metalic
New member
- Katılım
- 18 May 2006
- Mesajlar
- 3,007
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 119
ANTİDEMOKRATİK DEMOKRATLAR
DEMOKRASİ HAVARİSİ DEMOKRASİ DÜŞMANLARI
KAHROLSUN FAŞİZM DİYEN FAŞİSTLER
Evet hiç yanılmadım bugüne kadar, keşke yanılsaydım, keşke “açılım” denen ve ülkeyi iç savaşa ve kargaşalara sürükleyen bu içi olumsuzluklarla dolu proje çizilen toz pembe tablolar gibi olumlu ve barış ve huzura hizmet eden yapıda olsaydı.
Açılımın ortaya atıldığı ilk günlerden itibaren ülkemizde kaosların oluşacağını, doğu ve güneydoğunun Kürtlerden ibaret olmadığını, ülke genelinde meydana gelecek Kürt-Türk çatışmalarının yanı sıra esas karışıklığın bölgenin kendi içinde çıkacağını beyan etmiştim, defalarca yazmış ve avazım çıktığı kadar bağırmıştım.
Kapatılan DTP, bölgeyi tüm dünyaya hatta çoğu habersiz Türk Kamuoyuna Kürtlerden ibaretmiş gibi sundu, maalesef mevcut iktidar ülkenin diğer insanlarını hiçe sayarak, Kürtçülere açılım yoluyla ayrıcalıklı bir yapı oluşturmak ve Kürtlerin içinde yaşayan diğer insanları Kürtleştirmeye yönelik bir politika izledi.
Daha önce yazmış ve gelmekte olan tehlikeye dikkat çekmiştim:
Açılım sürecinde bölücüler azacak, bir takım haklar verilse bile bu haklar yetersiz görülecek, bu yetersizlik bahane edilecek ve sokaklar ateş olmaya devam edecek, hatta bunun bağımsız bir kürt devleti ortaya çıkıncaya kadar devam edecek demiştim.
Bölgenin etnik yapısının önemli bir bölümünün kürt olmadığını bu insanları hiç kimse zorla Kürtleştiremeyeceğini belirtmiştim. Türkmen, Arap, Zaza, Süryani gibi etnik unsurların bir kürt hakimiyetini kabul etmeyeceklerini söylemiştim. Kürtlerin ayrıcalıklı bir konuma sürüklenmesi durumu da Kürtlerin kendi içlerindeki diğer etnik yapıdaki insanlara baskı aracı durumuna dönüşecek demiştim.
Muş ilimizin Bulanık ilçesindeki Turan BİLEN isimli şahıs olayı, bu gidişatın rengini birazcık ortaya koydu. Hiç kimse bu arap kökenli vatandaşımızın silahla tarama yapmasını benimseyemez, elbette göstericilerin de rızık kapısı olan dükkanları zorla kapattırma ve yakma girişimleri de terördür.
PKK yandaşları, her Allah’ın günü PKK yandaşı olan olmayan, kürt olan olmayan herkesin dükkanını kapatmasını dayattırması demokrasi ve insan haklarından bahseden çevrelerin vicdanlarını artık harekete geçirmelidir. Ne PKK, ne DTP ve ne de bir başkası bölgeyi Kürtlerin anayurdu olarak ortaya atması kabul edilemeyecektir demiştim. Bölgenin etnik yapılarını bilen biri olarak Faşizmin bu bölgede geçerli olmayacağını, insanları Türkiye Cumhuriyeti sevdası ve yurttaşlığı dışında birbirine bağlayan hiçbir bağın olmadığını Türkiye sevdasını ve Türklük vatandaşlığını ortadan kaldırmanın herkesi kendi etnik şemsiyesi altına sürükleyeceğini bildirmiştim.
Bölgede bir PKK ve DTP faşizmi hüküm sürmektedir, kendilerine Demokratik Toplum diyerek yola çıkanların yandaşlarının kendileri gibi düşünmeyen herkesin işyerini kundaklaması, yakmasına ne ad verilebilir. Yeryüzünün en antidemokratik oluşumları bunlardır. Hala kör olmaya, gerçekleri bu ülkenin halkından gizlemeye, ülkeyi canilerin yarattıkları ateşlere sürüklemeye kimin ne hakkı var, bunu gündeme getirmememin satılmışlıktan gelmediğini kim iddia edebilir.
