bilimsel terimlerin anlamlarını bulabileceğiniz bir sözlük

vetcat

New member
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
546
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Hackhell de yoksam bil ki kalbindeyim
SÖZLÜK (biyoloji)

forumda tarattım bulamadım...bu konuyu yapışkan konu yaparsanız sevinirim..
birçok arkadaşım yararlanır tubitak'ın bilimsel sözlüğünden..

-A-

Abdomen: Karın, böceklerde vücudun son bölümü.
Absorbsiyon : Enerji ya da diğer bir maddeyi emebilme, soğurma.
Acoelomata: Sölom boşluğuna sahip olmayan canlılar. Endoderm ve ektoderm arası tamamen mezoderm ile doludur.
Aerob: Yalnızca oksijen varlığında yaşayabilen.
Amebosit (Ameboid): Amip benzeri hücreler.
Amilaz: Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim. Tükürükte bulunan haline “Pityalin" adı da verilmektedir.
Amitotik bölünme: Hücrenin boğumlanarak ikiye bölünmesi, amitoz bölünme
Amoeboid hücreler: Belirgin bir şekilde olmayan ve başka hücrelere farklılaşma potansiyeline sahip olan hücreler.
Anaerob: Yaşamı için oksijen varlığına gereksinim duymayan.
Analog: Kökenlerinin benzer olmasına gerek olmaksızın, aynı görevi gören organlar. ör. Midyedeki ve balıklardaki solungaçlar.
Anatrop: Tohum taslağını plesentaya bağlayan sap olan funikulusa göre 180 derece dönmüş, ters tohum taslağı.
Anteridyum: Çiçeksiz bitkilerde ve mantarlarda erkek gametleri oluşturan kısa, silindirik yapıdaki kese.
Antikoagülan: Kanın pıhtılaşmasını önleyen madde.
Antropojen: Doğal bitki örtüsünün insanların çeşitli etkinlikleri sonunda özelliklerini yitirmesiyle ortaya çıkan yeni bitki örtüsü.
Arboretum: Doğru biçimde etiketlenmiş odunsu ve otsu bitkilerin teşhisi ve bilimsel araştırmalar amacıyla bir araya getirilip yetiştirildiği ortamlar.
Arillus: Döllenme sonrasında, bazı tohumların üzerinde oluşan ek örtü.
Arkegonyum: Genellikle şişe biçiminde, bir sıra verimsiz hücre tabakasıyla çevrilmiş boyun, karın kanal hücreleriyle yumurta hücresinden meydana gelmiş üreme organı.
Arkenteron: Embriyodaki ilkin bağırsak tüpü.
Arkeosit: Süngerlerde, besin depolayan amoeboid hücrelere verilen ad.
Asimetri: Herhangi bir simetri tipine sahip olmama durumu.


-B-

Bakteri: Prokaryot hücre yapısındaki mikroorganizma.
Balsam: Sıklıkla odunsu bitkilerden elde edilen reçine ve bu reçinelerden yapılan ilaç.
Basit yaprak: Yaprak ayası parçalara bölünmemiş, sap üzerinde bir parçadan oluşan yaprak.
Bentik: Deniz ve tatlı sularda dip ya da taban bölgesine ilişkin.
Bilateral simetri: Vücudun tam ortasından geçen bir düzlemin, vücudu iki eş yarıya (sağ ve sol) ayırdığı simetri tipi.
Bileşik yaprak: Yaprak ayası parçalara bölünmüş, yaprak çok sayıda yaprakçıklardan meydana gelir.
Biyolüminesans: Bazı canlılar tarafından, belirli bir metabolik yol izlenerek ışık meydana getirilmesi.
Biyom: Yaşam kuşakları. Yeryüzünün geniş alanlarına yayılmış bitki ve hayvanların doğal olarak kümelendirilebilicek özellikte olanlarının bulunduğu yaşama alanları.
Biyosfer: Canlıların birbirleriyle ilişkilerinin sürdüğü kayaç, su ve hava katmanlarından oluşan yeryüzü örtüsü.
Blastomer: Embriyoda bulunan genç hücreler.
Blastopor: Embriyoda, dış hücrelerin içeri çökmesiyle oluşan ilkin girintinin açıklık kısmı, ilkin ağız açıklığı.
Blastosöl: Embriyonun erken safhasında, dış tabakadaki hücrelerin içeriye doğru bir girinti yapması sonucu oluşan, ilkin vücut boşluğu.
Brakte: Çiçek sapı yaprakçığı. Çiçek sapının kaidesinde, sapın gövdeye bağlandığı yerde bulunan yaprakçık.
Brakteol: İkinci derecedeki brakte. Çiçek sapının üzerinde bulunan küçük yaprakçık.

-C,Ç-

Calyx: Mercanlarda, kalsiyum karbonat yapıda olan, kase şeklindeki dış iskelet.
Cephalothorax: Baş ve gövdenin kaynaşmış hali.
Cercus (Serkus): Bazı canlı gruplarında, vücudun sonunda görülen ve çeşitli şekillerde olabilen, kuyruk benzeri uzantı.
Çenek: Çim yaprakları, kotiledon: Tohumlu bitkilerin tohumlarının çimlenmesiyle embriyolarından oluşan ilk yaprak ya da yaprakları.
Çok yıllık bitki: Yaşamlarını iki yıldan fazla sürdüren bitkiler.
Çomak hücreleri: Retinada bulunan ve beyaz ışığa karşı duyarlı olan, çubuk şeklindeki hücreler.

-D-

Dekumbent: Kalkık uçlu. Yalnız dalların uç kısmı yukarı doğru yükselmişyerde yatık olarak gelişen bitki.
Dekurrent: Aşağı doğru sarkarak uzayan. Yaprak ayasının gövde üzerine yapışık olarak aşağı doğru uzaması.
Deltat: Eşkenar üçgen biçiminde. Yaprak sapı üçgeninin tabanının ortasında bulunur.
Dendroid: Ağaç dalı biçiminde dallanmış tüy.
Dendroloji: Botaniğin ağaç özelliğindeki bitkilerini inceleyen ve araştıran bilim dalı.
Dentat: Dişli. İri ve keskin olan dişlerin eksenleri yaprağa dikey durumdadır.
Dentikulat: Küçük dişli. Dentat ile aynı biçimde olup daha küçük olan diş.
Dentin: Kollajen ve kalsiyum tuzlarından oluşan, diş ya da pul yapısında bulunabilen sert madde.
Dentisid kapsula: Dişli kapsül. Açılma kapsülün uç kısmındaki dişlerin birleştikleri yerde olur.
Dermis: Hayvanlarda derinin alt tabakasına verilen ad.
Deuterostomia: Blastopor, ağız yerine anüsü oluşturur. Ağız daha sonra şekillenir. Genellikle, enterosöl sölom ve radial segmentasyon ile birlikte anılır.
Dış döllenme: Erkek ve dişi eşey hücrelerinin vücut dışında birleşmesi ile meydana gelen döllenme tipi. Dış döllenme görülen canlılarda genellikle üreme su varlığına bağımlıdır (suda gerçekleşir).
Diandrus: İki stamenli.
Diatom: Bir fitoplankton grubu.
Difüzyon: Molekül ya da iyonların, çok yoğun oldukları bir ortamdan, daha az yoğunlukta bulundukları bir ortama doğru yaptıkları geçiş hareketi.
Diklin: Bir eşeyli çiçek. Erkek üreme organlarının (andrekeum) ve dişi üreme organlarının (ginekeum) ayrı çiçekler üzerinde bulunması.
Dikotiledon: Embriyosunda iki çenek yaprağı bulunan bitki.
Dimorfizm: Bir tür içinde, iki farklı formun görülmesi durumu.
Dioik: Vücudunda dişi veya erkek üreme organlarından sadece birini bulunduran canlı, ayrı eşeyli.
Diploblasti: Embriyonik gelişim sürecinde sadece endoderm ve ektodermin oluşması, iki tabakalılık.
Diploid: Birbirinin aynısı halindeki çift kromozom setine sahip olan.
Diskoid: Disk biçiminde.
Distikus: İki sıralı. Yaprak ve çiçeklerin aynı düzlem üzerinde birbirlerinin ters yönünde sıralanması.
Divergent: Birbirlerinden ayrılmış ve uzaklaşmış şekilde.
Dorsal: Sırtsal yüzey. Sırt kısmı.
Dorsifiks: Sırttan bağlı. Flamentin antere sırt kısmından bağlı olması.
Döl değişimi: Eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip ettiği üreme sistemi, döl almaşı, metagenez.

-E-

Effektör: Sinir hücrelerinin bağlı olduğu ve sinirsel uyarılara karşı verilen cevabın yerine getirildiği bez, kas, hücre veya organlar, sonuçlandırıcı organlar.
Egzotik: Yerli olmayan canlılar.
Ekoloji: Organizmalarla çevrelerini ve bu iki varlık arasındaki karşılıklı ilişkileri araştıran bilim dalı. Doğanın yapısını ve işlevini araştıran bilim dalı.
Ekosistem: Doğadaki canlı ve cansız varlıkların karşılıklı etkileşim bağlarıyla oluşturdukları sistem
Ektoderm: Embriyo gelişimi sırasında oluşan 3 tabakadan en dışta olanı, dış deri.
Ektoparazit:Başka bir canlının vücudu üzerinde parazit olarak yaşayan canlı, dış parazit.
Ektoplazma: Hücre içerisindeki sitoplazmanın çevresel veya dış bölgesi, dış plazma.
Ekzoenzim: Dış ortama salgılanan enzim.
Elytra: Kın kanat, kitinleşmişi kanat yapısı.
Embriyo: Zigotun gelişmesiyle oluşan genç organizma.
Endemik: Belirli bölgeye ait canlı türleri.
Endoderm: Embriyo gelişimi sırasında oluşan 3 tabakadan, en içte olanı, iç deri.
Endoparazit: Bir canlının vücudunun içinde parazit olarak yaşayan organizma.
Endopeptidaz: Protein molekülünün iç bağlarını hidrolize uğratan bir proteinaz türü.
Endoplazma: Hücre içerisindeki sitoplazmanın orta veya iç bölgesi, iç plazma.
Enfektif: Enfeksiyona neden olabilme yeteneğine sahip.
Enfeksiyon: Bakteri, virüs, mantar yada protozoonların organizmaya girmesi durumu.
Enterosöl sölom: Embriyonik gelişim sırasında arkenteron tavanında her iki yanda cepler oluşur. Daha sonra arkenteron ile bağlantılarını yitiren bu cepler, endoderm ve ektoderm arasında ara bir doku halinde gelişir. Bu ceplerin içindeki boşluklar bağırsaktan türediği için “enterosöl" adını alır. Sindirim sisteminden meydana gelen, cep şeklindeki vücut boşluklarıdır.
Entogami: Böcekler yoluyla tozlaşma.
Epidermal: Epidermisten köken alan, epidermis yapısından olan.
Epidermis: Epitel dokunun, en üst tabakası (genellikle vücudun en dış yüzeyini örten doku tabakası), üst deri.
Epifiz: Beynin tabanında bulunan bir iç salgı bezi.
Epigeik:Toprak üzerinde gelişen.
Epitel: Hayvanlarda organizmanın vücut dışını ve iç organlarını astarlayan doku.
Erdişi: Çift cinsiyetli, hermafrodit.
Eşey Hücresi: üremeden sorumlu hücre, gamet.
Eşeyli üreme: Erkek ve dişi bireylerin üreme hücrelerinin birleşmesiyle meydana gelen üreme.
Eşeysel dimorfizm: Erkek ve dişi eşeyler arasında vücut boyutu ve şekli, renk veya desen bakımından farklılıklar görülmesi durumu.
Eşeysiz üreme: Erkek ve dişi bireylerin ayrı üreme hücrelerinin söz konusu olmadığı, tamamen benzer genetik yapıda bireylerin oluşumunu sağlayan üreme tipi.
Eucoelomata: Gerçek sölom boşluğuna sahip canlılar. Endoderm ve ektoderm arasındaki boşluk, tamamen mezoderm ile astarlanmıştır.
Eutely: Canlının hayatı boyunca vücudunda bulunacak hücre sayısının sabit olması.
Evcik: Bazı çiçeklerde tohumların saklı bulundukları oyuklar.

