Bu kafayla bir yere varamayız...

Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ

ےσℓđ
Katılım
3 Eki 2005
Mesajlar
13,708
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
37
Bu kafayla bir yere varamayız...

k_birand.gif


Önce belki vazgeçerler diye bekledim. Ancak kimse kılını kıpırdatmadı. Medya bile gereken ilgiyi göstermedi. Oysa olay beni çok rahatsız etti.
Kanaltürk, Kanal 24 ve TGRT Haber'e 6 ile 9 kez yayın durdurma kararının verilmesi, neresinden bakılırsa bakılsın, söz özgürlüğü açısından büyük bir ayıptır.
Kararı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) vermiş. RTÜK de buna dayanarak uygulamayı yapmış.
Gerekçesi, " Seçim sırasında tek yönlü yayın".
"Tarafsız yayın" acaba nedir, çok merak ediyorum.
YSK'nın kafasındaki "tarafsız yayın" herhalde çok farklı bir şey.
Kanaltürk'ün görüşlerini benimsemeyebilirsiniz.
Kanaltürk'te yayına çıkan kişilere göre, çok farklı düşünebilirsiniz.
Ancak, ne Kanaltürk'ü ne de başkalarını görüşlerinden dolayı kapatamazsınız. Kapatmamanız gerekir.
Eğer demokrasi çok seslilik ise...
Eğer demokrasilerde insanlar görüşlerini (hakaret etmeden) açıkça söyleyebiliyorlarsa, o zaman YSK demokrasiyi çiğnemiştir.
Bu kafayla, bu sansürcü yaklaşımla hiçbir yere varamayacağımız bilinmeli.

Mehmet Ali BİRAND
 
Vamos Bien' Alıntı:
bu adam demokrasinin ne olduğunu öğrensin medya oportunistliğini bıraksın ondan sonra gazetecilik yapsın!.. (lütfen sonuna kadar izleyin!..]

yazıyı o adam, bu adam, abc kişisi ya da sadrazamın torunu olduğu için değil,
yazarın bu konudaki fikirlerine katıldığım için verdim

konuyla ilgili birşey yazamayıpta,
kişiler şöyledir böyledir diye eleştireceksen, yeri burası değildir.
Aslında benim hergün okuduğum, ama fikirlerinden pekte hazzetmediğim bir yazar M. Ali Birand
herkesin söylediği doğrular ve yanlışlar vardır muhakkak

AMA bu konuda DOĞRUYU söylemiş mi? bence söylemiş
BU YETERLİDİR.
 
doğru veya yanlış orası farklı bir tartışma boyutu ama ben bu adamın yazdığı yazı doğru olsa bile samimi olduğuna inanmam,tamamen düzen gazetecisidir,neyse konu dağılmasın herks düşüncesini yazsın...
 
Mehmet Ali Birand'ın diğer yazılarına katılmamam ile birlikte burda gerçekten doğru yazmış.Sansür ve baskı uygulayarak ne kadar ileri gidebiliriz ki? Televizyonda sansür, baskı ayrıca bu hükümet utanmadan internete bile sansür uyguluyor.Sonrada özgürlük ve demokrasiden bahsediyor. Bu ne yaman bir çelişki...
 
2 hafta önce kanaltürk ana haber bülteni 1 hafta kapanmıştı :D Onların demokrasisi kendine.Demokrasi bir araç demedilermi ee işte kullanıyorlar.
 
burası Türkiye. sen akp yi savıunmuyorsun diye kanalda kapatırlar insanlarıda..
 
Konuyla ilgili okuduğum bir yorum yazısını o kadar doğru tespitlerde bulunmuş ki paylaşmak istedim.

'Kanaltürk'ü derhal kapatın..''

Kanalları zaplarken KANALTÜRK"e takılıverdim. Tuncay Özkan ve Kerimcan Kamal karşılıklı sohbet ediyorlar.

RTÜK, KANALTÜRK"e seçim öncesi ana haber bültenlerinde “tarafsız yayın yapma” ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle program durdurma cezası verdi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen TV 24"e de aynı gerekçeyle daha ağır bir ceza verildi.

Ancak KANALTÜRK"ün verdiği tepki bu kararın ötesinde bir nedene ve anlama sahip.

Tuncay Özkan, Tandoğan mitingiyle etkisi gizlenemeyecek boyutlara ulaşan dev sivil demokratik tepkisel sürecin mimarıdır.

O meydanlara çıkan endişeli yığınlar, 23 Temmuz sabahı çok ciddi bir yenilmişlik duygusu içine girdi.

23 Temmuz sonrası memlekette oluşan toplumsal ayrışma, her ne kadar büyük medya tarafından görülmese de, ciddi boyutlarda...

Başbakan Erdoğan"ın, “uzlaşırım” sözü, inisiyatifi dışında gelişen birçok nedenden ötürü, gerçekleşmedi... Tuhaf ama bence o ve çevresindeki birkaç akil adam yüzde 53"ün endişesini kısmen paylaşıyor.

Yani durum sadece toplumsal barış açısından bile iyi gitmiyor...

Neden mi?

Şu birkaç endikatöre bakalım. Nedenleri kavrarız...

