Ankara Savaşı

b_semihh

New member
Katılım
19 Şub 2007
Mesajlar
2
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
35
Öncelikler Burdan Herkeze MERHABALARR ....

ABİLERİM ABLALARIM KARDEŞLERİM VE ARKADAŞLAR ...
TARİH DERSİNDEN ÖDEVİM VAR ; 1402 ANKARA SAVAŞI SONUÇLARI VE ÖNEMİ.. BUNA ÇOK İHTİYAÇIM VAR Bİ YARDIM EDERSENİZ ŞU KARDEŞİNİZE ÇOK SEVİNİRİM .

ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN ACİİLLLL..!!!
 
ANKARA SAVAŞI (1402) VE SONUÇLARI
Osmanli sultâni Yildirim Bâyezid ile Timur Han'nin 1402 senesinde Ankara'da yaptiklari muharebe.
15. yüzyıl başlarında Osmanlılar doğuda Memlük ve Timur Devletiyle komşu olmuşlardı. Timur Çağatay
Hanlığına son vererek büyük bir devlet kurmuş, Altınorda devletinin parçalanmasına yol açmış, İran,Irak
ve kuzey Hindistan'ı topraklarına katıp, 1400 yılından itibaren Osmanlı topraklarına saldırmaya
başlamıştı.
ANKARA SAVAŞININ SEBEPLERİ:
a)- Yıldırım tarafından toprakları alınan Anadolu Beylerinin Timur'a sığınarak, onu kışkırtmaları.
b)- Timur tarafından toprakları alınan Irak hükümdarı Celayiroğlu Ahmet ve Karakoyunlu hükümdarı
Kara Yülük Osman'ın Yıldırım'a sığınmaları
c)- Timur'un Çin'e yapacağı sefer öncesinde arkasında güçlü bir devlet bırakmak istemeyişi.
d)-Timur'un Osmanlı'dan kabul edilemez istekleri.

NOT: Timur Yıldırım Bayezıt'dan Anadolu Beylerinin topraklarını iade etmesini, Celayiroğlu Ahmet
ve Kara Yülük Osman'ın kendisine teslim edilmesini, Osmanlı Devletinin kendisine
bağlılığını bildirmesini istemişti.

SAVAŞ: İki ordu arasında savaş, Ankara'da Çubuk ovasında yapıldı. KARATATARLAR'ın ve Anadolu
beylikleri askerlerinin saf değiştirmesi Osmanlı ordusunun savaşı kaybetmesine ve Yıldırım
Bayezıt'ın esir düşmesine neden oldu.
SONUÇLARI:
a)- İlk ve son kez bir Osmanlı padişahı savaşta esir düştü.
b)- Osmanlı Devleti 11 yıl sürecek Fetret devrine girdi.
c)- Anadolu Türk birliği yeniden bozuldu, beylikler yeniden kuruldu. (Karesi ve Kadı Burhaneddin
beylikleri hariç)
d)- Balkanlar'da Osmanlı ilerleyişi bir süre durdu, hatta bazı topraklar kaybedildi.
e)- Bizans'ın alınması 50 yıl gecikti.
Yildirim Bâyezîd Han; Nigbolu zaferiyle Rumeli'de Osmanli hâkimiyetini te'sis ettikten sonra, Anadolu'da birligi saglamak için harekete geçti. Bu niyetle Aydin, Mentese, Karaman ve isfendiyarogullari beyliklerine son verdi. Ancak bu beyliklerin basindaki beyler, Asya'da kuvvetli bir devlet kurup, batiya yönelen Timur Han'a sigindilar. Ayni sekilde Tîmûr Han'nin hükümdarligina son verdigi Karakoyunlu beyi Kara Yûsuf ile Tebriz hükümdari Ahmed Bey de Yildirim Bâyezîd'e siginmis, Erzincan beyi Mutahharten de akrabalarini Yildirim Bâyezîd'e göndererek yardim istemisdi. Tîmûr Han'a siginan Anadolu beyleri, Osmanli sultâni hakkinda; Tîmûr Han'nin önünden kaçan beylerde Yildirim Bâyezîd'e Timur'la ilgili olmadik seyler söyleyip kötüleyerek, her iki müslüman Türk hükümdarinin arasini açtilar, iki taraf da karsilikli kendilerine siginanlari müdâfaa ettiler. Tîmûr Han, Yildirim Bâyezîd'e mektup göndererek kendisine siginanlarin iadesini istedi. Bu mektuplarda her iki hükümdarin birbirlerine hakaret dolu sözlere yer verdikleri ilim adamlari arasinda kabul görmemektedir. Bu gün bilinen hakaret dolu mektuplarin sahte oldugu isbatlanmistir. Yildirim Bâyezîd, Tîmûr Han'nin istegini kabul etmeyince savas kaçinilmaz oldu.