-F-

Fagositoz: Büyük parçacıkların (besinlerin veya yok edilecek olan yabancı maddelerin), yalancı ayaklar yardımıyla hücre içerisine alınması.
Farinks: Ağız ve burun boşluklarıyla, gırtlak ve yemek borusu arasındaki boşluk, yutak.
Fauna: Belirli bir ortamdaki hayvan türlerinin tümü.
Femur: Uyluk kemiği.
Feromon: Alan belirlenmesi, topluluk içinde hiyerarşik düzenin sağlanması ve üreme döneminde eşlerin birbirini bulması gibi durumlarda etkili olan, "dış hormon" olarak da adlandırılabilen kimyasallar.
Filotaksis: Gövde ekseni üzerinde yaprakların diziliş şekli.
Fitoplankton: Suda pasif olarak hareket eden (yer değiştiren) ve bitkisel özellik gösteren organizmalar.
Floem: Bitkilerde organik besin taşıyan borular, soymuk boruları.
Flora: Belirli bir alanda bulunan bitkilerin tümü. Bakteriler için de flora kelimesi kullanılır.
Folikül: Küçük kese şeklindeki yapıların genel adı.
Fosil: Günümüzde yaşamayan canlıların eski devirlerden kalma, taşlaşmış kalıntıları.
Foto-ototrof: Işık enerjisini kullanarak, ihtiyacı olan organik besin maddelerini üretebilen canlılar.
Fotoreseptör: Işığa duyarlı almaçlar.
Fotosentez: Klorofil taşıyan hücrelerde görülen, ışık enerjisinin kullanılmasıyla su ve karbondioksitten organik madde sentezlenmesiyle sonuçlanan tepkimeler zinciri.
Fototaksi: Işığa bir cevap olarak yapılan yönlenme hareketi.

-G-

Gal: Bitkilerde, böcek ya da mantar gibi organizmaların neden olduğu anormal gelişen yapılar.
Gamet: Üreme hücresi, eşey hücresi.
Gastrodermal: Gastrodermisten köken alan, gastrodermis özelliklerini taşıyan.
Gen: DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur.
Genom: Bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı.
Gonad: Eşey hücrelerinin üretildiği organlar, eşey organları.
Gonopor: Eşey açıklığı, eşey organlarının vücut dışına açıldığı delik.

-H-

Habitat: Yetişme ortamı, bir canlının, bir türün içinde yaşadığı ortam.
Haploid: Tek kromozom setine sahip olan.
Hemoglobin: Alyuvarlar içerisinde bulunan ve yapısında demir taşıyan, kırmızı renkli bir solunum pigmenti.
Hemolenf: Bazı omurgasızlarda, hemosöl adı verilen vücut boşluğu içerisinde bulunan sıvı.
Hemolitik: Kan hücrelerine zarar veren.
Hemosiyanin: Bazı omurgasızlarda bulunan, demir yerine bakır içeren, mavi-yeşil renkli solunum pigmenti.
Hemosöl: Eklem bacaklılarda, gerçek sölom boşluğu yerine bulunan ve içinde solunum sıvısının dolaştığı vücut boşluğu.
Herbivor: Bitkisel besinler ile beslenen canlılar.
Hermafrodit: Çift eşeyli, her iki eşeyin organlarını birlikte taşıyan, er dişi, monoik.
Heterojen: Değişik karakterlere yada yapılara sahip olan.
Heteronom metamerizm: Vücudu oluşturan segmentlerin, birbirinden farklı yapıda olması.
Heterospor: Mikrospor ve makrospor gibi morfolojik ve eşey bakımından farklı sporlar.
Heterotrof: Kendi besinini üretemediği için, organik besinleri dışarıdan almak zorunda olan canlılar (ardıbeslek).
Hidrostatik: Suda sabit bir şekilde kalmayı ve yüzebilmeyi sağlayan.
Hif: Sporların çimlenmesiyle oluşan ve birden fazla çekirdek taşıyan, silindir şeklindeki tüpsü iplikçikler.
Hipodermis: Dermis tabakasının alt bölümü.
Hipofiz: Beyin tabanında bulunan ve iki kısımdan meydana gelen bir iç salgı bezi.
Hipogeik: Toprak yüzeyinin altında gelişen ya da yaşayan.
Holoblastik bölünme: Hücre bölünmesinin, yumurtanın tamamında gerçekleşmesi.
Homolog: Aynı görevi görmeseler bile, embriyonik dönemde aynı dokudan köken alarak gelişmiş organlar.
Homonom metamerizm: Vücut bölümlerinin birbirine eş bölmelerden oluşması.
Homospor: Yosun ve eğreltilerde morfolojik olarak birbirinin aynı olmakla birlikte, eşey fonksiyonları negatif, pozitif biçimde olan sporlar, ızospor.
Humus: Toprak üzerindeki ve içindeki organik atıkların ayrışması sonucu oluşan kütle
Hücre dışı sindirim: Büyük moleküllü besinlerin, hücrelerin dışarıya verdikleri salgılar ile hücre içine alınmadan, yapı taşlarına ayrılması.
Hücre içi sindirim: Büyük moleküllü besinlerin, hücre içerisine alınarak, hücre içinde yapı taşlarına ayrılması.

-İ-

İç döllenme: Erkek ve dişi eşey hücrelerinin vücut içinde birleşmesi ile meydana gelen döllenme tipi. Erkek bireyin spermleri, belirli yapılar yardımıyla dişi vücuduna aktarılır ve dişinin vücudu içerisinde yumurta hücresini döller.
İki evcikli: Dioik.
İletim demeti: Bitkilerde organik ve inorganik besin maddelerinin iletiminin yapıldığı odun ve soymuk borularından oluşan yapılar.
İndikatör: Belirleyici. Bazı durumlara karşı hassasiyet göstererek ya da cevap oluşturarak, o durumlar hakkında ipucu veren.
İnsektivor: Böcekler ile beslenen canlılar.
İzospor: Benzer yapıdaki sporlar veya bu tip sporlara sahip canlılar, homospor.
İzotonik: Aynı ozmotik basınca sahip olan ortamlar. örneğin, Salpa'da kan, içindeki madde yoğunluğu (kan hücreleri, proteinler, mineraller vd.) bakımından deniz suyuyla eşdeğerdir.

-K-

Kambiyum: Bitkilerin iletim demetlerinde, bir ya da birkaç sıra meristematik hücre tabakasından oluşan, ikincil kalınlaşmayı ve enine büyümeyi sağlayan doku.
Kapsit: Virüslerin çekirdek asitlerinin dışında bulunan, tek tip ya da birkaç tip proteinden oluşan kılıf.
Karnivor: Hayvansal besinler ile beslenen canlılar.
Karotenoid: Sarı, turuncu, kırmızı veya kahverengi olan; yağda çözünebilen, çoğunlukla fotosentez tepkimelerinde de görev alan, bitkilerin çiçek ve meyve kısımlarında bulunan pigment grubu.
Karpel: Tohum taslaklarını ve özellikle tohumları örtmek için birkaç makrosporofilin kendi üzerlerine katlanarak ya da biraraya gelerek oluşturdukları tek ya da çok gözlü olabilen tohum zarfları.
Kazık kök: Ana kökün yan köklerden daha fazla gelişme göstermesi.
Kemoreseptör: Kimyasal maddelere karşı duyarlı olan almaçlar.
Kitin: Oldukça dayanıklı yapıda, N-asetil glikozamin'den meydana gelmiş, bir tür nötr polisakkarit.
Kloak: Bazı canlı gruplarında, sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinin son ürünlerinin dışarı bırakıldığı ortak tek açıklık.
Klorofil: Fotosentez tepkimelerinde güneş enerjisini kimyasal enerjiye çeviren, yapısında Magnezyum (Mg) içeren, yeşil pigment maddesi.
Kloroplast: Yeşil renkli klorofil pigmentini taşıyan plastit.
Knidosit: Omurgasızlarda görülen, içinde yakıcı kapsüller taşıyan, savunma veya beslenmede görevli olabilen özelleşmiş hücreler.
Kokon: İçine yumurta ya da tohumların bırakıldığı yapı.
Koleteral: Ksilem ve floemin üstüste bulunması.
Kommensal: Birlikte yaşayan iki canlı türünden birinin fayda sağladığı, diğerinin ise hiçbir şekilde etkilenmediği ortak yaşam biçimi.
Konakçı: Bir parazit canlının üzerinde yaşadığı diğer canlı.
Koni hücreleri: Omurgalıların gözlerinde, retinanın arkasında yer alan, koni şeklindeki, ışığa son derece hassas olan ve renkli görüntünün algılanmasından sorumlu olan hücreler.
Kontraktil vakuol: Tatlı sularda yaşayan bir hücrelilerde, açılıp büzülerek, fazla suyu ve metabolizma atıklarını hücre dışarına atmada görevli olan organel.
Kopulasyon: Çiftleşme.
Korda: Omurgayı oluşturan ilkin iç iskelet (Sırt ipi).
Kornea: Gözün en dışta bulunan sert tabakasının yaklaşık 1/6'sını oluşturan ön bölgesi, saydam tabaka.
Kotiledon: Çenek. Çim yaprakları.
Kökçük: Kara yosunlarında olduğu gibi, ilkel bitkilerde bulunan, tek ya da çok hücreden oluşmuş, kök görevini yapan basit yapılar. Rizoit.
Kromatofor: Pigment içeren ve canlının deri renginin değişiminden sorumlu olan organel.
Ksilem: Bitkilerde su ve mineral taşınmasından sorumlu olan borular, odun boruları.
Kupula: Fındık tipi meyveyi taşıyan, kadehe benzer yapı.
Kursak: Kuşlarda, boğazda kese şeklinde genişlemiş ve besin depo edilen bölge.
Kütikula: Su geçirmeyen, koruyucu, mumsu yapıdaki tabaka.

-L-

Larva: Bazı hayvanların hayat devrelerinde görülen ve metamorfoz sonucunda ergin hale benzeyecek olan yavru evresi.
Lenf: Lenf damaları içerisinde dolaşan, kan plazması ve lenf proteinlerinden oluşan dolaşım sıvısı, akkan.
Lentisel: Kovucuk. Mantar özüne dönüşmüş gövde kısımlarında havanın girip çıkmasını sağlayan aralıklar.
Lignin: Odun özü denilen su geçirmez madde.
Lipaz: Lipidleri (yağları), yağ asitleri ve gliserine parçalayan sindirim enzimi.
Lob/lop: Beyin, karaciğer gibi organların parçaları bölümleri.
Lokus: Kromozomların üzerlerinde genlerin bulunduğu özel yerler.
Lökoplast: Bazı bitki hücrelerinde yedek besin depolayan renksiz madde.
Lökosit: Akyuvar, fagositoz yapan, antikor üreten, renksiz kan hücresi.
Lümen: Tüp ya da kese şeklindeki bir organ ya da organelin iç boşluğu.
Lütein: Folikül hücrelerinde meydana gelen, yumurta sarısına renk veren pigment.

