CHP'li vekil sendikayı nasıl sövüşledi

DarkCod3r

Key&RC4 Coder
Katılım
8 Ağu 2007
Mesajlar
1,683
Reaction score
0
Puanları
36
Yaş
36
Konum
Artık YENİ bi SOLUK
CHP’li Meral, vekil seçilince 19 yıl başkanlık yaptığı Yol-İş’te lise mezunu oğluna 5 bin YTL maaşlı iş bıraktı. İddiaları doğrulayan Meral başka açıklar da verdi

CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral’in, milletvekili seçildiği Kasım 2002’den itibaren 5 yıl boyunca 19 yıl başkanlığını yaptığı YOL-İŞ Sendikası’ndan danışmanlık adı altında düzenli olarak 3 milyar 730 milyon TL’lik maaş aldığı belirlendi. Meral’e sadece maaş bağlanmadığı, 120 bin YTL’ye Mercedes marka makam aracı alındığı, cep telefonu faturalarının da ödendiği belirlendi. Türk-İş eski Başkanı CHP’li Meral tüm iddiaları doğruladı.

SANSÜRLÜ GENEL KURUL’DA KAVGA

CHP’Lİ Meral’e ilişkin yolsuzluk iddiaları, YOL-İŞ Sendikası’nın 6-7 Eylül tarihlerinde yapılan ve tarihinde ilk kez delegeler ve görevlilerin dışında hiç kimsenin içeri alınmadığı olağanüstü genel kurulunda gündeme geldi. Bayram Meral bu nedenle genel kurula davet edilmezken, YOL-İŞ Denetleme Kurulu Başkanı Fahri Yıldırım, Meral’e ödenen paralarla ilgili sözleşmeleri gündeme getirdi. Böylece Meral’in hem milletvekili hem de danışman maaşı aldığı belgelendi.

MECLİS’TE YÜRÜRLÜĞE GİRECEKTİ

TÜRK-İŞ ve YOL-İŞ Başkanlığı yaparken 2002 seçimlerinde CHP’den Ankara Milletvekili adayı olan Bayram Meral YOL-İŞ’in yönetiminden ayrılmadan Yönetim Kurulu ile 5 yıllığına, 3 milyar 730 milyon TL’lik (3 bin 730 YTL) danışmanlık sözleşmesi imzaladı. Sözleşme, Meral’in milletvekili rozeti taktığı Kasım 2002’de yürürlüğe girecek ve 5 yıl geçerli olacaktı.

SÖZLEŞME İMZALAMAYA BİLE GİTMEDİ

ANCAK hukukçuların ‘milletvekili başka bir yerden danışmanlık ücreti alamaz’ uyarısı üzerine bu sözleşme yürürlüğe konulamadı. Bunun üzerine aynı sözleşme, ufak tefek değişikliklerle Bayram Meral’in oğlu Mustafa Meral adına düzenlendi. Bayram Meral böylelikle oğlu vasıtasıyla YOL-İŞ’ten, ikramiye ve diğer ödemelerle birlikte 5 bin YTL’den başlayan, her yıl da sendika yöneticilerinin maaş artışı düzeyinde zam gören danışmanlık ücreti aldı. Mustafa Meral’in 5 yıl boyunca sözleşmesini imzalamak için bile olsa YOL-İŞ’e uğramadığı iddia edildi.

MERCEDES’E ‘MAAŞLA’ KONDU!

BAYRAM Meral ve oğul Mustafa Meral’in sözleşmelerinde imzası bulunan dönemin YOL-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Nuhi Çelebi, aynı tarihlerde danışmanlık hizmeti dolayısıyla Bayram Meral’e tahsis edilmek üzere 120 bin YTL’ye Mercedes marka bir araç alındığını söyledi. Meral’in sonradan YOL-İŞ yönetimine baskı yaparak Mercedes’i 60 bin YTL’ye kendine aldığını belirten Çelebi, bu parayı da danışmanlık ücretinden taksit taksit ödediğini anlattı.

MERAL İDDİLARI TEK TEK DOĞRULADI

CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, 30 yıl hizmet ettiği Yol-İş Sendikasının, kendisine ''ahde vefa'' olarak danışmanlık önerdiğini ancak milletvekilliği nedeniyle bunu kabul etmediğini, oğlu Mustafa Meral'i önerdiğini söyledi.

Meral, milletvekilliğinden önce başkanlığını yaptığı Yol-İş'ten 5 bin YTL maaş bağlattığı, işçilerin parasıyla 120 bin YTL'lik araç aldığı haberlerine ilişkin, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Yol-İş'te 30 yıl emeği bulunduğunu, milletvekili seçildikten sonra buradan gözyaşları arasında ayrıldığını anlatan Meral, ayrılırken arkadaşlarının, ''30 yıl emeğin var, burada oda hazırlayalım, danışmanlık ücreti bağlayalım, makam aracı verelim, elin üzerimizde olsun'' dediğini söyledi. Meral, bunu, sendikanın ''ahde vefası'' olarak nitelendirdi.