Tîmûr Han, kuvvetli bir ordu ile, Anadolu içlerine dogru harekete geçti. Bunu haber alan Yildirim Bâyezîd de, Istanbul kusatmasini kaldirarak, kuvvetlerini Bursa'da toplamaya basladi. Bursa'dan hareket eden Osmanli ordusu, iki koldan yürüyerek Ankara önüne geldi. Bu sirada Tîmûr Han Sivas'i ele geçirmisdi Onun, Sivas'da oldugunu haber alan Yildirim Bâyezîd, agirliklarinin bir kismini Ankara'da birakarak Akdagmadeni ve Kadisehri daglik mintikasinda mevzi almak istedi, iki ordunun öncü kuvvetleri Sivas ve Tokat bölgelerinde karsilastilar ise de, Osmanli sultâni Sivas ile Tokat arasindaki geçitleri tuttugundan, burada muharebe yapmayi kendisi için tehlikeli gören Timur Han Kayseri'ye dogru yürüdü. Timur Han, Bâyezîd'i kendisine dogru çekmek istediyse de duruma vâkif olan Yildirim Bâyezîd bu oyuna gelmedi ve yapacagi taarruzun zamanini bekledi

Tîmûr Han. Kirsehir üzerinden hizla Ankara önlerine gelerek kaleyi kusatti. Kale muhafizi Yâkûb Bey, kaleyi siddetle müdâfaa etti. Tîmûr Han. Osmanli ordusunun gelecegini tahmin ettigi yolu iyice tahkirn etti. Osmanli ordusu ise onun hiç beklemedigi taraftan ve tahmininden çok erken Ankara önlerine geldi.

Osmanli ordusunun merkezinde sultân Yildirim Bâyezîd bulunuyordu. Yaninda sadrâzam Çandarlizâde Ali Pasa, sehzade Isa, Mustafa ve Musa Çelebiler yer aliyordu. Sag cenahta bulunan Anadolu birliklerine vezir Tîmûrtas Pasa, sol cenahta yer alan Rumeli birliklerine sehzade Süleyman Sah kumanda ediyordu, ihtiyat kuvvetlerinin basinda da Sehzade Mehmed Çelebi bulunuyordu. Sol cenahin ihtiyat kuvvetlerini, Sirbistan despotu ve Sultân'nin kayin biraderi Stefan Lazreviç'in kumandasinda yirmi bine yakin zirhli sirp askeri meydana getiriyordu. Merkez ihtiyatinda Karakoyunlular, sag cenahin ihtiyatinda Kara tatarlar denilen Türklesmis Mogollar yer aliyordu. Ayrica Süleyman Sah'in kumandasinda akinci kuvvetleri de vardi. Osmanli askerinin sayisi yetmis binden fazla idi.

Tîmûr Han, ordusunun merkezinde yer almisti. Torunu Muhammed Mirza, zirhli ve atli olan Mâverâünnehr askeri ile ihtiyatta idi. Diger torunlari Pir Muhammed ve Iskender Mirza, Muhammed Mirza'nin yaninda yer aliyorlardi. Sag cenaha üçüncü oglu Mîransah, sol cenaha ise dördüncü oglu Sahruh Mirza kumanda ediyordu. Zirhli otuz iki fil, ordunun önünde dizilmisti. Ikiye ayrilmis olan merkez kuvvetlerin sag tarafina Tîmûr Han'nin ikinci oglu Ömer Seyh Mirza, sol tarafina ise Emir Celâl islâm kumanda ediyordu. Akkoyunlu sultâni Osman Bey ile Emîr Cihan Sah'in tümenleri sag cenahin önünde yeralmisti. Mutahharten Bey Karamanoglu, Aydinoglu, Menteseogiu, Germiyanoglu, Saruhanoglu ve Candaroglu, sag cenahta yer almislardi. Çagatay sultâni Mahmüd Han, Timur'un yaninda idi.

Muharebe günü sabah namazindan sonra Yildirim Bâyezîd, askerlerine veciz bir hitabede bulundu. Fakat karsi taraf da sünnî müslüman ve Türk oldugu için, askerin, hiristiyan ordularina karsi gösterdigi basariyi gösteremiyecegi ortada idi.

Iki ordu, Ankara'nin kuzey dogusundaki Çubuk ovasinda 28 Temmuz 1402 târihinde karsilasti. Burada, o devrin en büyük kumandanlarindan ikisi arasinda târihin en büyük savaslarindan biri oldu. Fil görmemis Osmanli atlari ürktü. Osmanli ordusundaki Kara tatarlarin aniden Tîmûr tarafina geçip, Rumeli sipahilerinin arkasindan ok atmaya baslamalari, Osmanlinin taarruz gücünü kirdi. Bu sirada Osmanli ordusundaki Karaman, Candar, Germiyan, Aydin, Mentese ve Saruhanli sipahileri karsi tarafta bayrak açmis olan beylerini görünce, Tîmûr Han'in tarafina geçtiler. Yildirim Bâyezîd'in yaninda az bir asker kaldi. Osmanli ordusunun bir kismi geri çekildi. Kara Tîmûrtas ve Fîruz pasalar, birlikleri tamamen bozuluncaya kadar dayandilar. Yildirim Bâyezîd gün batarken üç bin kisi ile Çataltepe'de muharebeye devam ediyordu. Burada süren üç saatlik vurusmadan sonra maglûbiyeti anlayinca etrafindaki askerleri yararak kurtulmak istedi. Yildirim Bâyezîd'in ati yaralaninca oglu ile beraber Çagatay hani sultan Mahmüd Han'in kumanda ettigi birlik tarafindan esir alindi.

Tîmûr Han kendisini iyi karsiladi ve tesellîde bulundu. Bir Osmanli pâdisâhina yarasir sekilde, izzet ve ikramda bulundu. Timur'un, Yildirim Bâyezîd'e iyi davranmadigi iddialari uydurmadir. Ancak esaret zilletini çekemeyen Yildirim Bâyezîd Han, kederinden ve nefes darligindan kirk dört yasinda vefat etti. Tîmûr Han ölüm haberini alinca; "Yazik oldu, büyük bir mücâhid kaybettik" demekten kendini alamadi.

