ozkan370
Software Engineering
- Katılım
- 9 Ocak 2007
- Mesajlar
- 1,444
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
AK Parti'ye kapatma davası ile ilgili iddianamenin, Anayasa Mahkemesi'ne sunulmadan iki gün önce İP Genel Başkanı Perinçek'in bilgisayarında ....
AK Parti'ye kapatma davası ile ilgili iddianamenin, Anayasa Mahkemesi'ne sunulmadan iki gün önce İP Genel Başkanı Perinçek'in bilgisayarında kayıtlı olduğunun ortaya çıkmasını her açıdan bir skandal olarak nitelendiren hukukçular, ''Davanın meşruiyeti bitmiştir'' değerlendirmesinde bulundu.
habervaktim’e konuşan Eski Bayrampaşa Cumhuriyet Savcısı Necati özdemir, skandal gelişme ilgili olarak, “Bu suçtur. İddianamenin gerek iddianameyi yazan kişi gerekse bir başkası tarafından henüz mahkemeye intikal etmeden bir şahsın, bir kurumun eline geçmesini sağlamak ceza kanunu açısından suçtur ve ayrıca bu kadar önemli bir davada ve iddiada böyle bir durumun ortaya çıkması, gerek hukuki gerekse diğer açılardan bir skandaldır’ dedi.
“DAVANIN MEŞRUİYETİ BİTMİŞTİR”
özdemir, “Böyle bir gelişme, davanın meşruiyetini bitirmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bunu ciddiye alması, kamu vicdanında bu işin danışıklı dövüş olabileceği noktasında şüpheler yaygınlaşır ve kuvvetler ayrılığı dediğimiz olguyu gerçekten yok etmiş olur. İşlenen bu suç nedeniyle Yargıtay’ın devreye girmesi gerekir. Yüksek yargı üyelerinin işlem ve eylemlerini soruşturmak Yargıtay Başkanvlar Kurulu ve Genel kurula kalmış bir durumdur” diye konuştu.
“YARGIYA MüDAHALE ETMEK GEREK”
Yıllardır yargısal değişikliklerin yapılması için uyarılarda bulunduklarını hazırlatan özdemir, “Türkiye’yi bu kısır döngüden kurtarmak siyasi iktidarın görevedir” diyerek şöyle konuştu: “Türkiye’nin sorununu hukukidir. önce hukuk düzeltilmelidir. çeşitli vesilelerle her kişi, grup kendisine dokunulduğunda ‘yargı siyasallaştı’ diyor. Karşı tarafı suçlayarak ‘yargıya müdahale etmeyin’ diyorlar. Ben aksini söylüyorum; yargıya müdahale etmek gerek. Türkiye yargı ile ilgili bütün kurum ve yasalarını anayasadan başlayarak derhal ele almalı, değiştirmeli ve çağdaş, modern dünyanın ve hukuk sistemlerinin kabul ettiği bir yapıya kavuşturmalıdır.”
“BUNU YAPMAZSAK TARTIŞMALAR BİTMEZ”
özdemir ayrıca, “Bunu yapmadığınız sürece yargı ile ilgili tartışmaları gidermek mümkün olmayacak. Ve ayrıca toplumum üstünde uzlaşabileceği bir adalet anlayışı da gerçekleşmeyecektir. İşimize geldiği gibi karşı tarafı, siyasal iktidarları suçlamaya devam edeceğiz” dedi.
“YAPILACAK İŞ İSTİFAYA DAVETTİR”
Eski Cumhuriyet Savcısı Avukat Ömer Köse de, habervaktim’e yaptığı açıklamada; “Bir iddianame mahkemece kabul edildikten sonra aleniyet yapılır. Bizim bile gidip mahkemeden iddianameyi ya da değerli evrakın bir suretini almak gibi bir yetkimiz söz konusu değil. Ortada disiplin cezasını gerektiren bir şey varsa Yargıtay Başkanlar Kurulu bu konuda karar verir ve yapılacak iş istifaya davettir” dedi.
“KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL”
Köse, yaşanan son gelişmelerin bir komediye dönüştüğünü belirterek şu tahlilleri yaptı: “Türkiye’de kimin eli kimin cebinde belli değil. Şemdinli ile ilgili iddianame de bu iddianame herkes bir şey söylüyor. Başkanlar dün herkesi itidale davet ediyorlar. Bu davetle olacak iş değil. Bugün ona yarın bize, bugün bize yarın ona. Anayasanın ikinci maddesinde yazıldığı gibi hukuk devleti olacak mı olamayacak mı? Her kes kendisi için yontuyor anayasayı. Efeliklerle bir yere varılmaz. Ya üçüncü dünya ülkesi olarak itileceğiz, kakılacağız ya da adam gibi kuralları uygulayacağız. Otursunlar asıl sorunları gündeme alsınlar. Bu sorunu çözecek değişiklikler yapılacaksa yapılsın. Yeni anayasa gerekiyorsa yapılsın. Ortada bir komedi var ve bize gülüyorlar. Memleketin bir tarafında fiili bir kalkışma var. Sokaklarda birileri askerle, polisle çatışıyor. Kurtarılmış bölgeler ilan ediliyor. Halkın gündemi farklı. Türkiye açısından üzgünüz. Türkiye bunlara layık değil.”