Meral, milletvekili olması nedeniyle, ''Benim kadar yetenekli, benim her zaman yanımda olan, mitinglere katılan oğlum var. Oğlum yardımcı olsun'' diyerek, oğlunu danışman olarak önerdiğini belirtti. Meral, Sendika Yönetim Kurulunun, Meral'in oğlu Mustafa Meral ile 1 Kasım 2002 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle uzman-danışmanlık sözleşmesi yapılması, aylık 3 bin 730 YTL ücret ödenmesine ilişkin aldığı kararın bir örneğini gösterdi.

Mustafa Meral'in, ''5 yıl boyunca sözleşmeyi imzalamak için bile olsa Yol-İş'e uğramadığı'' iddialarına işaret eden Meral, sözleşmede oğlunun imzasının da bulunduğunu kaydetti.

-''SALİH KILIÇ'A YOL-İŞ'TEN AYLIK BAĞLANDI''-

Yol-İş Sendikasının geçtiğimiz günlerde yapılan olağanüstü genel kurulunda, ''Bayram Meral'in usulsüzlüklerinin tartışıldığı'' haberlerini de eleştiren Meral, şöyle devam etti:

''Genel Kurula medya sokulmuyor ama neden sokulmadığı sorulmuyor. Ben Yol-İş'ten 2002'de ayrılırken, ayakta alkışlanarak, omuzlar üzerinde ayrıldım. Yolsuzluk yapanlar seçimi kaybetti ama bunlarla ilgili yazılan bir şey yok. Yol-İş'teki bir kaç yöneticinin bilmem neyini telafi etmek için Bayram Meral gündeme getiriliyor. Bayram Meral, 30 yıl hizmet etti, Yol-İş'i yarattı. Eski Türk-İş Başkanı Salih Kılıç'a, Yol-İş'ten 5 bin YTL'nin üzerinde aylık bağlanmış. Ben, Yol-İş'e 30 yıl hizmet ettim. Bakan olsaydım, oğluma gemi alırdım, kimse de yazmazdı. Oğlum çay ocağı açıyor, konu ediyorlar, haksızlık oluyor. Çalışmayacaklar mı, hiçbir şey yapmayacaklar mı?''

Danışmanlık hizmeti dolayısıyla kendisine tahsis edilmek üzere 120 bin YTL'lik araç alındığı, daha sonra Yol-İş yönetimine baskı yaparak aracı 60 bin YTL'ye üzerine aldığı iddiaları üzerine de Meral, 4 yılın doldurulması halinde araçların yarı fiyatına satıldığını, diğerlerine sattıkları gibi kendisine de bu şekilde sattıklarını söyledi. Meral, araca kendisinin binmediğini, oğluna bıraktığını ifade etti.

-''DOĞRU, YANLIŞ...''-

Oğlunun eğitim durumunun sorulması üzerine Meral, Mustafa Meral'in kolej mezunu olduğunu, üniversite son sınıfta okuduğunu söyledi. Bir gazetecinin, ''Bu konum, babadan oğula geçiyor gibi olmuyor mu?'' sorusuna Meral, oğlunun sendikacı değil, personel olduğu karşılığını verdi. Oğlunun işletme fakültesinde okuduğunu ifade eden Meral, ''Okulu herhalde bitti zannediyorum'' dedi.

Birçok sendikacının oğlunun da sendikada çalıştığını belirten Meral'e gazeteciler, ''Peki bu doğru mu?'' diye sordu. Meral, ''Doğru, yanlış...Patronlar kendi oğlu dururken, başkasını getirir mi?'' diye sordu.

Meral, bir soruyu yanıtlarken, Yol-İş'ten ayrıldıktan sonra maaş almadığını, bunun, 12 Eylül'ün bir sonucu olduğunu belirterek, 12 Eylül'den önce hem milletvekilliği hem de sendika başkanlığı yapılabildiğini kaydetti.

Star gazetesi-AA
http://www.haber7.com/haber/20080911/CHPli-vekil-sendikayi-nasil-sovusledi.php
 
adam zaten iddiaları doğrulamış .kanal 7 neyin muhabbetini yapmaya çalışıyor .ben anlamadım

bülent arınçta meclisin malzemelerini deniz fenerine bağışlamış .ne yapcaz şimdi .
 
Arkadaşım sen burda söğüşlemekten mi bahsettin bak alttaki ihaleleri bi oku SÖĞÜŞLEME ve SÖMÜRME kavramını daha ii anlamış olursun :goz:




1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ

TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70 milyon $'lık yükleme-boşaltma işleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon $'lık iş ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de aynı gün kuruluşu gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP'nin Bakırköy İlçe Başkanlığı'nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; "TCDD’nin aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun."

NOT: TCDD yapılan işlerin usulsüz olmadığını açıklıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya'nın, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.Ş.'ye veriliyor.

NOT: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu açıklıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ

TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioğlu'na veriliyor. Bu AKP'li müteahhit hanım, aynı zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.