Ankara savasi ortaçagin en büyük meydan muharebesidir. Iki yüz binden fazla Türk askeri birbiri ile savasmistir. Anadolu topraklarinda iki müslüman devlet arasinda yapilmis olan büyük meydan muhârebelerindendir. Ankara savasinin önemli neticeleri arasinda; AnadoluTürk birliginin parçalanmasi, Bizans ve istanbul fethinin elli yil daha uzamasi ve Osmanli Devleti'nin gelismesinin en azindan yarim asirdan daha fazla gecikmesi sayilabilir.

Tîmûr Han, Ankara savasinda kirk bine yakin zayiat vermistir. Hâlbuki o bu muharebeye kadar alti binden fazla kayip vermemisti. Buna Osmanli ordusundaki sevk ve idarenin mükemmeliyeti sebeb olmustur. Bâzi tarihçiler, Yildirim Bâyezîd ile harb ettigi için Tîmûr Han'i haksiz olarak kötülemekte, harp sahasinda olanlari, zulüm ve ortaligi kana boyamak seklinde bildirmektedir. Hâlbuki bunun iki devlet arasinda bir hâkimiyet savasi oldugu unutulmamali, bu savas tarafsiz ele alinip degerlendirilmelidir.
FETRET DEVRİ (1402-1413)

Timur'un asıl amacı kendisine rakip olabilecek büyük bir Osmanlı Devleti'nin oluşmasını
engellemekti. Bu nedenle savaşı kazandıktan sonra Anadolu Beylerinin topraklarını geri vererek, Anadolu
Türk birliğini parçaladı. Osmanlı ülkesini Yıldırım'ın oğullarına bıraktı.

Timur'un Anadolu'dan çekilmesinden sonra Yıldırım Bayezid'in 4 oğlu arasında başlayan ve 11 yıl süren
taht kavgası dönemine Osmanlı Tarihinde FETRET DEVRİ denir.

KISACASI ANKARA SAVAŞI SONUCUNDA Timur, Cengiz İmparatorluğu’nu yeniden kurmak amacıyla faaliyetlere başlamıştı. İran’ı almış, Hindistan'a da seferler düzenlemişti. Azerbaycan ve Bağdat Emirleri korkularından Yıldırım Bayezid'e sığındılar. Timur Emirleri geri istediyse de, Yıldırım Bayezid bunu reddetti ve bu olaydan dolayı Timur ile Yıldırım Bayezid'in araları açıldı. Anadolu'ya giren ve Sivas’ı yağmalayan Timur, seçme askerlerden oluşan ordusu ile birlikte Anadolu'da ilerlemeye devam etti. Osmanlı Ordusu da harekete geçti. İki ordu Ankara'da Çubuk Ovası’nda karsılaştılar. Yapılan Ankara Savası’nda Yıldırım’ın kuvvetlerinden olan Kara Tatarlar'in, Timur tarafına geçmesi Osmanlı Ordusunun dağılmasına neden oldu (20 Temmuz 1402). Yıldırım Bayezid, Timur'a esir düştü. Bu savaş Osmanlı Devleti'nin 50 yıl kadar duraklamasına neden oldu. Anadolu Türk birliği dağıldı ve Anadolu'daki beylikler tekrar ortaya çıkarak güçlendi. Başsız kalan Osmanlı Devleti'nde karışıklıklar başladı. Osmanlı Devleti'nin dört ayrı bölgesinde, şehzadeler tarafından dört ayrı devlet ilan edildi. Bursa, İznik ve İzmit, Timur tarafından yağmalanıp yakıldı, İzmir işgal edildi. 1402'den 1413'e kadar sürecek olan bu iktidar boslugu ve taht mücadeleleri dönemine Fetret Devri adi verildi.

TİMUR – BAYEZİD MÜCADELESİ

GİRİŞ: ANKARA SAVAŞI ÖNCESİ ANADOLU

1401 yıllarının sonlarında, Timur’un ağır basan tehditlerine karşın gücünün doruğunda olan Bayezid Avrupa’da Trakya, Makedonya , Teselya , Dobruca , Bulgaristan Osmanlıların doğrudan denetimi altındadır.
Arnavutluk’un bir bölümü de Osmanlıların denetimi altında , Eflak , Sırbistan koruma altındadır. Bizans ise hala direnmektedir. Küçük asmada Sinop , Trabzon ve İzmir dışında Osmanlı kıyılara hakimdir. Ege’den Fırat’a değin Anadolu Bayezid’e aittir. Başlıca iki rakibi olan Sivas’ta Kadı Burhanettin ile Alaeddin artık yoktur.
İmparatorluk örgütlenmektedir. I. Murat döneminde oluşturulan yeniçeriler kurumu I. Bayezid döneminde kesin bir reforma uğramıştır. Öte yandan fethedilen topraklarda, halkları yerleştirme politikası da devam etmektedir. Osmanlı beyleri bu dönemde Tuna ve Adriyatik üstünde tutunmuşlardır. Mali ve adli bir idare ulemanın çabalarıyla hemen hemen her yerde yerleşmektedir. Niğbolu’da, Ohri’de (1393) Kjustendil’de (1394), Vidin’de (1396), yeni sancaklar kurulmuştur





