-M-

Makrofil/Makrosporofil: Makrosporangiyumları taşıyan yapı. Makrofil de denir. Çiçekli bitkilerde pistile özdeştir.
Makroportal: Arkegonyumları oluşturan portal.
Makrospor: Megaspor. Makrosporangiumlardan meydana gelen büyük ve dişi olarak kabul edilen sporlar. Çiçekli bitkilerde embriyo kesesine özdeştir.
Makrosporangiyum: Makrosporları oluşturan yapı. Megasporangiyum da denir. Çiçekli bitkilerde polen kesesine özdeştir.
Matriks: İçinde biyolojik olayların oluştuğu cansız, sıvı ortam.
Mayoz bölünme: Eşey organlarında eşey hücrelerinin oluşması sırasında diploit ya da somatik kromozom sayısının yarıya indiği ve dört haploit hücrenin oluştuğu hücre bölünmesi. Redüksiyon bölünme. İndirgenme bölünmesi.
Melez: Herhangi bir karakter yönünden farklı iki arı dölün çaprazlanması sonucu oluşan heterozigot döl.
Mercek: Gözde ışığın doğru şekilde kırılmaya uğrayarak, ağ tabakaya düşmesini sağlayan yapı.
Meristem: Sürekli olarak bölünebilme yeteneğine sahip hücrelerin oluşturduğu embriyonik doku.
Meristem halkası: Büyüyen bitki ekseninde korteks ile merkezi parenkima dokusu arasında bulunan ve vasküler dokuyu veren meristem dokusu.
Meroblastik bölünme: Hücre bölünmesinin, yumurtanın belirli bir kısmında gerçekleşmesi.
Meşcere: Dış görünüm, tür bileşimi, yaş, yapı bakımından tek düzelik gösteren bitki topluluğudur.
Metabolizma: Canlı organizmanın hücreleri içinde meydana gelen ve enzimlerle kontrol edilen olayların hepsi. Metabolizma ile enerji üretimi ve madde yapımı gerçekleştirilir. ATP üretimi ve protein sentezi iki önemli metabolik reaksiyondur.
Metagenez: Eşeyli ve eşeysiz üremenin döngüsel olarak birbirini takip ettiği üreme sistemi, döl değişimi.
Metamerizm: Segmentli bir yapıy gösterme.
Metamorfoz: Canlının yumurtadan çıktıktan sonra, tam bir ergin görünümüne erişinceye kadar geçirdiği evrelerin bütünü, başkalaşım.
Metanefridyum: Sölom boşluğuna açılan boşaltım tüpçükleri.
Metanefroz: Omurgalılarda görülen ve ikincil böbreğin arkasından meydana gelen, en gelişmiş böbrek tipi.
Mezenşim: Embriyonun mezoderm tabakasından gelişen, daha sonra kas ve bağ dokusunu oluşturacak olan farklılaşmamış hücreler.
Mezoderm: Embriyo gelişimi sırasında oluşan 3 tabakadan, ortada olanı, orta deri.
Mezofil: Yaprağın üst ve alt epidermisi arasında kalan kısmı.
Mezonefridyum: Mezodermden gelişen boşaltım organı.
Mezonefroz: Omurgalılarda görülen, orta derecede gelişmiş böbrek tipi.
Mikrofil/Mikrosporofil: Tohumsuz bitkilerde bir tek damarlı doku şeridi içeren küçük bir yaprak. Mikrosporangiyumları taşıyan yapı. Çiçekli bitkilerde erkek organa-stamene özdeştir.
Mikroprotalyum: Anteridyumları oluşturan protal.
Mikrospor: Polen. Tohumlu bitkilerde üreme organı olan stamenlerde mayoz bölünmeyle meydana gelen erkek üreme hücreleri, çiçektozu. Çiçekli bitkilerdeki polene özdeştir.
Mikrosporangiyum: Mikrosporları oluşturan yapı. Polen kesesi.
Mikrotübül: ökaryot hücrelerde, hücre iskeletinin yapısına katılan, kamçılı ve sillilerde ise sillerin yapısına katılan, içi boş tüpçükler.
Misel: 1. Mantarlarda, hiflerin bir araya gelmesiyle oluşmuş yapılar. 2. Yağ moleküllerinin, çözünmediği bir sıvı madde içerisine bırakıldığı zaman oluşturduğu küçük partiküller.
Mitokondri: Hücrede enerji üretiminden sorumlu olan (oksijenli solunumun gerçekleştiği) organel.
Mitotik bölünme: Kromozomların kopyalanarak sayısının iki katına çıkarılmasını takiben gerçekleşen ve sonuçta yine diploid sayıda kromozom taşıyan iki oğul hücrenin meydana geldiği hücre bölünmesi tipi, mitoz bölünme.
Mitoz bölünme: Ökaryot hücrelerin tipik çekirdek bölünmesi. Kopyalanarak sayısı iki katına çıkmış kromozomların profaz, metafaz, anafaz ve telofaz safhalarını geçirdikten sonra bölünerek diploit sayıda kromozom kapsıyan iki oğul çekirdeğe ayrılmaları. Mitozu takiben sitoplazma bölünmesiyle hücre iki oğul hücreye ayrılır.
Mixotrof: Klorofil taşıdığı halde, heterotrof olarak da beslenebilen canlılar.
Miyelin kılıf: Sinir hücrelerinde, hücrenin belirli bir bölümü tarafından meydana getirilen ve akson adı verilen uzantıların üzerini kaplayarak koruma ve sinir iletiminde hız sağlayan örtü.
Monofiletik: Tek atadan köken almış.
Monohibrit: Tek karakter bakımından melez.
Monoik: Bir evcikli. Erkek ve dişi organların ayrı çiçeklerde fakat aynı bitki üzerinde bulunması.
Monokotiledon: Embriyolarında tek çenek yaprağına sahip bitki.
Monomer: Büyük moleküllerin hidrolizi sonucu oluşan en küçük yapı birimi.
Monosakkarit: Genel formülü (CH2O)n olan en basit şeker molekülü.
Mozaik gelişim: Embriyoya ait hücrelerin her birinin, vücudun farklı bir bölgesini meydana getirmek üzere belirlendiği gelişim tipi. Bu gelişim tipini gösteren canlılarda, embriyodan ayrılan herhangi bir parça, kendi başına tam bir birey olarak gelişemez.
Mukus: Koyu ve az akışkan özellikte, glikoprotein yapısında salgı, sümük.
Multipotent: Birden fazla farklı hücre veya doku tipine farklılaşabilme yeteneğine sahip olan. Hidralarda “interstitial hücreler" ve omurgalı embriyolarında “kök hücreler" , multipotent karakterdedir.
Musilaj: Yapışkan ve az akışkan karakterli polimerler.
Mutasyon: Bir canlının kalıtım özelliklerinde meydana gelen birdenbire ve kendiliğinden değişmeler.
Mürein: Bakterilerin hücre duvarında bulunan yapısal bir peptidoglikan.

-N-

Nasti: Bitkinin, uyaranın cinsine göre yaptığı fakat uyaranın yönüne bağlı olmayan davranışlar.
Nefridiopor: Omurgasızların boşaltım organları olan nefridyumların vücut dışına açıldıkları açıklık.
Nefridyum: Omurgasızların boşaltım organları.
Nermatosit: Knidosit hücrelerinin içeriği ya da kendisi.
Neoteni: Ergin halde larva özelliklerinin görülmesi.
Nimf: Başkalaşım gösteren böceklerde, dış görünüşü ergine benzeyen, fakat eşey organları ve kanatları tam olarak gelişmemiş evre.
Nod: Düğüm şeklinde yapı.
Notokord: İlkin sırt ipliği.
Nöron: Sinir hücresi.
Nörotoksik: Sinir sistemi üzerinde zararlı etkisi olan zehirli maddeler.
Nötr: Elektriksel yükü sıfıra eşit olan.
Nusellus: Tohum taslağında embriyo kesesini çevreleyen doku.
Nükleik asitler: Çekirdek içinde bulunan, genetik şifreyi taşıyan, yapılarında şeker bulunan asitler (DNA ve RNA).

-O,Ö-

Ocellus (çoğulu= Ocelli): Bazı omurgasızlarda ve diğer basit yapılı organizmalarda görülen, mercek de taşıyabilen basit göz, nokta göz.
Odun boruları: Bitkilerde çeşitli hücre tiplerinden oluşan, su iletimi ve destek görevini yapan doku. Ksilem.
Oksidasyon: (Yükseltgenme) Elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime.
Omnivor: Hem bitkisel hem de hayvansal besinler ile beslenebilen canlılar.
Oocyst: Etrafı koruyucu bir kılıfla çevrili, olumsuz çevre koşullarına karşı dayanıklı yapıda olan yumurta hücresi.
Organel: Hücrenin içerisinde bulunan ve her biri farklı görevlerden sorumlu olan, daha küçük alt birimler.
Osmoregülasyon: Bazı sucul organizmaların, vücutlarının osmotik basıncını, yaşadıkları ortamın osmotik basıncına bağlı olmadan ayarlamaları.
Osmoz: Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi.
Ototrof: Işık enerjisi veya kimyasal enerji kullanarak, inorganik maddelerden kendi organik besinini üretebilen canlılar (kendibeslek).
Ovaryum: Dişi eşey organı, yumurtalık.
Ovidukt: Yumurtaları, yumurtalıktan dışarı taşıyan kanal, yumurta kanalı.
Ovipar: Yumurtasını vücut dışına bırakarak çoğalan.
Ovipozitor: Yumurtaları yerleştirmeye yarayan yapı, yumurtlama borusu.
Ovovivipar: Bir plasenta oluşumuyla anne-yavru arasında bağlantı olmaksızın, yumurtası vücut içinde gelişen ve yavruyu yumurtadan çıktıktan sonra vücut dışına bırakan, yalancı doğum yapan.
Ovül: Tohumlu bitkilerde, döllenmeden sonra tohumu meydana getiren yapı.
Ökaryot: Zar ile çevrili gerçek organelleri bulunan hücreler. (Bkz. Prokaryot ve ökaryot hücreler arasındaki farklar)