NOT: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI

5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, birçok bürokrat halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye'de, yılda 1,5 milyar $'lık akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.

NOT: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

5-TMSF OTEL İHALESİ

TMSF, Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon $'a Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, aynı oteli bu sefer 25.3 milyon $'a satıyor. Ulusoy Grubu alıyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.

NOT: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI

Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi'ni, 30.5 milyon $'a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82 milyon $'a aynı araziyi, bu sefer sözkonusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.

NOT: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

7-BALIKESİR SEKA KÂĞIT FABRİKASI İHALESİ

Fabrika, 30 Haziran 2003'te 1.1 milyon $'a Albayraklar A.Ş.'ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $'lık ) Bu rakam stoktaki malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor. Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004'te. Yani 10 ay sonra.

NOT: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

8-HALKBANKASI'NDA 30 MİLYON $'LIK KREDİ ZARARI OLAYI

Devlet Bakanı Ali Babacan'a, Net Holding'in 30 Milyon $'lık kredisinin geri alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması, aksi takdirde zaman aşımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem yapılmamış ve
30 milyon $ gibi bir alacak zaman aşımına uğruyor. Benzeri bir iddia ile,
57. Hükümet'in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan'da yargılanmakta oldukları bilinmektedir.

NOT: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI

2004 yılında, 915.3 trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk hayali ihracaat yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye Bakanı Unakıtan; "Denizli'de 50 milyon $ ihracaatı olan bir firma, inceleme görmüş. 100 bin $'lık Rusya'ya yaptığı ihracaatların alıcısı bulunamıyor. Yahu Rusya'da kimi buluyorsun ki? Araşan Rusya'da Başbakan'ı bile bulamazsın. Bu adamın adı olmuş hayalici. İnceleme yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah aşkına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu Bakan benim ya!" diye konuşabilmiştir.

NOT: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

10-MAVİ AKİM DOĞALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI

19 Kasım 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, "F1 Formülü" nden vazgeçip, Rusların istediği Fo'i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir. Aynı ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in, formül değişikliği yaptı diye ve sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu iddiasıyla, Yüce Divan'da yargılanmakta olduğu biliniyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

11-281 MİLYARLIK "HÜZÜRLÜ ORTAM BULMA" OLAYI

Atilla Başoğlu'nun Adana'da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor. Atilla Başoğlu'nun ailesine ait Adana-Yüreğir'deki "Yüksel Tekstil" de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP'den istifa edip, AKP'ye geçiyor. Ve AKP'ye geçtiğinde " huzurlu bir ortam buldum" diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun aile şirketiyle ilgili
600 milyarlık cezasının, 319 milyara indirildiği ifade ediliyor.

NOT: Bu olay kamuoyuna "281 milyarlık huzur ortamı" diye yansıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ

İzmir'de yapılacak Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım Programı'nda, sözkonusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.

NOT: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004'te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004'te bir yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; "ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005'te bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım". Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet dedektör temin etme zorunluluğu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da "John Hogg" adlı İngiliz firması. 100 trilyonluk iş.

NOT: İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.

İLAHİ BİR TESADÜF!

14-SSK'DA ILAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI

Roche'un, SSK'ya piyasaya sattığının 2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdiği tespit edildi. Bu konuyla ilgili dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nın 2 üst düzey yöneticisi tutuklandı. 16 sanıklı dava, İstanbul 10 Ağır ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Savcılık iddianamesinde, SSK'nın nasıl batırılmaya çalışıldığına yer verildi. Ve Türkiye'nin, ilaç şirketlerine fazladan 6 milyar $ ödediği ifade edildi.

NOT: Yargılama devam ediyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin ricası üzerine, AYCEEL-ARIA birleşmesinden doğan AVEA'nın yaklaşık 3 milyar $'lık zararı, Hazine'ye yüklendi. İleri sürüldüğüne göre; " Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, kamuyu zarara uğratan ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu" işlediğini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savcılığın soruşturma istemine onay vermedi. Erdoğan eski yöneticilerin uyarılmasına, haksız edinildiği düşünülen bir paranın tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Aycell'e ilişkin 2003 yılı raporuna göre, şirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danışmanlar'a, "ortalama yasal ücret tavanından" fazla ücret bağlandı. Bu konuda YDK'nin isteği ile Hazine'ce yapılan uyarılara rağmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykırı bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, "ivedi durum raporu" hazırladı. Bu rapor üzerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturma başlattı. Hazırlanan raporda, Başbakanlık ve Hazine'nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı'nın talimatı ve mevzuata aykırı olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma aşamasında da yüzde 15 zam verdiği ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, "Şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynağını sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararına yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin durumunun, "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" hükümlerine uyduğu cihetle haklarında kamu davası açılması ve gereğinin takdir ve ifası için raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazısı, Erdoğan tarafından, "raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi" şıkkı hariç, diğerleri "uygun" görülerek, onaylandı. Oysa Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’ı Yüce Divan'a gönderen olayda da, YDK raporlarına göre, Halkbankası'nı zarara uğratan bürokratlarla ilgili olarak Teftiş Kurulu'nca hazırlanan raporun gereği yapılmamış ve bir buçuk yıl Özkan’ın masasında bekletilmişti."

