Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Vekil olmak için 770 bin dolarlık maaştan.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, özellikle finans sektöründe iyi paralar kazanıldığına işaret ederek, vekil olmak için yıllık 770 bin dolarlık maaştan (ayda 64 bin dolar, yaklaşık 119 bin TL) vazgeçtiğini belirtti. Bakan Şimşek’in Türkiye’de aldığı bakan maaşı ise aylık 11 bin 500 lira civarında
Memurun iş bırakma eylemini değerlendiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Vatandaşların eylem yapma hakkını saygıyla
karşılıyoruz.
Kim haklı, kim haksız?
Esas ona bakmak lazım. Sokaklara dökülmek için gerekli sebep var mı, yok mu onun tartışılması lazım” dedi. NTV’de
soruları yanıtlayan Şimşek, uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme sürecine yönelik değerlendirmede şunları söyledi:
“Biz vergi topluyoruz, bütçe yapıyoruz. Bu bütçede 75 milyon kişinin hakkı var. AK Parti hükümetleri iktidara geldiğinden bu yana ortalama maaş artışı yüzde 228. Bu dönemde enflasyon yüzde 130’un altında. 2012 bütçesi yapılırken bütçemize 3+3 koyduk. Enflasyon bizim öngördüğümüzden fazla çıkarsa memura o farkı ödüyoruz. Bizim dönemimizde en düşük memur maaşı yüzde 316.5 arttı. 2011’in ikinci yarısı için farkı Ocak ayında verdik. Yüzde 2.7. Bizim teklifimiz yüzde 3.5+4, kümülatif etkisi yüzde 7.6. Bütçe 75 milyon kişi için yapılır. 2002 yılında bütçe 100 liraysa 18 lirası memur ve işçiye gidiyordu. Şimdi yüzde 28’e çıktı. Memur devletin bütçesinden yüzde 28 pay alıyor, son artışlarla yüzde 30’a çıktı. Bütçenin üçte biri 2 milyonun biraz üzerindeki memura gidiyor.”
Memur 1.132 $ alacak
Sendikaların maaş eleştirilerini yanıtlayan Şimşek, “2002’de ortalama maaş 578 liraydı. Yaklaşık 370 dolara denk geliyor. Temmuz başı itibarıyla ortalama maaşı 1.132 dolara çıkmış olacak. Ortalama memur maaşıyla 2002’de alabildiğiniz elektriğin 2 katını alabiliyorsunuz. Memur hem refahtan pay aldı, hem de enflasyonun üzerinde artış aldı” diye konuştu. Bu yıl birçok şirketin maaşları yüzde 5 artırdığına dikkat çeken Şimşek, “Merrill Lynch’ten ayrılırken maaşım yılda 770 bin dolardı. Finans sektöründe maaşlar cömerttir orada bile yüzde 6.6 artış oldu. Biz yüzde 7.6 artış yaptık” dedi.
Bakan Şimşek, eleştirilen memur zammının özel sektörle aynı seviyelerde olduğunu söyledi. Şimşek, vekil olmak için yıllık 770 bin dolarlık maaştan (ayda 64 bin dolar, yaklaşık 119 bin TL) vazgeçtiğini söyledi. Şimşek’in Türkiye’de aldığı bakanlık maaşı 11 bin 500 lira.
2B’de 14 bin başvuru
2B satışları hakkında da bilgi veren Şimşek, satışların başladığı ilk birkaç günde Antalya ve İstanbul başta olmak üzere 14 binlik başvurunun yapıldığını bildirdi.
Zammın maliyeti 4.2 milyar lira
Bakan Şimşek, zammın yüküyle ilgili olarak şunları söyledi: “Memurlara ilk yarı için verdiğimiz yüzde 2.7 enflasyon farkına ek olarak ilave 3.5+4, toplamda 10.5’a denk geliyor. Bütçede öngördüğümüz hedeflere oranla bütçeye yansıma 4.2 milyar lira açıktayız. 3+3 olarak öngörüyorduk. 2012-2013 artışlarının net etkisi yaklaşık 4.2 milyar lira. 1 puanın etkisi 1 milyar liranın üzerinde etkiye sahip. Bütçe açığımız artacak. Mali disiplini koruyacaksak ya vergileri artırmamız lazım, ya da başka bir seçenek yok. Enflasyondan daha iyi artış vermişiz. Eğer bu açığı vergi tabanını büyüterek kapatamazsak, açıkların artmaması için mecbur vergileri artırmaktan başka seçenek kalmaz. Dünya şartlarına bakınca bu verdiğimiz teklif çok iyi.”