I.BÖLÜM: TİMUR TEHLİKESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI

“Bir ayağının sakat olmasından dolayı Osmanlı kaynaklarında küçük düşürücü olarak “Timurleng” veya aynı anlamda “Aksak Timur” adıyla kaydedilen Timur, 1335 yılında Semerkent’ın güneyindeki Keş kentinde doğdu.” Bu sırada Maveraünnehirde Cengiz ailesinden Çağatay hanları hüküm sürmektedir. Timur, isyan eden Semer kant valisi Emir Kazan’la birlikte bulunduğu için Timur un rakibi Çağatay hanları tarafından takip edildi.
Daha sonra Timur Tugluk Timur’a karşı ayaklandı ve karısının kardeşi Emir Hüseyin’le birlikte bazı faaliyetlerde bulundu. 33 yaşında Belh emiri oldu(1368). Ve sınırlarını genişletmeye başladı. Timur bu faaliyetleri karşısında han derecine kadar yükseldi. Timur Moğol hanedanıyla o Bölge halkının Cengiz ailesine mensup olanlardan başkasına itaat etmeyeceklerini bildiği için Çağatay Hanlığına tabi olmuştur.

A: ANKARA SAVAŞI ÖNCESİ TİMUR
Timur 1370 yılında Maveraünnehir’de hakimiyeti ele geçirdiğinde İran parçalanmış bir durumda bulunuyordu. Horasan Serbedarlılar, Toga Timurlular, Kertler ve Muzafferliler arasındaki mücadeleler dolayısıyla karışık bir durum arz etmektedir. Horasan’ın bu durumu bölgenin ele geçirilmesi için uygun gören Timur 1380 yılında Ceyhun’a geçerek İran üzerine ilk seferine girişmiş ve kısa zamanda Horasan, Kuzey İran ve Azerbaycan’da duruma hakim olmuştur.
“Onun kuzey İran ve Azerbaycan’ı ele geçirmesi vaktiyle 13. ve 14. yy.da Altın orda ile ilhanlılar arasında olduğu gibi Kafkaslarda da yeni çatışmalara yol açacaktı. Zira Timur un desteği ile tahtı ele geçiren Toktamış, bütün deşti-i Kıpçakça hakim olduktan sonra eski efendisine kafa tutmaya başlamıştı. Bu sebeple Timur, Toktamış üzerine yürüyerek 1391 yılında onu Kunduzca da ağır bir yenilgiye uğratmıştır”.
Toktamış’a karşı sefer sırasında ırandaki bazı yerli hâkimlerin onun yokluğundan yararlanarak kendisinden yüz çevirmeleri üzerine yeniden batıya doğru sefere çıkan Timur, güney İran a Fars bölgesine gelerek 1393 yılında Şiraz’ı ele geçirdi, işte Fars bölgesini ele geçirerek ırak-ı arab kapılarına dayanan Timur, orta doğudaki durumu yeni fetihler için ne denli uygun olduğunu artık kendi gözleriyle görüyordu. Bu yüzden o , Şiraz’ın fethinden sonra Bağdat’a yürüdü. Timur un Bağdat kapılarına dayanması birçok devlet merkezinde huzursuzluklara yol açtı.
“Bağdat’ı ele geçirdikten sonra kuzeydeki Tikrite yürüyen Timur burasını ele geçirdi Timur burada Erzincan emiri Karamanoglu Dulkadiroğlu, Akkoyunlu beyleriyle Sivas, Kayseri hakimi Kadı Burhaneddin’e mektuplar göndererek itaat etmelerini istemi memluk sultanı Berkuk’a kalabalık bir elçi heyeti göndermişti o daha gelecek cevapları beklemeden ileri harekatına devam ile Kerkük, Musul, Mardin ve Diyarbakır’ı fethederek Van gölünün kuzeyindeki Aladağ’a gelmişti.” Buradan Doğu Anadolulun çeşitli şehirlerinin fethi için asker sevk eden Timur’un huzuruna Erzincan hakimi Mutahharten gelerek bağlılığını bildirdi. Memluk sultanı ise Timura onun gönderdiği elçileri öldürmekle cevap verdi. Timur bunun üzerine Suriye ye yürüme kararı aldı, öte yandan ana doluda da durum onun lehine gelişme göstermekteydi. Dulkadiroğlu Suli Bey gönderdiği elçiler ile Timura bağlılığını bildiriyor ve memluklulara karşı kışkırtıyordu, aynı şekilde birçok Anadolu beyleri Timur a karşı bağlılıklarını bildirmişlerdi. Byezıd’a karşı Timur’u kışkırtmaya başlamışlardı.