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

16-İKTİSAT GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı Şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.'ye
18 milyon 250 bin $'a satılıyor. 30 Aralık 2004'te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, "Albayraklar Grubu"nun bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004'te TMSF bir portföy raporu hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve Bodrum'da bina arazi, otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralık
2004'te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralık
2004'te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket, 25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.

NOT: Yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI

Siemens'ten alacağı 10 milyon Euro'nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım'ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens'in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.'de beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de, milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU

Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina'da büyük çaplı tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin ardından, 58 ve 59'ncü Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan bu büyük çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi, 2003-2004 bütçelerinde bakım-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu iş için hangi kalemden ne kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan'a şu sorular yöneltildi:

" -2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası'nda yapılan tadilat ve yenileme için hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?

-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış mıdır? Bu işler hangi yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kadarlık bedeller söz konusu işi üstlenmişlerdir?

-Merkez Bina’nın sit alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan izin alınmış mıdır?

-İşlemleri Mücahit Aslan mı yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan'a "Mücahit Aslan'la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru müdür? Doğruysa Aslan’ın cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.

-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için müteahhitlere ödemelerin Vakıfbank'taki bir hesaptan yapıldığının belirtildiği de ifade edilerek, "Bu hesap hangi hesaptır? Bu işlerle ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır? "

NOT: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

19- EMLAK GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş.'nin, 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara "örtülü kazanç" şeklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKİ'ye ait Emlak GYO'nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK'nin ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul Ataşehir'de, ikisi de İzmir Mavişehir ve İstanbul Yukarı Dudullu Köyü'ndeki projelerde, Emlak GYO'nun arsalarının gerçek değerinin altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!


20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞİTİM SIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI

Kayseri Elektrik A.Ş.'de, %10'luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji Bakanı Hilmi Güler'in oluruyla %1'e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş Kurulu'nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var. 2002'den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu firmanın daha önce Genel Müdürlüğü'nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri Milletvekili olan Taner Yıldız'ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı merak ediliyor.

NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI

Bingöl'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca 2016 konut inşaa ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB de aynı yerde ve aynı projeyle 480 konut yaptırıyor ve aynı konutu 30 milyara malediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKİ, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ

Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikası'na, sert paket kutulu sigara paketleme makinaları alımı için ihale açıyor. Ve sözleşme şartnamesinde "makinaların kullanılmamış ve yeni olması koşulu" bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro'ya malolan makinaların bazılarının yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel'e tanesi, 1,7 milyon Euro'ya satılan bu makinalar, Beyaz Rusya'ya 570 bin Euro'ya satılmış. Bu farkedilince AKP, Meclis'e Torba Yasası ile bir madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış makinaların, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu işi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal satan İspanyol Firması'ndan alınan makinalar, aklanmış hale getirilmek isteniyor.

NOT: Tekel'in bu ihalesi, "Kamu İhale Kurumu" nca iptal ediliyor. Tekel Yönetim Kurulu da, makinaların iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu konuşu, henüz soruşturulmuş değil.

İLAHİ BİR TESADÜF!


23-HUMMER CİP'Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI

Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı'nın eşi Şahsenem Çelik'le birlikte, Hammer Çip'le giden Melek İpek'in ortak olduğu şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade ediliyor.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

24-ULAŞTIRMA BAKANI'NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak Ankara Feribotu'nu alıyor. Santour isimli şirket almış oluyor. Bu feribotun, günlüğü en az 15 bin $'dan kiralanması gerekirken, 9 bin $'a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme- Brındışı arasında Devlet, Samsun Feribotu'nu işletiyor. Madem bu hat iş yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden işletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kalıyor.

NOT: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı'nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

25-İZMİR SORU KİTAPÇIĞI İHALESİ OLAYI

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, seviye tespit sınavı soru kitapçığı için,
320 bin öğrencinin durumunu belirlemek üzere, ihale açıyor. İhale; öğrenci başına 265 bin lira teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'in kardeşi Ömer Faruk Ergezen'e ait "Sarakuşka" adlı şirkete veriliyor. İhalenin teknik şartnamesinde yer alan "kesinleşmiş SSK ve vergi borcu bulunmadığına dair belge istendiği" maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralık'ta Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geliyor. Ancak, 13 Aralık'ta sözleşme imzalanıyor. 120 milyarlık bir is.

NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

26-THY 36 AIRBUS UÇAK ALIMI KONUSU

THY'nin, Özelleştirme kapsamında iken halka arzı, %51'den fazlası amaçlandığı halde THY'nin uçak alımını, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY, Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası'na tabii idi. Çıkartılan bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası'na tabi olmadan gerçekleştirilmesi imkân dahiline getirildi. THY Genel Müdürü, uçaklara 1,5- 2 milyar $'lık bir ödeme yapılabileceğini söylemişti. Airbus işe, rakamın 3 milyar $'i geçeceğini açıkladı. Uçakların kaç liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip istenmediği açıklanmıyor.

