sideways
New member
- Katılım
- 6 Ara 2006
- Mesajlar
- 695
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Diyarbakır’da bir yerden geçerken güvenlik görevlileri Abdullah Gül'e ‘Sakın burada durmayın, tehlikeli bir yer’ dediler. Ama o indi ve halkla kucaklaştı ve o anları şöyle anlattı.
Çankaya’ya ziyaretçi akını sürüyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki günkü konukları ATO Başkanı Sinan Aygün ve yönetim kurulu üyeleriydi. Edindiğim intiba, görüşmenin çok samimi bir havada geçtiği yönünde.
Özellikle Gül’ün verdiği mesajlar çok önemli. Gül’ün, herkesin zihninde cevabını aradığı ‘İlk gezisine neden Güneydoğu’dan başladı?’ sorusuna getirdiği açıklama, nasıl bir cumhurbaşkanı olacağının en önemli işareti: ‘Terörle mücadele eden askerimize moral ve destek vermek, ihmal edilen halkımızı kucaklamak için ilk gezime buradan başladım.’
Hem teröre karşı canı pahasına mücadele eden değerli vatan evlatlarına hem terör sarmalından kurtulmak isteyen masum bölge halkına sahiplenme duygusunun altı çizilmelidir. Son 5 yılda askeri tedbirlerin sosyal politikalarla desteklenmesinin nasıl bir sonuç doğurduğu ortada.
Gül şöyle diyor: ‘Bu bölgelerde insanımız yıllarca ihmal edilmiş. Son yıllarda uygulamaya konan KÖYDES ve BELDES projeleri halkın ilgisini yeniden arttırmış. Tüm sivil toplum kuruluşları, halkımız bana destek verdi, yoğun sevgi gösterilerinde bulundular. Eğer terör ve şiddet olmazsa, herkes bizimle kucaklaşır.’
Bu ifadeler sohbet ortamını duygusallaştırıyor. Gözlerini hafif kısarak derviş edasıyla Çankaya’daki konumunu tanımlıyor: ‘Bakın arkadaşlar şu yaşa geldik, fani dünya, vakit geldi geçiyor. Bizim işimiz, vatanımıza, milletimize hizmet edip onları mutlu etmek, bu fani dünyada hoş bir seda bırakmak olmalıdır.’
Tehdide aldırmadım, durdum
Sohbet ilerledikçe Gül, Güneydoğu gezisine ilişkin ilginç anektodlar da aktarmaya başlıyor: ‘Diyarbakır’da bir yerden geçerken güvenlik görevlileri ‘Sakın burada durmayın, tehlikeli bir yer’ dediler. Orada bile halk önümü kesti, durdum, indim aşağı. Onlarla orada kucaklaştık. Kimsenin gidemediği yerlere gittim.’
O arada Sinan Aygün devreye giriyor: ‘Onun için mi dağda gezerken görüntüleriniz değil de fotoğrafınız yayınlandı?’ Gül ‘evet’ deyip ekliyor: ‘Oralar stratejik bölgelerdi. Medya yoktu. Sadece fotoğraflar yayınlandı.’
PKK çıldırdı
Gül, izlenimlerini aktarırken istihbarat birimlerinin PKK ve terörle mücadeleye ilişkin hazırladığı ‘gizli’ nitelikteki bazı özel bilgileri de paylaşıyor. ‘Bakın’ diyor: ‘Askerimiz bir taraftan çok önemli operasyonlar yapıyor diğer taraftan sosyal politikalarla halkı kucaklıyoruz. Bunun sonucunda PKK bölgede taban kaybediyor. Eski desteği, eski gücü yok. Halk kendine sahip çıkılmasını istiyor, destek istiyor. Gelen bilgiler var. PKK bundan çok rahatsız, çıldırmış durumda. Biz doğru yoldayız.’
Uçağa binip dünyayı dolaşırız
Sohbetteki tek konu Güneydoğu değil tabi. ATO yöneticileri, cumhurbaşkanından iş dünyasına sahip çıkmalarını istiyor. Hatta Sinan Aygün, ‘Biz Özal ve Demirel gibi cumhurbaşkanı istiyoruz. Onlar bizlerle hep içeçeydi, uçağına biner ülke ülke dolaşırdık. İşlerimize yardımcı olurdu’ diyor.
Gül’ün güldüğü an, o an oluyor: ‘Merak etmeyin öyle olacak. Uçağa binip dünyayı hep birlikte dolaşacağız.’ Demirel ve Özal’ı aratmayacağını söylüyor.
Yeni anayasayı tartışmaya açarken usule uygun hareket edilmesi için Erdoğan’la görüştüğünü söyleyen Gül’ün bu konudaki açıklamaları basına yansıdığı için üzerinde fazla durmuyorum ama sivil anayasa girişimlerine destek verdiğini belirtmeliyim.
