ѕσηυη¢υ
кιℓℓ ƒσя &#
- Katılım
- 17 Eyl 2006
- Mesajlar
- 3,505
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Başbakan önceki gün kürsüden gecekonduculara esip gürlüyor. Kentsel dönüşüm projeleri, onların mahkemeye gitmeleri ve yıkımı durdurmaları yüzünden yarım kalıyormuş da onları kamuoyuna şikayet ediyor. “Ayağımıza taş bağlıyorlar” diye feryat edip, “Onlara verdiğimiz evleri beğenmeyip, daha iyisini, daha fazlasını istiyorlar. Yahu orası zaten senin değil ki; milletin, devletin arazisi üzerine kondurmuşsun bir gecede... O zaman, ev almak için karısının bileziğini satan insanlara ne diyelim?”
Sonuna kadar haklı bu konuşmasında... Siteminde de, tespitlerinde... Kendi kendisiyle nasıl da çelişiyor bu sözlerle... Anlatalım!
Partisinin grup toplantısında Galatasaray’ın şampiyonluğunu kutlamasını isteyen milletvekillerine, Seyrantepe’yi kast edip, “Onlar da yaptığımız kıyağı unutmasın!” diye gülerek karşılık veren de kendisi değil miydi?
Galatasaray’ın Ali Sami Yen’deki kira borçlarını faizleriyle birlikte sil. Feshedilen kira sözleşmesini yok say. Milletin arazisini bir gecede bedava ver. Oraya devletin olanaklarıyla stat yaptır. Üstelik bu yeni stada ‘kira ödemeyecek’ maddesi de koydur. Müteahhit sarpa sarınca Ulaştırma Bakanlığı sponsor olsun, telefon ücretlerine haftasında zam yapsın ve bunu da millete ödetsin. Maliye Bakanlığı vergi borçlarını silerek sponsorluğa soyunsun! Devlet bankaları da borç faizlerini temizlesin, yetmesin vadesini uzatarak talimatla sponsor yapılsın...
Bir diğeri de öğrenciye, boyacı çocuğa forma, memur ve işçiye bilet, asgari ücretliye kombine satıp, parsel parsel yıktığı stadını 3 senede 120 milyon dolara yenilesin. Üzerinde devletin çakılı tek çivisi kalmadığı halde, yine de kira ödemeye devam etsin. Çelişki uçurumu bir yana, bir de bu çarpıklığı ‘kıyak’ diye (m)izah etmek!
Gecekonducunun 10-20 bin dolarlık rant hesabına öfke, 200-300 milyon dolarlık ranta emir-imza ve sempatik gülücük. Fenerbahçe devreye girmese oradaki rant 3 milyar dolardı, bunu okuyanlara bir kez daha hatırlatalım! (Kaynak: GS Yüksek Divan Kurulu)
Kol kanat gerilen ‘ayrıcalıklı’ ve ‘elit’ kulübümüze gelince... Lincoln kendi ağzıyla 7 milyon Euro brüt ücret aldığını açıklamıştı, bonservis ücreti hariç. (bkz. Alman gazeteleri) Oliveira ile yıllığı 5 milyon Euro’ya anlaştı, bonservisine 8 milyon Euro önerildi, son anda yattı. Baptista’nın sadece bonservisine 20 milyon Euro teklif edildi, kendisini Allah bilir. Gelenlerin bonservisleri ve yıllık ücretleri de sır değil... Baskette, voleybolda (bayan-erkek) ses getiren transferleri de cabası... Mal varlığı da, tüm takımların mal varlığının iki katından daha fazla. (Kaynak: Adnan Polat)
Peki siz kimin ayağına taş bağlıyorsunuz Sayın Başbakan? Taşlar ayak olursa, ayaklar da taş olmaz mı?
Ya bu rant karşısında taş kesilenlerin, susanların, haksızlığı hak görenlerin dili, aklı, zekâ yaşı, beyni, kalemi, kelâmı cilâlı taş devrinden ileri mi?
Vicdanlar taş değil, granit olsa çatlar be!
Hasan Ali Atasoy
Sonuna kadar haklı bu konuşmasında... Siteminde de, tespitlerinde... Kendi kendisiyle nasıl da çelişiyor bu sözlerle... Anlatalım!
Partisinin grup toplantısında Galatasaray’ın şampiyonluğunu kutlamasını isteyen milletvekillerine, Seyrantepe’yi kast edip, “Onlar da yaptığımız kıyağı unutmasın!” diye gülerek karşılık veren de kendisi değil miydi?
Galatasaray’ın Ali Sami Yen’deki kira borçlarını faizleriyle birlikte sil. Feshedilen kira sözleşmesini yok say. Milletin arazisini bir gecede bedava ver. Oraya devletin olanaklarıyla stat yaptır. Üstelik bu yeni stada ‘kira ödemeyecek’ maddesi de koydur. Müteahhit sarpa sarınca Ulaştırma Bakanlığı sponsor olsun, telefon ücretlerine haftasında zam yapsın ve bunu da millete ödetsin. Maliye Bakanlığı vergi borçlarını silerek sponsorluğa soyunsun! Devlet bankaları da borç faizlerini temizlesin, yetmesin vadesini uzatarak talimatla sponsor yapılsın...
Bir diğeri de öğrenciye, boyacı çocuğa forma, memur ve işçiye bilet, asgari ücretliye kombine satıp, parsel parsel yıktığı stadını 3 senede 120 milyon dolara yenilesin. Üzerinde devletin çakılı tek çivisi kalmadığı halde, yine de kira ödemeye devam etsin. Çelişki uçurumu bir yana, bir de bu çarpıklığı ‘kıyak’ diye (m)izah etmek!
Gecekonducunun 10-20 bin dolarlık rant hesabına öfke, 200-300 milyon dolarlık ranta emir-imza ve sempatik gülücük. Fenerbahçe devreye girmese oradaki rant 3 milyar dolardı, bunu okuyanlara bir kez daha hatırlatalım! (Kaynak: GS Yüksek Divan Kurulu)
Kol kanat gerilen ‘ayrıcalıklı’ ve ‘elit’ kulübümüze gelince... Lincoln kendi ağzıyla 7 milyon Euro brüt ücret aldığını açıklamıştı, bonservis ücreti hariç. (bkz. Alman gazeteleri) Oliveira ile yıllığı 5 milyon Euro’ya anlaştı, bonservisine 8 milyon Euro önerildi, son anda yattı. Baptista’nın sadece bonservisine 20 milyon Euro teklif edildi, kendisini Allah bilir. Gelenlerin bonservisleri ve yıllık ücretleri de sır değil... Baskette, voleybolda (bayan-erkek) ses getiren transferleri de cabası... Mal varlığı da, tüm takımların mal varlığının iki katından daha fazla. (Kaynak: Adnan Polat)
Peki siz kimin ayağına taş bağlıyorsunuz Sayın Başbakan? Taşlar ayak olursa, ayaklar da taş olmaz mı?
Ya bu rant karşısında taş kesilenlerin, susanların, haksızlığı hak görenlerin dili, aklı, zekâ yaşı, beyni, kalemi, kelâmı cilâlı taş devrinden ileri mi?
Vicdanlar taş değil, granit olsa çatlar be!
Hasan Ali Atasoy