a: TİMUR’A KARŞI İTTİFAK
İşte bu durum karşısında kadı burhaneddin in Timura karşı bir cephe kurma yolunda teşebbüslere giriştiğini görmekteyiz. Kadı burhaneddin Timur un ite at isteğini reddetmiş ve mektubun bir suretini de Osmanlı sultanına göndermişti.
Kadı Burhaneddinin bu çabaları kısa zamanda sonuçlarını vermişti, Bayezıd, Toktamış, Berkuk ve Kadı Burhaneddin arasında bir ittifak kurulmuştur. Fakat çok geçmeden Timur bu ittifakı parçalamak üzere harekete geçmiş ve sıvasa doğru ilerlemeye başlamıştı. Ancak Erzurum kadar gelmiş olan Timur un birden bire geri döndüğü görüldü, Timur kuzeyde Toktamış üzerin yönelmişti, zira o, şu sırada Anadolu’ya girdiği taktirde kuzeyden Altın orda, güneyden ise Memluk kuvvetlerinin kendi üzerine yürüyeceğini tahmin etmişti. 1391 yılındaki Kunduzca yenilgisi Altın orda devleti ve Toktamış’ın kaderini kesin olarak belirlemişti. Fakat Timur un aniden Toktamış üzerine yeniden yönelmesiyle Altın orda devletine ve Toktamış kesin bir darbe indirmiş oluyordu. “Zira Toktamış yenilgiye uğradıktan sonra Osmanlı sultanı Bayezıd’a yazdığı mektupta niyetlerini açıkça ortaya koyuyordu” Osmanlı sultanının ittifaktan ayrılmasını ihtar ediyordu mektubunda. Timur un Hint seferine çıkmasıyla yokluğunda ittifak üyeleri Timur u Anadolu ve Suriye üzerine yürümeye teşvik edenler ve işbirliği içinde olanlara karşı mücadeleye başlamışlardı. Yıldırım Bayezıd 1395 / 96 yılında kahire ye bir elçi heyeti göndermiş Berkuk da ona karşılık vermişti, Kadı Burhaneddin Timur un tehditlerine karşı hiçbir zaman aldırış etmemiş ancak Timur taraftarlarıyla uğraşırken öldürülmüştür. Bu aynı zamanda bölgede sağlanmış olan işbirliğinin de sonu olmuş ve bu durum Timur’u mutlu kılmıştır.
Kadı Burhaneddinin ölümü üzerine Bayezıd doğuya doğru yayılma engelinin ortadan kalktığını görerek harekete geçmiş hatta hareketini memluklulara ait olan topraklar üzerine yöneltmiştir, böylece dostluk yerini kuşku ve düşmanlığa bırakmıştır.1399 yılında memluk sultanını da ölünce bundan yararlanan Bayezıd Fırata doğru ilerleyerek Malatya, Darende ve Divriği yi ele geçirmiştir. Böylece Beyazıd Anadolu’nun siyasi birliği üzerinde büyük adımlar atmış, fakat Timur’a karşı mücadelesinde ise tek başına kalmıştır, onun bu kadar rahat hareket etmesine sebep tabiî ki Timur’un Hindistan seferinde bulunmasıdır.






































II. BÖLÜM: ANKARA SAVAŞINA DOĞRU

Timur 1398 yılında düzenlediği Hindistan seferinden de büyük başarı göstererek kuzey Hindistan’ı fethetti. Sefer dönüşünde Bağdat’ı yeniden zapt etti, bunun üzerine sultan Ahmet kendisine tabi olan Karakoyunlu hükümdarı kara Yusuf la birlikte önce Suriye ye geçti oradan Anadolu’ya gelerek Bayezıd’a sığındılar. “Bayezıd Timur dan kaçarak kendisine sığınan bu hükümdarları himaye etti ve sultan Ahmet’e Kütahya’yı kara Yusuf ve adamlarına da kayseri ve Aksaray’ı dirlik olarak verdi.”
Sultan Ahmet le Kara Yusuf’un Osmanlılara sığınması Timur ile Beyazıt’ı karşı karşıya getirdi. Timur Beyazıd’a gönderdiği mektupta bu iki hükümdarın kendine teslim edilmesini yada öldürülmelerini veya Anadolu topraklarından kovulmalarını istiyordu. Devlet adamlarından bazılarının bu hükümdarların teslim edilmesini öngördüyse de Bayezıd, bunu yapmadı ve sert bir dille Timur’a mektup gönderdi. Bu red cevabından sonra Timur Moğol istilası sırasında ana doluda kalan tatarları kışkırtmaya başladı. Bu sırada doğu Anadolu’ya