Beyler,
Herkes Kürtçü olmaya zorlanıyor, türküyle, arabıyla, lazıyla, çerkeziyle, süryanisiyle, zazasıyla herkes ama herkes Kürtçü olmaya zorlanıyor. Yola gelmeyenlerin her şeyi yakılıyor.
Allah korusun bir kıvılcım daha oluşursa inanın Irak’tan beter olur bu ülke.
Daha önce bazı illerin etnik durumlarını yazmıştım ve Kürtçülüğe karşı başkaldırılar olur demiştim. İl il DTP oylarını yazmıştım, ama kulaklar sağır ve gözler kör.
Kürtçü değilsem, PKK yı tasvip etmiyorsam kim hangi hakla beni bu kirli eylemlere ayak uydurmaya zorlayabilir? Zorluyorsa insan haklarından bahsederek bunu görmezden gelen şahsiyetsizlerin satılmışların en büyük insanlık düşmanı ve riyakar olduklarını haykırırım.
UYANIN BEYLER, YAPMAYIN VE BU ÜLKEYİ UÇLARI KARANLIK PROJELERİN DENEK TAHTASINA ÇEVİRMEYİN.
Deneme yanılma metotlarının uygulanamayacağı yerler vardır, bu yerlerden biri de ülkelerin yapısıdır, bu yapılarla oynadığınızda tıpkı bir duvarın temelinden taş almak gibi olur ve duvar yıkılır.
Olayı hala aşiret kavgası diye ortaya atmak da gerçekleri gizlemekten başka işe yaramaz, çünkü bu bölgenin yapısını gizleme amaçlıdır.
Ülkemizin tüm siyasilerini uyanmaya, çalmaya beşi kalan tehlike çanlarına önlem almaya ve ülkeyi ırklar kategorisine sürüklemekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
BU ÜLKEDE AKACAK HER KANDAN, ORTAMI SAĞLAYANLAR SORUMLUDUR.
Not: kaynak gösteremiyorum. Çünkü Bu yazı Güneydoğu bölgesinde görev yapan Öğretmen arkadaşımın gönderdiği mailden alıntı yapılmıştır.
DEMOKRASİ HAVARİSİ DEMOKRASİ DÜŞMANLARI
KAHROLSUN FAŞİZM DİYEN FAŞİSTLER
Evet hiç yanılmadım bugüne kadar, keşke yanılsaydım, keşke “açılım” denen ve ülkeyi iç savaşa ve kargaşalara sürükleyen bu içi olumsuzluklarla dolu proje çizilen toz pembe tablolar gibi olumlu ve barış ve huzura hizmet eden yapıda olsaydı.
Açılımın ortaya atıldığı ilk günlerden itibaren ülkemizde kaosların oluşacağını, doğu ve güneydoğunun Kürtlerden ibaret olmadığını, ülke genelinde meydana gelecek Kürt-Türk çatışmalarının yanı sıra esas karışıklığın bölgenin kendi içinde çıkacağını beyan etmiştim, defalarca yazmış ve avazım çıktığı kadar bağırmıştım.
Kapatılan DTP, bölgeyi tüm dünyaya hatta çoğu habersiz Türk Kamuoyuna Kürtlerden ibaretmiş gibi sundu, maalesef mevcut iktidar ülkenin diğer insanlarını hiçe sayarak, Kürtçülere açılım yoluyla ayrıcalıklı bir yapı oluşturmak ve Kürtlerin içinde yaşayan diğer insanları Kürtleştirmeye yönelik bir politika izledi.
Daha önce yazmış ve gelmekte olan tehlikeye dikkat çekmiştim:
Açılım sürecinde bölücüler azacak, bir takım haklar verilse bile bu haklar yetersiz görülecek, bu yetersizlik bahane edilecek ve sokaklar ateş olmaya devam edecek, hatta bunun bağımsız bir kürt devleti ortaya çıkıncaya kadar devam edecek demiştim.