NOT: Konu ile ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

27- BOTAŞ'IN FERNAS ŞİRKETİ'NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $'LIK İŞ VERİLMESİ OLAYI

Fernas şirketi, CHP'den AKP'ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir NASIROĞLU'nun kuzenine ait. İhalesiz iş sözleşmesini BOTAŞ yapıyor. BOTAŞ Genel Müdürü; " İşi yapsa da, yapmasa da Fernas şirketi'nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar olduğunu " savunuyor.

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

28- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 62 İLKÖĞRETİM OKULU İHALE OLAYI

Konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK hakkında soruşturma önergesi veriyor ve bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, AKP Grubu çoğunluğu ile soruşturma açılmasını reddediyor. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı (Yatırımlar ve Tesisler Daire Başkanlığı), 07.06.2004 tarihinde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) 8 Yıllık Temel Eğitimi desteklemek amacıyla, kendi kaynaklarından sağladığı 500 trilyon liralık kaynak ile, 44 farklı ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi yaptı... Akabinde, Bakanlık değerlendirmesini tamamlayarak sonuçları ihaleyi kazananlara bildirdi... Bir taraftan, farklı illerde, aynı klas ve standartta inşaatlar için çok farklı fiyatlar onaylanırken; diğer taraftan aynı ihalede teklif edilen en düşük fiyatlar gözardı edilmiş, kabul edilen teklifler, daima ortalamanın üstünde fiyat veren firmalara ait olmuştur... En düşük fiyatlı teklif, BİRİNCİ sıra olmak ve tüm tekliflerin küçükten büyüğe sıralanması halinde, toplam 62 ihale içinde, örneğin, "en ucuz teklif sıralamasında" BİRİNCİ, İKİNCİ ve ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ İHALE VERİLMEMİŞTİR... Sonuç olarak; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK TEKLIFLERİ ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar bir Kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir sakınca görmemiştir. - M.E.B.'nin ONAYLADIĞI Fiyatlarla İhale toplamı.. 379.944 milyar TL. -M.E.B'nin REDDETTİĞİ, En Düşük Fiyatlarla İhale Toplamı 293.653 Milyar TL. -Kamu Kaynağı KAYBI....................: 86 trilyon 291 milyar TL. -KDV dahil Kamu Kaynağı KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL. NOT: Resmi açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

29- 2. BEYAZ ENERJİ YOLSUZLUĞU OLAYI

Enerji davasında 3 AKP'li var. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Enerji Bakanlığı'ndaki ihale yolsuzluklarıyla ilgili dava açtı. İddianamede, 18 sanık, "çete kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet"le suçlanıyor. İddianamede ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un AKP Genel Sekreter'i İdris Naim Şahin'le görüşerek, Bakanlığın Teftiş Kurulu'nu etkilemek için, baskı yaptığı da yer aldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’ın hazırladığı iddianamede, sanıklarla ilgili ulaşılan sonuçlar söyle yer aldı: " İbrahim Selçuk'un, Enerji Bakanlığı'nda aldığı siyasi güç ve çeşitli yöntemlerle oluşturduğu baskı, şiddet ve tehdit sonucu çıkar amaçlı suç örgütü oluşturduğu, bu örgütü yönettiği, örgüt adına faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu faaliyetler doğrultusunda Bakanlığa bağlı anonim şirketler tarafından çıkarılan tüm ihalelerle ilgilendiği, ihaleleri kendi şirketi Ezgi adına almasa dahi, şirket sahibi diğer sanıklar adına alınması için, yoğun çaba sarfettiği, bu amaçla ihalelerin ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini temine yönelik faaliyetlerde bulunduğu ortaya çıkmıştır." İddianamede, işadamı İbrahim Selçuk'un, AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile olan telefon görüşmelerine vurgu yapıldı. Kaya’nın, Selçuk'u arayarak eşi üzerine kayıtlı Aram Şirketi'ne, EÜAŞ'dan ihale alma girişiminde bulunduğunun anlatıldığı iddianamede, "Bu amaçla Kargamış, Özlüce ve Urfa ihaleleri ile ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu görüşmelerde sanık Selçuk'un, Milletvekili Cemal Kaya'ya yapması gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya'nın teklif edilen bazı ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istediği ifade edildi. İddianamede, Selçuk'un, müfettişlerce hazırlanan teftiş dosyasının Adliye'ye intikal ettirilmemesi için Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç'a baskı yapması için, AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin'le görüştüğü ve Malkoç'a Şahin aracılığıyla baskı yapıldığı dosyanın halen Teftiş Kurulu'nda incelendiği kaydedildi.

NOT: Yargılama devam ediyor. CHP'den AKP'ye geçen ve iddianamede suçlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, Milletvekilliği'nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!


