CoPCoP
New member
> bocit = bakır sürahi (sonradan alüminyuma döndü)
> zibil = çöp
> zibillik = çöplük
> zibil gibi = çok, gereğinden fazla miktarda
> hayma = damlarda asma dallarının toplandığı çardak
> mintan = gömlek
> araya gitmek = ziyan olmak (cümle içinde kullanalım: "yemek bozulmuştu,
> döktüm. bir tencere yemek araya gitti")
> davşan = tavşan
> soyka = yaramaz çocuk (cümle içinde kullanalım: "mahallenin soykaları
> asmada bir salkım üzüm koymadılar, hepsini yediler")
> gıran = yaramaz çocuk (cümle içinde kullanalım: "mahallenin gıranları iki
> dakika susmadılar ki uyuyayım biraz!")
> allöş = bir şaşırma nidası (cümle içinde kullanalım: "allööööş! kuşlara
> bak
> amma çok...")
> çul = kilim, yer yaygısı
> peşkir = havlu
> galan = bundan sonra (cümle içinde kullanalım: galan, onun gelmesini
> beklemeyip, erkenden gideceğim)
> galle: kasa, içine para konan çekmece
> zıypmak: kaymak (abooov! çocuğun ayaaa zıyptı, düştü!. vay anam vay!..)
>
> zıypacak: kaydırak
>
> pırtmak: boşanmak, boşa düşmek (tüh. vida yerinden pırtmış. ya da... ip
> yerinden pırttı, tutun şunu!.. v.s.)
>
> öllöz : uyuşuk, yavaş, miskin, mızmız (allahın öllözü! ancak yat, adam
> kalkar bir işin ucundan tutar!)
>
> hinnep: küçük, bodur bol dikenli bir çalı cinsi üzerinde yetişen küçük bir
> meyve. rengi, koyu kahve rengi olduğunda olgunlaşır. hafif tatlı bir tadı
> vardır. olgunlaşmamış olanlarının tadı kekre ve acıdır, yenmez. çocuklar
> onu kargıdan yaptıkları tüküreceklerinde mermi olarak kullanırlar.
>
> dardağan: dardağan ağacında yetişir. meyveleri 5 mm. çapında yuvarlaktır
> (küre) ... meyveleri önce yeşildir (yenmez)... sonra sarı olur (yenebilir
> ama gene de tatsızdır)... sonra sarı-siyah bir renk alır (tadı gelmeye
> başlamıştır)... en sonunda siyah olur ki meyveler, tadına doyum olmaz!..
> dardağan da çocukların kargıdan yaptıkları tüküreceklerin mermileri
> arasındadır.
> bunun dışında, dardağan daha yeşilken, incir dalından yapılan bir cins
> çocuk silahında da mermi gibi kullanılır.
> bu çocuk silahını da sonra anlatayım!
>
> ziplemek : saplamak
> eke : kibirli, ukela, bilmiş bilmiş konuşan, kimseyi beğenmeyen
>
> cümle içinde kullanalım:
> - falancayı da çağıralım mı?
> - yaa boşver onu. gelir, eke eke konuşur sinir eder bizi şimdi
alıntıdır haa....
> zibil = çöp
> zibillik = çöplük
> zibil gibi = çok, gereğinden fazla miktarda
> hayma = damlarda asma dallarının toplandığı çardak
> mintan = gömlek
> araya gitmek = ziyan olmak (cümle içinde kullanalım: "yemek bozulmuştu,
> döktüm. bir tencere yemek araya gitti")
> davşan = tavşan
> soyka = yaramaz çocuk (cümle içinde kullanalım: "mahallenin soykaları
> asmada bir salkım üzüm koymadılar, hepsini yediler")
> gıran = yaramaz çocuk (cümle içinde kullanalım: "mahallenin gıranları iki
> dakika susmadılar ki uyuyayım biraz!")
> allöş = bir şaşırma nidası (cümle içinde kullanalım: "allööööş! kuşlara
> bak
> amma çok...")
> çul = kilim, yer yaygısı
> peşkir = havlu
> galan = bundan sonra (cümle içinde kullanalım: galan, onun gelmesini
> beklemeyip, erkenden gideceğim)
> galle: kasa, içine para konan çekmece
> zıypmak: kaymak (abooov! çocuğun ayaaa zıyptı, düştü!. vay anam vay!..)
>
> zıypacak: kaydırak
>
> pırtmak: boşanmak, boşa düşmek (tüh. vida yerinden pırtmış. ya da... ip
> yerinden pırttı, tutun şunu!.. v.s.)
>
> öllöz : uyuşuk, yavaş, miskin, mızmız (allahın öllözü! ancak yat, adam
> kalkar bir işin ucundan tutar!)
>
> hinnep: küçük, bodur bol dikenli bir çalı cinsi üzerinde yetişen küçük bir
> meyve. rengi, koyu kahve rengi olduğunda olgunlaşır. hafif tatlı bir tadı
> vardır. olgunlaşmamış olanlarının tadı kekre ve acıdır, yenmez. çocuklar
> onu kargıdan yaptıkları tüküreceklerinde mermi olarak kullanırlar.
>
> dardağan: dardağan ağacında yetişir. meyveleri 5 mm. çapında yuvarlaktır
> (küre) ... meyveleri önce yeşildir (yenmez)... sonra sarı olur (yenebilir
> ama gene de tatsızdır)... sonra sarı-siyah bir renk alır (tadı gelmeye
> başlamıştır)... en sonunda siyah olur ki meyveler, tadına doyum olmaz!..
> dardağan da çocukların kargıdan yaptıkları tüküreceklerin mermileri
> arasındadır.
> bunun dışında, dardağan daha yeşilken, incir dalından yapılan bir cins
> çocuk silahında da mermi gibi kullanılır.
> bu çocuk silahını da sonra anlatayım!
>
> ziplemek : saplamak
> eke : kibirli, ukela, bilmiş bilmiş konuşan, kimseyi beğenmeyen
>
> cümle içinde kullanalım:
> - falancayı da çağıralım mı?
> - yaa boşver onu. gelir, eke eke konuşur sinir eder bizi şimdi
alıntıdır haa....