hakim olan Akkoyunlu hükümdarı kara yülük Osman ile Erzincan emiri Mutahherten de Bayezıd’a karşı Timuru destekliyorlardı .hatta Timur Azerbaycan da bulunduğu sırada Erzincan emiri Mutahherten yanına giderek itaatini bildirmişti, Bayezıd ise Mutahhertenin daha önce kendisine tabi olduğu için vergisini göndermesini istedi, ancak Mutahherten bunu kabul etmediği gibi durumu derhal timura bildirdi. Bunun üzerine Timur, Bayzıd’a tehdit ve nasihat dolu bir mektup gönderdi. Bayezıd ise Timurun mektubuna çok sert bir dille, “seninle nez amandan beri savaşmak isterdim, şimdi bu niyetimi gerçekleştirmeye azmettim, sen gelmezsen ben gelirim” diye cevap verdi.
Timur Bayezıdın bu cevabı üzerine Gürcüstan’a düzenlemiş olduğu seferini tamamlayarak Erzurum üzerinden sıvasa doğru yürümeye başladı. “Timur sıvasa geldi ve 18 günlük kuşatmadan sonra kan dökmemek şartıyla şehri teslim aldı. Fakat Timur sözünde durmadı ve 4.000 kişiyi diri diri toprağa gömmek sureti ile öldürdü, ayrıca halktan da “aman parası “ aldı.” Sivası zapt ve tahrip eden Timur böylelikle Osmanlılara ilk darbeyi indirdikten sonra daha ileriye gitmedi ve buradan Suriye üzerine yöneldi.Memluklulardaki taht değişikliğinden yararlanmak istedi,Sivas tan sona Elbistan yağmalayıp Malatya yı ele geçiren Timur buradan Suriye ye indi.Halep, Hamal ve humus gibi şehirleri ele geçirdi,daha sonra Şam ve Bağdata hakim olduktan sonra Tebriz üzerinden ülkesine döndü.(temmuz 1401)öte taraftan Timurun Sivası işgal edip halka eziyet ettiğini duyan Bayezıt İstanbul kuşatmasını kaldırarak Timurla savaşmak üzere Kayseriye geldi ancak burada Timurun Suriye üzerine gittiğini duyunca Sıvasa gelerek burayı tekrar ele geçirdi.ayrıca Erzincan emiri Mutahharten üzerine yürüyerek onu tekrar kendisine tabii hale getirdi.Bayezıtın Timura tabii olan Mutahartene karşı giriştiği bu hareket Timurl a arasının tamamen açılmasına sebep oldu.bir taraftan da Anadolu beyleri Timuru Bayezıt a karşı kışkırtmaya devam etmekteydiler.
Timur Suriye seferi sırasında bayetıta tehtit dolu bir mektup göndermiştir,bu mektubunda kazandığı başarıları birer birer sayan Timur Bayezıt’ın kendisine tabii olasını istiyordu. Beyazıt ise bu mektuba verdiği cevapta kendi soyunun başarılarını sayıyor ve karşısına çıkacak olan düşmana karşı hazır olduğunu bildiriyordu. Timur ile Beyazıt arasındaki mektuplaşma bundan sonrada devam etti. “Timur Bayezıt’a bir mektup göndererek aralarında kurulacak dostluğun kafirlere karşı İslam’ın kuvvetini artıracağını bildirdi ve oğullarından birisini kendisinin yanına göndermesini istedi.Beyazıt ise bir elçi heyetiyle gönderdiği mektupta aralarındaki düşmanlığa hiçbir sebep olmadığını ve bütün ataları gibi kendisinin de küffar ile gazada bulunduğunu bildirerek anlaşma isteğini bildirdi. Böylece iki hükümdarın arası düzelmeye başlamışsa da Timur kara Yusufu ölü veya diri olarak istemekte diretmekteydi lakin Bayezıt ın kara Yusufu vermemesi iki hükümdar arasında savaşın kaçınılmaz olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.”
Böylece Timur ile savaşın kaçınılmaz odununu gören Bayezıd kazırlıklara başladı İstanbul kuşatmasını kaldırarak oradaki kuvvetlerin Anadolu’ya girmesini emretti. Ankara’da toplanan Osmanlı ordusu Timur gelmesini beklemeye başladı. Öte taraftan hazırlıklarını ikmal eden ve Türkistan Türklerinin askerlerinden büyük bir ordu teşkil eden Timur, 1402 yazında ana doluya girdi.














