1001Design
330i ///M3 Design
'Barzani karşısında dut yemiş bülbül. Apo'ya 'sayın' diyor. 'Dağıtırım burayı' diyen külhanbey. Anayasa'nın özünü iptale dönük biri zirveye getirilir mi?'
Başbakan Erdoğan'ın Baykal'a yönelik sert ifadeleri dün Radikal'in manşetindeydi. Baykal, "Erdoğan sorularımıza yanıt vereceğine hakaret ediyor" dedi.
RADİKAL - ANKARA - CHP lideri Deniz Baykal, SHP-HADEP işbirliğini hatırlatarak kendisinin geçmişte 'terör örgütüyle kol kola girdiğini' ileri süren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a aynı sertlikte karşılık verdi. Baykal, Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı olmaması için haklı gerekçeler olduğunu savunurken, Avusturyalı ırkçı lider Jörg Haider'i örnek gösterdi. Baykal'ın CNN Türk'ün sorularına verdiği yanıtlar özetle şöyle:
Yanıt vermiyor: 15 yıl acı bir iç mücadeleye sürüklemiş, 30 bin kişinin kanları elinde leke olarak bulunan bir kişiye 'sayın' dedi. Biz de sorduk 'Dedin veya demedin mi'? O hakaret ediyor.
Gül yalan söylüyor: 'Belge yok' diyen Dışişleri Bakanı'na hiç yakıştıramadım. Millete karşı yalan söyleyemeyiz. 'Canım önemli değil' demekle bu iş olmaz. (CD'yi gösteriyor) Buradaki mesele şu, bir kere değil, iki kere. Dil sürçmesi değil. Çok kibar ağzından bal akıyordur. Rahmetli Ecevit gibi. Öyle birisi olursun da yanlışlıkla dersin. Bir kere der düzeltirsin. Öyle bir şey yok. Başbakan 'Eski defterleri karıştırıyorlar' diyor. 2000 ile 2007'de olması arasında fark yok. Niye şimdi çıkıyor bilmem. Biz yeni gördük. Bu milleti rahatsız ediyor. Ona 'sayın' demek onunla kendini tarif etmek anlamına geliyor. Onunla kendini aynı tarifin içine yerleştiriyor.
Özür dile: Kaset sizlerden (basından) geldi. Yok sayılabilecek bir olay değil bu. Nasıl içi acımaz 'sayın' derken. Ona 'sayın' demek nasıl bir anlayıştır? Yol açacağı tepki nedir, onu yüreğinde hissetmesi lazım. Cesurca 'özür dilerim, bilinçsizce oldu' demesi lazım.
Külhanbey gibi: Buna karşı sergilenen tavır özür dilemek değil, tersine bunu savsaklayıp karşı tarafa hakaret etmek. Söylenen laf ortada. Sen söyledin mi söylemedin mi? Dağıtırım burayı diyen bir külhanbey. Bunun cevabını vermekten kaçamaz Başbakan.
SHP-DEP koalisyonunu hep eleştirdim: Barzani karşısında dut yemiş bülbül, Talabani karşısında sesi çıkmıyor Apo'ya 'sayın' diyor, özür dilemiyor. Merkel'e cevap veremiyor. Bize kızıyor. Benim için 'Aynı parlamentoda DEP'lilerle bulundu. İşte belge' diyor. Gösterdiği belge de Meclis albümü. Bunun bizimle ne alakası var. SHP-DEP konusunu daima eleştirdim. Hemen ayrılıp SHP'den CHP'ye geçtim.
Havuz: (İstanbul Belediyesi'ndeyken Vakıfbank'ta havuz hesabı açılmasına ilişkin) Belgenin aslını inkâr edemiyor 'niye ortaya çıktı' diye şikâyet ediyor. 'Dedikodu' diyor. İşte belge burada. Havuz devam ediyor.
Rejim krizi: (Yargıtay ve Danıştay'a üye seçilmemesine ilişkin) HSYK'nın yetkisini kullanmasını engelliyor. Yarın kendisi doğrudan müdahale edecek. Bu rejim krizidir, demokrasi krizidir.