Engin Kaşdaş
[Ç]alıntı
AK Parti'ye kapatma davası ile ilgili iddianamenin, Anayasa Mahkemesi'ne sunulmadan iki gün önce İP Genel Başkanı Perinçek'in bilgisayarında kayıtlı olduğunun ortaya çıkmasını her açıdan bir skandal olarak nitelendiren hukukçular, ''Davanın meşruiyeti bitmiştir'' değerlendirmesinde bulundu.
habervaktim’e konuşan Eski Bayrampaşa Cumhuriyet Savcısı Necati özdemir, skandal gelişme ilgili olarak, “Bu suçtur. İddianamenin gerek iddianameyi yazan kişi gerekse bir başkası tarafından henüz mahkemeye intikal etmeden bir şahsın, bir kurumun eline geçmesini sağlamak ceza kanunu açısından suçtur ve ayrıca bu kadar önemli bir davada ve iddiada böyle bir durumun ortaya çıkması, gerek hukuki gerekse diğer açılardan bir skandaldır’ dedi.
“DAVANIN MEŞRUİYETİ BİTMİŞTİR”
özdemir, “Böyle bir gelişme, davanın meşruiyetini bitirmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bunu ciddiye alması, kamu vicdanında bu işin danışıklı dövüş olabileceği noktasında şüpheler yaygınlaşır ve kuvvetler ayrılığı dediğimiz olguyu gerçekten yok etmiş olur. İşlenen bu suç nedeniyle Yargıtay’ın devreye girmesi gerekir. Yüksek yargı üyelerinin işlem ve eylemlerini soruşturmak Yargıtay Başkanvlar Kurulu ve Genel kurula kalmış bir durumdur” diye konuştu.
“YARGIYA MüDAHALE ETMEK GEREK”
Yıllardır yargısal değişikliklerin yapılması için uyarılarda bulunduklarını hazırlatan özdemir, “Türkiye’yi bu kısır döngüden kurtarmak siyasi iktidarın görevedir” diyerek şöyle konuştu: “Türkiye’nin sorununu hukukidir. önce hukuk düzeltilmelidir. çeşitli vesilelerle her kişi, grup kendisine dokunulduğunda ‘yargı siyasallaştı’ diyor. Karşı tarafı suçlayarak ‘yargıya müdahale etmeyin’ diyorlar. Ben aksini söylüyorum; yargıya müdahale etmek gerek. Türkiye yargı ile ilgili bütün kurum ve yasalarını anayasadan başlayarak derhal ele almalı, değiştirmeli ve çağdaş, modern dünyanın ve hukuk sistemlerinin kabul ettiği bir yapıya kavuşturmalıdır.”
“BUNU YAPMAZSAK TARTIŞMALAR BİTMEZ”
özdemir ayrıca, “Bunu yapmadığınız sürece yargı ile ilgili tartışmaları gidermek mümkün olmayacak. Ve ayrıca toplumum üstünde uzlaşabileceği bir adalet anlayışı da gerçekleşmeyecektir. İşimize geldiği gibi karşı tarafı, siyasal iktidarları suçlamaya devam edeceğiz” dedi.
“YAPILACAK İŞ İSTİFAYA DAVETTİR”
Eski Cumhuriyet Savcısı Avukat Ömer Köse de, habervaktim’e yaptığı açıklamada; “Bir iddianame mahkemece kabul edildikten sonra aleniyet yapılır. Bizim bile gidip mahkemeden iddianameyi ya da değerli evrakın bir suretini almak gibi bir yetkimiz söz konusu değil. Ortada disiplin cezasını gerektiren bir şey varsa Yargıtay Başkanlar Kurulu bu konuda karar verir ve yapılacak iş istifaya davettir” dedi.
“KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL”
Köse, yaşanan son gelişmelerin bir komediye dönüştüğünü belirterek şu tahlilleri yaptı: “Türkiye’de kimin eli kimin cebinde belli değil. Şemdinli ile ilgili iddianame de bu iddianame herkes bir şey söylüyor. Başkanlar dün herkesi itidale davet ediyorlar. Bu davetle olacak iş değil. Bugün ona yarın bize, bugün bize yarın ona. Anayasanın ikinci maddesinde yazıldığı gibi hukuk devleti olacak mı olamayacak mı? Her kes kendisi için yontuyor anayasayı. Efeliklerle bir yere varılmaz. Ya üçüncü dünya ülkesi olarak itileceğiz, kakılacağız ya da adam gibi kuralları uygulayacağız. Otursunlar asıl sorunları gündeme alsınlar. Bu sorunu çözecek değişiklikler yapılacaksa yapılsın. Yeni anayasa gerekiyorsa yapılsın. Ortada bir komedi var ve bize gülüyorlar. Memleketin bir tarafında fiili bir kalkışma var. Sokaklarda birileri askerle, polisle çatışıyor. Kurtarılmış bölgeler ilan ediliyor. Halkın gündemi farklı. Türkiye açısından üzgünüz. Türkiye bunlara layık değil.”
Engin Kaşdaş
[Ç]alıntı