30-JOKEY KULÜBÜ'NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI

Türkiye Jokey Kulübü, at yarışları hasılatından %1'lık payın, SHÇEK'e alınmamasının engellenmesi olayı.

SHÇEK Kuruluş Yasası'nın 18.maddesinin h bendine göre, "kanuna göre şans oyunları tertip eden kurumların, hasılattan %1'lık payın SHÇEK'e verilmesi" gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu parayı ödememiş ve Tarım Bakanlığı'nı mahkemeye vermiştir. Ankara 6.İdare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermiş ve bu kararın uygulanmaya konulması beklenirken, Devlet Bakanı Güldal Akşit, özel bir avukatlık bürosunun talebi doğrultusunda, yasaya aykırı işlem yapılması talimatını veriyor. Bu özel avukatlık bürosunun ortaklarından birisinin Murat Aksu olduğu ve babasının da, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu olduğu anlaşılıyor. Kanunu uygulamayan Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandığı için Devlet Bakanı Güldal Akşit için, Ana Muhalefet Partisi tarafından soruşturma açılması isteniyor. Fakat, Meclis'te AKP Grubu'nun çoğunluğu tarafından reddediliyor.

NOT: Konuyla ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

31- MALİYE BAKANI'NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu, Gümrük Vergisi % 70'e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek" diye ilginç bir görüş sergiliyor. İfade edildiğine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca 175 bin tavuğun beslenmesi sözkonusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17 Nisan 2003'te Mısır İthali'nde Gümrük Vergisi %20'ye indiriliyor. 15 Temmuz 2003'te 4400 ton ADB menseeli mısır ithal kontrol belgesi alıyor ve 4 Ağustos 2003'te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003 tarihinde % 45'e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70'e yükseltilmiştir.

NOT: Maliye Bakanı'nın açıklamaları kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

32- MALİYE BAKANI'NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERİN SÖKÜLMESİ OLAYI

Üsküdar Belediyesi'nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü kırarak oturduğu villanın bahçesine bir de kaçak villa inşa eden Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye başvurunca, kaçak villanın hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın şikayet konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin Demir, olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi. Raporda, "Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak, adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir. İnşaat, kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakıtan) arasında yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir" denildi.

NOT: Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak olduğunu; ancak Belediye'nin kendisine düşen hizmetleri yerine getirmediği için kaçak duruma düştüklerini açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

33- TÜPRAŞ İHALE OLAYI

2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500 milyon $ net kar eden TÜPRAŞ'ın, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT Konsorsiyumu'nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $ idi. Bilahare TÜPRAŞ'ın % 14.7'si 446 milyar $'a satılıyor. Bu durumda TÜPRAŞ’ın bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık 3 milyar $ ediyor. Yani aynı TÜPRAŞ'ın çok kısa bir süre içerisinde, fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor. ve halen TÜPRAŞ, AKP iktidarı tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor. TÜPRAŞ gibi, stratejik bir kuruluşun, yangından mal kaçırır gibi satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $'lık zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir.

NOT: İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

34- ÇORLU MOTİF TEKSTİL A.Ş.'NİN TPAO'YA BORCU KONUSU

Çorlu’daki Motif Tekstil San. Tic. A.Ş., TPAO'dan doğalgaz alıyor. Borcu 1,5 trilyonu aşıyor ve ödeme yapmıyor. Bunun üzerine TPAO, doğalgazı kesiyor ve söz konusu firmayı icraya veriyor. İddiaya göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye giriyor. Verdiği talimatla gaz tekrar bağlanıyor. Ve konu resmi yazışmalara da yansıyor. Merak edilen hususlar şunlar; -TPAO'ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkında icra işlemleri başlatılan bu firmaya, gazın bağlanması konusundaki emir, bizzat Başbakan tarafından verildi mi? Verilmişse sebebi nedir? -Firmanın sahipleri kimlerdir? Bunların Başbakan'la ve AKP ile bir siyasi yakınlığı var mıdır? Firmanın sahipleri, Başbakan'a nasıl ve kimleri aracı koyarak ulaşmışlardır? -Söz konusu firmanın borcunun daha sonra 3 trilyona yükseldiği söyleniyor. Bu doğru müdür?

Söz konusu olan firmanın, TPAO'ya olan borcunu ödemeden kapandığı ileri sürülüyor. Bu gerçek işe, Devlet burada ne kadar zarara uğramıştır? V e bunun sorumluları kimlerdir? Eğer Başbakan bir talimat vermemişse, Başbakan'ın ismini kullanıp belge düzenleyenlerle ilgili bir soruşturma açılmış mıdır?

