AŞK NEDİR?
Aşk nedir? Sorusu herkesin kafasını karıştırmaktadır.acaba nedir bu aşk……..
Aşk sadece bir kez gelen bir şey değildir.Kalplerin doyumsuz simgesi olabilir çünkü hiç aşık olmadım diyen birisi yoktur genelde aşık olan pek az kişi sevdiği ve aşık olduğu kişi ile çıkıp ve gezip tozmaktadır.Sevgi ile aşk arasında bir çok fark vardır.Bunlar keskin ayrılan farklardır.
İnsanın o kişinin karşınsında dili tutulması,konuşamaması,sürekli onu izlemesi bu izlemeye karşılık hiç doyamaması,düşünmesi itiraf yolunu benimsemesi çok uzun bir süreçtir.Kişi karşısındakine platonik olarak aşık olmuştur.Sürekli peşinde meraklı bir şekilde,koruyucu ama gizli bir kişiliğe bürünür.Karşısı hiç bilmez onun sevgisini anlamaz zaten anlayamaz belli etmez o kişi.Karşısındaki insanı düşünen aşık hep hayal kurar ve onu mutlu etmeye çalışır ama bunun sonucunda hayal kırklığı ve hüzünde olabilir.Hoşlanma,sevgi ve aşk her birisi ayrı bir kavramlardır.Hoşlanıyorum desen ayrı seviyorum desem ayrı aşığım desen ayrıdır.Kişi bunlardan hangisini;nasıl söze başlıcağını bilemez birazda korku vardır içinde “ya onu kazanamak yada kaybetmek vardır”.Bu yüzden ona göre platonik daha iyi rahatsız etmeyen bir unsurdur.
Artık belli bir süre sonra bu durum çekilmez olur anlatılan,dertleşilen arkadaşlar sürekli baskı kurmaya başlar.Kişinin arkadaşları onu anlayamaz ne yapsın mektup yazsa çocukça,konuşmaya kalksa dili tutulur tıkanır o heyecan ona yeter zaten birde ne dicektir aşkını nasıl ifade edebilir ki ifade edebilen bir şey mi bu.
Bir de bana bakmaz beni beyenmez korkusu vardır ne yapsam da elde edebilsem diye düşünür durursun en sonunda patlama noktasına ulaşılır ona ilgini göstermeye başlarsın yakın olmaya ve dinlemek istersin tanıdığın birisi ise muhabbet etcek konu ararsın.Tanımıyor isen muhabbet edecek yol,kişi bulmaya çalışırsın.İlgi göstermek çok zordur nasıl diyim hiçbir şey bilmiyorsun ne sevdiğini falan en güzel yanı da konuşmak konular için onun okuduğu ve yaptığı bir olayı yapmaktır çünkü o konu hakkında bilgin bulunursa konuşma fırsatın olur.Karşındaki bunları asla anlamaz tabi senden azcık bile hoşlanmıyor ise işte bu olayın tuzu biberidir
.Acele etmez isede kaçırma duygusuda baskındır.Kısacası yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakaldır.İnsan konuşmak için kendini motiv falan eder “kabedicek bir şeyim yok”, “ben kaybetmem kayıp eden o olur” gibi bir sürü motiv edici şeyler düşürnür.En sonunda bir yol bulur konuşmak için tanışır arkadaşça kalbi boş mu değil mi nasıl biri yakından tanıma fırsatı geçmiştir.Şu unutulmasın hiçbir bayanın kalbi boş değildir onlar daha duygusal olduğundan ya başından geçen bir ilişkiyi düşünür yada sevdiği hoşlandığı birileri vardır.Bu sebebten ötürü etkileme zor olabilir hatta imkansız olabilir.Kişiyi ilk üzen konu unutulamıyan sevgili ve yeni bir ilişkiye guvenmeme gelen gideni aratır sözü gibi...
Halbuki kalbinin onun olduğunu bilse,sevgisiz kalmıyacağını bilse bir kere şans verse bütün içindeki sevgi topluluğunu savaşta düşmana karşı koşan insanlar gibi yollıcağını bilmemektedir.Bilse ne düşünür acaba? Bir soruda budu
Aşk nedir? Sorusu herkesin kafasını karıştırmaktadır.acaba nedir bu aşk……..
Aşk sadece bir kez gelen bir şey değildir.Kalplerin doyumsuz simgesi olabilir çünkü hiç aşık olmadım diyen birisi yoktur genelde aşık olan pek az kişi sevdiği ve aşık olduğu kişi ile çıkıp ve gezip tozmaktadır.Sevgi ile aşk arasında bir çok fark vardır.Bunlar keskin ayrılan farklardır.
İnsanın o kişinin karşınsında dili tutulması,konuşamaması,sürekli onu izlemesi bu izlemeye karşılık hiç doyamaması,düşünmesi itiraf yolunu benimsemesi çok uzun bir süreçtir.Kişi karşısındakine platonik olarak aşık olmuştur.Sürekli peşinde meraklı bir şekilde,koruyucu ama gizli bir kişiliğe bürünür.Karşısı hiç bilmez onun sevgisini anlamaz zaten anlayamaz belli etmez o kişi.Karşısındaki insanı düşünen aşık hep hayal kurar ve onu mutlu etmeye çalışır ama bunun sonucunda hayal kırklığı ve hüzünde olabilir.Hoşlanma,sevgi ve aşk her birisi ayrı bir kavramlardır.Hoşlanıyorum desen ayrı seviyorum desem ayrı aşığım desen ayrıdır.Kişi bunlardan hangisini;nasıl söze başlıcağını bilemez birazda korku vardır içinde “ya onu kazanamak yada kaybetmek vardır”.Bu yüzden ona göre platonik daha iyi rahatsız etmeyen bir unsurdur.
Artık belli bir süre sonra bu durum çekilmez olur anlatılan,dertleşilen arkadaşlar sürekli baskı kurmaya başlar.Kişinin arkadaşları onu anlayamaz ne yapsın mektup yazsa çocukça,konuşmaya kalksa dili tutulur tıkanır o heyecan ona yeter zaten birde ne dicektir aşkını nasıl ifade edebilir ki ifade edebilen bir şey mi bu.
Bir de bana bakmaz beni beyenmez korkusu vardır ne yapsam da elde edebilsem diye düşünür durursun en sonunda patlama noktasına ulaşılır ona ilgini göstermeye başlarsın yakın olmaya ve dinlemek istersin tanıdığın birisi ise muhabbet etcek konu ararsın.Tanımıyor isen muhabbet edecek yol,kişi bulmaya çalışırsın.İlgi göstermek çok zordur nasıl diyim hiçbir şey bilmiyorsun ne sevdiğini falan en güzel yanı da konuşmak konular için onun okuduğu ve yaptığı bir olayı yapmaktır çünkü o konu hakkında bilgin bulunursa konuşma fırsatın olur.Karşındaki bunları asla anlamaz tabi senden azcık bile hoşlanmıyor ise işte bu olayın tuzu biberidir
Halbuki kalbinin onun olduğunu bilse,sevgisiz kalmıyacağını bilse bir kere şans verse bütün içindeki sevgi topluluğunu savaşta düşmana karşı koşan insanlar gibi yollıcağını bilmemektedir.Bilse ne düşünür acaba? Bir soruda budu