Yerli reyting şirketi için süreç başlamadı
Yerli kredi derecelendirme kuruluşu tartışmalarına değinen Şimşek şunları kaydetti: “Reyting kuruluşları son yıllarda ciddi kredibilite kaybına uğradı. AAA notu verilen birçok ülke, firma battı. İş Türkiye’ye gelince bahane çok. Cari açık sorunumuz var. Bu soruna parmak basılması doğrudur. Fakat yaklaşım meselesi. Kişi başına gelir 15 bin dolara ulaşsın öyle notu verelim dediler, ülkelerin çoğu 3-5 bin dolar. Bizim borcumuzun milli gelire oranı yüksek not verilen birçok ülkenin altında. Başbakan’ın haklı olduğu noktalar var. Bizi de bu yaklaşımlar rahatsız ediyor. Türkiye Avrupa’nın en büyük 6. ekonomisi, neden alternatifler üzerinde çalışılmasın. Bu aşamada bir şirket kuralım diye resmi bir süreç başlamış değil.”
Bakan Babacan’ın açıklaması Hakem Kurulu’na mobbing’dir
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Dünkü uyarı eylemidir, grevdir, iş bırakmadır, hizmet üretmemedir. Ama bu uyarı dikkate alınmazsa bundan sonra yapılacak eylemlerin sorumlusu, kulaklarını tıkayanlar olacaktır” dedi. Gündoğdu, toplu sözleşmeye hazırlık yaparken Türkiye’nin son 3 yılı ile 2012 ve 2013 hedeflerini de dikkate alarak çalıştıklarını söyledi. Heyette konfederasyon temsilcilerinden oluşan 5 kişilik bir üye topluluğu, kamu işveren heyeti adına 4’ü bürokrat bir akademisyenden oluşan hükümet kanadını temsil eden grup ile Sayıştay başkanının yer aldığını belirten Gündoğdu, şöyle devam etti: “Buradan hükümete çağrımız: Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nu baskı altına almayın. Sayın Ali Babacan’ın açıklaması bile kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na mobbing uygulamasıdır. ’3 milyon memurun zammı için 74 milyona vergi yükü bindiremeyiz’ diyor. Bu ’Biz iyi yürüttük vermedik, sakın siz de vermeyin’ demenin yanında, memurla, memurun hizmet ettiği vatandaşı karşı karşıya getirmektir, tehlikeli bir oyundur. Sayın Bakanı ve yetkilileri sorumlu ve duyarlı siyaset yapmaya davet ediyorum. Herkes ’Türkiye büyüyor’ diyor, büyüyorsa verin hakkımızı.
[FONT=Helvetica,Verdana,Arial]VATAN[/FONT]
Memurun iş bırakma eylemini değerlendiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Vatandaşların eylem yapma hakkını saygıyla
karşılıyoruz.
Kim haklı, kim haksız?
Esas ona bakmak lazım. Sokaklara dökülmek için gerekli sebep var mı, yok mu onun tartışılması lazım” dedi. NTV’de
soruları yanıtlayan Şimşek, uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme sürecine yönelik değerlendirmede şunları söyledi:
“Biz vergi topluyoruz, bütçe yapıyoruz. Bu bütçede 75 milyon kişinin hakkı var. AK Parti hükümetleri iktidara geldiğinden bu yana ortalama maaş artışı yüzde 228. Bu dönemde enflasyon yüzde 130’un altında. 2012 bütçesi yapılırken bütçemize 3+3 koyduk. Enflasyon bizim öngördüğümüzden fazla çıkarsa memura o farkı ödüyoruz. Bizim dönemimizde en düşük memur maaşı yüzde 316.5 arttı. 2011’in ikinci yarısı için farkı Ocak ayında verdik. Yüzde 2.7. Bizim teklifimiz yüzde 3.5+4, kümülatif etkisi yüzde 7.6. Bütçe 75 milyon kişi için yapılır. 2002 yılında bütçe 100 liraysa 18 lirası memur ve işçiye gidiyordu. Şimdi yüzde 28’e çıktı. Memur devletin bütçesinden yüzde 28 pay alıyor, son artışlarla yüzde 30’a çıktı. Bütçenin üçte biri 2 milyonun biraz üzerindeki memura gidiyor.”
Memur 1.132 $ alacak
Sendikaların maaş eleştirilerini yanıtlayan Şimşek, “2002’de ortalama maaş 578 liraydı. Yaklaşık 370 dolara denk geliyor. Temmuz başı itibarıyla ortalama maaşı 1.132 dolara çıkmış olacak. Ortalama memur maaşıyla 2002’de alabildiğiniz elektriğin 2 katını alabiliyorsunuz. Memur hem refahtan pay aldı, hem de enflasyonun üzerinde artış aldı” diye konuştu. Bu yıl birçok şirketin maaşları yüzde 5 artırdığına dikkat çeken Şimşek, “Merrill Lynch’ten ayrılırken maaşım yılda 770 bin dolardı. Finans sektöründe maaşlar cömerttir orada bile yüzde 6.6 artış oldu. Biz yüzde 7.6 artış yaptık” dedi.
