AKP'de Abdüllatif Şener sancısı

emertcan

New member
Katılım
6 Şub 2006
Mesajlar
1,290
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kadıköy Cehennemi...!

abdullatifsener3.jpg

AKP MKYK üyesi, eski Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in son günlerde partisine yönelik eleştirileri ile yeni oluşum arayışına yönelik açıklamaları AKP'de tepki yaratıyor.

ANKA’nın görüştüğü AKP’li yönetici ve milletvekilleri, Şener’in Türkiye'de, AKP’nin, yüzde 47 ile iktidar olmasına rağmen siyasi boşluk olduğu görüşünü savunması ve “yeni bir siyasi hareketle bu alana talibim” açıklamaları “bardağı taşıran son damla” olarak yorumluyor. Son açıklamalarıyla şimşekleri üzerine çeken Şener’e ileriki günlerde resmi olmasa da AKP, sözcüleri aracılığıyla “partiden ve parti üyeliğinden istifa et çağrısında” bulunmaya hazırlanıyor.

Bu akşam Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak MYK’dan bu konunun ele alınması bekleniyor. AKP, partiyi kamuoyu önünde küçük düşürücü beyanları bulunmasına karşın Turhan Çömez’de olduğu gibi ihraç mekanizmasını çalıştırmayı düşünmüyor. Bunun yanı sıra Şener’in bu süreçte yeni bir oluşum arayışına girmesinin AKP içinde kopmaların yaşanabileceği kaygıları da yaşanıyor.

ANKA’nın konuştuğu Şener’e son açıklamalarından dolayı kızgın milletvekillerinin ortak görüşü şöyle özetleniyor:

“Partinin içinde bulunduğu süreçten faydalanmak istiyor, kendine pay çıkarmak istiyor. Bu partiye sonradan gelen, sonradan üye olan biri değil üstelik. Yeniden niye aday olmadığını da biz çok iyi biliyoruz. Biz de onları mı açıklayalım. ‘Cumhurbaşkanı olamadım, lider olayım’ arayışlarına girmiş. Ama, bu taban kimi ödüllendireceğini, kimi koruyacağını, kimi savunacağını iyi bilir.”

Şener’in açıklamalarına tepki göstermeyen bazı milletvekilleri de, “Bu süreçte partinin, genel başkanımızın yanında olmasını beklerdik. Sevdiğimiz değer verdiğimiz bir arkadaşımız. Bu partiye çok emekleri oldu. Üstelik başarılı işlere de imza attı. Hatasının farkına varacaktır” görüşünü ileri sürüyorlar.

-PARTİLİ GİBİ DEĞİL, MUHALEFET MENSUBU GİBİ-

Parti içinden çok sayıda milletvekili de Şener’in açıklamalarını şu sözlerle değerlendiriyorlar:
“Partili gibi değil, muhalefet mensubu gibi konuşuyor. Bu süreçte partinin durumundan yararlanmak, kendine pay çıkarmak istiyor. Partinin tabanı da, bu partinin seçmeni de kimin ne fayda elde etmek istediğini bilir. Taban Şener’e kızgın, tepkili, ama biz kendisini çok dikkate almıyoruz. Bu süreci FP dönemine benzetti. Ben de belki bir parti kurar iktidar olurum düşüncesiyle hareket ediyor. Ancak, zaman ve şartlar değişti.”

-ÇIKIŞLARIYLA KALIR-

Şener’in AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerini “çıkışlarıyla kalacak” şeklinde değerlendirenler de var.

Parti yönetiminin, Şener hakkında bir işlem başlatmayacaklarını, başlatmak için bir gerekçe görmediklerini söylüyorlar ve “Parti kurmak gibi bir niyeti varsa, kendisi gider zaten” yorumları yapılıyor.

