Bia Kitaplığı

kurtweb

New member
Katılım
29 May 2007
Mesajlar
468
Reaction score
0
Puanları
0
kitap_teknoloji.jpg

Yeni İletişim Teknolojileri ve Medya
Bia Kitaplığı
Yazar: Ümit Atabek, S. Hakan Tuncel, Hakan Kara, Murat Karaduman, Nihat Halıcı,
Derleyen: Sevda Alankuş,

İstanbul 2008
188 sayfa

Ümit Atabek’in yazısı ile Hakan Kara’nın yazıları -arada İnternet etrafında yaratılan, aracın teknik imkanlarından gelen halenin büyüsüne kapılmış görünseler de (!)- İnternet’in ikili (Romalıların tanrılarından biri olan Janus gibi, bir yüzüyle gül(dür)en, diğeriyle ağlayan/ağlatan) dokusuna işaret ederek, erken bir iyimserliğe kapılmamızı engelleyecek belirli bir temkinlilik de taşıyorlar. Ayrıca Ümit Atabek’in yazısı, bize İnternet kullanımının sahip olduğu alternatif potansiyellerin ancak “politik bir tercih” ile harekete geçirildiğinde özgürleştirici nitelik taşıyabileceğini düşündürtüyor, ancak bunu engelleyecek gelişmelerin varlığından da haberlendiriyor. Ben ise bu vesileyle bir kez daha, yeni teknolojilerin kullanımı ile ilgili olarak yapılması gerektiğine inandığım politik seçim(ler)in, her zaman etik seçimler de olmaları gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Çünkü, nihayetinde İsrail’in “uluslararası terörizmi” önlemek, yani ABD Başkanı George W. Bush’un söylediği “veciz söze” (ya ‘bizdensiniz”, ya da “onlardan”) (!) atfen söylersem, kendilerinden yana olmayan herkesi denetlemek bahanesiyle geliştirdiği Echelon sistemiyle ilgili tercih de “politik bir tercih”. Ama etik mi? Hiç değil…

İlgili Dosyalar
kitap_etik.jpg

Medya Etik ve Hukuk
Bia Kitaplığı
Yazar: Ragıp Duran, Süleyman İrvan, Fikret İlkiz,
Derleyen: Sevda Alankuş,

İstanbul 2008
248 sayfa

Türkiye'deki yaygın medyanın içinde bulunduğu etik çöküntünün nedeni gazetecinin kendi kendine atfettiği (toplumu yukarıdan aşağı yönlendirme) siyasal/kültürel misyonu ile söz konusu misyonla eklemlenen sermaye yapısıyla ilişkili. O halde bütün o, zaman zaman tam sayfa verilen ilanlarla kamuya duyurulan etik olarak sorumlu gazete olmak iddialarına rağmen yapısal yerleşik bir sorun ile karşı karşıya görünüyoruz. Peki etik çöküntünün böyle yapısal yerleşik nedenlerinin var göründüğü bir yaygın medya ortamında çalışan gazetecilerden etik ve politik olarak sorumlu bir gazetecilik yapmalarını beklemek mümkün değil mi? Neyse ki mümkün. Neyse ki, haber değerinin ne olduğunu medya patronlarına göre tanımlayan editoryal süreçlere, ya da medya patronları karşısında belirli bir dereceye kadar mümkün editoryal özerkliğin hiç kalmamış gibi göründüğü yaygın medya kuruluşlarına rağmen, etik ve politik olarak sorumlu gazetecilik yapan gazeteciler/habercilerle de karşılaşıyoruz.

İlgili Dosyalar
kitap_medya.jpg

Medya ve Toplum
Bia Kitaplığı
Yazar: Sevda Alankuş, Halil Nalçaoğlu, Ayşe İnal, Beybin D.Kejanlıoğlu, Mine Gencel Bek, Nilgün Gürkan,
Derleyen: Sevda Alankuş,