Bakan Şimşek, eleştirilen memur zammının özel sektörle aynı seviyelerde olduğunu söyledi. Şimşek, vekil olmak için yıllık 770 bin dolarlık maaştan (ayda 64 bin dolar, yaklaşık 119 bin TL) vazgeçtiğini söyledi. Şimşek’in Türkiye’de aldığı bakanlık maaşı 11 bin 500 lira.
2B’de 14 bin başvuru
2B satışları hakkında da bilgi veren Şimşek, satışların başladığı ilk birkaç günde Antalya ve İstanbul başta olmak üzere 14 binlik başvurunun yapıldığını bildirdi.
Zammın maliyeti 4.2 milyar lira
Bakan Şimşek, zammın yüküyle ilgili olarak şunları söyledi: “Memurlara ilk yarı için verdiğimiz yüzde 2.7 enflasyon farkına ek olarak ilave 3.5+4, toplamda 10.5’a denk geliyor. Bütçede öngördüğümüz hedeflere oranla bütçeye yansıma 4.2 milyar lira açıktayız. 3+3 olarak öngörüyorduk. 2012-2013 artışlarının net etkisi yaklaşık 4.2 milyar lira. 1 puanın etkisi 1 milyar liranın üzerinde etkiye sahip. Bütçe açığımız artacak. Mali disiplini koruyacaksak ya vergileri artırmamız lazım, ya da başka bir seçenek yok. Enflasyondan daha iyi artış vermişiz. Eğer bu açığı vergi tabanını büyüterek kapatamazsak, açıkların artmaması için mecbur vergileri artırmaktan başka seçenek kalmaz. Dünya şartlarına bakınca bu verdiğimiz teklif çok iyi.”
Yerli reyting şirketi için süreç başlamadı
Yerli kredi derecelendirme kuruluşu tartışmalarına değinen Şimşek şunları kaydetti: “Reyting kuruluşları son yıllarda ciddi kredibilite kaybına uğradı. AAA notu verilen birçok ülke, firma battı. İş Türkiye’ye gelince bahane çok. Cari açık sorunumuz var. Bu soruna parmak basılması doğrudur. Fakat yaklaşım meselesi. Kişi başına gelir 15 bin dolara ulaşsın öyle notu verelim dediler, ülkelerin çoğu 3-5 bin dolar. Bizim borcumuzun milli gelire oranı yüksek not verilen birçok ülkenin altında. Başbakan’ın haklı olduğu noktalar var. Bizi de bu yaklaşımlar rahatsız ediyor. Türkiye Avrupa’nın en büyük 6. ekonomisi, neden alternatifler üzerinde çalışılmasın. Bu aşamada bir şirket kuralım diye resmi bir süreç başlamış değil.”
Bakan Babacan’ın açıklaması Hakem Kurulu’na mobbing’dir
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Dünkü uyarı eylemidir, grevdir, iş bırakmadır, hizmet üretmemedir. Ama bu uyarı dikkate alınmazsa bundan sonra yapılacak eylemlerin sorumlusu, kulaklarını tıkayanlar olacaktır” dedi. Gündoğdu, toplu sözleşmeye hazırlık yaparken Türkiye’nin son 3 yılı ile 2012 ve 2013 hedeflerini de dikkate alarak çalıştıklarını söyledi. Heyette konfederasyon temsilcilerinden oluşan 5 kişilik bir üye topluluğu, kamu işveren heyeti adına 4’ü bürokrat bir akademisyenden oluşan hükümet kanadını temsil eden grup ile Sayıştay başkanının yer aldığını belirten Gündoğdu, şöyle devam etti: “Buradan hükümete çağrımız: Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nu baskı altına almayın. Sayın Ali Babacan’ın açıklaması bile kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na mobbing uygulamasıdır. ’3 milyon memurun zammı için 74 milyona vergi yükü bindiremeyiz’ diyor. Bu ’Biz iyi yürüttük vermedik, sakın siz de vermeyin’ demenin yanında, memurla, memurun hizmet ettiği vatandaşı karşı karşıya getirmektir, tehlikeli bir oyundur. Sayın Bakanı ve yetkilileri sorumlu ve duyarlı siyaset yapmaya davet ediyorum. Herkes ’Türkiye büyüyor’ diyor, büyüyorsa verin hakkımızı.