Bölgenin etnik yapısının önemli bir bölümünün kürt olmadığını bu insanları hiç kimse zorla Kürtleştiremeyeceğini belirtmiştim. Türkmen, Arap, Zaza, Süryani gibi etnik unsurların bir kürt hakimiyetini kabul etmeyeceklerini söylemiştim. Kürtlerin ayrıcalıklı bir konuma sürüklenmesi durumu da Kürtlerin kendi içlerindeki diğer etnik yapıdaki insanlara baskı aracı durumuna dönüşecek demiştim.
Muş ilimizin Bulanık ilçesindeki Turan BİLEN isimli şahıs olayı, bu gidişatın rengini birazcık ortaya koydu. Hiç kimse bu arap kökenli vatandaşımızın silahla tarama yapmasını benimseyemez, elbette göstericilerin de rızık kapısı olan dükkanları zorla kapattırma ve yakma girişimleri de terördür.
PKK yandaşları, her Allah’ın günü PKK yandaşı olan olmayan, kürt olan olmayan herkesin dükkanını kapatmasını dayattırması demokrasi ve insan haklarından bahseden çevrelerin vicdanlarını artık harekete geçirmelidir. Ne PKK, ne DTP ve ne de bir başkası bölgeyi Kürtlerin anayurdu olarak ortaya atması kabul edilemeyecektir demiştim. Bölgenin etnik yapılarını bilen biri olarak Faşizmin bu bölgede geçerli olmayacağını, insanları Türkiye Cumhuriyeti sevdası ve yurttaşlığı dışında birbirine bağlayan hiçbir bağın olmadığını Türkiye sevdasını ve Türklük vatandaşlığını ortadan kaldırmanın herkesi kendi etnik şemsiyesi altına sürükleyeceğini bildirmiştim.
Bölgede bir PKK ve DTP faşizmi hüküm sürmektedir, kendilerine Demokratik Toplum diyerek yola çıkanların yandaşlarının kendileri gibi düşünmeyen herkesin işyerini kundaklaması, yakmasına ne ad verilebilir. Yeryüzünün en antidemokratik oluşumları bunlardır. Hala kör olmaya, gerçekleri bu ülkenin halkından gizlemeye, ülkeyi canilerin yarattıkları ateşlere sürüklemeye kimin ne hakkı var, bunu gündeme getirmememin satılmışlıktan gelmediğini kim iddia edebilir.
Beyler,
Herkes Kürtçü olmaya zorlanıyor, türküyle, arabıyla, lazıyla, çerkeziyle, süryanisiyle, zazasıyla herkes ama herkes Kürtçü olmaya zorlanıyor. Yola gelmeyenlerin her şeyi yakılıyor.
Allah korusun bir kıvılcım daha oluşursa inanın Irak’tan beter olur bu ülke.
Daha önce bazı illerin etnik durumlarını yazmıştım ve Kürtçülüğe karşı başkaldırılar olur demiştim. İl il DTP oylarını yazmıştım, ama kulaklar sağır ve gözler kör.
Kürtçü değilsem, PKK yı tasvip etmiyorsam kim hangi hakla beni bu kirli eylemlere ayak uydurmaya zorlayabilir? Zorluyorsa insan haklarından bahsederek bunu görmezden gelen şahsiyetsizlerin satılmışların en büyük insanlık düşmanı ve riyakar olduklarını haykırırım.
UYANIN BEYLER, YAPMAYIN VE BU ÜLKEYİ UÇLARI KARANLIK PROJELERİN DENEK TAHTASINA ÇEVİRMEYİN.
Deneme yanılma metotlarının uygulanamayacağı yerler vardır, bu yerlerden biri de ülkelerin yapısıdır, bu yapılarla oynadığınızda tıpkı bir duvarın temelinden taş almak gibi olur ve duvar yıkılır.
Olayı hala aşiret kavgası diye ortaya atmak da gerçekleri gizlemekten başka işe yaramaz, çünkü bu bölgenin yapısını gizleme amaçlıdır.
Ülkemizin tüm siyasilerini uyanmaya, çalmaya beşi kalan tehlike çanlarına önlem almaya ve ülkeyi ırklar kategorisine sürüklemekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
BU ÜLKEDE AKACAK HER KANDAN, ORTAMI SAĞLAYANLAR SORUMLUDUR.
Not: kaynak gösteremiyorum. Çünkü Bu yazı Güneydoğu bölgesinde görev yapan Öğretmen arkadaşımın gönderdiği mailden alıntı yapılmıştır.