Bâzıları "Hatâ Yapabilirim" Endişesiyle Hadis Rivayet Etmedi.

burakkk_k

New member
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
77
Reaction score
0
Puanları
0
Sahabîlerden bâzıları "Belki hatâ yapabilirim" düşüncesiyle ya hiç hadis rivayet etmemişlerdir, veya çok az rivayet etmişler dir. Meselâ ilk Müslümanlardan ve hayatta iken bir hadiste toplu olarak Cennetle müjdelenen on Sahabîden birisi olan Saîd bin Zeyd'in nerede ise hiç hadis rivayet etmediği nakledilir.[Te'vilu Muhtelifi'l-Hadis, s. 39.]

Hadis rivayet etmekten çekinen Sahabîlerden birisi de yine Cennetle müjdelenen on Sahabîden biri olan Zübeyr bin Avvam'dı (r.a.). Oğlu Abdullah (r.a.) kendisine, "Ben senin İbni Mes'ud, filan veya filan gibi hadis rivayet ettiğini görmüyorum, niçin?" diye sormuştu. Hz. Zübeyr şu cevabı verdi:

"Şunu iyi bil ki, ben Müslüman olduğumdan beri Resûlullahtan (s.a.v.) ayrılmadım. Ancak ben ondan bir söz işitmiştim.

"Kim bile bile bana yalan isnatta bulunursa, Cehennemdeki yeri ne hazırlansın" buyurmuştu."[İbni Mâce, Mukaddime: 4 (36.)]

Evet, daha bir çok Sahabî, "Kim benim üzerime söylemedi ğim bir sözü söyledi diye yalan uydurursa Cehennemdeki yerine hazırlansın"(*) mealindeki hadis-i şerifin tehdidinden öylesine korkuyordu ki, hadis rivayetinden çekindikleri için, "Biz ihtiyar ladık. Resûlullahtan hadis rivayet etmek çok zordur" diyorlar dı.[Hâtib el-Bağdâdî, el-Kifaye, s. 171.]

(*)[Buharî, İlim: 38, Enbiya: 50; Müslim, Zühd: 72; Tirmizi, Fiten: 70 .]<Hadis mütevatirdir>

Bildikleri pekçok hadisi dahi "Belki bir kelimesini yanlış nakledebilirim" endişiyle rivayet etmekten vaz geçiyorlardı.

Hz. Enes, çok hadis rivayet etmekten çekiniyor ve "Sizlere çok hadis rivayet etmeme Resûlullahın şu hadisi cidden mâni ol maktadır" demiş ve "Kim benim üzerime yalan söylerse..." hadi sini zikretmiştir.[Müslim, Mukaddime: 2(1)]

Yine Enes (r.a.) bir hadis rivayet edip bitirdiğinde, "...veya hadis Resûllullahın buyurduğu gibidir."<ev kema kal>[Dârimî, Sünen, Mukaddime: 28.] demeyi âdet edinmişti. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) Ebu'd-Derdâ (r.a.) gibi Sahabîler de bunu âdet edinmişlerdi.

Sahabilerin Tabiîn âlimlerinden el-A'meş, Sahabîlerin hadis hususundaki titizliklerini şu ifâdelerle övmüştür:

"Bu ilim öyle bir topluluğun elindeydi ki, onlardan birine, gökten yere düşmek bu ilme bir vav, bir elif, veya bir dal ilave edilmesinden daha sevimli gelirdi."[el-Kifâye, s. 178.]

Hadis rivayet edenleri inceden inceye araştırıp değerlendir meye tâbi tutan ve bu sahada eser veren İbni Kayyım el-Cevzî bununla ilgili olarak şöyle der:

Sahabi bir söz söylediği, bir hüküm veya bir fetva verdiği za man, onda bizde bulunmayan anlayış imkanları vardır. Sahabînin bir meseleyi iyi anlayabilmesinin sebebi, Peygamberimizden (s.a.v.) veya başka bir Sahabîden işitmiş olmasından kaynakla nır. Sahabîlerin hal ve yaşayışlarını bilmeyenler her hangi bir hu sus hakkında "Eğer Sahabîler bu konuda Peygamberimizden bir şey duymuş olsalardı naklederlerdi" derler. Halbuki Sahabîler Peygamberimizden birşey naklederlerken fazla veya eksik bir şey söyleriz diye korkarlardı. Onlar Peygamberimizden işittikleri şeyi defalarca konuştukları halde onu Peygamberimizden işittik lerini açıklamazlardı.

Dr. Abdülkadir Şener, Kıyas, İstihsan, İstıslah, s. 42, İ'lâmü'l-Muvakkin, 2:229 naklen. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/26-28.
__________________:melek
 
kaç hadis biliyosun , kuranın mealini kaç kere okudun da çakışıyor diyorsun bu şirke varan bir iddia sözlerine dikkat et, insanın doğası diye birsey yoktur , illa depremmi olması lazım o insanın doğası dediğiniz zevk ü alemlerden sıyrılmanız için...
 
eski hadis inkarcısı görüşlerimden döndüm
 
Vallahi ne yalan söyliyim hadislerin%99.99una inanmıyorum. Yarısından çoğu Kur'an la çakışıyor belli kısmıda insanın doğasına uymuyo..Geriye kalanlarında gerçek olduğundan eminim :)

tabiki saygı duymak lazım sana
ama arkadaşın dedigi gibi kaç kere okudun arapca veya turkce
kac hadis biliyorsun

aldığım ilimler sonucu eski sapık,cahil,mealci görüşümden rücu etmiş bulunmaktayım.
yazmışsın
ne uzerine egitim alıyorsun ?
 