(Star)
Ne diyelim, cumhurbaskanimiz'dan Allah razi olsun. :victory

Çankaya’ya ziyaretçi akını sürüyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki günkü konukları ATO Başkanı Sinan Aygün ve yönetim kurulu üyeleriydi. Edindiğim intiba, görüşmenin çok samimi bir havada geçtiği yönünde.
Özellikle Gül’ün verdiği mesajlar çok önemli. Gül’ün, herkesin zihninde cevabını aradığı ‘İlk gezisine neden Güneydoğu’dan başladı?’ sorusuna getirdiği açıklama, nasıl bir cumhurbaşkanı olacağının en önemli işareti: ‘Terörle mücadele eden askerimize moral ve destek vermek, ihmal edilen halkımızı kucaklamak için ilk gezime buradan başladım.’
Hem teröre karşı canı pahasına mücadele eden değerli vatan evlatlarına hem terör sarmalından kurtulmak isteyen masum bölge halkına sahiplenme duygusunun altı çizilmelidir. Son 5 yılda askeri tedbirlerin sosyal politikalarla desteklenmesinin nasıl bir sonuç doğurduğu ortada.
Gül şöyle diyor: ‘Bu bölgelerde insanımız yıllarca ihmal edilmiş. Son yıllarda uygulamaya konan KÖYDES ve BELDES projeleri halkın ilgisini yeniden arttırmış. Tüm sivil toplum kuruluşları, halkımız bana destek verdi, yoğun sevgi gösterilerinde bulundular. Eğer terör ve şiddet olmazsa, herkes bizimle kucaklaşır.’
Bu ifadeler sohbet ortamını duygusallaştırıyor. Gözlerini hafif kısarak derviş edasıyla Çankaya’daki konumunu tanımlıyor: ‘Bakın arkadaşlar şu yaşa geldik, fani dünya, vakit geldi geçiyor. Bizim işimiz, vatanımıza, milletimize hizmet edip onları mutlu etmek, bu fani dünyada hoş bir seda bırakmak olmalıdır.’
Tehdide aldırmadım, durdum
Sohbet ilerledikçe Gül, Güneydoğu gezisine ilişkin ilginç anektodlar da aktarmaya başlıyor: ‘Diyarbakır’da bir yerden geçerken güvenlik görevlileri ‘Sakın burada durmayın, tehlikeli bir yer’ dediler. Orada bile halk önümü kesti, durdum, indim aşağı. Onlarla orada kucaklaştık. Kimsenin gidemediği yerlere gittim.’
O arada Sinan Aygün devreye giriyor: ‘Onun için mi dağda gezerken görüntüleriniz değil de fotoğrafınız yayınlandı?’ Gül ‘evet’ deyip ekliyor: ‘Oralar stratejik bölgelerdi. Medya yoktu. Sadece fotoğraflar yayınlandı.’
PKK çıldırdı
Gül, izlenimlerini aktarırken istihbarat birimlerinin PKK ve terörle mücadeleye ilişkin hazırladığı ‘gizli’ nitelikteki bazı özel bilgileri de paylaşıyor. ‘Bakın’ diyor: ‘Askerimiz bir taraftan çok önemli operasyonlar yapıyor diğer taraftan sosyal politikalarla halkı kucaklıyoruz. Bunun sonucunda PKK bölgede taban kaybediyor. Eski desteği, eski gücü yok. Halk kendine sahip çıkılmasını istiyor, destek istiyor. Gelen bilgiler var. PKK bundan çok rahatsız, çıldırmış durumda. Biz doğru yoldayız.’
Uçağa binip dünyayı dolaşırız
Sohbetteki tek konu Güneydoğu değil tabi. ATO yöneticileri, cumhurbaşkanından iş dünyasına sahip çıkmalarını istiyor. Hatta Sinan Aygün, ‘Biz Özal ve Demirel gibi cumhurbaşkanı istiyoruz. Onlar bizlerle hep içeçeydi, uçağına biner ülke ülke dolaşırdık. İşlerimize yardımcı olurdu’ diyor.
Gül’ün güldüğü an, o an oluyor: ‘Merak etmeyin öyle olacak. Uçağa binip dünyayı hep birlikte dolaşacağız.’ Demirel ve Özal’ı aratmayacağını söylüyor.
Yeni anayasayı tartışmaya açarken usule uygun hareket edilmesi için Erdoğan’la görüştüğünü söyleyen Gül’ün bu konudaki açıklamaları basına yansıdığı için üzerinde fazla durmuyorum ama sivil anayasa girişimlerine destek verdiğini belirtmeliyim.
(Star)
Ne diyelim, cumhurbaskanimiz'dan Allah razi olsun. :victory