-HaKiKaT-
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bir kadeh gözyaşı süzüldü bahtımıza
Sarhoşluğu vurdu ayın aynı yarama
Bir hayallik aşk daha yandı canımdan
Dumanı çaldı koca bir iklimi
Bozkır da sevdanın çıplaklığı
Mevsimlik satışlarda eksikliğim arta kalandı..
Deniz diye yakaran bir kentten sürmelerine bıraktım gözlerimi
Uçurum yolların düşünde, yıkılandı harabeliğim
Ahh dili tesellim olasıca
Çarpıp kaçtı yine ayrılık
Kaza süsü verilmiş bir dokunuşun
Geç gelen son yardımında intihara sığındı kelimelerim..
Gözlerimin önünden çek kıyametini
Kehanetlerin kahrıma sızı yuvası.. Soldun..
Ki Aşk üflendi az önce
Kalp içinde kalp
Göz önünde göz
Dil ucunda söz kalmadı
Herşey sus, pus, ayrı gayrı, başı boş salındı mahşerimize
En önde giden yine ayrılık
Peşi sıra takılan yalnızlık
Kim giydirmiş hepsine birden bu küf rengi elbiseleri
Sen mi..
Çabası faydanın önünde yüzüstü bir dilleniş neye yarar
Sıra sıra atlamıyor mu zaten tüm aşklar
İkiye bölündükleri bu sırattan..
Cehennemsin ayrılık! En gizli yanlarıma..
İçine düşüp kalkmak
Anla artık yorgunum
Yansın zahmetsizce ruhum..
Şimdi hangimizin solundan verilecek bu aşkın defteri
Oysa gözlerin hala bir huri özentisi
Takındığın umutlar savrulmuş saçlarından, rüzgâr rüzgâr..
Ahh adı ömrüme batasıca
Çıktı sözlerimden ölümün son bestesi
Vurgun yarası yüzümde yorgunluğun heybesi
Ellerim aşk kesiği..
Kambur düştü mezarıma yanılgılarım..
Üzerime dökülen sağnak toprakların altında
Beklediğim sadece 'eş', dost sesi
Sen de dinle
Duyulan, susmaktan dil'e gelen ölüm senfonisi..
Ve ben son dinleyici....
kayıp
Alıntıdır