-P-

Papilla: Tomur. Koni biçimindeki herhangi bir çıkıntı.
Parafiletik: Birden fazla atadan köken almış.
Parapod: Her vücut segmentinin yanında, bir çift halinde bulunan ve yer değiştirmeye yarayan yapılar.
Parazit: Başka türden bir canlının içinde veya üzerinde, kendisine besin veya barınak sağlayacak şekilde ancak aynı zamanda da diğer canlıya da zarar verecek şekilde yaşayan organizma, asalak.
Parankima: İnce duvarlı, nisbeten farklılaşmamış hücrelerden oluşan, yapı ve görevi değişebilen, yumuşak bitki dokusu, parankima. Yassı solucanlarda kas tabakasıyla bağırsak arasında bulunan çeşitli hücrelerden oluşmuş sert doku. Bir organın zemin dokusu.
Partenogenez: Yumurta hücrelerinin, sperm hücreleri ile döllenmeden mitoz geçirmeye başlayarak, bir canlıyı oluşturması şeklindeki üreme tipi.
Patojen: Zararlı, hastalık yapıcı.
Pektin: Özellikle bitki hücrelerinin orta lamelinde bulunan büyük moleküllü, karbonhidrat karışımı maddeler.
Pelajik: Deniz ya da göllerde tabana tutunarak ya da serbest halde yaşayan canlılar.
Penetrasyon: Nüfuz etmek, içine girmek, dalmak.
Peptidoglikan: Uzun polisakkarit zincirlerinin kısa peptitlerle (protein bağları) bağlandığı büyük moleküller.
Peptit: Aminoasitler arasındaki bağlar.
Periant: Çiçek örtüsü ve çiçek örtü yaprakları. Taç ve çanak yaprakların tümü. Bir çiçekte erkek organlar ve dişi organ dışında kalan parçalar.
Peristom: Yosunlarda (Bryofitler) kapsül açıldıktan sonra ağızda bir ya da iki sıralı silli halka yapısı. Silyat protozoonlarda, denizyıldızlarında, halkalı solucanlarda, böceklerde, derisi dikenlilerde, vb. ağız çevresi bölgesi.
Periton zarı: Karnın iç kısmını asarlayan zar, iki katlı karın zarı.
Peyzaj: Bir arazi parçasının ekolojik, biyolojik, yapısal ve tüm doğal özelliklerinin topluca anlatımı.
Pigment: Bitkilerde ve hayvanlarda bulunan renk maddelerinin genel adı.
Plankton: Suyun hareketiyle pasif olarak sürüklenen küçük canlıların genel adı.
Planktonik: Plankton yapısında olan ya da planktona ilişkin olan.
Plasenta: Anne ve yavru arasında, döl yatağı içerisinde kurulan ve madde alış verişine olanak tanıyan, damarlı ve süngerimsi yapı.
Plastit: Bitki hücrelerinde ve bazı bir hücreli canlılarda bulunan, çoğunlukla renk pigmenti de taşıyan bir organel.
Poikilotherm: Değişken vücut sıcaklıklı.
Polimer: Birden fazla benzer ya da farklı birimin, kovalent bağlarla birleşmesiyle oluşan yapı.
Polimerize: Polimer yapıda, polimer özelliği gösteren.
Polipeptit: çok sayıda aminoasidin birleşmesiyle oluşan organik molekül (örneğin protein).
Polisakkarit: çok sayıda monosakkaritten meydana gelen organik bileşikler.
Populasyon: Aynı türün bireylerinden oluşan yaşama birliği ve toplumudur.
Por: Açıklık, delik.
Predatör: Besin olarak diğer canlıları yakalayıp öldüren canlı, avcı.
Primer: Birinci derecedeki, ilkin, esas.
Proboscis: Genellikle vücudun ön kısmında ve ağız yakınında bulunan, veya tamamen ağız yapısını teşkil eden hortum.
Prokaryot: Zar ile çevrili olan gerçek organelleri bulunmayan organizmalar, bakteri ve mavi-yeşil algler. (Bkz. Prokaryot ve ökaryot hücreler arasındaki farklar)
Pronefroz: Omurgalılarda görülen en basit böbrek tipi.
Protallus: Protal. Haploit yapıdaki gametofit.
Proteaz: Proteinlerin peptit bağlarını koparak yıkılmasından sorumlu olan enzim, proteinaz.
Protonefridyum: Bazı ilkel omurgasızlarda görülen, bir uçta alev hücreleriyle başlayan ve dallanan kanalların bir merkez kanalla birleşerek, dışarıya açıldığı boşaltım organı tipi.
Protostomia: Embriyodaki blastopor, gelişerek ağzı oluşturur. Anüs, ağzın tam karşısında, arka bölgedeki ektodermin çökmesiyle gelişir. Genellikle, şizosöl sölom, spiral segmentasyon, ve mozaik gelişim ile birlikte anılır.
Protozoon: Tek hücreli canlılara genel olarak verilen ad.
Pseudocoelomata: Gerçek söloma sahip olmayan canlılar. Embriyonel dönemdeki blastosöl'ün devamıdır. Sadece dış kısmı mezoderm ile çevrilidir.
Pseudopod: Amip benzeri bir hücrelilerde ve fagositoz yapan diğer hücrelerde bulunan sitoplazma uzantıları, yalancı ayak.

-R-

Radial segmentasyon: Embriyoda, oluşan yeni hücrelerin birbirinin üzerine veya yanına gelecek şekilde ilerlediği segmentasyon tipi.
Radial simetri: Vücuttan diklemesine (yere paralel olarak) geçen tüm düzlemlerin, vücudu eşit iki parçaya ayırdığı simetri tipi, ışınsal simetri.
Radula: Yumuşakçalarda, üzerinde kitin diş sıraları taşıyan, ağız içi rende organı, dişi dil.
Red-tide: Dinoflagellata takımında yer alan alglerin, yılın beli dönemlerinde okyanuslarda çok hızlı bir şekilde çoğalmaları ve bu alglerin içerdikleri pigmentin renginin suda yoğunlaşması sonucu ortaya çıkan görüntü, kırmızı kuşak.
Reçine: Bazı odunlu bitkilerin salgıladıkları, katı ya da yarı akışkan, yarı saydam, suda çözünmeyen salgı maddeleri.
Rejenerasyon: Canlılarda eksilen, bozulan bir yapının tamamlanması, onarımı.
Reseptör: Belirli kimyasalların veya uyartıların tanıyıcısı konumunda olan, bazı hallerde de bunların hücreye girmesini veya bunlara karşı bir cevabın oluşturulmasını mümkün hale getiren yer veya yapı, almaç.
Retina: Gözde en iç kısımda bulunan, ışığa duyarlı hücrelerin, duyu sinirlerinin ve pigmentlerin bulunduğu, çift katlı ağ tabaka.
Ribozom: Protein sentezinden sorumlu olan organel.
Rizoid/rizoit: Kökçük.
Rizom: Genellikle toprak altında bulunan ve yukarı doğru filizler, aşağıya doğru kökler veren kalın, yatay gövde.

-S-

Saçak kök: Yan köklerin ana kökten daha fazla gelişmesi.
Saprofit: Ölü canlılar veya organik maddeler üzerinden beslenen, çürükçül, ayrıştırıcı.
Segment: Bir yapının, az çok birbirine benzeyen parçalarından her biri, bölüt.
Segmentasyon: Zigotta, sitoplazma büyümesi olmadan art arda görülen mitoz bölünmeler sonucunda, birbirine benzer hücrelerin oluşması.
Sekonder: ıkincil, ikinci derecede önemli olan, yan, tali.
Selüloz: çok sayıda glikozun birleşmesi ile oluşan, bitki hücrelerinin temel yapıtaşı olan yapısal bir polisakkarit.
Septum: Bölme.
Sesil: Bir yere bağlı olarak yaşayan.
Sferik simetri: Vücudun herhangi bir yerinden geçen tüm düzlemlerin, vücudu eşit iki parçaya ayırdığı simetri tipi, küresel simetri.
Sil: Bazı bir hücrelilerde hareketi sağlayan, bazı organizmaların da akciğer borularında senkronize hareket ederek, toz gibi. partikülleri akciğerden uzaklaştıran kamçı benzeri yapı.
Simbiyont: Başka türden bir canlı ile ortak yaşayan canlı. Bu birliktelik, her iki tarafın fayda ya da zarar durumuna göre farklı isimler alır.
Sinüs: Organların ya da dokuların arasındaki boşluk.
Sitoplazma: Hücre zarı içerisinde, çekirdek dışında kalan bütün canlı kısım ve bu kısmı dolduran viskoz yapı.
Soymuk boruları: Bitkilerde iletici hücreler olan, kalburlu hücreler ve kalburlu boru elementlerinden oluşan, besin iletimi, depo edilmesi ve destek görevlerini yapan doku. Floem
Sölom boşluğu: üç embriyo tabakasına sahip olan hayvanlarda, iç kısmı tamamen periton zarı ile kaplanmış olan gerçek vücut boşluğu.
Sperm: Erkek eşey hücresi.
Spermatofor: Bazı canlıların erkek bireylerinde, birçok spermin bir arada taşınmasını sağlayan kapsül.
Spikül: ığnemsi uzantılar.
Spiral segmentasyon: Embriyoda, oluşan yeni hücrelerin birbirinin tam olarak üzerine veya yanına denk gelmeyip, yaklaşık 45 derecelik bir kayma ile birbirinin üzerine oturduğu segmentasyon tipi.
Spongocoel: Süngerlerde vücut içi boşluğu.
Spor: Eşeysiz üremeyi sağlayan hücre.
Sporofit: Döl değişimi gösteren bitkilerde diploit ya da eşeysiz (aseksüel) evre.
Stamen: Erkek organ. Bir çiçekte başçık (anter) ve iplikçik (flamen)ten oluşan çiçek tozlarını (polen) oluşturan organ.
Statocyst: ıçerisinde denge taşı bulunan kesecik.
Stigma: 1. Eklembacaklılarda, trake sisteminin havayla temas ettiği açıklıklar. 2. Çiçeklerde, dişi üreme organının poleni aldığı uç kısmı.
Stilet: Yapışkan organ.
Subepidermal plexus: Deri altı sinir ağı.
Şizosöl sölom: Erken embriyonik evrede kopan iki blastomer, endoderm ve ektoderm arasına düşerek ilkin mezoderm hücrelerini oluşturur. ıki tabakanın ayrılmasıyla mezoderm gelişir. Mezodermden köken alan vücut boşluğudur.

-T-

Tagmata: Kaynaşmış ya da hareketli halde olabilen, özelleşmiş vücut bölümleri.
Tal/Tallus: Kök, gövde ya da yaprak gibi doku özelleşmesi görülmeyen, alglerde ve bazı aşağı yapılı bitkilerde görülen vücut yapısı.
Tek yıllık bitki: Yaşam devirlerini bir yıl içinde tamamlayan bitkiler.
Tentakül: Uzantı.
Testa:Tohum kabuğu. Tohum dış örtüsü.
Testis: Erkeklerde üreme hücrelerini oluşturan, aynı zamanda eşey hormonları salgılayan bir bez niteliği de taşıyan organ, erbezi.
Triploblasti: Embriyonik gelişim sürecinde her 3 tabakanın da (endoderm, mezoderm ve ektoderm) oluşması, üç tabakalılık.
Tüberkül: Topuzcuk şeklindeki küçük ve yuvarlak çıkıntı ya da kabartılar.

-Ü-

Üre: Memeli ve diğer hayvanlarda amino asitlerin yıkımı ile oluşan son ürün.
Üreticiler: Bir sistem içerisinde, güneş enerjisini organik moleküllerin bağ enerjisi şekline çevirebilen canlılar, besin üreticiler, ototroflar.

-V-

Vasküler sistem: Ksilem ve floemden oluşan bitki dokularında, ksilem tarafından su ve suda erimiş maddelerin, floem tarafından fotosentez ürünlerinin taşınmasını sağlayan sistem. İletim sistemi. Damar sistemi.
Vejetasyon: Bitkilerin sınıflandırılmasındaki, yöreleri gözetmeksizin fizyonomik ve ekolojik bakımdan bir bölgedeki bitki örtüsü. Bir yerdeki ekolojik koşullara bağlı olarak bulunan bitki örtüsü.
Vejetatif üreme: Yaprak ya da sap gibi vücut bölümlerinden eşeysiz olarak üreme.
Velum: 1. Medüzlerde, şemsiye yapısının kenarını çember gibi saran örtü. 2. Basidli mantarlarda, genç basidiokarpları örten yapı.
Ventral: Bir organizmanın karın kısmı.
Visceral kitle: İç organlar.
Viskoz: Akışkanlığı az olan sıvı.
Vivipar: Yavrunun, bir plasenta varlığıyla, anneyle arasında besin, gaz, vb. alışverişi olarak gelişimini tamamlaması sonucunda, gerçek doğum yapan.

