çocukluk işte orucumuzu satıp
Para kazandığımız günler
Evde bir tas tarhana çorbası
Ve bekleyen dört kişi hallerine acınası
Ağır bir yorgunluk sonra ve ardından
Teravih macerası
Bayram namazı değil ki kılınası.
Sabahın saat dördü sahur mahurluğu
Bir peynir iki zeytin ve çay
O hengamede ne yedin yanına kar.

ADAMAKILLI

Adamakıllı sevmeleri unutup gittim
Yarım kalan sevmelerde ise terkedildim
Aşk adamı ağlatır dert adamı söyletir.
Söylemekten bıktım artık ağlamak istiyorum






RİTİMSİZ

Bugüne kadar düzenli atardı hep
Ta ki seni tanıyana dek
Ritimsiz atan kalbimin tüm kapakçıkları
Sonsuza kadar açıktır sana
Hadi durmasana.

BEYTÜŞŞEBAP

Benim
En yalnız günlerimi
Yaşadığım
Tek şehirdi
Üzerine
Şarkılar
Şiirler
En güzel dizeler
Bestelediğim
Aşkı aramaktan bıkamadığım
Puslu bir güzellikti.