-MİLLİ GÖRÜŞCÜLER-

Öte yandan kulislerde, AKP içinde “Milli Görüş” çizgisini taşıyan milletvekillerinin Şener’le birlikte hareket edeceği iddiaları farklı yorumyara yolaçıyor. Kimi milletvekilleri, “Peşine takılıp giden olmaz” değerlendirmesinde bulunuyor. 22 Temmuz seçimleri öncesinde, Şener’in aday olmayacağını açıklamasının ardından Başbakan Erdoğan’ın da milletvekili aday listesini ona göre hazırladığı söyleniyor. Bu çerçevede, Milli Görüş geleneğinden gelenlerin veto yediği yorumları da ağırlık kazanmıştı. Bu nedenle 22 Temmuz seçimlerinde yaklaşık 40’a yakın Milli Görüşçü geleneğinden gelen milletvekili içinden 10-15'i listeye girmişti.

2001 yılında FP’den ayrılan isimlerin kurduğu AKP’nin ağır toplarını bu gelenekten gelen isimlerin oluşturmasına rağmen, Meclis’te artık bu görüşün temsilcileri de azınlıkta kaldı yorumları yapılıyor. 22 Temmuz seçiminde AKP’den aday gösterilen isimler arasında 10-15 arasında Milli Görüş kimliğine sahip milletvekili bulunuyor.

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç ve parti yönetimindeki bazı isimler dışında Milli Görüşçü olarak bilinen milletvekilleri şöyle: Zeki Ergezen (Bitlis), Nusret Bayraktar (İstanbul), Zeki Karabayır (Kars), Özkan Öksüz (Konya), Avni Doğan (K.Maraş), Cemal Yılmaz Demir (Samsun), Kemalettin Göktaş ve Asım Aykan (Trabzon), Yahya Akman (Ş.Urfa), Altan Karapaşaoğlu (Balıkesir), Ali Temür (Giresun) ve İsmail Özgün (Balıkesir).

-MKYK BEKLENİYOR-

Bu arada gözler, Başbakan Erdoğan’ın, milletvekilleriyle devam ettirdiği istişare toplantılarının ardında toplanacak olan MKYK’ya çevrildi. Şener’in bu toplantıya katılıp katılmayacağı merakla bekleniyor. Şener’in toplantıya katılmamasının "partiden ayrılacak" mesajı olarak algılanacağı bekleniyor. Şener’in katılması halinde ise parti yönetiminin ve MKYK üyelerinin Şener’i sert bir dille eleştireceği söyleniyor.

ANKA
 
Yeni partimiz şimdiden hayırlı olsun. :)
 
Abdüllatif beyin bu şekilde bir tavır alcağını ummuyorum.Ama böyle bir girişimde bulunursa haklı gerekçelerinin olduğuna inanırım.
 
Seni çok severdim abdüllatif abi
ama artık nefret ediyorum

çünkü sen bir brütüssün

ama bu millet sana da boyunun ölçüsünü gösterecek

senin yerin artık CHP oaraya git

çünkü brütüslerin gerçek mekanı oarsı
 
yine senaryo yine senaryo..Konyadaki "neden bu basorutsu ilkokullarimiza da girmesin " diye basbas bagiran sonra da partiden ihrac edilen zavalli gibi.O kendisine verilen talimati gerceklestirmis ve sonra da miadini doldurmustur..Simdi tepki ceker, AKP kapatilirsa bi bakarsin bugun tepkiyi koyanlar Hoop yan tarafa gecmis..Sener olasi AKP depreminden sag cikanlarin partisini kuracaktir.Simdiki tepkiler de ilk geceki cilvelesmeden ote diil.Ah bu Akp lilerin sahte tepkileri
 
Başbakan’ın Bağ-Kur’a borcu çıktı

Erdoğan’ın 1987 yılında Bağ-Kur’lu olduğu ancak kuruma borcunu ödemediği belirlendi

SSK eski Genel Müdürü, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bağ-Kur borçlusu olduğunu ortaya çıkardı. Kılıçdaroğlu, 1987 tarihinde Bağ-Kur’a kayıt olan Erdoğan’ın, Mayıs 2008 itibarıyla kuruma 2 bin 291 YTL borcu bulunduğunu söyledi. CHP yöneticileri, Erdoğan’ın bir sosyal güvenlik kurumuna borcu bulunmasına rağmen geçen yıl Emekli Sandığı’ndan nasıl emekli olabildiğini araştırıyor.