İstanbul 2008
189 sayfa

"Elinizdeki kitapçık, farklı araştırmacıların “medya ve toplum” ilişkisini farklı biçimlerde çerçeveleyen sunuş metinlerini bir araya getiriyor. Ancak, konuyu sorunsallaştırma biçimleri açısından metinler arasındaki benzerlikler, farklılıklardan daha fazla. Bu büyük ölçüde, araştırmacıların, iletişim çalışmaları alanında son otuz yılda yaygınlaşmaya başlayan bu arada Türkiye’deki medya araştırmacılarını da etkileyen eleştirel yaklaşım geleneğinden geliyor olmalarıyla ilgili. Ancak eleştirel yaklaşımlar, tıpkı liberal yaklaşımlar gibi medyayı sorunsallaştırma biçimleri arasında az çok farklılıklar bulunan yaklaşımlara verilmiş genel bir ad. Bu kitapçıkta da biz onu, arada ekonomi-politik yaklaşım ile kültürel çalışmalar okuluna da gönderme yapmakla birlikte bu genel adla anmayı tercih ettik. Meraklılar, konuyla ilgili diğer kaynaklara giderek buradaki sunuş metinlerinde işlenen iddiaları ayrıntılandırabilir, hatta araştırmacıların eleştirel yaklaşımlar içinden temsil ettikleri farklı konumların bu metinler arasın da nasıl bir farklılaşma yarattığını keşfedebilir."

İlgili Dosyalar
kitap_gazetecilik.jpg

Gazetecilik ve Habercilik
Bia Kitaplığı
Yazar: Tuğrul Eryılmaz, Ragıp Duran, Çiler Dursun, İncilay Cangöz, Esra D. Arsan, Özcan Yurdalan, Mehmet Sucu,
Derleyen: Sevda Alankuş,

İstanbul 2008
216 sayfa

"Gerçek” dediğimiz şey, her zaman bir temsil ya da aracıyla/dolayımla bize ulaşan bir şey. Ek olarak, her temsil edimi, her zaman bir yerden/taraftan gerçekleşiyor. Öyle ya, kameranızı gerilimin dorukta olduğu bir siyasal mitingde, güvenlik güçlerinin arasından katılımcılara çevirirseniz bu birincileri; tersine, katılımcılar arasından güvenlik güçlerine doğru çevirirseniz, bu defa da bu ikincileri “saldırgan” olarak temsil etmiş olursunuz. Başka ifadeyle, haber bir kurguya dayanıyor, bu kurgu da gazetecinin/habercinin çoğu zaman gayrı-iradi olarak konumlandığı ancak her zaman “siyasal” nitelik taşıyan, bir çerçeveleme içinde gerçekleşiyor. Yani, taraflanmadan bir gerçeklik kurmak (haber yapmak) mümkün değil. Dolayısıyla da haber, sadece tarafsızmış, nesnelmiş, dolayısıyla gerçeği anlatıyormuş gibi yapan, aslında ise bize kurgusal bir öykü anlatan bir şey.

İlgili Dosyalar
kitap_radyo.jpg

Radyo ve Radyoculuk
Bia Kitaplığı
Yazar: Nilüfer Timisi, Tuğrul Eryılmaz, Ragıp Duran, İpek Çalışlar, Beybin D. Kejanlıoğlu, Erol Önderoğlu, Ülkü Giray,
Derleyen: Sevda Alankuş,

İstanbul 2008
235 sayfa

Bu çalışmayı oluşturan metinleri derlerken, öncelikle Türkiye’deki yerel radyoculara, radyonun -özellikle İnternet teknolojisiyle eklemlenmesiyle- ufuklarının nasıl alternatif demokratik kullanımlara daha da elverir şekilde genişlediğini hatırlatarak, ellerindeki güce yeni bir gözle bakmalarını istedik. Çünkü yaygın medya ortamının demokratikleşmesinde, sivil toplum medyası olarak yerel radyolara -haberciliği dert edinenlere- çok önemli roller düştüğünü düşünüyoruz. Bunun için de, ilk olarak yerel radyoculuğu, farklı radyoculuk deneyimlerini, radyonun hayatımızdaki yeri ve vazgeçilmezliğini, günümüzde radyonun, dolayısıyla yerel radyoculuğun kazanmış olduğu yeni imkanlar ile küreselleşmenin radyolar, özellikle de yerel nitelikli olanlar üzerindeki etkileri konusunu tartışmaya açtık. Radyoculuğun tarihçesi ile özellikleri ikinci derleme konumuz oldu. Radyo haberciliğine önemli bir yer ayırdık, çünkü, bütün o müzik kutusu hallerine inat, yerel radyonun ayrıcalığının, onu “yerel” ve vazgeçilmez yapanın, habercilik de olduğunu düşünüyoruz.
İlgili Dosyalar
 
Geri
Üst