Bozkurtlar yeniden sahnede

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
12 Eylül'de yaşananlara farklı bir bakış.

1970- 80 dönemi yeni bir sinema filmine konu oluyor. Yetmişli yıllardaki siyasi ve sosyal olaylardan yola çıkarak senaryosu yazılan filmde devrimcilerle ülkücülerin mücadelesi anlatılıyor. Filmde bu güne kadar yapılan filmlerin aksine ana konu ülkücüler. Ülkücülerin dönemdeki hayat bakışları, çabaları, mücadeleleri ve yaşama kavgaları konu ediliyor.

Mersin, Erdemli, Tarsus ve Çamlıyayla'da sürdürülecek çekimlerle filmin ekim ayı sonunda tamamlanmasının planlandığı ifade edilmiştir.

120 dakika süreli olacak film konusunda bilgi veren yapımcılar, yakın tarihin ters yüz edilmiş gerçeklerini gençliğin dikkatine sunmak istediklerini ifade etmektedir. Filmin senaryosunu yazan Zeynel Korkmaz, “bu filmin ilginç bir öyküsü olduğunu ifade ederek, 1980 darbesinden önce Almanya'da çalışan bir yakınının yardımı ile filmi çekmeye çalıştığını ancak 12 darbesinde tüm kitaplarıyla birlikte filmin çekilen kısmının da jandarma tarafından götürüldüğünü anlattı. Bununla ilgili olarak film oyuncuları ile birlikte 10 gün de gözaltında kaldığını anlatan Zeynel Korkmaz, kitaplarına ve filme bir daha ulaşamadığını söyledi. Korkmaz, “bugüne kadar çekilen dönemle ilgili film ve dizilerde gerçekte var olmayan bir ülkücü ve devrimci tiplemesi yapıldığını belirterek, bahsettiğim filmler o günlerde yapılan mücadelenin devamı niteliğindedir. Ancak biz bu alanda yeni bir tartışma başlatmak niyetiyle yola çıkmadık. Sadece gençliğin yakın tarihle ilgili gerçekleri bilme hakkını teslim etmek istedik” dedi.

BOZKURTLAR DELİ SEVDA FİLMİ NİÇİN ÇEKİLECEK?

Filmin Senarist\Yönetmeni Zeynel Korkmaz filmi çekiş amacını şu şekilde açıklıyor:

“Yakın tarihin gerçeklerini öğrenmek yeni neslin en önemli hakkıdır. Ters yüz edilen gerçekler anlatmak da o günleri yaşayan bizlerin görevi...

Deli Sevda, yetmişli yılların yaşanan tüm acılarını; işkenceleri, kavgaları, ideolojik mücadeleleri, pişmanlıkları, hayal kırıklıklarını, hüzünlerini ve sevinçlerini sinema diliyle anlatmaya çalışacaktır. Deli Sevda daha önce ki benzerleri gibi olaylara tek taraflı bakmayacaktır.

Daha önce yapılan dizi ve filmlerde izlenen ülkücü tiplerine gerçek hayatta rastlamak pek mümkün değildir. Bu filmler 12 Eylül ile yarım kalmış bir hesaplaşmanın devamı niteliği taşımaktadır.

12 Eylül sürecinde, ülkücülerinden verdiği mücadeleden pişmanlık duyan olmamıştır. Ülkücüler arasında böyle bir tartışma yaşanmamıştır.

Devletin yanında olmak ülkücü hareketin misyonu olmayıp sadece mücadelenin bir parçasıydı. Ülkücünün büyük ülküsü İla-yı Kelimetullah'tı. Allah'ın kelimesini yüceltmek, onu önce ruhlara sonra coğrafyaya kazımaktı. Ülkücüler 12 Eylül'de İla-yı Kelimetullah dedikleri için işkence gördüklerini, verdikleri mücadelenin devlete katkısına rağmen bunun için ezildiklerini biliyorlar. Ülkücüler “bizi kullandılar” ifadesini hiç kullanmamışlar ve kullanılmışlık duygusuna hiçbir zaman kapılmamışlardır. 12 Eylül öncesinde askerin belli bir merkezin isteği doğrultusunda olayları kışkırttığı, seyirci kaldığı, darbe yapmak için ortam hazırladığı doğrudur. Ancak 12 Eylül öncesinde yaşanan olayların gerçek sebebi bu değildir. Türkiye bir komünist saldırıya maruz kalmıştır. Milletini seven, hür olmayı var olma sebebi sayan bir gençlik kitlesinin komunizme karşı durması olayların gerçek sebebidir. Olayların içinde ABD parmağının olması Sovyetler Birliğinin Afganistan'dan ve ya Türkiye'den açık denizlere ulaşma çabası içinde olduğu gerçeğini de örtmez. 12 Eylül darbesinin yapılmasının yaman bir sebebi de Milliyetçi Hareketin yapılacak ilk genel seçimde iktidar olmasından korkulmasıdır. MHP'ne geçit verilmemesinin sebebi, bir MHP iktidarının tüm emperyalist oyunları bozacağından korkulmasıdır.