-X-

Xantofil (Ksantofil): Sarı veya kahverengi bir karotenoid pigment grubu.

-Y-

Yolk Bezi: Besin maddesi üreten ya da depolayan bez ya da kese.
Yumurta: Dişi eşey hücresi.
Yumurtalık: Dişi bireylerde eşey hücrelerinin üretildiği, aynı zamanda eşey hormonları da salgılayan organ.
Yutak: Ağız boşluğu ve yemek borusu arasındaki kaslı kanal, farinks.

-Z-

Zigot: Dişi ve erkek eşey hücrelerinin birleşmesiyle oluşan, döllenmiş yumurta hücresi.
Zooid: Bir koloni içerisinde farklılaşmış olarak bulunan bireylerin her biri.
Zooplankton: Hayvansal özellik gösteren planktonlar.
Zoospor: Bir hücreli algler ve mantarlarda kamçılı, hareketli eşey hücresi.

tubitaktan alıntıdır,
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/canlilar/sozluk.htm
linki vermek zorundayım, bilim kanıtlara,kaynaklara ihtiyaç duyar çünkü.

ilginize,
emeğe saygı,

iyi forumlar dilerim
 
eyw arkadaşım iyi bir sözlük fakat sadece biyolojik terimleri içeriyor

bana yaramaz:(
 
Fizik terimleri sözlüğü

fizik kimyasını da bulursam koyarım..
fiziğini buldum koyuyorum...

FİZİK TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

Albert.Einstein.jpg


A-


*Archimedes' principle-Archimides prensibi (Bir sıvının kaldırma kuvveti yer değiştiren sıvı miktarı ile orantılıdır.)
*Avogadro's number - Avagadro sayısı (1 mol maddedeki molekül sayısıdır. 6.02x1023 molekül.)
*Aberration-aberasyon (Bir aynadaki arıza veya ışınların lensten geçtikten sonra bir noktada toplanamaması, odaklanamaması.)
*Absolute temperature scale-mutlak sıcaklık skalası (Sıcaklığın sıfır olduğu nokta. Sıcaklık derecedeki bölmelendirilmiştir. Birimi Kelvin.)
*Absolute zero-Mutlak sıfır (En düşük sıcaklık değeri; 0 K, -2730C, or -4590F.)
*Absorption spectrum-soğurma spektrumu (Bazı dalga boylarının gaz ortamları tarafından soğurulması.)
*Acceleration-ivme (Hızın zamana göre değişimi.)
*Activity-aktiflik (Bir çekirdeğin zaman bağlı olarak bozunması.)
*Alloy-Alaşım (Metallerin karışımı.)
*Alpha (a) radiation-Alfa radyasyonu (Bir çekirdeğin ortama alfa parçacıkları (helyum çekirdekleri) salması)
*Alpha particle-Alfa parçacığı (Çekirdeğinde 2 proton ve 2 nötron bulunduran parçacık.)
*Ampere-Amper (SI bbirimlerinde elektrik akım birimi, saniyedeki 1 coulomb luk yük akışı.)
*Amplitude-Genlik (Periyodik bir harekette denge konumundan maksimum uzaklık.)
*Angular momentum-Açısal momentum (Dönme momentumu. Bir nokta veya eksen etrafında dönen bir cismin açısal momentumu, çizgisel momentumunun dönme noktasına olan uzaklığı ile çarpımıdır. Dönen cisim bir hacime sahipse eylemsizlik momenti ile dönme hızının çarpımıdır.)
*Antinode-antinode (Duran bir dalganın bir hali, dalga girişimlerinin maksimum yerdeğiştirmeyi yapması:genlik.)
*Antiparticle-antiparçacık (A subatomic particle with the same-size properties as those of the particle although some may have the opposite sign. The positron is the antiparticle of the electron.)
*Astigmatism-Astigmatizm (Bir aynadan yansıyan veya lensten geçen ışık demetinin, ayna veya lensteki bir hatadan dolayı genişlemesi.)
*Atom (Bir elementin tüm özelliklerini taşıyan en küçük birim elemanı. Atom bir çekirdek ve onu çevreleyen elektron bulutundan oluşur.)
*Atomic mass-Atomik kütle (Atomik kütle biriminde atomun kütlesi, atomun çekirdeğindeki proton ve nötronların kütlelerini toplamı.)
*Atomic mass unit-Atomik kütle birimi (Atom ağırlıklarının nötr durumdaki karbonun atomunun ağırlığının yani nötron ve protonların toplam ağırlıklarının 1/12.)
*Atomic number-Atom numarası (Bir atomun çekirdeğindeki toplam proton sayısı veya atomun nötr durumundaki toplam elektron sayısı. Bu numarası atomun periyodik çizelgedeki yerini tanımlar.)
*Average speed-Ortalama hız (alınan toplam yolun toplam zamana oranı.)






B-


*Bernoulli's principle-Bernoulli prensibi (Bir sıvının akış hızı artıkça uygulayacağı basıncın azalacağını ifade eder.)
*British thermal unit-İngiliz ısı birimi (1 pound suyun sıcaklığını 1 Fahrenheit artırmak için gerekli olan ısı miktarı.)
*baryon-baryon (Spinleri 1U2, 3U2, 5U2, . . . nin katları şeklinde olan hadronlardır. Yaygın olarak bilinen hadronlar proton ve nötrondur.)
*beats-girişim (Frekansları birbirine yakın iki dalganın genliklerinin üst üste gelmesi durumudur. Üst üste binen dalgaların ortak frekansı iki frekans arasındaki değişim kadardır.)
*beta (b) radiation-beta ışıması (Çekirdeğin ortama elektron veya pozitron salarak yaptğı birtip ışımadır) (antielectronlar)
*beta particle-beta parçacığı (Radyoaktif bir maddenin ortama salmış olduğu elektron.)
*binding energy-bağlanma enerjisi (Çekirdeği parçalamak için gerekli olan enerji veya Bir sisteme bağlı olan parçacağın sistemden ayıracak olan enerjidir.)
*black hole-kara delik (Kütlesel çekim kuvvetinin çok büyük olduğu hatta ışığı bile kendine çekebilen çok küçük kütleli sönmüş yıldızlardır.)
*bottom (The flavor of the fifth quark.)
*buoyant force - The upward force exerted by a fluid on a submerged or floating object. (See Archimedes' principle.)





C-



*Celsius temperature-Celcius sıcaklığı (Suyun donma ve kaynama noktaları arasının 100 eşit parçaya bölünmesini ifade eden sıcaklık skalası.)
*Coercitive-Zorlama (Malzemenin, magnetik alandan etkilenerek içindeki magnetik momentlerini dış magnetik alana paralel hale getirmeye zorlanması.)
*Coriolis force (Dönen referans çerçevesinde ortaya çıkan hayali bir kuvvet. Hortum içindeki rüzgarın yönünü belirleyen kuvvettir.)
*calorie-kalori (1 gram suyun sıcaklığını 1 Celcius artırmak için gerekli olan ısı miktarı.)
*camera obscura-kamera deliği (Sanatçılar tarafından görüntüler elde etmek için bir duvarında küçük bir delik olan oda.)
*cathode ray-katot ışınları (Havası alınmış bir tüp içinde negatif elektrottan hareket eden elektron.)
*center of mass-kütle merkezi (Bir nesnenin kütle denge noktası.)
*centi-santi - 1/100 birimidir. 1 santimetre=1m/100
*centrifugal force-merkezkaç kuvvet (Dönen sistemlerde, sistem içindekileri etkileyen sanki kuvvet. Dönen sistem içindeki bir cisme etki eden kuvvet dönme eksenine dik ve yarıçap doğrultusundadır.)
*centripetal-merkezcil (merkeze doğru olan anlamındadır.)
*centripetal acceleration-merkezcil ivme (Bir daire çevresinde dönen nesnelerin merkeze doğru yönelmiş olan ivme. r yarıçaplı daire çevresinde dönen cisim sabit bir çizgisel hıza sahipse merkeze yönelmiş olan ivmenin büyüklüğü v2/r dir.)
*centripetal force-merkezcil kuvvet (Bir nesnenin yönünü değiştiren kuvvet. Çizgisel hızı sabit olan daire çevresinde dönen cisme etki eden merkeze doğru olan kuvvet mv2/r.)
*chain reaction-zincirleme reaksiyon (Parçalanan bir çekirdeğin diğer çekirdeklerin parçalanmasına neden olması.)
*change of state or phase-durum veya faz değişmesi (Maddenin bir durumdan diğer duruma geçmesidir. Katı halden sıvı hale veya sıvı halden gaz haline geçiş.)
*charge-yük (Birbirleri ile elektriksel etkileşmeyi sağlayan nicelik.)
*charged-yüklü (Pozitif veya negatif yüklü olma durumu.)
*charm-çekici (Dördüncü kuarkın rengi.)
*chromatic aberration-kromatik hata (Işığın farklı renklerinin (dalga boyları) değişik şekilde odaklanmasına neden olan lenslerdeki bir hata.)
*coherent-uyumlu (Birden fazla kaynaktan çıkan dalgaların aynı dalga boyuna ve faza sahip olmaları durumu.)
*complementarity principle-tamamlayıcı yasalar (Atomik düzeydeki özelliklerin tam olarak verilmesi. Elektron veya foton hem dalga hemde parçacık özelliği göstermesidir.)
*complementary color-tamamlayıcı renk (Beyaz rengi oluşturacak renklerin karışımı.)
*complete circuit-tam devre (Bir bataryanın bir ucundan diğer ucuna kadar akımın akmasının sağlanması.)
*compound-bileşik (Kimyasal elementlerin karıştırılması ile oluşan özellikleri elementlerin özelliklerinden farklı olan madde.)
*conduction, thermal-ısı iletimi (Atomların veya moleküllerin birbirleri ile çarpışması sonucunda ortaya çıkan ısısal enerjinin yerdeğiştirmesi.)
*conductor-iletken (İçinde elektrik yükünün veya ısının kolayca hareket edebildiği malzemeler. Metaller iyi bir iletkendirler.)
*conservation of angular momentum-Açısal momentumun korunumu (Bir sistemin net dış dönme momenti sıfır ise sistemin açısal momenti değişmezdir.)
*conservation of charge-yük korunumu (İzole edilmiş bir sistemin toplam yükü korunumludur.)
*conservation of energy-enerji korunumu (İzole edilmiş bir sistemin enerjisi değişmez.)
*conservation of mass-kütlenin korunumu (Kapalı bir sistem içinde toplam kütle kimyasal olaylar olsa dahi değişmez.)
*conservation of momentum-momentumun korunumu (Bir sisteme etki eden dış kuvvetlerin toplamı sıfır ise toplam çizgisel momentum korunur.)
*conserved-korunumlu (Fiziksel bir niceliğin çeşitli çerçeveler içinde değişmez olduğunu tanımlar.)
*convection, thermal-ısısal taşınma (sıvılar içindeki ısısal enerjinin taşınması, sıvının bir kısmının soğuması diğer kısmının ise sıcaklğılının artması ile olur.)
*coulomb (elektrik yükünün SI(Standart de Internationale) birim sistemindeki değeri 6.24x1018 protons.)
*covalent bonding-kovalent (eş)bağlanma (Atomların birbirlerine, elektronlarını paylaşarak bağlanmalarıdır.)
*crest-tepe (Bir dalganın bozunmasında ortaya çıkan pik.)
*critical angle-kritik açı (Yansıyacak bir yüzeye gelen ışının yüzey içinde kalmadan yüzeyden yansıyabileceği açı değeri.)
*critical chain reaction-kritik zincirleme reaksiyon (Peşpeşe parçalanma olayının başlayabilmesi için nötronun diğer parçaları etkileyerek parçalanmalarını etkileyeceği reaksiyon.)
*critical mass-kritik kütle (Reaksiyonun bitmemesi için gerekli olan minimum kütle miktarı.)
*crystal-kristal (Atomların veya moleküllerin üç boyutta periyodik yerleşim gösterdikleri malzemeler.)
*curie (Saniyede 3.7x1010 tane parçacığın yokolduğu bir radyoaktif birimi.)
*Curie temperature-Curie sıcaklığı (Magnetik malzemelerin ferromagnetik fazdan paramagnetik faza geçtikleri sıcaklık.)
*current-akım (Birimi (SI) Amper olan elektrik yüklerinin hareketidir.)
*cycle-tekrarlanım (Aynı hareketin tekrar yapıldığı durumları açıklamak iiçin kullanılır.)