KANALTÜRK"ün başına gelenler, Emin Çölaşan"ın kovulması, medya sermayesinde yeni bir dizayna geçilme sürecinin başlaması, medya yöneticilerine veya medya patronlarına açılan telefonlar, sermaye çevrelerinin sessizliği, belli güç odaklarının artık susmayı tercih etmesi...

Ancak bence çok daha önemlisi AK PARTİ"nin emir komuta zinciri 23 Temmuz itibarıyla dağıldı.

AK PARTİ"nin, hocadan teslim aldığı en mühim miras bir cemaat anlayışı içinde yürüyen yapısıydı.

Lider Erdoğan"dı... Herkes onun ağzına bakarak pozisyon alırdı.

Gelinen noktada sanılanın aksine bu iktidar artık sadece Gül"le paylaşılmıyor.

Ortaya kolektif ama kontrolsüz bir zihniyet çıktı.

Yani AK PARTİ gibi bir yapı içinde artık “biz” var... En tepeden en aşağıya; dikey ve yatay karar mercilerine şu son dört yıl içinde yerleşen bazı kimseler artık meşrebine göre tutum ve davranışlar sergileyebiliyor...

O “biz”i oluşturan yapı il bazında, ilçe bazında muğlak bir söylem üzerinden “karar alıyor” veya bir şeyleri “dayatıyor”. Bunun illa ki kötü niyetle yapılıyor olması gerekmiyor ama nihayetinde kafalarına göre bir normal oluşturup “gereğini”, özellikle 23 Temmuz"dan itibaren, büyük bir özgüven içinde yapıyorlar.

Ancak Türkiye çok farklı sosyal dinamiklere sahip bir ülke.

İktidar el değiştiriyor. Bu vaziyetten ciddi endişe duyan bir kesim var.

Düne kadar “öteki”yi tanımlayan elitist yapının belli mekanizmaları vardı.

Şimdi , “öteki” alanı tanımlıyor.

Bugüne kadar kendisine “öteki” muamelesi yapanlara “artık sensin öteki” demeye başladı. Rahatsızlık burada...

Bu ilişki biçimini yapay bir ekonomik yapı destekliyor. Güç aldıkları yegane payanda çökerse ne olacak? Düşünmüyorlar.

Tuncay Özkan “yeni öteki” olarak adlandırılabilecek bu endişeli yığınlar adına çok mühim bir işe soyundu.

Bugün hiçbir siyasi parti liderinin konuşamadığı enerji, hırs, birikim ve vizyonla konuşuyor.

Kanaltürk"ün başlattığı bu hareketin çok ciddi sosyal ve siyasal bir karşılığı var.

İki günde 100 bin kişiyi aştılar. Tamamı adı sanıyla belli...

O nedenle de demokrasi açısından çok umutluyum.

Sonuç?

Kanaltürk"e daha fazla saat ceza verin, zira oraya vurdukça demokratik sesler daha çok çıkıyor.

Çıkmalı...

İnanın sandığımızdan çok daha fazla ihtiyaç var bu sese... Bu ses rahatsızlık vermeli... Türkiye kabuk değiştiriyor.

Bu değişimin sağlıklı olması AK PARTİ içinde kendini artık “biz” olarak tanımlayan etkili ve yetkili şuursuzlara ne pahasına olursa olsun direnmekle mümkündür.

Bir kesim sesini demokratik olarak yükseltmezse...

Türkiye şeriata değil ama faşizme gidiyor.


SERDAR AKİNAN / AKŞAM
 
Burası Turkıye turk ınsanı olarak hıcbır zaman kendını yonetmeyı beceren bır sıyası anlayısı secemıycez.

Turk halkı olarak bu yapılanları fazlasıyla hakketık

Sımdı soruyorum Kuzey ırakta Turk askerının basına cuval gecırıırken verılen mesaj neydı akıllı ol burası artık benım bolgem ona gore hareket et....

Sımdı soruyorum bu kapatma neyın nesı bu kapatma turk aydınlarının kafasına cuval gecırmedır....Verılen mesaj ney akıllı olun devlet artık tum organlarıyla benım tekelımde ona gore hareket edın.....

Atam etrafım cok karardı hıcbırsey goremıyorum.......
 
ifrit' Alıntı:
kanalturku ne zaman acsam hep ayni seyi goruyordum, birileri oturmus akp`yi elestiriyor, rtuk dogru karar wermis, adalet isteyenler neden samimi degil?

Madem oyle AKP tayyip'i eleştiren meclis çatısı altındaki pkk lıları da kapatsın..Sağlanan adalet daha türkiyeyi rahatlatacak türden olur..Adalet budur..

Mehmet ali birandın kime hizmet ettiğini faydasının mı zararının mı dokunduğunu herkes bilir..
fazla konuşmak istemiyorum can sıkan bi yalaka..
 
Düzenin uşakları başa birsey deil!! Nerde özgürlük nerde demokrasi atatürk zamanından baska ne zaman bu eşitlik hak adalet olmus..Kaç vatansever kahramanı bu devlet idam etmedi bunlar devede kulak..
 
Geri
Üst