Ülkücüler bir yandan Türk Milletinin bağımsız kalabilmesi için komünizmle mücadele etmiş, bir yandan da kültürel çürümeye, gayri milli fikirlere, milli değerlere karşı yapılan saldırılara karşı durmuş ve kendi sistemini kurmaya çalışmıştır.

Ülkücüler içinde fert noktasında kullanılanlar da olabilir. Bu durum ülkücü hareketi bağlamaz. Ülkücü vatanı sevmekten, komunizme karşı olmaktan, Rus bayrağı, Çin bayrağı ABD bayrağının bu ülkede dalgalanmasına izin vermemesinden pişmanlık duymaz. Ama sistem bunu böyle istiyor. Ülkücülerle pişmanlığı yan yana getirmeye çalışıyor. Bu konuda çekilen filmlerdeki ülkücülerle ilgili en iyimser tema da bu.

Şimdiye kadar çekilen filmlerde -ki sayısı 20'den fazladır- sol ile ilgili çizilen profil de gerçekçi değildir. Hemen hepsinde gerçek ters yüz edilerek, solun kiri, pası, hatta ihaneti temizlenerek, özgürlükçü oldukları iddia ediliyor. Peki size soruyorum, Türkiye'de öyle medeni, özgürlük ve kardeşlik için çarpışan bir sol gördünüz mü? 12 Eylül öncesinde üniversitelere, sokaklara asılan Orak çekiçler, Kızıl yıldızlar neydi? Rus bayrağı ile Çin bayrağı ile özgürlük ve kardeşlik mi olurmuş? Marksist sol yine bildiğimiz gibi. 12 Eylül ile yarım kalmış bir hesaplaşma sinema üzerinden yürütülüyor, hepsi bu. Onlara göre Ülkücüler öldürmüşler Marksistler ise hep öldürülmüşler, ezilmişler, mağdur edilmişler… Milletin buna inanmasın istiyorlar. Halbuki Ülkücü Hareket 12 Eylülden önce 5 bin şehit verdi. Marksistlerin ise çok küçük bir kısmı ülkücülerle çatışmada öldürülmüştür. Çoğu ya fraksiyon çatışmasında, ya askerle, polisle çatışmada öldürülmüştür. MeselaMahir Çayan'ı, Ömer Ayna'yı(Emine Ayna'nın kuzeni), Ulaş Bardakçı'yı ülkücüler mi öldürdü? Devrim kanla yazılır, Hüseyin, Mahir, Ulaş, Kurtuluşa kadar savaş, Rus askerine selam dur, Türk askerini arkadan vur diyenler kimlerdi? Bu filmlerdeki gibi bir sol bu ülkede hiç olmadı. Biz bir tek sol tanıdık, Marksist-Leninist, Ruscu, Çinci, kan dökücü, ezan ve bayrak düşmanı bir sol. Hala da çok değiştiklerine inanmıyorum.

Bu filmle yeni bir çatışma başlatmak düşüncesinde değiliz. Sadece Ülkücünün hukukunu korumak ve gelecek nesillerin gerçeği olduğu gibi öğrenmesini sağlamak istiyoruz.

ZEYNEL KORKMAZ KİMDİR?

Zeynel Korkmaz 1956 Yılında Mersin'de doğdu. Ankara Üniversitesi DTFC Tarih bölümünden mezun oldu. Gazi Üniversitesi dış ilişkiler bölümünde yüksek lisans yaptı. “Birinci TBMM'nin Siyasi Tanınma Çabaları”, “Nizam-ı Âlem Ülküsü”, “İçel Eğitim Tarihi” adlı bilimsel çalışmaların ve “Güneşin Solduğu Şafak” adlı romanın da yazarıdır.

Zeynel Korkmaz, 12 Eylül öncesi çeşitli ülkücü kuruluşlarda aktif görev ve yöneticilik yapmıştır. Sinema sanatı konusunda ilk çalışmasını 1980 öncesi ilk gençlik yıllarında yapan Zeynel Korkmaz, ilk çektiği filmini 12 Eylülcülerin gazabından kurtaramamıştır. Filmin bazı sahnelerinin bulunduğu makaraları ele geçiren jandarma yerel oyuncuları da teker terek toplayarak gözaltına almış ve gerilla eğitimi almakla suçlamıştır. Zeynel Korkmaz ve oyuncular 10 gün süreyle karakol nezaretinde gözaltında tutulmuş, filmde kullanılan oyuncak silahların bulunması istenmiştir.