D-



*Dispersion-bozulma (Işığın renk spektrumuna ayrılması. Işığın frekansından veya dalgaboyundan dolayı hızının değişmesi.)
*Doppler effect-Doppler etkisi (Periyodik bir dalganın, gözleyici, kaynak veya her ikisinin birden hareketinden dolayı frekansındaki değişim.)
*daughter nucleus-evlat çekirdek (Bir çift çekirdeğin radyoaktif bozunmasından dolayı ortaya çıkan çekirdekler.)
*definite proportions, law of-oran yasası (İki veya daha fazla elementin, kütleleri oranları sabit olmak üzere birleşik oluşturulması.)
*density-yoğunluk (Malzemelerin, kütlelerinin hacmine oranını veren bir tür özelliği.)
*diaphragm-diyafram (Bir lensten geçen ışığın miktarının ayarlandığı açılır-kapanır bir kapı.)
*diffraction-kırınım (Dalganın bir kapıdan veya bir engel çevresinden geçerken saçılmasıdır.)
*diffuse reflection-değişmiş yansıma (Pürüzlü bir yüzeyden ışınların yansımasıdır. Yansıyan ışın geldiği açıdan farklı açıda yansır.)
*diopter-diopter (Bir ayna veya lensin odaklama ölçüsü, odaklamanın tersinin uzunluğu metre cinsinden verilir.)
*disordered system-düzensiz yerleşmiş sistem (Diğerlerine göre yerleşiminde farklılaşmalar olan bir sistem.)
*displacement-yerdeğiştirme (Dalga hareketinde (veya titreşicide) kaynaktan (veya nesneden) denge konumundan olan uzaklık.)



E-


*efficiency-etkinlik (Enerji girişine göre yapılan iş oranıdır. İdeal ısı makinesinde Carnot etkinliği 1 - Tc/ Th.)
*elastic-elastik (Bir çarpışma veya etkileşme sonucunda kinetik enerjinin korunumudur.)
*electric field-elektrik alanı (Bir yükün çevresinde oluşan ve bu yükün alanındaki yüklü parçacıklara etki eden kuvvettir.)
*electric potential-elektriksel potansiyel (Elektriksel potansiyel enerjinin yüke oranına denir. 1 Coulomb luk pozitif yükü referansın sıfır olduğu bir noktadan herhangi bir noktaya getirilmesi esnasında yapılan iştir.)
*electric potential energy-elektriksel potansiyel enerji (Yüklü bir parçacığı uzayın bir noktasından başka bir noktasına götürmek için yapılan iştir.)
*electromagnet-elektromagnet (Demir çekirdeği saran telden oluşan bir magnettir. Elektromagnet, demir çekirdeği saran iletkene akım verilerek kullanılabilir.)
*electromagnetic wave-elektromagnetik dalga (Elektrik ve magnetik alanların titreşiminden ortaya çıkan bir dalga. Elektromagnetik dalga boşlukta ışık hızıyla hareket eder.)
*electron-elektron (Atomun temel parçacığı, bir leptondur.)
*electron capture-elektron yakalanması (Bir atomun iç kabuklarındaki bir elektronun çekirdek tarafından yakalanarak yok olmasıdır. Oluşan evlat çekirdek nükleon ile aynı sayıda fakat bir proton eksiktir.)
*electron volt-elektron volt (Potansiyel farkı 1 volt olan bir gerilim bölgesine düşen elektron veya protonun sahip olduğu enerjidir. 1.6 x 10-19 joule.)
element-element (Farklı kimyasal özellikleri olmayan en küçük madde.)
*emission spectrum-yayınım spektrumu (Atomun ısı veya elektrik akımı verilerek ortama değişik dalga boylarını yaymasıdır.)
*entropy-entropi (Bir sistemin derecesini belirten bir ölçü. Termodinamiğin ikinci yasası izole edilmiş bir sistemin entropisinin artacağını belirtir.)
*equilibrium position-denge konumu (Cismin üzerindeki net kuvvetin sıfır olduğu konumdur.)
*equivalence principle-özdeşlik yasası (Uniform çekim alanındaki sabit ivme.)
*ether-eter (Işığın yayıldığı hipotez ortamı.)
*exclusion principle-dışarlama ilkesi (İki tane elektronun kuantum sayılarınından en azından birinin farklı olmasıdır. Bu ilke proton, nötron ve baryonlara uygulanır.)





F-


*Fahrenheit temperature-Fahrenheit sıcaklığı (Suyun donma ve kaynama noktalarını 32 ve 212 değeleri arasında 180 bölmeye ayıran sıcaklık skalası.)
*field-alan (Uzay içeisinde belili bir yerin değerinin olması. Elektrik, yerçekim ve manetik alanlarına bakınız.)
*first postulate of special relativity-özel göreliliğin birinci yasası (Eylemsiz gözlem çerçevesinde fiziğin bütün yasaları değişmezdir.)
*fission-ayrışma (Ağır bir çekirdeğin hafif iki veya daha fazla çekideğe ayrılması.)
*flavor-tip/renk (quark ın tipi: yukarı, aşağı, acayip, renk, aşağı, alt veya üst.)
*fluorescence-fluoresans (Malzemenin morötesi ışığa maruz kalması durumunda görünür ışık yayması olayı.)
*focal length-odaklama uzunluğu (Ayna veya lensten odaklama noktasına olan uzaklık.)
*focal point-odaklama noktası (Ayna veya lensin optik eksenine paralel olarak ışınları odaklamasıdır.)
*force-kuvvet (İtme veya çekme. İzole edilmiş nesnelerin ivmeye sahip olmaları durumu. Birimi SI birim sisteminde Newton dur.)
*frequency-frekans (Belirli bir zaman diliminde tekrarlanan olayların sayısıdır. Periyodun tersidir. Birimi Hertz dir.)
*fundamental frequency-temel frekans (Bir sistemin salınım yapabileceği minimum fekans değeri.)
*fusion-birleşme (Hafif iki veya daha fazla çekirdeğin biraraya gelerek daha ağır çekirdek oluşturmaları.)





G-


*Galilean principle of relativity-Göeliliğin Galileo yasası (Eylemsiz sistem içerisindeki hareketler için yasaların değişmez olduğunu belirtmesidir.)
*gamma (g) radiation-gama ışını (Radyoaktif ışınımın yüksek enerjili ışık şeklinde yayınlanması. Oluşan çekirdek, oluşturan çekirdek ile aynıdır. Frekansı X-ışınlarının ötesindedir.)
*gas-gaz (Belirli bir şekli veya hacmi olmayan malzemeler.)
*gauss-gauss (CGS birim isteminde magnetik alanın birimi. 10-4 tesla.)
*general theory of relativity-göreliliğin genel teorisi (Yerçekimi konusunu içine alan görelelilik teorisi.)
*geocentric model-jeocentrik model (Dünyayı merkez kabul eden evren.)
*gluon-gluon (Kuaklar arasındaki kuvvetlerden sorumlu olan değiş-tokuş parçacığı. Sekiz tane gluon vadır ve renkleine göre ayırım yapılır.)
*gravitational field-yerçekim alanı (Yerçekimi kuvvetinin bir nesneyi saran uzayının içerisinde birim kütleye uygulanan kuvvettir.)
*gravitational mass-yerçekim kütlesi (Bir parçacığın diğer parçacıklar arasında onların kütlesel çekim kuvvetlerinden etkilenmesi.)
*gravitational potential energy-yerçekimi potansiyel enerjisi (Bir parçacığın yüksek bir noktadan potanmsiyelin sıfır kabul edildiği bir noktaya düşmesi için yerçekiminin yaptığı iştir.)
*gravitational redshift-yerçekiminden dolayı kırmızıya kayma (Yerçekimi alanından dolayı elektromagnetik dalgaların fekansının azalması.)
*graviton-graviton (Yerçekimi kuvvetinden sorumlu tutulan değiş-tokuş paçacıkları.)
*gravity wave-yeçekim dalgası (Bir kütlenin ivmeli hareketinden dolayı ortaya çıkan dalga.)
*ground state-temel durum (Kuantum mekaniğinde bir sistemin sahip olabileceği minimum enerji değeri.)
*grounding-topraklama (Nesneleri elektrik yükü açısından nötralize/yüksüz hale getirmek için yapılan bağlantı)





H-



*hadrons-hadronlar
The family of particles that participate in the strong interaction. Baryons and mesons are the two subfamilies.
*half-life-yarı ömür
The time during which one-half of a sample of a radioactive substance decays.
*halo-halo
A ring of light that appears around the Sun or Moon. It is produced by refraction in ice crystals.
*harmonic-harmonik
A frequency that is a whole-number multiple of the fundamental frequency.
*heat-ısı
Sıcaklık farkından dolayı enerji akışının olması.
*heat engine-ısı makinesi
Isıyı mekanik enerjiye çeviren makine
*heat pump-ısı pompası
Kışın fırın olarak yazın ise hava düzenleyici olarak kullanılabilen dönüştürülebilir ısı makinesi.
*heliocentric model-heliosentrik model
Merkezinde güneş olan evren.
*hologram-hologram
görünebilir bilginin üç boyutlu olarak kayıt edilmesi.
*holography-holografi
üç boyutlu görüntünün fotografa işlenmesi.
*hyperopia-hiperopya
Yakını görememe durumu. görüntüler retinanın arkasına düşmesi durumu.



