Alçak ova !…

Elçibey

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
778
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
33
Konum
Sivas
Adı Yüksekova’ymış. Bir zamanlar yiğit, mert insanların yaşadığı bir bölgeymiş. Misafirpervermiş oranın insanları.. “Başım üzre” diye karşılarmış bölgeye gelen insanları.

Ben hiç görmedim oraları.. Rahmetli anacığım anlatırdı. Mustafa Kemal’in, Türk milleti ile birlikte kanla, irfanla ve devrimle kurduğu Cumhuriyet’in ilk yıllarında Güneydoğu ve Doğu’da kaymakamlık ve vali muavinliği yapan babası Mehmet Halif Bey’in zamanında görmüş oraları, insanlarını tanımış anam..

Günümüze uzanan süreç içersinde bu Kürtleştirilmiş Türkmen aşiretlerine ne olmuş, neden devşirilmişler, ruhları nasıl esir edilmiş? Aslında bunların tamamı yazılması, hem de defalarca yazılması gereken kavramlar. Yüksekova neden alçak ova olmuş?…

Ama bugünkü yazımızın konusu iki ciğerparemiz, iki yürek yaramız…Ve suskun, toprağın üstünde derin uykularına devam eden veya uyuyormuş gibi yapan Türk milleti, Ege’nin serin sularında tatil keyfine devam eden o en büyük demokratik kitle örgütümüz…

Sivil giysilerle birliklerine görevlerini yapmak için giden iki uzman çavuşumuz, 5 Temmuz’da teröristler tarafından kahpece kurulan pusu sonucunda şehit edilmiştir. Murat Özkozanoğlu ve Yahya Karakaya rütbelerin en yücesi ile, şehitlik rütbesi ile vatana katılmışlardır.

Aileleri, ana, babaları, eşleri, çocukları bu iki yiğit adamı o büyük ve kutsal yolculuğa uğurlarken, duydukları acıyı sözcüklerle anlatmamız veya betimlememiz mümkün mü?

“Ateş her yere düşmüştür.” Geçiniz efendim, geçiniz. Doğrudur hepimizin yüreği yanmıştır, belki gözlerimiz de yaşarmıştır. Ama hiç birimiz ne Kamil Sarıkaya, ne de Salime Karakaya olamayız. Ne Arseven Özkozanoğlu’nun, ne de Yaşar Özkozanoğlu‘nun yüreklerini dağlayan acıyı tam anlamıyla hissedebiliriz.

Ne kendimizi ne de onları aldatmayalım.

O iki yiğit, cennette Mustafa Kemal’in önderliğinde, Alim Albay’ın “Roketler”inin söylediği “Ölürüm Türkiyem” türküsünün eşliğinde, saf tuttukları yerden ülkeyi acı ve kızgınlık dolu bakışlarla izleyeceklerdir.

İzledikleri yerden Türk ordusu için düzenlenen adeta “sürek avı”nı göreceklerdir. Sürek avı.. Bir tarafta PKK’nın itleri, diğer tarafta iktidarın kolonlanmış yargısı…

Ne tuhaf değil mi? Bölücü örgütün ve iktidarın şifrelediği yargının hedefinde sadece TSK var… Biri öldürerek, diğeri canlı, canlı gömerek “Büyük Abi”nin emirlerini yerine getirmektedir.

İki uzman çavuşumuzun şehit edildiği gün, Ankara-Eskişehir yolunda bir askeri aracın geçişi esnasında bir patlama meydana gelmiş, dört araç hasar görmüş ve ODTÜ arazisi içinde, bir akü ile elli metre uzunluğunda bir kablo bulunmuştur.

Ulus devletin yıkılması için, erinden, uzman çavuşundan, astsubayından, subayına ve en üst rütbeli generaline kadar Türk ordusu canlı veya cansız hedef haline getirilmiştir.

” Şehitler Ölmez., Vatan Bölünmez.” Bu slogan kızmayın bana ama, artık inandırıcılığını yitirmiştir.

Bir taraftan TSK yeniden şekillendirilmeye ve kimliksizsizleştirilmeye çalışılırken, diğer taraftan askerlerimiz bölücü örgüt tarafından şehit edilmektedir.

Öcalan’ın emriyle Diyarbakır’da meclis oluşturan devşirmeler ise, tutuklu vekilleri salıverilmediği takdirde 15 Temmuz’da “Demokratik özerklik” ilan edeceklerini, açıklamamaktan çekinmemişlerdir.

Ortam iyice gerilmiş, Sn. Banu Avar‘ın deyimiyle tel kopmak üzeredir.