Sinema sanatı konusunda özel eğitim alan Zeynel Korkmaz halen serbest ticaretle uğraşmaktadır.


Deniz İNAN / dha
 

Ekli dosyalar

  • 060220111503233930054_2.jpg
    060220111503233930054_2.jpg
    16.9 KB · Görüntüleme: 4,363
ezan ve bayrak düşmanı bir sol. Hala da çok değiştiklerine inanmıyorum.

Bu filmle yeni bir çatışma başlatmak düşüncesinde değiliz. Sadece Ülkücünün hukukunu korumak ve gelecek nesillerin gerçeği olduğu gibi öğrenmesini sağlamak istiyoruz.

Bi solcu bi dinin ibadetine veya bi ülkenin bayrağına düşman olmaz çünkü dini inanç ve uyruk dışında inandığı daha büyük değerler vardır, insanlık gibi.Hele kendi bayrağıysa.Atatürk'te solcuydu.Gerçi onun da düşmanı çoğaldı bu ara nankörlük moda heralde ne diyelim.Ülkücülüğü korurken, solculuğa, devrimciliğe b.k atılmamalı.
 
тнєĵøкєя;5276903' Alıntı:
Bi solcu bi dinin ibadetine veya bi ülkenin bayrağına düşman olmaz çünkü dini inanç ve uyruk dışında inandığı daha büyük değerler vardır, insanlık gibi.Hele kendi bayrağıysa.Atatürk'te solcuydu.Gerçi onun da düşmanı çoğaldı bu ara nankörlük moda heralde ne diyelim.Ülkücülüğü korurken, solculuğa, devrimciliğe b.k atılmamalı.

Atatürk solcu değildi arkadaş onu bi geçicen önce.. Onu bir tarafa koymak bu ülkede yapılacak en büyük yanlış..

Devrimcilik dersen Atatürkün devrimlerini bilir sayarım gerisi yalan... Solculuk dersende önce Atatürkçü olacak bayrağını sevecek milletini sevecek ülke bütünlüğü için calışacak düşünceleride ona göre olacak... Ben çok gördüm solcuyuz devrimciyiz ayağına en önde kürtçülük yapan... Ama doğruya doğruya vatanını milletini çok seven solcuda gördüm.. Çok ince bir çizgi var ayırmak lazım mesele bu... Kimseyi solcu ya da devrimci diye karalamak gibi bir niyetim yok ama bugüne kadar ülkücülere atılan iftiralara kimsenin sesi çıkmadı.. Ya hepsi için sesimizi çıkartıcaz.. Ya da bırakıcan devran böyle devam edicek...
 
Atatürk solcu değildi arkadaş onu bi geçicen önce.. Onu bir tarafa koymak bu ülkede yapılacak en büyük yanlış..

Devrimcilik dersen Atatürkün devrimlerini bilir sayarım gerisi yalan... Solculuk dersende önce Atatürkçü olacak bayrağını sevecek milletini sevecek ülke bütünlüğü için calışacak düşünceleride ona göre olacak... Ben çok gördüm solcuyuz devrimciyiz ayağına en önde kürtçülük yapan... Ama doğruya doğruya vatanını milletini çok seven solcuda gördüm.. Çok ince bir çizgi var ayırmak lazım mesele bu... Kimseyi solcu ya da devrimci diye karalamak gibi bir niyetim yok ama bugüne kadar ülkücülere atılan iftiralara kimsenin sesi çıkmadı.. Ya hepsi için sesimizi çıkartıcaz.. Ya da bırakıcan devran böyle devam edicek...

Usta bi kere solculuğun tanımını yapmışsın zaten solcu dediğin aslında o yazdıklarındır.
Atatürkçü olacak bayrağını sevecek milletini sevecek ülke bütünlüğü için calışacak düşünceleride ona göre olacak...

Solcuyla vatan hainini ayırmak için
Solcunun Teröristle kürdü ayırdığı ince çizgiyi farketmeniz lazım sanırım ;)

Solcuyuz diye geçinip şerefsizin teröristin reklamını yapıp kürdü de karalayanlar var.İyiki onlardan uzağım.O aradaki çizgiyi farkedip sende ayırdıysan ne mutlu.En yukarda yazılanlara cevap olarak yazdım.

Edit:Atatürk'ü bi tarafa koyup ondan yararlanmak tabiki yanlış ama Atatürk solcuydu, devrimciydi buda böyle.Atatürk Solcuydu diye CHP'ye oy vermektense MHP Türkiye'yi ileri götürecekse MHP'ye oy veririm.Yani Atatürk'ü bi tarafa yerleştirmeye çalışmıyorum solcu diyerek.​
 
Geri
Üst