I-



*ideal gas (An enormous number of very tiny particles separated by relatively large distances. The particles have no internal structure, are indestructible, do not interact with each other except when they collide, and all collisions are elastic.)
*ideal gas law (PV = cT, where P is the pressure, V is the volume, T is the absolute temperature, and c is a constant that depends on the amount of gas.)
*impulse (The product of the force and the time during which it acts. This vector quantity is equal to the change in momentum.)
*in phase (Two or more waves with the same wavelength and frequency that have their crests lined up.
*index of refraction )
An optical property of a substance that determines how much light bends upon entering or leaving it. The index is equal to the ratio of the speed of light in a vacuum to that in the substance.
*inelastic (A collision or interaction in which kinetic energy is not conserved.)
*inertia (An object's resistance to a change in its velocity. See inertial mass.)
*inertia, law of (See Newton's first law of motion.)
*inertial force (A fictitious force that arises in accelerating (noninertial) reference systems. Examples are centrifugal and Coriolis forces.)
*inertial mass-eylemsiz kütle (Bir nesnenin hızının değişmesini engelleyen nicelik. Birimi kilogram.)
*inertial reference system-eylemsiz referans sistemi (Eylemsizlik yasasının geçerli olduğu referans sistemi (Newton un hareketle ilgili ilk yasası).)
*instantaneous speed (The limiting value of the average speed as the time interval becomes infinitesimally small. The magnitude of the velocity.)
*insulator-izolatör (Elektrik yüklerinin hareketini engelleyen veya ısı enerjisinin yayılamadağı zayıf iletkenler veya yalıtkanlar. Seramikler iyi bir izolatördür.)
*interference-girişim (dalgaların üstüste gelmesi.)
*intermediate vector bosons- (The exchange particles of the weak nuclear interaction: the W +, W -, and Z0 particles.)
*internal energy-iç enerji (Bir nesnenin toplam mikroskobik enerjisisi. Bu enerji atom ve moleküllerin ötelenmelerinlerinden, dönmelerinden, titreşim yapmalarından ve moleküler bağlarda saklanan enerjilerden oluşur.)
*inverse proportionality (A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of a second quantity.)
*inverse-square (A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of the square of a second quantity. Examples include the force laws for gravity and electricity; the force is proportional to the inverse-square of the distance.)
*intrinsic magnetization-yapıya has magnetizasyon (Domainler içerisindeki magnetizasyon.)
*ion (An atom with missing or extra electrons.)
*ionic bonding (The binding together of atoms through the transfer of one or more electrons from one atom to another.)
*ionization (The removal of one or more electrons from an atom.)
*isotope (An element containing a specific number of neutrons in its nuclei. Examples are 12 6 C and 14 6 C, carbon atoms with six and eight neutrons, respectively.)





J-



*joule-Joule (SI birim sisteminde enerji, bir cismin 1 Newton luk kuvvet altında 1 metrelik hareket etmesi/yerdeğiştirmesi için gerekli olan enerji)





K-



*Kelvin temperature-Kelvin sıcaklığı (Sıcaklığın mutlak sıfırda sıfır olduğu sıcaklık ölçüsü ve bölmelendirilmesi Celsius ile aynıdır. Mutlak sıcaklık ölçeği olarak adlandırılır.)
*kilo-kilo (1000 akamını temsil eden ve ön ek olarak kullanılan bir sayı.)
*kilogram-kilogram (Kütlenin SI sistemindeki birimi, 1 litre suyun yaklaşık olarak kütlesi Dünya üzerinde 1 kilogram 2.2 pound a eşittir.)
*kilowatt-hour-kilowattsaat (Enejinin birimi, 3,600,000 joules. Bir makinenin 1 saat boyunca 1000 watt lık enerjiyi bir biçiminden diğer biçime dönüştürülmesi kilowattsaat olarak isimlendirilir.)
*kinetic energ-kinetik enerji (Bir cisminm hareketinden dolayı oluşan enerji, (1/2)mv2, birimi Joule dur.)





L-



*laser-lazer (Işınımın yayılması esnasında ışığın şiddetinin yükseltilmesi.)
*latent heat (The amount of heat required to melt (or vaporize) 1 gram of a substance. The same amount of heat is released when 1 gram of the same substance freezes (or condenses).)
*lepton-lepton (Elektron, muon, tau ve bunlarla ilgili olan notrinolardan oluşan temel parçacık ailesi.)
*light ray-ışın doğultusu (ışığın hareket ettiği doğrultu, yol.)
*ine of stability-kararlılık çizgisi (kararlı çekideklerin grafiğinde nötronların protonlara göre çizilmesi sonucu elde edilen çizgisel bağıntı.)
*linear momentum-çizgisel momentum (Bir cismin kütlesinin hızı ile çarpımından elde edilen vektörel bir nicelik.)
*liquid-sıvı (İçinde bulunduğu kabın şeklini alan bir hacme sahip cisim.)
*liquid crystal-sıvı kristal (Atomlarının yeleşimin geometrik bir düzenlenimi olan sıvı.)
*longitudinal wave-boyuna dalga (Dalganın içinde bulunduğu ortamın titreşiminin dalganın yayılma doğrultusu ile aynı doğrultuda olması.)





M-


*macroscopic-makroskopik (Kütle, boyut ve sıcaklık gibi özellikleri dikkate değer nicelikler.)
*magnetic field-magnetik alan (Bir pusula veya benzeri bir cihazın iğnelerini döndürebilecek, etkiye sahip magnetik nesnelerin kapladığı uzay. Alan güney kutbundan kuzey kutbuna doğrudur.)
*magnetic monopole-magnetik tekkutup (Hipotez olarak kabul edilen magnetik tek kutup.)
*magnetic pole-magnetik kutup (Elektrik yüklerinde olduğu gibi bir magnetik kutuplarından herbiri.)
*magnitude-genlik (Bir vektörel niceliğin büyüklüğü. Sürat vektörel nicelik hızın genliğidir.)
*mass-kütle (Eylemsizlik kütlesine, yerçekim kütlesine, kritik kütleye ve kütle merkezine bakınız.)
*matter-wave amplitude-madde-dalga genliği (Atomik ve alt atomların parçacıklarına Schrödinger denkleminin dalga çözümü. Madde-dalga karesi parçacığın karesi parçacığın bulunmasının olasılığını verir.)
*mechanical energy-mekanik enerji (Yerçekim ve elastik potansiyel enerjiler gibi kinetik ve potansiyel enerjilerin toplamıdır.)
*meson-mezon (Spinin birimlerini içeren bir çeşit hadronlara ait tüm sayılar. Bu tür aileler pion, kaon, ve eta yı içerir.)
*metallic bonding-metalik bağlanma (Malzeme içerisindeki atomların bir arada tutulması için elektronların atomlar tarafından ortak olarak kullanılmasıdır.)
*meter-metre (SI birim sisteminde uzunluk, 39.37 inche veya 1.094 yard aeşittir.)
*microscopic-mikroskopik (Atomik hızlar gibi malzemelerin gözle görülemeyen özellikleri. Properties not visible to the naked eye such as atomic speeds.)
*milli-mili (Binde bir anlamında kullanılan bir önek. 1/1000, 10-3 şeklinde yazılabilir. 1 milimetre 10-3 metre dir.)
*mirage-ilüzyon (Bir çeşit optik etkiden oluşan su yüzeyinden veya bir yüzeyden ışınlarının yansıtılması sonucun oluşan görüntü.)
*moderator-yönlendirici (Bir nükleer reaktör içindeki nötronları yavaşlatmak için kullanılan malzeme.)
*molecule-molekül (İki veya daha fazla atomdan meydana gelen atomla grubu.)
*momentum-momentum (Genellikle çizgisel momentum için kullanılır. Açısal momentum, çizgisel momentum ve momentum korunumuna bakınız.)
*muon-müon (Ağır elektron için kullanılan bir çeşit lepton.)
*myopia-miyop (Yakını görememezlik. Cisimlerin görüntülerin retinanın ön kısmında oluşmasıdır.)






N-



*Newton's first law-Newton un birinci yasası (Bir cisme etki eden kuvvetlerin toplamı sıfır ise cisim sabit hızla hareklet ediyorsa sabit hızl hareketine devam eder veya hareketsiz ise bulunduğu yerde kalır.)
*Newton's second law-Newton un ikinci yasası (Fnet = m a; bir cisme eden net kuvvet cismin kütlesi ve ivmesinin çarpımına eşittir.)
*Newton's third law-Newton un üçüncü yasası (Bir cisme etki eden bir kuvvet varsa cisim tarafından etki eden kuvvete aynı büyüklükte ve ters yönde bir etki kuvveti ortaya çıkar.)
*neutrino-nötrino (Nötrol lepton; yüklü leptonlardan herbiri ((elektron, müon, ve tau).)
*neutron-nötron (Çekirdekteki yüksüz parçacık. Elementer parçacıklar ailesinin baryon ve hadron üyesi.)
*newton-newton (SI birim sistemindeki kuvvetin birimi. 1 kg lık kütlenin 1 m/s2 ivmeyle hareket ettirmesi gereken kuvvet 1 newton dur.)
*node-nod (Duran dalganın konumlarından her biri veya dalgaların etkileşmesi sonucunda hareketsizliğin ortaya çıkması ve genliğin sıfır olması.)
*noninertial reference system-Eylemli gözlem çerçeve (Eylemsizlik yasalarının (Newton un birinci yasası) geçerli olmadığı ivmeli hareket eden gözlem çerçevesi.)
normal-dik (bir yüzeye veya eğriye dik olan doğrultu.)
*nucleon-nükleon (Poton veya nötronlardan her biri.)
*nucleus-çekirdek (proton ve nötronların bulunduğu atomun merkezi.)





O-



*Ohm's law-Ohm yasası (Bir nesnenin elektrik akımı The resistance of an object is equal to the voltage across it divided by the current through it.)
*ohm - The SI unit of electrical resistance. A current of 1 ampere flows through a resistance of 1 ohm under 1 volt of potential difference.
*optic axis (A line passing through the center of a curved mirror and the center of the sphere from which the mirror is made. A line passing through a lens and both focal points.)
*ordered system - (A system with an arrangement belonging to a group with the smallest number (possibly one) of equivalent arrangements.)
*oscillation - (A vibration about an equilibrium position or shape.)






P-



*pair production - (The conversion of energy into matter in which a particle and its antiparticle are produced. This usually refers to the production of a electron and a positron). (antielectron)
*parallel circuit - (An arrangement of resistances (or batteries) on side-by-side pathways between two points.)
*parent nucleus - (A nucleus that decays into a daughter nucleus.)
*particle accelerator - (A device for accelerating charged particles to high velocities.)
*penumbra - (The transition region between the darkest shadow and full brightness. Only part of the light from the source reaches this region.)
*period - (The shortest length of time it takes a periodic motion to repeat. It is equal to the inverse of the frequency.)
*periodic wave - (A wave in which all the pulses have the same size and shape. The wave pattern repeats itself over a distance of 1 wavelength and over a time of 1 period.)
*phosphorescence - (The property of a material whereby it continues to emit visible light after it has been illuminated by ultraviolet light.)
*photoelectric effect - (The ejection of electrons from metallic surfaces by illuminating light.)
*photon - A particle of light. (The energy of a photon is given by the relationship E = hf, where f is the frequency of the light and h is Planck's constant. The exchange particle for the electromagnetic interaction.)
*pion - (The least massive meson. The pion has three charge states: + 1, 0, and - 1.)
*plasma - (The fourth state of matter in which one or more electrons have been stripped from the atoms forming an ion gas.)
*polarized - (A property of a transverse wave when its vibrations are all in a single plane.)
*polymer - (A material produced by linking carbon-hydrogen molecules to form very long macromolecules.)
*positron - (The antiparticle of the electron.)
*pound - (The unit of force in the British system. The weight of 0.454 kilogram on Earth.)
*power - (The rate at which energy is converted from one form to another. Measured in joules per second, or watts.)
*powers-of-ten notation (A method of writing numbers in which a number between 1 and 10 is multiplied or divided by 10 raised to a power.)
*pressure - (The force per unit area of surface. Measured in newtons per square meter, or pascals.)
*projectile motion - (A type of motion that occurs near the surface of the Earth when the only force acting on the object is that of gravity.)
*proton - (The positively charged nucleon in nuclei. A member of the baryon and hadron families of elementary particles.)





