CHP, MHP, PKK, BDP, Ulusalcılar, Darbeciler, Ergenekoncular, Militaristler... Birbiriyle ezelden kavgalı olan bu gruplar neden aynı cephede yer alıyorlar...
PKK ve onun Meclis ’teki temsilcisi olan BDP, referandum kampanyasında açıkça ‘ret cephesi’ içinde yer aldılar. Defaatle yazdık; bir yanda antidemokratik oligarşik jakobenizmin temsilcisi CHP diğer yanda ne yazık ki CHP ’nin kanatları altına sığınmış görünen güya milliyetçilerin temsilcisi MHP, bir de teröristbaşının emrinden çıkmayan PKK/BDP ... Ayrıca, bilcümle ulusalcılar, Ergenekoncular, militaristler ve darbeciler...
Bu birbirinin zıddı gibi görünen, birbiriyle ezelden kavgalı gruplar, anayasa referandumunda ayrı cephede yer aldılar. CHP’liler ve özellikle MHP ’liler, bir taraftan AK Parti ’yi teröristlerle işbirliği yapmak ve ‘vatanı satmak’ la suçlarken, kendileri vatan hainleriyle aynı safta bulundular.
***
Ret Cephesi’nin bütün çırpınışlarına rağmen, kamuoyu araştırmalarına göre ‘evet’ oyları süratle yükselmeye başladı. Bizim önceki tahminimiz olan yüzde 60’lık evet oyunu yüksek bulanlar son günlerde yüzde 70’lerden söz etmeye başladılar.
CHP ve MHP baştankara gidişlerine devam ededursunlar, stratejik ve taktik esnekliği onlardan daha iyi beceren teröristbaşının uşakları, bir durum değerlendirmesi yaparak taktiklerini değiştirdiler.
PKK/BDP’nin taktik değiştirme eğiliminin sebepleri şunlardır:
- PKK/BDP, Güney Doğu’daki tabanına hâkim olamamakta, AK Partili olsun ya da olmasın, Güneydoğu’nun tamamına yakın kısmı kabul oyu kullanma eğilimi içinde bulunmaktadır. Bu durumda, PKK/BDP ’nin referandum aleyhindeki tutumunun boşa çıkacağı anlaşılmaktadır.
- BDP , referandum için ileri sürdüğü yeni şartların, kendisine bir manevra imkânı sağlayacağını hesap etmektedir. Sonunda referandum konusundaki olumsuz tavrını değiştirebilecektir.
- Apo ’nun ve Karayılan ’ın açıklamaları, tamamen gerçeklere aykırı ve uydurma iddialardır. AK Parti İktidarı , hiçbir şekilde teröristle pazarlığa oturmuş değildir. Hele böylesine kritik bir dönemde teröristle masaya oturulmuş olduğunu düşünmek için, ya aptal ya da kötü niyetli olmak gerekir.
- Bu, Apo’nun ve PKK’nın hazırladığı bir komplodur . Buna göre önce ‘ateşkes’ (!) ilân edilecek; sonra Karayılan ve Apo devletle pazarlık yaptıklarını söyleyecekler ve hemen ardından da BDP de şartlarını ileri sürecektir. Tabiatıyla komplonun bundan sonraki hazır oyuncuları CHP ile MHP olacaktır. Hiç sıkılmadan ortaya düşüp hainlerin iddialarını doğru kabul ederek, AK Parti ’yi yıpratmaya ve ‘hayır’ oylarını arttırmaya çalışacaklardır.
Böylece Apo/PKK/BDP , hem muhalefetin istismarını sağlayarak ‘hayır’ oylarını arttırmış olacak, hem de çıkan ‘evet’ oyları üzerinde hak iddia ederek Güney Doğu ’da durumlarını kurtarmaya çalışacaklar.
***
Bu alçakça oyuna gelmemek için;
Teröristlerin ve CHP ile MHP’nin iddiaları, -Başbakan ’ın yaptığı gibi, sonuna kadar kesin bir dille yalanlanmalıdır.
BDP ’nin şartları hiçbir şekilde kabul edilmemeli ve bu durum kamuoyuna ilân edilmelidir.
BDP ’nin ‘retçiler’ arasında yer almasının daha faydalı olacağı unutulmamalıdır.
Ateşkes tuzağına düşülmeden güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine bütün hızıyla devam edilmelidir.
***
Bu komplocuların ve onların istismarını fırsat bilerek iftirayı kampanya taktiği hâline getirenlerin gözden kaçırdıkları husus şudur: Milletimiz bu yalanlara ve iftiralara kapılmayacak kadar basiretli ve ferasetlidir.