Anayasa'nın özünü iptal: Erdoğan'ın aday olmaması için o kadar gerekçe var ki. Türkiye Anayasa'nın özünü iptale dönük bir kişiyi Anayasa'nın zirvesine getirir mi? 'Canım demokrasinin gereği oluversin', olur mu? 'Sayın Öcalan' demiş bir insan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olur mu? Sancak ve bayrak onun önünde eğilir mi? Bak (Jörg) Haider diye Avusturya'da son seçimlerde bir aşırı milliyetçi birisi seçimde oyunu aldı hükümet kuracaktı. 'Aman bu olmaz' dediler, 'Siz Avrupa'nın içinde misiniz değil misiniz?' dediler. Bunu taşımaz dediler. Adamı dışladılar. ('Benzerlik görüyor musunuz?' sorusu üzerine). Anayasa'nın özü benzerlik. 'Ben çaktırmam, milleti uyuturum, gelirim oradan değiştiririm...' Böyle bir şey olmaz.
Aday olmayacak: Niçin aday olmayacağını en iyisi kendisi bilir. Olmayacak. Türkiye kaldırmaz. Hiçbir özel istihbaratım, özel temasım yok. Olmayacağını görecek. Ciddi tehlike doğuracağını görüyorum. Bir ülke, bir cumhuriyet bu kadar bilinçsiz olamaz. Türkiye'de çok aymaz var. Bunları görmeyen, işine gelmeyen, teslim olmuş çok insan var.
('Sine-i millete döner misiniz?' sorusu üzerine) Önümüzdeki dönemde hepsini değerlendiririz. Şimdi çalışmalarımızın etkili olduğunu görüyoruz. AKP çalkalanıyor. Başbakan aday olmayacağını içine sindirecek. Türkiye'yi sıkıntıya sokmayacak.
'Aday yok' demek 'aday benim' demektir. Aday ismi ortaya çıkmaya başladığında artık Başbakan dışında arayış başladı demektir. Başbakan'ın gerilemeye başladığının göstergesidir. Başbakan diyor ki, 'ben olmazsam onlar (Bülent Arınç ve Abdullah Gül) da olmaz.
'Şener'i destekleriz' demedim.
'Adaylığına karşı çık madım' dedim. Uygun isim ortaya çıkarsa benimle konuşulmasa da 'uygun' derim. Umarım Başbakan aday olmayacağını netleştirir.
radikal.com.tr

Başbakan Erdoğan'ın Baykal'a yönelik sert ifadeleri dün Radikal'in manşetindeydi. Baykal, "Erdoğan sorularımıza yanıt vereceğine hakaret ediyor" dedi.
RADİKAL - ANKARA - CHP lideri Deniz Baykal, SHP-HADEP işbirliğini hatırlatarak kendisinin geçmişte 'terör örgütüyle kol kola girdiğini' ileri süren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a aynı sertlikte karşılık verdi. Baykal, Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı olmaması için haklı gerekçeler olduğunu savunurken, Avusturyalı ırkçı lider Jörg Haider'i örnek gösterdi. Baykal'ın CNN Türk'ün sorularına verdiği yanıtlar özetle şöyle:
Yanıt vermiyor: 15 yıl acı bir iç mücadeleye sürüklemiş, 30 bin kişinin kanları elinde leke olarak bulunan bir kişiye 'sayın' dedi. Biz de sorduk 'Dedin veya demedin mi'? O hakaret ediyor.
Gül yalan söylüyor: 'Belge yok' diyen Dışişleri Bakanı'na hiç yakıştıramadım. Millete karşı yalan söyleyemeyiz. 'Canım önemli değil' demekle bu iş olmaz. (CD'yi gösteriyor) Buradaki mesele şu, bir kere değil, iki kere. Dil sürçmesi değil. Çok kibar ağzından bal akıyordur. Rahmetli Ecevit gibi. Öyle birisi olursun da yanlışlıkla dersin. Bir kere der düzeltirsin. Öyle bir şey yok. Başbakan 'Eski defterleri karıştırıyorlar' diyor. 2000 ile 2007'de olması arasında fark yok. Niye şimdi çıkıyor bilmem. Biz yeni gördük. Bu milleti rahatsız ediyor. Ona 'sayın' demek onunla kendini tarif etmek anlamına geliyor. Onunla kendini aynı tarifin içine yerleştiriyor.