NOT: Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

35- TOKİ'DEN BAKAN KARDEŞİ'NİN İHALE ALMASI OLAYI

TOKİ 24 Mart 2004'te toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan İstanbul Halkalı 3.Etap Konut Projesi'nin sosyal donatı, alt yapı ve çevre düzenlemesi işi için ihaleye çıktı. İhaleyi Ticaret Sicil Kayıtları'nda Fatih Demiryürek ve Dede Şahbudak'ın ortak gözüktüğü Demarş İnşaat Şirketi % 31,69 fiyat kırımı yaparak kazandı. 8 Ekim 2004'te teslim edilmek koşulu ile 7 Mayıs 2004'te şirket ile sözleşme imzalandı. Ancak, teslim tarihi geçmesine rağmen iş tamamlanamadı. İhaleyi kazanan Demarş İnşaat’ın kağıt üzerinde gözükmemesine rağmen, asıl sahibinin Ömer Faruk Ergezen olduğu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen'in, geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Bakanı’nın Zeki Ergezen'in kardeşi'nin olduğu ve kardeş Ergezen'in TOKİ'nin yanı sıra Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'ndan da ihaleler aldığı ileri sürülüyor. İfade edilen Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen'in kardeşinin ihalelerde kayrıldığı şeklindedir.

Geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi'nden Saliha Çolak'a yaptığı açıklamada; " Ya yiyen Bakan’ı görevden alırlar, ya da yedirmeyeni " demişti. Ulaştırma Eski Bakanı Yaşar Topçu, Zeki Ergezen'in Bakanlığı döneminde kendisine geldiği ve kardeşi için kendisinden ihale istediğini de açıklamıştı.

NOT: Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

36- DATA TEKNİK ŞİRKETİ'NİN İHALE ALIMLARI OLAYI

Ülker Grubu Şirketleri'nden Data-Teknik Bilgisayar'a, bazı kamu ihalelerinin usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT'nin bu bilgisayarlar karşılığında Data-Teknik'e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve Data-Teknik’in
30 Eylül 2004'te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı şirketin Adalet Bakanlığı’nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım ihalesini kazandığı ve Türk Telekom'a ADLS kurulumu ve servis desteği ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet Bakanlığı’nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri'ne dağıtılmak üzere 10 bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcılar'a verilmek üzere 8 bin dizüstü bilgisayar temini işini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, Ülker mamüllerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan şirkette Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir müddet öncesine kadar ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın kayırıldığı ileri sürülmektedir.

NOT: Konu ile ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!


37- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ GİYİM İHALESİ

İçişleri Bakanlığı'nın açtığı, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak Turizm İnşaat A.Ş.'nin aldığı ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin adet polis montu dikimi işini, SİYASİ NEDENLERLE söz konusu firmaya verildiği ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.'ye ait TÜMOSAN ihalesini de Albayraklar Şirketleri'ne bağlı ALÇELİK Yapı İns. A.Ş.'nin aldığı ve bu ihalenin de soruşturulması gerektiği ifade edilmiştir.

NOT: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

38- TOKİ'NİN 280 TRİLYONU ASYA FINANS'A YATIRMASI KONUSU

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Bütçe Yasası'ndaki "kamu kurumları, kaynaklarını kamu bankalarında tutar" ilkesini çiğneyerek, 280 trilyon lirasını özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans'ta tuttuğu belirlendi. Faizsiz bankacılık yapan Asya Finans ilişkisiyle ilgili belge ve dökümanların da üzerine "gizli" damgası vurularak, Erdoğan'a iletildiği öğrenildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) TOKİ faaliyetleriyle ilgili raporunda, kurum yönetiminin "kamu zararına neden olduğu" sonucuna varıldı. Birçok konunun "iz bırakılarak" ifade edildiği ana raporun ekinde, İstanbul ve Ankara'da özel firmalarla ortak inşa edilen toplu konutlara "özel inceleme raporunda" yer verildi. TOKİ, hızlı toplu konut üretimi amaçlı projelerde "gelir paylaşımı modeli" ni esas aldı. İstanbul Halkalı, Ataköy, Ümraniye ve Kozyatağı'nda, Ankara Eryaman'da gerçekleştirilen 10 bine yakın konut üretilmesini amaçlayan 10 proje için açılan ihalelerde firmalar, tekliflerini "idareye bırakacakları paylar" üzerinden hazırladı. İhaleler sonuçlandığında, geçmiş yıllarda yüzde 50'nın üzerindeki "TOKİ paylarının" yüzde 25-30 civarına çekildiği ortaya çıktı. Bir firmadan gelen istek üzerine, sözleşmelerin "satış hasılatını kullanma yöntemini" düzenleyen hükmünde değişiklik yapıldı."Yüklenici, İdare'nin uygun göreceği bir bankada İdare adına TL hesabı açacaktır" şeklindeki hüküm "bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap açılacaktır" şeklinde değiştirildi. Böylece, satış hasılatının Asya Finans'ta tutulmasının yolu açıldı. Hukuk Müşavirliği ile İdari Mali İşler Dairesi'nin karşı çıkması sonuç vermedi. TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar işe, yaptığı açıklamada, ÖFK'lara yatırılan paranın kuruma ait olmadığını belirterek, "O para bizim paramız değil. Müteahhitlere "paranızı oraya yatırmayın" diyemeyiz" demişti. YDK, kurum parasının bir ÖFK'da tutulmasının, kamu kurumlarının bütün kaynaklarını kamu bankalarında tutulmasını (kamu haznedarlığı) öngören Bütçe Yasası'nın 10.maddesi'ne uygun olup olmadığının belirlenmesini, durumun soruşturma konusu yapılabileceğini ifade etti. Bütçedeki kamu haznedarlığı hükmü, istisnai uygulamalar için Başbakan’ın iznini şart koşuyor. TOKİ'nin işe, Asya Finans'ta hesap açmak için izin de almadığı belirlendi.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

