ĦĄЯĄMÍ
" hayal taciri "
- Katılım
- 6 Ara 2006
- Mesajlar
- 3,674
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
ARZA İNİŞ
Yüce Rabbimizin, Adem aleyhisselâm ile Havva anamızın ve onların zellesine sebep olan İblis ile yılanın yeryüzüne inmelerine dair emir verişi, Bakara Sûresi 39. âyetinde meâlen şöyle beyan buyurulmaktadır:
„Biz onlara: ‚Hepiniz Cennet’ten inin! Benden size bir hidâyet (Peygamber ve Kitab) gelince, biliniz ki; Benim bu hidâyetime tabi olanlar için aslâ korku yoktur’ dedik.“
„Cennet’ten inin!“ ifadesi, Cennet’in yücelerde bulunduğunu ve ta o zamandan beri var (yaratılmış) olduğunu gösterir. Zaten dünya da, kelime olarak aşağı, alçak manasına gelmektedir.
Âyetteki hitap Adem aleyhisselâm ve Havva annemize ve tabii olarak kıyamete kadar gelecek olan zürriyetlerine (tüm insanlara) şamildir. Ayrıca şeytana yardımcı olan yılana ve şeytanlara ve onların başı olan iblis mel’ûnunadır. Bu ilahi emir üzerine Adem aleyhisselâmın Hint diyarına ve Havva annemizin Cidde’ye, şeytanın Basra’ya ve yılanın da Isfahan’a indikleri rivayet edilir.
Yeryüzüne inişlerinin öneminden dolayı „İNİN“ emri, iki defa tekrar edilmiştir. Ya da ilk emir, bela diyarına inmeleri ve kıyamete kadar birbirlerine düşman olmaları; ikinci emir de kendilerine Kitab ve Peygamberler gönderileceği ve bunlarla gönderilecek bütün emirlere uymakla, yasaklardan da kaçmakla mükellef oldukları; bunu yaptıkları takdirde aslâ bir korkuya girmelerinin ve mahzun olmalarının söz konusu olmayacağını bildirmek içindir. Bu durumda, âyette tekrar söz konusu değildir.Ebussuud Efendi’nin izahına göre ilk emir, Cennet’ten dünya semasına inmeleri, ikinci emir ise dünya semasından yeryüzüne inmelerini anlatır. Bu durumda da tekrar söz konusu değildir.
„Hidâyet“ kelimesinden maksat da Semavî Kitablar, Peygamberler ve Allah’ın gönderdiği şeriatlerdir. Ayrıca Cenâb-ı Hakk’ın Adem ile Havva’ya nîmetlerini fazlasıyla lutf ettiğine de işaret vardır. Çünkü, bu âyette: „Her ne kadar sizi Cennet’ten indirdiysem de, size Cennet’e tekrar girmenize vesile olacak hidâyetimi de açıklayarak, sizi ebediyyen Cennet’ten mahrûm kalmaya mahkûm da etmedim. Hidâyetime tabi olursanız, tekrar Cennet’ime gireceksiniz.“ buyurmakla, rahmetinden ve lutfundan tamamen mahrûm etmediğini belirtmekle, büyüklüğünü izhar etmiştir.Sonuç olarak anlaşılması gereken husus, hidâyet’e tabi olanların, neticede her türlü hüzün ve korkudan kurtularak, Allah’ın dostları olacağı, Cennet’e ve orada istediği her nimete kavuşacağı; hidâyetten ayrılanları ise, en büyük korku ve en acı hüzünlerin beklemekte olduğu hususudur.