Vallahi ne yalan söyliyim hadislerin%99.99una inanmıyorum. Yarısından çoğu Kur'an la çakışıyor belli kısmıda insanın doğasına uymuyo..Geriye kalanlarında gerçek olduğundan eminim :)

Kur’an-ı kerim Resulullaha inmedi mi? Resulullah namaz kılmadı mı? Ömür boyu kıldığı namaz tevatürle yani icma ile bildirilmedi mi? Onun kıldığı namaz gibi kılmak niye yanlış olsun? Namazın nasıl kılınacağı kaç rekat olduğu hangi vakitlerde kılınacağı namazı nelerin bozacağı nelerin bozmayacağı hadis-i şeriflerle bildirilmiştir.

Hadis-i şeriflere inanmayan Müslüman Kur’ana da asla inanmaz. Çünkü Kur’anı toplayıp Mushaf haline getiren Eshab-ı kiramdır. Onların bildirdiği âyetlere inananın onların bildirdiği hadis-i şeriflere de inanması gerekmez mi?

Hadis-i şeriflere nasıl uydurma denir? Peygamber efendimiz 23 sene hiç mi konuşmadı hiç mi bir söz söylemedi namaz şöyle kılınır demedi mi? Rüku nasıl yapılır secde nasıl yapılır hiç mi göstermedi hep evinde gizli mi kıldı? Camiye hiç mi gelmedi? Son hastalığı hariç bütün namazlarda Allah Resulü cemaate namaz kıldırmadı mı?

Eshab-ı kiram Resulullahtan görerek Sübhanekeyi okudu Ettehiyyatüyü okudu salli barikleri okudu. Rabbena’yı okudu. Bunları Emevilerin uydurduğu nasıl söylenebilir?

Peki Emevi diye kimselerin bulunduğunu nereden öğrendiniz? Kitaplar mı yazıyor? O kitaplar hadis-i şerifleri de yazıyor. Emevilerin yaşadığına kitap yazdığı için inanıyorsunuz da kitap yazdığı için hadislere niye inanmıyorsunuz? Bu tezat değil mi?

Kur’anda baştan sona kadar (Resulüme itaat edin Ona uyun) buyuruluyor. Resule uymak ona tapmak ise Allahü teâlâ niye (Resulüme uyan bana uymuş olur) dedi? Hâşâ (Benimle beraber Resulüme de tapın) mı buyuruyor?

Peygambersiz din olur mu hiç? Peygamberi lüzumsuz yere mi gönderdi hâşâ? Öyle olsa idi Allah hiç Peygamber göndermez sadece kitap gönderir alın bununla amel edin derdi. Her asırda Peygamberler gönderdi. 124 binden fazla Peygamber gönderildiği bildirilmektedir. Hâşâ bunlar boş yere mi gönderildi? (Yalnız Kur’an) diyerek sünnetleri kabul etmeyenler din düşmanlarıdır.

Resule itaat ne demektir?
Sual: (Resule itaat Allah’a itaat demektir) mealindeki âyetler için (Peygamberin bize getirdiği Kur’ana itaattir yoksa onun kendisine itaat değildir Peygamberin tanrısal niteliği yok ona niye itaat edilsin. Buradaki itaat getirdiklerine itaat demektir) diye tevil ediliyor. Bu teville de peygambere postacı denmek istenmiyor mu?
CEVAP
Hâşâ Peygamber efendimize tanrısal nitelik veren kimdir? Bu nasıl iftira öyle? Bu misyonerlerin maşası 19’cuların iftirasıdır. Nitekim Reşat Halife’ye peygamber diyen 19’cu bir kâfir aynı iddiada bulununca Sadreddin Hoca demişti ki:

(Eğer Allah’a itaat Allah’ın âyetlerine itaat Resule itaat de onun Allah’tan getirdiği âyetlere itaat ise hâşâ o zaman âyetin anlamı (Allah’ın âyetlerine ve Allah’ın âyetlerine itaat edin) demek olur ki çok abestir. Hâşâ Allah abes iş yapmaz.)

Hâşâ onların dediği gibi olsa idi Allahü teâlâ niye bu işe Resulünü defalarca karıştırsın ki? (Allah’a itaat edin) veya (Allah’ın gönderdiği Kur’ana itaat edin) der Resulüne de itaat ifadesini hiç kullanmazdı. Ahzab suresinin (Allah ve Resulü bir işte hüküm verince…) mealindeki 36. âyet-i kerimesi de böyledir. Resulüne yetki vermeseydi Resulünü hiç söylemezdi. Resulü bir şeye haram veya helal demişse vahyin yetkisine dayanmaktadır. Köpeği aslanı ayıyı haram etmesi namazın rekatlarını namazı bozanları orucu bozanları zekât nisabını ve buna benzer çok şeyi bu yetkiye dayanarak bildirmektedir.

OKU BUNLARI OKUUUUUUUUUU Vah Vah acıdım
 
Geri
Üst