Bu mübarek Ramazan Ayı’nda yalanlarla, dolanlarla kimseyi kandıramazsınız.
KAYNAK
PKK ve onun Meclis ’teki temsilcisi olan BDP, referandum kampanyasında açıkça ‘ret cephesi’ içinde yer aldılar. Defaatle yazdık; bir yanda antidemokratik oligarşik jakobenizmin temsilcisi CHP diğer yanda ne yazık ki CHP ’nin kanatları altına sığınmış görünen güya milliyetçilerin temsilcisi MHP, bir de teröristbaşının emrinden çıkmayan PKK/BDP ... Ayrıca, bilcümle ulusalcılar, Ergenekoncular, militaristler ve darbeciler...
Bu birbirinin zıddı gibi görünen, birbiriyle ezelden kavgalı gruplar, anayasa referandumunda ayrı cephede yer aldılar. CHP’liler ve özellikle MHP ’liler, bir taraftan AK Parti ’yi teröristlerle işbirliği yapmak ve ‘vatanı satmak’ la suçlarken, kendileri vatan hainleriyle aynı safta bulundular.
***
Ret Cephesi’nin bütün çırpınışlarına rağmen, kamuoyu araştırmalarına göre ‘evet’ oyları süratle yükselmeye başladı. Bizim önceki tahminimiz olan yüzde 60’lık evet oyunu yüksek bulanlar son günlerde yüzde 70’lerden söz etmeye başladılar.
CHP ve MHP baştankara gidişlerine devam ededursunlar, stratejik ve taktik esnekliği onlardan daha iyi beceren teröristbaşının uşakları, bir durum değerlendirmesi yaparak taktiklerini değiştirdiler.
PKK/BDP’nin taktik değiştirme eğiliminin sebepleri şunlardır:
- PKK/BDP, Güney Doğu’daki tabanına hâkim olamamakta, AK Partili olsun ya da olmasın, Güneydoğu’nun tamamına yakın kısmı kabul oyu kullanma eğilimi içinde bulunmaktadır. Bu durumda, PKK/BDP ’nin referandum aleyhindeki tutumunun boşa çıkacağı anlaşılmaktadır.
- BDP , referandum için ileri sürdüğü yeni şartların, kendisine bir manevra imkânı sağlayacağını hesap etmektedir. Sonunda referandum konusundaki olumsuz tavrını değiştirebilecektir.
- Apo ’nun ve Karayılan ’ın açıklamaları, tamamen gerçeklere aykırı ve uydurma iddialardır. AK Parti İktidarı , hiçbir şekilde teröristle pazarlığa oturmuş değildir. Hele böylesine kritik bir dönemde teröristle masaya oturulmuş olduğunu düşünmek için, ya aptal ya da kötü niyetli olmak gerekir.
- Bu, Apo’nun ve PKK’nın hazırladığı bir komplodur . Buna göre önce ‘ateşkes’ (!) ilân edilecek; sonra Karayılan ve Apo devletle pazarlık yaptıklarını söyleyecekler ve hemen ardından da BDP de şartlarını ileri sürecektir. Tabiatıyla komplonun bundan sonraki hazır oyuncuları CHP ile MHP olacaktır. Hiç sıkılmadan ortaya düşüp hainlerin iddialarını doğru kabul ederek, AK Parti ’yi yıpratmaya ve ‘hayır’ oylarını arttırmaya çalışacaklardır.
Böylece Apo/PKK/BDP , hem muhalefetin istismarını sağlayarak ‘hayır’ oylarını arttırmış olacak, hem de çıkan ‘evet’ oyları üzerinde hak iddia ederek Güney Doğu ’da durumlarını kurtarmaya çalışacaklar.
***
Bu alçakça oyuna gelmemek için;
Teröristlerin ve CHP ile MHP’nin iddiaları, -Başbakan ’ın yaptığı gibi, sonuna kadar kesin bir dille yalanlanmalıdır.
BDP ’nin şartları hiçbir şekilde kabul edilmemeli ve bu durum kamuoyuna ilân edilmelidir.
BDP ’nin ‘retçiler’ arasında yer almasının daha faydalı olacağı unutulmamalıdır.
Ateşkes tuzağına düşülmeden güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine bütün hızıyla devam edilmelidir.
***
Bu komplocuların ve onların istismarını fırsat bilerek iftirayı kampanya taktiği hâline getirenlerin gözden kaçırdıkları husus şudur: Milletimiz bu yalanlara ve iftiralara kapılmayacak kadar basiretli ve ferasetlidir.
Bu mübarek Ramazan Ayı’nda yalanlarla, dolanlarla kimseyi kandıramazsınız.
KAYNAK