Erdoğan’ın amacı belli ve açıktır. “Demokratik ve sivil anayasa” söylemi ile yola çıkıp, Türkiye’yi etnik temeller üzerine oturtulan bir parçalanma sürecinde BOP Eşbaşkanlığı’nın verdiği görevi yerine getirip, efendilerine yaranmaktır.

Ardından “Devlete karşı işlenen suçlara” bir genel af… ve Öcalan serbest. “Hedefimizde Türkiye’de vardır.” diyen Molla Mustafa Barzani’nin oğlu, Peşmerge reisi Mesut Barzani’nin kukla ülkesi ile birleşme..

Sizi duygulandıracak bir iki satır yazmak isterdim. Ama ne yazık ki senelerdir örümcek ağı gibi işlenen acı gerçekler ve Türkiye’yi bekleyen durum ortada…

Doğrudur, vatan toprağını sıksak “şüheda” fışkırır, ne onları ne de ailelerinin, geride bıraktıklarının, milletin acısını sığdıracak bir “makber”i inşa etmek mümkün değildir. Şehitlerimizi “Tarihe gömelim” dersek, 1938′den bu yana yozlaştırılmış ve yalanlarla dolu tarihe gömülmeyi onlar istemezler, kabullenemezler.

Kendini “pilot bölge” ilan eden Alçakova, pardon Yüksekova olacaktı değil mi, Güneydoğu’nun ve ayrılıkçı Kürtlerin, iktidarın ve tüm işbirlikçilerin fotoğrafıdır. Cadde üzerinde alçaklığın zirvesinde bir pusu ile şehit edilmiş iki yiğit… Bakanlar Kurulu’nu oluşturma telaşında olan Erdoğan’dan ses yok. Devletin zirvesi mi? Tık yok. Fenerbahçe için gösteri düzenleyen, kıyametler koparan kalabalıklar mı? Onlar “şike” derdinde..

Bu iki yiğidin katili PKK… Açıkladılar…

Peki, iktidar, işbirlikçileri, AKP oy verenler, bölünmek istenen Türkiye’ye, askerine devşirme yargının ve PKK’nın uyguladığı adeta sürek avına sessiz kalmayı tepki göstermeyi beceremeyen, bir araya gelemeyen Türk milletinin, sevgili Güneş Erkul‘un işaret ettiği gibi susmayı yeğleyen ADD, Ülkücüler, Alperenler ve TGB‘nin, bu iki uzman çavuşun şehadetinde hiç mi suçu yok?…

Elbette var. Bir araya gelemeyenler, milli cepheyi oluşturup, vatan savunmasında saf tutmayan herkes suçlu…

Yeter artık… Yeter…

Her Allah’ın günü bir şehit veya tutuklanan, göz altına subaylarımızın haberini duymaktan, yüreğimiz nasır bağladı. Ağlamak istesek ağlayamaz olduk. Bıktık artık kullanılmaktan…

Biz 1920-1938 yılları arasında olduğu gibi Türkler tarafından, Türkler için yönetilen tam bağımsız bir ülkede yaşamak istiyoruz.

Çekin pis ellerinizi yakamızdan, bataklık kokulu nefesleriniz içimizi bulandırıyor, sizlerin hainliği, aymazlığı karşısında kusmak geliyor içimizden.

Ey alçak ovanın efendileri ve işbirlikçileri, unutmayın her ne kadar şu anda “toprak üzerinde uykularda” ise de, Türk milleti mutlaka uyanacak sizi, tüm uşaklarınızı bu ülkeden denize dökecek yeni bir Bağımsızlık Savaşı’nı başlatacaktır.

Emir Kocatepe’den yinelenmiştir.

“Türk milleti ! İlk hedefiniz bağımsız, devleti, ülkesi, milleti ile bölünmez bütünlüğü tartışılmayan bir ülkedir. İLERİ !..”

Figen ÖZEN
İLK KURŞUN
ALÇAK OVA !… - İlk Kurşun Gazetesi

 
yandaş gazeteleri açsak ya chp üzerinden siyaset vardır ya da şike olayları, şehitleri göstermezler zaten yayın yasağı getirmeye çalışanlarda bunlar değil mi ? Ses etmeyelimde uyanmasın yandaşlar mışıl mışıl uyusunlar bir yakınları şehit olunca pkk kapılarına dayandığı zaman ya da köle gibi çalıştıkları yabancılar kapı önüne koydukları zaman idrak yolları çalışır belki... Gerçi körelmişte belki bir umut...
 
Geri
Üst