A: ANKARA SAVAŞI (28 Temmuz 1402)

Bayezıd ve timurun öncü kuvvetleri Sivas ve tokat yörelerinde karşı karşıya gelmişlerdi. Savaşı burada kabul etmenin kendisi için tehlikeli olacağını düşünen Timur Kayseriye doğru ilerlemiştir. Timur un savaşı Sivas-tokat arasında kabul etmemesi üzerine Osmanlı kuvvetleri mevziilerini terk
ile Timur kuvvetlerine paralel olarak batı yönünde çekiliyorlardı.
Daha sonra Osmanlı kuvvetleri Timur üzerine yürümeye başladılar, bunun haberini alan Timur telaşa düştü ve ordusunun ileri gelen kumandanlarıyla görüşerek süratle ilerlemeyi ve Osmanlı ordusunu arkalarında bırakmayı uygun görerek Ankara ya yöneldi. Bir süre sonra Ankara önlerine gelen Timur kaleyi kuşattı. Timur Osmanlı ordusunun daha geç geleceğini tahmin etmiş fakat bunda yanılmıştı, çünkü Osmanlı kuvvetleri hızlı bir yürüyüşle Timura yetişmişlerdir. U tehlikeli durum karşısında Timur ciddi bir bunalım geçirmekle birlikte yinede kendini kontrol etmeyi bildi. Bütün bir gece çalışarak cephesini değiştirdi ve kaleden uzaklaştı.Timuru böyle bir durumda yakalayan Bayezıd ve oğullarının kumandanlarının derhal saldırıya geçilmesi hususundaki ısrarlı önerilerini dinlemedi, böylece çok önemli bir fırsatı kaçırmış oldu. “Ankara savaşı adıyla tarihe geçen ve Osmanlı fetihlerini yarım yüzyıl gerileten bu savaş, 28 temmuz 1402 Cuma günü yapılmıştır. İki taraf arasında pek denge yoktu, Timur Bayazıd’ın çok tehlikeli bir rakip olduğunu bildiği için Maveraünnehir’deki en güçlü ve zırhlı kuvvetlerinde getirmişti. Böylece ordusunun sayısı 160.000’e ulaşmıştı. Osmanlı kuvvetleri ise Sırp despotunun yardımcı zırhlı kuvvetleriyle birlikte 70.000 di, Timurun ordusunda 32 de Fil vardı.”
Osmanlıların sol koluna saldıran Timurun kuvvetleri ilk anda başarılı olamadılar fakat sol kolun gerisindeki Timur elde ettiği kara tatarlar Rumeli askerlerine ok yağdırarak bu kanadı iki ateş arasında bırakmışlardı. Bu sırada yedek kuvvetlerin durumunu düzeltmek amacıyla gösterdikleri büyük çabada yararlı olamadı. Böylece Osmanlı sol kolu bu ihanetin kurbanı olarak geri çekilmek zorunda kaldı. Merkez hattına yapılan hücumlara karşı yeni çerilerin savunmaları burada Osmanlıların durumunun iyi olduğunu göstermektedir. Sağ kanattaki çarpışmalarda da yine ihanet ile karşılaşılmıştı. Anadolu beylerine ait tımarlı sipahiler , Timur tarafına geçince bu kanat da geri çekilmek zorunda kaldı, bunun üzerine merkez hattında diren kuvvetlerin iki tarafı da açılmış, yenilgiye uğrayıp dağılma durumuna gelmişlerdi. Bayezıd da geri çekilme tavsiye edilmişse de sultan bunu kabul etmedi. Savaşın kaybedildiğini gören vezir-i azam ali ve murat paşalar yeni çeri ağası hasan ağa ve Karasi Subaşısı İne Bey büyük şehzade Süleyman çelebiyi alıp kaçtılar. Yedek kuvvetler kumandanı çelebi Mehmet de 1000 kadar kuvvetiyle sancak merkezi Amasya’ya doğru kaçtı.Bayezıd bulunduğu yerde kalmasının doğru olmadığını görerek daha gerideki çatal tepeye çekildi 70.000 kişilik Timur kuvvetleri saldırıya geçtiler ve çok geçmeden çatal tepeyi kuşattılar. Bu sırada Bayezıd ın kaçmaya çalıştığı öğrenildi. Esasen savunma tepesinde bulunana sultan, buradan ayrıldıktan sonra atı yuvarlandı, başka bir ata binmesine fırsat kalmadan Timur un askerlerine yakalandı. Timur yanına getirilen sultanı bizzat karşıladı kendisine saygı göstere irip teselli etti ve bu durum neden olanın kendisi olduğunu söyledi. Beyazıt ile birlikte oğulları Musa ve Mustafa Çelebilerde yakalanmıştır.
“Timur Ankara zaferini bildirtmek üzere Fransa krala VI. Şarl ile İngiltere IV. Henry ye bir mektup göndererek kendilerinin Niğbolu savaşında yenemedikleri Osmanlı hükümdarını bozguna uğratıp tutsak aldığını bildirdi” Timur Ankara savaşından sonra bursa, Konya, Akşehir, Karahisar, ve ana dolunun diğer bölgelerine kuvvetler sevk etmiştir. Kütahya da bulunduğu süre içinde bütün çevreye akınlar düzenleyerek etrafı sindirdikten sonra yıldırım Beyazıtın memleketlerine almış olduğu karaman, Germiyan aydın Saruhan menteşe ve Hamit oğullarının beyliklerini ve atalarından kalan memleketlerin onlara geri verdi. Daha sonra “Timur İzmir’e giderek Rodos şövalyelerinin elinden İzmir’i 15 gün içerisinde almış ve orayı kendisine tabi kılmıştır. Timur Beyazıt’ın oğulları olan Süleyman ve Mehmet çelebiyi de itaat altına almıştır ayrıca Bizans imparatoru Manüel de Timur’a itaatini sunmuştur.”













Timur Anadolu da kaldığı 8 ay içerisinde Rumeli yi adaları Bizans’ı ve memluklu sultanını kendisine tabi duruma sokmuş Anadolu’da ki eski beylikleri yeniden kurmak sureti ile Osmanlı imp. dağıtıp karışıklıklar içerisinde bıraktıktan sonra ülkesine dönmüştür. Timur ülkesine geri dönerken Mogulların Selçuklu döneminde Anadolu’ya getirilip yerleştirdikleri Kara tatarları da birlikte götürmüştür.































B: ANKARA SAVAŞININ SONUÇLARI

Moğol kağanlık geleneğini canlandırmak emelinde olan Timur’un Ankara savaşında Osmanlıları yenmesi Türk tarihi için olduğu kadar ana doludaki türler içinde büyük bir felaket oldu savaş dan sonra Timur bütün ana doluyu bir kasırga gibi kırıp geçirdi ve binlerce kişiyi esir aldı.
Anadolu beyliklerini yeniden canlandırarak Osmanlılarda dahil olmak üzere hapsini kendisine tabii kıldı böylece Anadolu birliği parçalandı. Osmanlı devletinin ana doludaki sınırları ise hemen hemen I. Murat devri başlarındaki sınırlarına çekildi. Buna karşılık Timurun tesir sahasından uzakta kalan Rumeli uçbeylikleri sayesinde bütünlüğünü korudu ve bu bölge Osmanlı devletinin garlık merkezi durumuna yükseldi. “Beyazıt azmanında uygulamaya başlanan merkezi bir imparatorluk sistemi bu savaş neticesinde çökerken Osmanlı imparatorluğunun kuruluşu yarım asır gecikti. Ayrıca Osmanlı hanedanına mensup kişiler arasında iç çekişmeler ve savaşlar çıkmaya başladı ve bun “Fetret Devri” denildi.”






















