Burunları sürtüldükçe...

zerkli

New member
Katılım
7 Eyl 2008
Mesajlar
2,738
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
faşizm uygulayandan uygulanana bulaşan bir hastalı
AKP heyetinin ABD’de “burnu sürtüldü”. Artık ABD’den eski desteği alamadıklarına dair sayısız mesajla karşılaşan AKP heyeti, döner dönmez Amerikancılığı artırdı, İsrail’e “ilişkilerin düzelmesi” çağrısı yaptı.

Geçtiğimiz hafta AKP’yi temsilen partinin dış ilişkilerinden sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı Ömer Çelik başkanlığında bir heyet, ABD’yi ziyaret etti. Ömer Çelik'in başkanlığındaki heyette TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Suat Kınıklıoğlu ve AKP Milletvekili Zeynep Dağı yer aldı. Heyetin sadece partiyi değil, hükümeti de temsil etmesi için Başbakanlık Başdanışmanı İbrahim Kalın da heyetle birlikte gönderildi.

Hayal kırıklığı
AKP, şimdiye kadarki tüm ABD ziyaretlerini Türkiye’de büyük bir propaganda malzemesi olarak kullanırdı. Ancak AKP’nin son Vaşington seferinde yaşanan hüsran nedeniyle ziyaret Türkiye’de pek az haber olabildi. Heyet'in ABD'de bir çok kongre üyesi ile ve Türkiye uzmanı ile görüştüğü belirtilse de, bu isimlerin kimler olduğu konusunda pek ayrıntıya yer verilmedi.

Clinton’dan görüşme yok
AKP heyeti, Vaşington’da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la görüşmeyi umuyordu. Ancak Clinton, AKP heyetinin randevu talebini reddetti.

Eğer iş sadece bununla kalsaydı, durum “Demek Bakan’ın vakti yokmuş” diye yorumlanabilir, mazur görülebilirdi. Fakat TÜSİAD’ın birkaç aydır bekletilen randevu talebi ne hikmetse tam da AKP heyetinin Vaşington’da olduğu sıralarda kabul edildi ve AKP’yle görüşmeyen Clinton, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’le görüştü.

Zaman gazetesi yazarı Ali H. Aslan, bu durumla ilgili “Bunun Türk kamuoyunda hükümete ABD'nin tavır koyması olarak algılanacağını ve içerideki güç mücadelesinde AK Parti'nin hasımlarını cesaretlendireceğini Amerikalılar hesap etmiştir” yorumunda bulundu.

Yahudi lobisi reddetti
ABD heyeti, Vaşington’da en büyük üç Yahudi örgütünden de randevu talep etti. İsrail’in Haaretz gazetesinin bildirdiğine göre ABD’nin en etkili lobisi olan ADL (Anti-Defamation League) ile Amerika İsrail Siyasi Eylem Komitesi (AIPAC) ve B’nai Brith International adlı kuruluşlar, Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulmasını protesto amacıyla Ömer Çelik başkanlığındaki AKP heyetinden görüşme talebini reddettiler.

Yalnızca Amerikan Yahudi Komitesi, AKP’yle görüşme yaptı ve Türk basınında bu görüşme geniş yer buldu.

Ackerman “Görüşmem” dedi, bir de protesto etti
AKP heyeti, Temsilciler Meclisi üyesi Gary Ackerman’dan da randevu talep etmişti. Ackerman, bu randevu talebini reddetmekle kalmadı, Woodrow Wilson düşünce kuruluşunun başkanı ve eski Kongre üyesi Lee Hamilton'a bir mektup göndererek Kurumun Türkiye'nin Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu'na vermeyi düşündüğü 'Kamu Hizmeti Ödülü'nün iptalini istedi.

Dinlemediler bile…
Ortadoğu Enstitüsü’nün düzenlediği Türkiye konferansında hem Türkiye’nin Vaşington büyükelçisi Namık Tan, hem de heyette hükümeti temsil eden kişi olan Erdoğan’ın başdanışmanı İbrahim Kalın konuşma yaptılar. Salonda, teamüllerin aksine, tek bir ABD’li yetkili yer almadı.

Dönüşte bile ince mesaj
AKP heyeti hüsranla dolu ABD gezisini tamamlayıp ülkeye dönerken dahi tokat yedi. Heyeti dönüşte ABD’li yetkililer değil, Türkiye’nin New York Başkonsolosu Mehmet Samsar uğurladı. Normal zamanda büyük bir skandal olacak bu gelişme de Türk basınında olabildiğince geçiştirildi.

Peki dönünce ne yaptılar?
Böylece heyet, AKP’nin şimdiye kadar ABD’de gördüğü en kötü muameleyi görerek, adeta burunları sürtülmüş şekilde Türkiye’ye döndü.