2 yıl Bağ-Kur’lu kaldı

Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın “0522030556” numarasıyla kayıtlı olduğu Bağ-Kur’daki borç durumunu belgelediğini belirtti. Elindeki belgeye göre, Erdoğan’ın 1 Ocak 1987’de Bağ-Kur’a kayıt yaptırdığını belirten Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, 1987’de İstanbul Beyoğlu’nda kayıtlı Sigorta Eksperleri Cemiyeti’nde ’işveren’ görünüyor. Eğer bu cemiyetin bir tane lokali ya da satış bölümü bile olsa Bağ-Kur kaydı gerekir. Erdoğan da buna göre Bağ-Kur’a kayıt yaptırmış” diye konuştu.


2 kurumda kayıt olmaz

Erdoğan’ın aynı dönemde SSK’lı da olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Ama hem SSK hem Bağ-Kur kaydı olmamalı” dedi. Kılıçdaroğlu, “Bağ-Kur’lu olduktan sonra SSK’ya devir olmalıydı ama yapmamışlar. Başbakan her ikisinde de kaydını sürdürmüş. Kendisi kurumları uyarmamış, yanlış yapmış. Resmi kayıtlara göre 2 yıl süreyle Bağ-Kur’da kaydı bulunuyor. 1 yıl, 11 ay, 30 günlük de hizmet süresi var” şeklinde konuştu.

Başbakan’ın Bağ-Kur ile olan ilişkisini Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmediği için böyle bir karışıklık olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Erdoğan, Bağ-Kur’a tabi olarak çalışmış, ama bu döneme ait sigorta primlerini yatırmamış. Daha sonra SSK’lı işçi olarak çalışmış, oradan emeklilik hakkını elde etmiş. Ama bir kişiye emekli aylığı bağlanabilmesi için tüm sosyal güvenlik kuruluşlarına borçlarının ödenmesi gerekiyor. Bağ-Kur’daki borcundan ötürü SGK’nın bilgi sahibi olmadığı anlaşılıyor. Normalde Başbakan’ın emeklilik dilekçesini verirken Bağ-Kur’daki hizmetini hatırlatması gerekirdi. Bunu yapmadığı için SGK, Başbakan’ın Bağ-Kur’a tabi hizmetini bilmiyor. Bağ-Kur’la ilişki kurulabilseydi Başbakan, SGK’dan emekli olamazdı. Başbakan’ın borcunu derhal faiziyle birlikte ödemesi lazım, doğru ve şık olanı budur” dedi. “Bağ-Kur borcu olan sıradan vatandaşlara devlet tarafından haciz uygulaması yapılıyor. Ama Erdoğan’a yapılmıyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Konuyu Meclis gündemine getireceğiz” ifadesini kullandı.

Bağ-Kur borcunun tahsil edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Normal şartlarda Başbakan Erdoğan’a önce icra yoluyla bir uyarı yazısı gönderilmeli ve 10 günlük süre verilmeli. Bu süre içerisinde borcunu yasal faizi ile ödemezse, o zaman icra yoluyla borç tahsil edilmeli. Bu arada hakkında mal beyanında bulunmamaktan dolayı dava da açılmalı. Bunun sayısız örneği var. Binlerce Bağ-Kur’lu bu yüzden icralık oldu.”
 
Seni çok severdim abdüllatif abi
ama artık nefret ediyorum

çünkü sen bir brütüssün

ama bu millet sana da boyunun ölçüsünü gösterecek

senin yerin artık CHP oaraya git

çünkü brütüslerin gerçek mekanı oarsı

Brütüs değil O, zararın neresinden dönersem kardır düşüncesinde bir Abdüllatif Şener :goz:
 
Geri
Üst