C: FETRET DEVRİNİN BAŞLAMASI

Timur Ankara savaşından sonra 8 ay kadar Anadolu’da kaldı. Savaşa katılan Beyzıtın oğulları Musa ve Mustafa çelebi Timura esir düştükleri halde diğer oğullarından Süleyman çelebi Edirne ye İsa çelebi Bursaya ve çelebi Mehmet Amasya’ya çekilerek Timura esir olmaktan kurtuldular.
“Süleyman çelebinin devlet hazinesini ve arşivlerini Edirne ye götürmesi Edirne yi ilk anda devletin asıl merkezi yaptı. Bu üstünlük başlangıçta tnınmış fakat devletin eski merkezi olan Bursaya bütün kardeşlerinin hakim olup tahtı fiilen ele geçirmek istemeleri aralarında iktidar mücadelesinin başlamasına sebep oldu. Önce Bayzaıtın ölümü üzerine Timur tarafından Bursaya gönderilen Musa çelebi İsa yı mağlup ederek Bursaya hakim oldu.”
Arkasından Mehmet çelebi ailesinin bursadaki topraklarını istedi, fakat Timurun Musayı tutması üzerine bundan vazgeçti. Bu mücadeleler Timurun Anadolu’yu terk etmesiyle daha da şiddetlendi. Kısa bir süre içerisinde İsa çelebi Bursaysa yeni den hakim oldu ve Musa çelebi karaman oğullarına sığındı. Böylece Ankara savışından sonra kardeşler arasında iktidar mücadelesi olarak geçen ( 1402-1413) ve Osmanlı tarihi için bir buhran dönemi olan “fetret devri “ başlamış oldu


















SONUÇ:
Sonuç olarak Osmanlılar on bir yıl sürecek olan bir karışıklık dönemine girmiş imparatorluk yolunda önemli adımlar atmışken Anadolu’da beylik sınırlarına tekrar dönülmüş neredeyse bir dağılma süreci yaşanmıştır.
Timur ise cihan-ı şümul emeline bir adım daha yaklaşmış Anadolu’yu adeta kırıp geçirmiştir. Beyliklerin yeniden kurulması Anadolu Türk birliğinin bozulmasına vesile olmuştur…….
































PLAN


GİRİŞ: ANKARA SAVAŞI ÖNCESİ ANADOLU


I.BÖLÜM: TİMUR TEHLİKESİNİN ORTYA ÇIKIŞI

A: ANKARA SAVAŞI ÖNCASİ TİMUR
a: TİMUR’A KARŞI İTTİFAK VE BU İTTİFAKIN BOZULMASI


II.BÖLÜM: ANKARA SAVAŞINA DOGRU

A: ANKARA SAVAŞI
B: ANKARA SAVAŞININ SONUÇLARI
C: FETRET DEVRİNİN BAŞLAMASI





SONUÇ:
BİBLİYOGRAFYA:





BİBLİYOGRAFYA
1= ÖZTÜRK Necdet, “Fetret Devri ve Osmanlı Hakimiyetinin Yeniden Tesisi”, TÜRKLER , cilt: 9, s:221-224

2= HALAÇOĞLU Yusuf, “Ankara Savaşı” İ.A. III. Diyanet Vakfı Yay. ist.1991 s: 210-13

3= MANTRAN Robert, Çev: Server TANİLLİ, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi 1,Osmanlı Devleti’nin Doğuşundan 17.yy. Sonuna, s. 65, İst.,1992.

4= AKA İsmail, Timur ve Devleti,TTK,yay. ,s.22-25,Ank.1991

5= YÜCEL Yaşar,- SEVİM Ali, “Timur Bayezıd, Ankara Savaşı” , Türkiye Tarihi, II s: 59, TTK.yay.Anka.1990

6= İNALCIK Halil, “Bayezıd’ın Merkeziyetçi İmparatorluk Teşebbüsü ve Timur Darbesi” , Osmanlı I, Ank.1999, s: 68-70

7=. ŞAHİN Bekir, “Timur Tehlikesinin Ortaya Çıkışı”. Osmanlı Ansiklopedisi I, Ağaç. Yay. ist.1994 s: 163

8= KUNT Metin, Türkiye Tarihi Osmanlı devleti 1300-1600, cem,yay. s: 57-67 Ank. 2000

9= EMECEN Ferudun, “Osmanlı Devletinin Kuruluşundan Fetret Dönemine Kadar” Genel Türk Trihi, V, s: 528-530 Yeni Türkiye yay, Ank. 2002

10= KAFALI Mustafa, “Timur”, İ.A, M.E.B. XII, s: 336-446
 
b_semihh' Alıntı:
Öncelikler Burdan Herkeze MERHABALARR ....

ABİLERİM ABLALARIM KARDEŞLERİM VE ARKADAŞLAR ...
TARİH DERSİNDEN ÖDEVİM VAR ; 1402 ANKARA SAVAŞI SONUÇLARI VE ÖNEMİ.. BUNA ÇOK İHTİYAÇIM VAR Bİ YARDIM EDERSENİZ ŞU KARDEŞİNİZE ÇOK SEVİNİRİM .

ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN ACİİLLLL..!!!
jnm arkadasım.ankara savası tımurlularla yıldırım beyazıd arasında olmustur.ve yıldırım beyazıd yenılmıstır.onemı ıse osmanlı devletının parcalanarak devletın ımparatorluk asamasına gecmesının 50 yıl kadar gecıkmesıne,anadolu beylıklerının yenıden kurulmasına ve osmanlı tarıhınde FETRET DEVRI olarak bılınen 11 yıllık bır ıktıdar boslugu donemının yasanmasına neden oldu.
 
Geri
Üst