Q-



*quantum (pl., quanta)-kuantum (Aynı özellik taşıyan en küçük bir grup. Buna bağlı olarak proton yükü kuantumlanmış yük olarak kabul edilir.)
*quantum mechanics-kuantum mekaniği (Atomik veya alt atomik düzeydeki parçacıkların davranış kuralları.)
*quantum number-kuantum sayısı (Kuantumlanmış niceliklerin özelliklerini belirleyen rakamlardır. Buna bağlı olarak, bir elektronun atom içindeki açısal momentumu bi kuantum sayısı ile tanımlanabilir.)
*quark-kuark (Hadronların bileşimi. Kuarklar altı çeşittir ve herbirini üç rengi vardır. Üç kuark baryonları oluştururken bir kuark ve antikuark mezonları oluşturur.)






R-


*rad-rad (Alınan veya soğurulan dozla ilgili birim. Bir rad, bir malzemenin kilogramında 1U100 joule enerji bulundurur.)
*radiation-ışınım (Enerjinin elektromagnetik dalgalarla taşınmasıdır. Parçacıklar elektromagnetik dalglar yayarak yok olurlar.)
*real image-gerçek görüntü (Işığın birleşimi ile meydana gelen görüntü.)
*reference system-referans sistemi (Birbirine göre hareket etmeyen nesnelerin oluşturduğu ve böylece diğer nesnelerin hareketlerinin kolayca takip edilebildiği bir sistem. Eylemsiz ve eylemli refereans sistemlerine bakınız.)
*reflecting telescope-yansıtmalı teleskop (Objektif olarak aynaların kullanıldığı teleskoplar)





S-



*saturation-doyum (Magnetik bir malzemenin magnetizasyonun artık değişmediği bölge.)
*second postulate of special relativity-özel göreliliğin ikinci postülası (Boşlukta ışığın hızı, kaynağın veya gözlemcinin bulunduğu çerçeveden bağımsız olarak değişmezdir.)
*series circuit-seri devre (Dirençlerin (veya güç kaynaklarının) bir uçlarının diğer elemanın bir ucuna bağlanması ile oluşturulan ve içinden tek akım geçen devredir.)
*shell (A collection of electrons in an atom that have approximately the same energy.)
*shock wave (The characteristic cone-shaped wave front that is produced whenever an object travels faster than the speed of the waves in the surrounding medium.)
*short circuit (A pathway in an electric circuit that has very little resistance.)
*sliding friction-kayma sürtünmesi (Göreli harekette birbirine temas eden yüzeyler arasında sürtünme kuvveti.)
*solid-katı (Şekli ve hacmi olan maddelere bu ad verilir.)
*sonar-sonar (Su içerisindeki ses dalgaları.)
*spacetime-uzay zamanı (Uzay ve zaman arasındaki bağıntının kurulduğu zaman ve üç boyutlu koordinat sisteminin oluşturduğu sistem.)
*special theory of relativity-Göeliliğin özel teorisi (Hızın çok büyük değerlerinde Newton mekaniğinin yerine kulanılan zaman ve yer kavramlarının birlikte kullanıldığı bir teori.)
*specific heat-öz ısı (1 gram malzemenin sıcaklığını 1 derece artırmak için gerekli olan ısı.)
*spherical aberration-küresel bozulma (Bir lensteki yüzey üzerindeki bozulma veya küresel aynaların küresellikten sapması.)
*spring constant-halka sabiti (Birim uzunluğundaki halkaları birarada tutan kuvvet. Metre başına Newton olarak birimlendirilir.)
*stable equilibrium-kararlı denge (Bir cismin denge konumundan veya pozisyonundan saptırıldığınmda tekrar denge konumuna dönmek istemesidir.)
*standing wave-duran dalga (Birbirine karşı hareket eden fekansları ve genlikleri aynı olan iki dalganın yaptığı girişim olayıdır. Sonuç dalgası nodal ve antinodal bölgeler olarak sınıflandırılır.)
*static friction-statik sürtünme (Durgun yüzeyle arasında oluşan sürtünme kuvveti.)
*stimulated emission-eşdeğer salınım (Atoma gelen bir foton yüzünden atomun foton salması olayıdır. Geln fotonun enerjisi ile çıkan fotonun enejisi aynıdır.)
*strange-acayip (Üçüncü kuark çeşidi.)
*strange particle-acayip parçacık (Acaiplik değei sıfırdan farklı olan parçacıklar için kullnılır. Kuark modelinde bir veya birden fazla kuarkın acayiplik kuantum sayısına sahip olması durumudur.)
*strong force-baskın kuvvet (Çekirdeklerin içinde bulunan nükleonları birarada tutan kuvvet.)
*subcritical-kritikaltı (Her parçalanma sonucunda ortalama birden az nötronun ortaya çıkması olayıdır.)
*supercritical-süperkritik (Zincirleme reaksiyon sonucunda birden fazla nötronun çıkması ile reaksiyonun artarak devam etmesi. Atom bombasının patlaması iyi bir örnektir.)
*superposition-süperpozisyon (İki veya daha fazla dalganın uzayda bir yerde üstüste gelmesi olayıdır.)




T-


*terminal speed (The speed obtained in free fall when the upward force of air resistance is equal to the downward force of gravity.)
*tesla (The SI unit of magnetic field.)
*thermal energy - ısı enerjisi
*Internal energy -iç enerji
*thermal equilibrium (A condition in which there is no net flow of thermal energy between two objects. This occurs when the two objects obtain the same temperature.)
*thermal expansion (The expansion of a material when heated.)
*thermodynamics-termodinamik (Fiziğin, ısı ve diğer enerjiler arasındaki ilişkisini inceleyen dalıdır.)
*thermodynamics, first law of-termodinamiğin birinci yasası (Bir sistemin iç enerjisi, sisteme aktarılan ısı artı sistem üzerine yapılan iş ile artırılabilir.)
*thermodynamics, second law of-termodinamiğin ikinci yasası (Üç özdeş form vardır : (1) Çevresine ısı yaymayan ve mekanik iş ile çalışan bir ısı makinesi yapılamaz. (2) Düşük sıcaklıktan daha yüksek sıcaklığa ısı transferi yaparak elde edilen soğutucular ancak mekanik iş kullanılarak yapılabilir. (3) Bir sistemin entropisi daima artma eğilimindedir.)
*thermodynamics, third law of-termodinamiğin üçüncü yasası (Mutlak sıfıra deneysel olarak yaklaşılabilir fakat ulaşılamaz.)
*thermodynamics, zeroth law of-termodinamiğin sıfırıncı yasası (A ve B nesneleri C nesnesi ile termodinamik dengede ise A ve B kendi başlarına da termodinamik dengededir. )
*top-üst
*Taltıncı kuark çeşidir.
*torque-moment (Kuvvetin döndürücü etkisi. Kuvvetle yarıçapın (etrafında dönmenin olduğu noktaya olan uzaklık) çarpımıdır. Sıfırdan farklı bir moment (net moment) bir cismin açısal momentumunu değiştirir.)
*total internal reflection-toplam iç yansıma (Kırılma indisi yüksek olan bir ortamdan kırılma indisi küçük ortama geçen dalganın kritik açının hemen altındaki açılarda yansımalar yapmasıdır.)
*translational-dönüştürülebilir (Dönme doğulusunun değiştirilmesi durumudur.)
*transverse wave-yansıyan dalga (Bir ortam içinde titreşen dalganın titreşimlerinin bu ortam içindeki ilerleme doğrultularına dik olma durumudur.)
*trough-yarık (bozulan dalganın içinde oluşan vadi.)




U-


*umbra-umbra (Işık kaynağının ulaşamadığı bir gölgenin en karanlık kısmı.)
*uncertainty principle-belisizlik ilkesi (Bir cismin, aynı doğultuda olan konumunun ve momentumunun (skaler) çarpımları Planck sabitinden daima büyüktür. Dpx Dx >= h. Belirsizlik ilkesi eneji ve zamana da uygulanabilir.)
*universal gravitation, law of-evrensel çekim yasası (F = G*M1*M2/ r2, denklemdeki F evrendeki bir cisme etki eden kuvvet, G evrensel çekim sabiti, M1 ve M2 etkileşen kütleleri, r ise kütle merkezleri arasındaki uzaklığı göstermektedir.)
*unstable equilibrium-kararsız denge durumu (Denge konumu civarında sebest bırakıldığında denge konumundan uzaklaşılma olaydır.)



V-


*van der Waals bonding-van de Waals bağı (Atom veya molküller arasındaki elektrik etkileşmelerinden otaya çıkan zayıf bağlanma.)
*vector-vektör (Büyüklüğü ve doğrultusu olan bir nicelik.)
*velocity-hız (Bir cismin süratinni ve yönünü belli eden vektörel bir nicelik.)
*vibration-titeşim (Denge konumu veya şekli etrafında hareket etme.)
*virtual image-sanal görüntü (Görüntüden bulunduğu yerden gelen ışık ile oluşan görüntü.)
*viscosity-akışkanlık (Sıvı içerisindeki sütünme.)
*volt-volt (SI sisteminde elektriksel potansiyelin birimi. 1 volt luk gerilim, 1 ohmluk direnç üzerinden 1 ampelik akımın geçmesini sağlar.)





W-


*watt-watt (Gücün SI sistemindeki birimi, 1 Joule/watt The SI unit of power, 1 joule per second.)
*wave-dalga (Enerjinin bir aracı malzeme olmadan bir yerden başka bir yere aktarılması.)
*wavelength-dalgaboyu (Peiyodik bir dalganın tekrarlanan en kısa uzunluğudur. Bu dalganın bir tepesinden diğe tepesine olan uzaklıktır.)
*weak force-zayıf kuvvet (Beta sönümüne neden olan kuvvet. Bu kuvvet W ve Z0 parçacıkları arasındaki değişimden kaynaklanır. Lepton ve hadronların hepsi bu tür kuvvetler etkileşirler.)
*weight-ağırlık (Bir referans sistemine göre durgun olan nesneye etki eden kuvvet. Bazı eylemsiz sistemler için bir nesneyi çeken çekici kuvvet. W = mg.)
*work-iş (Bir cismi bir yerden başka bir yere hareket ettiren kuvvetin harcadığı enerji. Enerji birimindedir. Joule olarak tanımlanır.)



X-



*X ray-X-ışını (Yüksek enerjili fotonlar, katot ışınlarından türetilebilir veya atomlardaki elektronların üst enerji seviyelerinden daha alt enerji seviyelerine düşmesinden elde edilebilir. X-ışınlarının frekansı mor ötesi ve gamma ışınları arasındadır.)



Y-
"Y" ile başlayan terim yok.


Z-

"Z" ile başlayan terim yok.

kaynak
http://www.fizikdosyasi.com/sozluk.htm#top


ilginize,
emeğe saygı,:ter: :ter:


iyi forumlar dilerim,
 
Emeklerine sağlık,benim için faydalı oldu,,,
 
emeğine sağlık böyle bir şey lazımdı bu foruma
 
baya emek harcamısındır buna cok saol işe yarar
 
keşke daha önce görseydim bunu kendi bitirme tezime ilave ederdim bazı kelimeleri yinede çok sağol ellerin dert görmesin...
 
emeğine sağlık kardeşim güzel paylaşım aynen copy..
 
Geri
Üst