Bu oldukça eski bir haberdir...Ama görünün o ki ahmet altan ın canilerle yaptığı görüşmeler ve onlarla boy göstermesi unutulmuş...Ama biz unutmadık, unutturmayacağız..altan ın salyalar saça saça sözcülüğünü yapan arkadaşlara ithafen:
taraf gazetesinin ileri gelenleri almet altan ve yasemin çongar yüzlerce askerimi şehit eden kandil dağındaki köpeklerle böyle boy gösterdi...Altan ve Çongar medenileştirme merkezi olarak sundukları örgütün inlerini "eğitim akademisi" olarak nitelendirdiler....
pkk lıların nasıl yakışıklı, kibar ve nazik olduğunu anlatan ahmet altan bu yaşımda bir gerilla kampında uyuyacağım aklıma gelmezdi dedi...yani teröristlere gerilla dedi....
Altan, kandil dağındaki itler için “kürdistan toplum birliği yürütme konseyi başkanı” “kürdistan toplum birliği yürütme konseyi başkanı yardımcısı” gibi sıfatlar kullandı.
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Avrupa Birliği fonlu Taraf gazetesinin iki yazarı Yasemin Çongar ve Ahmet Altan, Kandil Dağı’nda PKK’lı teröristlerle görüştü.
Kandil’e nasıl gittiklerini ve nasıl ağırlandıklarını iki tam sayfada roman havasında anlatan Altan ve Çongar ikilisi, medenileştirme merkezi olarak sundukları örgütün inlerini “eğitim akademisi” diye nitelendirdi.
Ahmet Altan’ın aklı bölücülerde kalmış…
PKK kampından dönüşte teröristlerin hayatı konusunda duyduğu endişeyi gizlemeyen Ahmet Altan, röportajında şu ibretlik satırlara yer verdi:
“Ben o köy evinin kapısında PKK‘lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme raslamaktan korkarak…”
Taraf Gazetesi dağa çıktı!
AKP‘ye yakınlığı ile bilinen Taraf gazetesinin iki yazarı Yasemin Çongar ve Ahmet Altan, Kandil Dağı’na çıkarak PKK‘lı teröristlerle görüştü. Kandil’e nasıl gittiklerini ve nasıl ağırlandıklarını iki tam sayfada roman havasında anlatan Altan ve Çongar, medenileştirme merkezi olarak sundukları örgütün inlerini “eğitim akademisi” olarak nitelendirdi. Yasemin Çongar, Kandil’e gitme amaçlarını,
“PKK üst düzey yönetiminin olası ateşkes, silahsızlanma, eve dönüş konusundaki değerlendirmelerini gerekse sınırötesi operasyonlarla ablukanın örgüt üzerindeki fiziksel ve moral etkisini ilk elden öğrenmek”
olarak açıkladı.
Öcalan’a af isteği!
Verilen binlerce şehidi görmezden gelerek tercümanlığa soyunan Taraf’ın yazarları, PKK’lıların
“Silahı fetişleştirmedik. Silahla Kürdistan’ı fethedeceğiz düşüncesinde değiliz. Silahlar bir takvim biçiminde hareket edilirse bırakılır. Çözümden yanayız. Çözüm olacağına inanıyoruz”
dediğini aktarak, terör örgütünü bir muhatap olarak sundu. Röportajda teröristbaşı Öcalan’ı “önderlik” olarak nitelendiren PKK’lı teröristler, yapılalacak bir afın Öcalan’ı da kapsamadan çözüm olmayacağını ifade ederek, iki yazarın uzattığı mikrofonlar üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okudu.
Altan-Çongar PKK Koordinasyonu
“Teröristlerin hiç bir zaman ABD’nin dostu olmadıklarını söylediğini” ifade eden Çongar ve Altan, Genelkurmay ve istihbarat birimlerinin belgelerle ortaya koyduğu Washington-Kandil bağlantısını da yalanlamaya çalışarak, Türk halkına mesaj vermeye çalıştı. Röportajlarında “terörist, terör örgütü” gibi ifadeleri kullanmaktan özellikle kaçınan ikili, Kandil Dağı’ndaki caniler için “Kürdistan Toplum Birliği Yürütme Konseyi Başkanı” “Kürdistan Toplum Birliği Yürütme Konseyi Başkanı Yardımcısı” gibi sıfatlar kullandı.
Altan Teröristi çok sevmiş
PKK’ların nasıl yakışıklı, kibar ve nazik olduğunu anlatan Ahmet Altan, “Bu yaşımda bir gerilla kampında uyuyacağım hiç aklıma gelmezdi” dedi. Altan, PKK’lı bir terörist ile olan ilişkisini ise şöyle anlatıyor:
“Salih’i o kısacık konuşmada bile çok sevdim. Zeka her yerde zeka, dağın başında da şehrin göbeğinde de…her zaman pırıltısıyla çekici.” Teröristleri yere göğe sığdıramayan Altan, yazısını duygusal bir tonda şöyle tamamladı: “…Salih beni sanki oğlummuş gibi kucaklıyor. Ben de ona sarılıyorum…Her üniformanın altında bir insan olduğunu biliyorum… Ben o köy evinin kapısında PKK’lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme raslamaktan korkarak…”
Kaynak
altan ın ve taraf gazetesinin ne mal olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz...Operasyonları durdurmak için askere iftira atmaktan çekinmeyen taraf gazetesinin ermenici ve kürtçü bir çizgide olduğunu onların savunucuları bizden daha iyi biliyorlar...altan değilmiydi bu ülkeyi Atatürkçülere ve Milliyetçilere dar edeceğiz diyen...Hadi dar etsinde görelim...operasyonlar sonucu pkk lılar ölmesin diye askere iftira atmaktan çekinmeyen taraf gazetesinin yılmaz savunucuları...Sizlerde en az onlar kadar pkk lısınız....