Özür dile: Kaset sizlerden (basından) geldi. Yok sayılabilecek bir olay değil bu. Nasıl içi acımaz 'sayın' derken. Ona 'sayın' demek nasıl bir anlayıştır? Yol açacağı tepki nedir, onu yüreğinde hissetmesi lazım. Cesurca 'özür dilerim, bilinçsizce oldu' demesi lazım.
Külhanbey gibi: Buna karşı sergilenen tavır özür dilemek değil, tersine bunu savsaklayıp karşı tarafa hakaret etmek. Söylenen laf ortada. Sen söyledin mi söylemedin mi? Dağıtırım burayı diyen bir külhanbey. Bunun cevabını vermekten kaçamaz Başbakan.
SHP-DEP koalisyonunu hep eleştirdim: Barzani karşısında dut yemiş bülbül, Talabani karşısında sesi çıkmıyor Apo'ya 'sayın' diyor, özür dilemiyor. Merkel'e cevap veremiyor. Bize kızıyor. Benim için 'Aynı parlamentoda DEP'lilerle bulundu. İşte belge' diyor. Gösterdiği belge de Meclis albümü. Bunun bizimle ne alakası var. SHP-DEP konusunu daima eleştirdim. Hemen ayrılıp SHP'den CHP'ye geçtim.
Havuz: (İstanbul Belediyesi'ndeyken Vakıfbank'ta havuz hesabı açılmasına ilişkin) Belgenin aslını inkâr edemiyor 'niye ortaya çıktı' diye şikâyet ediyor. 'Dedikodu' diyor. İşte belge burada. Havuz devam ediyor.
Rejim krizi: (Yargıtay ve Danıştay'a üye seçilmemesine ilişkin) HSYK'nın yetkisini kullanmasını engelliyor. Yarın kendisi doğrudan müdahale edecek. Bu rejim krizidir, demokrasi krizidir.
Anayasa'nın özünü iptal: Erdoğan'ın aday olmaması için o kadar gerekçe var ki. Türkiye Anayasa'nın özünü iptale dönük bir kişiyi Anayasa'nın zirvesine getirir mi? 'Canım demokrasinin gereği oluversin', olur mu? 'Sayın Öcalan' demiş bir insan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olur mu? Sancak ve bayrak onun önünde eğilir mi? Bak (Jörg) Haider diye Avusturya'da son seçimlerde bir aşırı milliyetçi birisi seçimde oyunu aldı hükümet kuracaktı. 'Aman bu olmaz' dediler, 'Siz Avrupa'nın içinde misiniz değil misiniz?' dediler. Bunu taşımaz dediler. Adamı dışladılar. ('Benzerlik görüyor musunuz?' sorusu üzerine). Anayasa'nın özü benzerlik. 'Ben çaktırmam, milleti uyuturum, gelirim oradan değiştiririm...' Böyle bir şey olmaz.
Aday olmayacak: Niçin aday olmayacağını en iyisi kendisi bilir. Olmayacak. Türkiye kaldırmaz. Hiçbir özel istihbaratım, özel temasım yok. Olmayacağını görecek. Ciddi tehlike doğuracağını görüyorum. Bir ülke, bir cumhuriyet bu kadar bilinçsiz olamaz. Türkiye'de çok aymaz var. Bunları görmeyen, işine gelmeyen, teslim olmuş çok insan var.
('Sine-i millete döner misiniz?' sorusu üzerine) Önümüzdeki dönemde hepsini değerlendiririz. Şimdi çalışmalarımızın etkili olduğunu görüyoruz. AKP çalkalanıyor. Başbakan aday olmayacağını içine sindirecek. Türkiye'yi sıkıntıya sokmayacak.
'Aday yok' demek 'aday benim' demektir. Aday ismi ortaya çıkmaya başladığında artık Başbakan dışında arayış başladı demektir. Başbakan'ın gerilemeye başladığının göstergesidir. Başbakan diyor ki, 'ben olmazsam onlar (Bülent Arınç ve Abdullah Gül) da olmaz.
'Şener'i destekleriz' demedim.
'Adaylığına karşı çık madım' dedim. Uygun isim ortaya çıkarsa benimle konuşulmasa da 'uygun' derim. Umarım Başbakan aday olmayacağını netleştirir.
radikal.com.tr