Heyet başkanı Ömer Çelik, dün ABD dönüşünde bir basın toplantısı düzenledi. Çelik’in konuşmasının en can alıcı noktası, İsrail’in “Türkiye’yle ABD’nin arasını bozmaya çalıştığını” iddia etmesi oldu. Çelik “Propaganda faaliyetleriyle İsrail’le sorunla İran’a yaptırımlara hayır oyu bağlantılandırılmaya çalışılıyor. İsrail’in, Türk-Amerikan ilişkilerine ambargo koyma gibi bir faaliyeti var. Buradaki muhataplarımıza, İsrail’in Türk-Amerikan ilişkilerine ambargo koyma girişimini engellemeleri ve İsrail’in saldırganlığını cesaretlendirmemeleri gerektiğini söyledik” dedi.

Çelik, İsrail’e ise “İlişkileri düzeltmeliyiz” mesajı göndererek şunları söyledi: “Kategorik olarak, İsrail-Türkiye ilişkilerinin iyi olması, İsrail’in güvenliği ve varolma hakkının sağlanması gerek. İsrail devleti ve milletine şu çağrıyı yapıyoruz.: Türkiye-İsrail ilişkileri tarihi ve siyasi önemdedir, bazı basiretsiz politikacılara bu tarihi perspektifi ve büyük işbirliğini feda etmemelisiniz. Basiretsiz politikacıların şirazesinden çıkmış beyanlarının, Türk-İsrail ve Türk-Amerikan ilişkilerinin önemini bilmeyenlerin bir takım günlük tepkilerinin bu ilişkileri zedelememesi gerekir. Sağduyu ve basiret gösterilmesi, Türkiye’nin hassasiyetleri karşılayacak mekanizmalar kurulması gerekir.”

Peki “basiretsiz ve şirazesinden çıkmış”lardan biri Erdoğan mı?
AKP’nin hüsran yaşayan ABD heyetinin başındaki isim Ömer Çelik döner dönmez ABD’ye “Aman aramız bozulmasın” deyip, İsrail’e de “Büyük işbirliğimizi feda etmeyin” diye seslenirken, Zaman gazetesi yazarı Ali H. Aslan bugünkü köşe yazısında ABD’den aldığı duyumlara dayanarak heyetin gezisini değerlendirdi.

Son gelişmelerin ardından heyetin ABD’li yetkilileri İran ve İsrail konularında ikna etmesi beklenen gezisini “Mission Impossible” (imkansız görev) olarak niteleyen Aslan, yazısını bağlarken “Temel sorun üslupta” dedikten sonra şunları yazdı: “Bazen meydanlarda coşkuyla söylenen tek bir lafın yol açtığı tahribat, on resmi ve sivil heyetle giderilemeyebilir. Hasılı, bir devlet politikası olan çok-eksenli açılımın icrasında ilgili tüm eksenlerin hassasiyetlerine ihtimam gösterilen eşgüdümlü bir söylem ve üslubun ihdası muvafık olur. Dış politikada aşırı duygusallık, en haklı milli davalarda bile zemin kaybedilmesine ve neticede hayati ulusal çıkarlara halel gelmesine sebebiyet verebilir.”

Hem AKP adına meydanlarda konuşan kişinin Başbakan olması, hem de Başbakan’a sık sık duygusallık atfedilmesi, Aslan’ın “Erdoğan üslubuna dikkat etsin” mesajı verdiğini düşündürüyor.

Ömer Çelik’in “Basiretsiz politikacıların şirazesinden çıkmış beyanlarının, Türk-İsrail ve Türk-Amerikan ilişkilerinin önemini bilmeyenlerin bir takım günlük tepkilerinin bu ilişkileri zedelememesi gerekir” sözleriyle birlikte düşünüldüğünde, akla “basiretsiz ve şirazesinden çıkmışlardan biri de Erdoğan mı?” sorusu geliyor.

AKP panikliyor, panikledikçe Amerikancılaşıyor
AKP’ye Gazze’ye yardım konvoyunun ardından ABD’deki havanın İsrail’den yana olması ve Fethullah Gülen’in AKP’yi ortada bırakmasının ardından bir panik havası egemen olmuş, tüm AKP’li yetkililerden ardı arkasına Amerikancı mesajlar gelmişti.

Son heyet ziyareti, ABD’nin AKP’ye karşı tavrının iyice belli olması nedeniyle AKP’de daha büyük bir panik havasına neden olacak gibi gözüküyor. Heyet başı Ömer Çelik’in döner dönmez yaptığı açıklamalar, paniğin bir kez daha Amerikancılığa yol vereceğini ortaya koyuyor.

(soL - Haber Merkezi)


Burunları sürtüldükçe... | soL Haber Portalı
 
"AKP panikliyor, panikledikçe Amerikancılaşıyor
AKP’ye Gazze’ye yardım konvoyunun ardından ABD’deki havanın İsrail’den yana olması ve Fethullah Gülen’in AKP’yi ortada bırakmasının ardından bir panik havası egemen olmuş, tüm AKP’li yetkililerden ardı arkasına Amerikancı mesajlar gelmişti."

bakalım zaman bize daha ne gösterecek
 
Geri
Üst