taraf gazetesinin ileri gelenleri almet altan ve yasemin çongar yüzlerce askerimi şehit eden kandil dağındaki köpeklerle böyle boy gösterdi...Altan ve Çongar medenileştirme merkezi olarak sundukları örgütün inlerini "eğitim akademisi" olarak nitelendirdiler....
pkk lıların nasıl yakışıklı, kibar ve nazik olduğunu anlatan ahmet altan bu yaşımda bir gerilla kampında uyuyacağım aklıma gelmezdi dedi...yani teröristlere gerilla dedi....
Altan, kandil dağındaki itler için “kürdistan toplum birliği yürütme konseyi başkanı” “kürdistan toplum birliği yürütme konseyi başkanı yardımcısı” gibi sıfatlar kullandı.
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Avrupa Birliği fonlu Taraf gazetesinin iki yazarı Yasemin Çongar ve Ahmet Altan, Kandil Dağı’nda PKK’lı teröristlerle görüştü.
Kandil’e nasıl gittiklerini ve nasıl ağırlandıklarını iki tam sayfada roman havasında anlatan Altan ve Çongar ikilisi, medenileştirme merkezi olarak sundukları örgütün inlerini “eğitim akademisi” diye nitelendirdi.
Ahmet Altan’ın aklı bölücülerde kalmış…
PKK kampından dönüşte teröristlerin hayatı konusunda duyduğu endişeyi gizlemeyen Ahmet Altan, röportajında şu ibretlik satırlara yer verdi:
“Ben o köy evinin kapısında PKK‘lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme raslamaktan korkarak…”
Taraf Gazetesi dağa çıktı!
AKP‘ye yakınlığı ile bilinen Taraf gazetesinin iki yazarı Yasemin Çongar ve Ahmet Altan, Kandil Dağı’na çıkarak PKK‘lı teröristlerle görüştü. Kandil’e nasıl gittiklerini ve nasıl ağırlandıklarını iki tam sayfada roman havasında anlatan Altan ve Çongar, medenileştirme merkezi olarak sundukları örgütün inlerini “eğitim akademisi” olarak nitelendirdi. Yasemin Çongar, Kandil’e gitme amaçlarını,
“PKK üst düzey yönetiminin olası ateşkes, silahsızlanma, eve dönüş konusundaki değerlendirmelerini gerekse sınırötesi operasyonlarla ablukanın örgüt üzerindeki fiziksel ve moral etkisini ilk elden öğrenmek”
olarak açıkladı.
Öcalan’a af isteği!
Verilen binlerce şehidi görmezden gelerek tercümanlığa soyunan Taraf’ın yazarları, PKK’lıların
“Silahı fetişleştirmedik. Silahla Kürdistan’ı fethedeceğiz düşüncesinde değiliz. Silahlar bir takvim biçiminde hareket edilirse bırakılır. Çözümden yanayız. Çözüm olacağına inanıyoruz”
dediğini aktarak, terör örgütünü bir muhatap olarak sundu. Röportajda teröristbaşı Öcalan’ı “önderlik” olarak nitelendiren PKK’lı teröristler, yapılalacak bir afın Öcalan’ı da kapsamadan çözüm olmayacağını ifade ederek, iki yazarın uzattığı mikrofonlar üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okudu.
Altan-Çongar PKK Koordinasyonu
“Teröristlerin hiç bir zaman ABD’nin dostu olmadıklarını söylediğini” ifade eden Çongar ve Altan, Genelkurmay ve istihbarat birimlerinin belgelerle ortaya koyduğu Washington-Kandil bağlantısını da yalanlamaya çalışarak, Türk halkına mesaj vermeye çalıştı. Röportajlarında “terörist, terör örgütü” gibi ifadeleri kullanmaktan özellikle kaçınan ikili, Kandil Dağı’ndaki caniler için “Kürdistan Toplum Birliği Yürütme Konseyi Başkanı” “Kürdistan Toplum Birliği Yürütme Konseyi Başkanı Yardımcısı” gibi sıfatlar kullandı.
Altan Teröristi çok sevmiş
PKK’ların nasıl yakışıklı, kibar ve nazik olduğunu anlatan Ahmet Altan, “Bu yaşımda bir gerilla kampında uyuyacağım hiç aklıma gelmezdi” dedi. Altan, PKK’lı bir terörist ile olan ilişkisini ise şöyle anlatıyor:
“Salih’i o kısacık konuşmada bile çok sevdim. Zeka her yerde zeka, dağın başında da şehrin göbeğinde de…her zaman pırıltısıyla çekici.” Teröristleri yere göğe sığdıramayan Altan, yazısını duygusal bir tonda şöyle tamamladı: “…Salih beni sanki oğlummuş gibi kucaklıyor. Ben de ona sarılıyorum…Her üniformanın altında bir insan olduğunu biliyorum… Ben o köy evinin kapısında PKK’lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme raslamaktan korkarak…”
Kaynak
altan ın ve taraf gazetesinin ne mal olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz...Operasyonları durdurmak için askere iftira atmaktan çekinmeyen taraf gazetesinin ermenici ve kürtçü bir çizgide olduğunu onların savunucuları bizden daha iyi biliyorlar...altan değilmiydi bu ülkeyi Atatürkçülere ve Milliyetçilere dar edeceğiz diyen...Hadi dar etsinde görelim...operasyonlar sonucu pkk lılar ölmesin diye askere iftira atmaktan çekinmeyen taraf gazetesinin yılmaz savunucuları...Sizlerde en az onlar kadar pkk lısınız....