39- THY'DE E-POSTA VE İHALELER KONUSU

THY'nin, çeşitli alım ve hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin Kamu İhale Yasası uygulamaları dışında, ilginç metodlarla yapıldığı ifade edilmektedir. Bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hamdi Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar gönderdiği ifade ediliyor. Konu KİT Komisyonu'nda THY hesapları incelenirken gündeme getiriliyor. AKP'LI Hamza Albayrak, Hamdi Topçu'nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19 Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin'in "Bütün ihaleler davul zurna ile ihale edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince eşe dosta gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz" diye açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabı aranan sorular şunlardır:

" Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların aracılık yaptığı yakınları THY’nin açtığı ihalelere girmiş midir? Girmişlerse ihale almışlar mıdır? THY ile bağları nelerdir? Hangi ölçülere dayanarak bu 40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale süreci İnternet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin Ankara Temsilcisi de var mıdır? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru; Kit Komisyonu'nda AKP'li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen ihalelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer AKP'lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? "

NOT: Hükümetten konu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

40- TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM-ONARIM İHALESİ

İskenderun Limanı sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2'lık kızaklama tesisinin, ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun işlerde ve tersane nitelikli olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi, TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan yap-işlet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve bu süre zarfında Liman'a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına alındı. TCDD'ye ait kılavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakım onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu hizmetin TESKO'ya devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1 trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD'ye ilk 6 ayda kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESKO'nun en büyük ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $'lık yükleme boşaltma işini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe Başkanı’nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir. İskenderun'daki ihaleye sadece TESKO'nun teklif verdiği ve 6 aylık süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek işi aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD'nin denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını kullanmaya devam eden TESKO'ya yatırım yapacağı için kirada da kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.

NOT: TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu bildirdi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

41- ÖZÜRLÜLER İDARESİ'NIN KİTAP İHALESİ KONUSU

Özürlüler İdaresi Başkanlığı "İşlevsellik ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması" başlıklı bir kitap hazırlıyor. Nehir Yayınevi ihaleyi alıyor. Ve 21.12.2004 tarih ve 821672 numaralı fatura ile 12 milyar 750 milyon liralık faturayı, ÖIB'den tahsil ediyor. ÖIB'nin Başkan Vekili'nin Mehmet Aysoy olduğu, kitabın başımı için olur verenin de, aynı ismin bulunduğu, Aysoy'un "AB Sürecinde Özürlüler Politikası" ve "Geleneksel Sonrası Toplum Üzerine" isimli kitapların, yayınlanmış olduğu basımevinin "açı kitaplar" olduğu ve ÖIB'den ihale alan Nehir Yayıncılık ile Açı Kitaplar firmasının, ikisinin de adresinin "Ankara Cad. Vilayetler Han Cağaloğlu-İstanbul" da bulunduğu ileri sürülüyor ve yine iddia edildiğine göre, söz konusu yayınevinin eski ortakları arasında, Devlet Bakanı Beşir Atalay bulunmaktadır. İddiaya göre, ÖİB sözkonusu Bakanın eski yayınevini ihalelerde kollamaktadır.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

42- ENERJİ BAKANLIĞI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLEŞME KONUSU

Enerji Bakanlığı’nın bünyesinde güçlü bir hukuk müşavirliği ve çok sayıda resmi avukatları bulunduğu halde, Enerji Bakanlığı’nın dava takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlık sözleşmesi imzaladığı ifade edilmektedir. Coşar Hukuk Bürosu'nun, bu anlaşma gereği, ÇEAŞ KEPEZ davasını 1 trilyon 262 milyar lira vekalet ücreti ile almış olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın sözkonusu büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulunduğu anlaşılıyor. Coşar Hukuk Bürosu'nun sahibinin Av.Aydın Coşar olduğu ve Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Kurucuları'ndan Cüneyt Zapsu'nun da aynı zamanda avukatlığını yaptığı ifade edilmektedir.

NOT: Konuyla ilgili Enerji Bakanlığı'ndan kamuoyunu tatmin edici bir açıklamada bulunulmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

43- MALİYE BAKANI'NIN BEYKOZ'DAKİ ORMAN ARAZİSİ KONUSU

Maliye Bakanı Unakıtan’ın, Beykoz Çavuşbaşındaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $ olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran 1997'de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunda "Orman arazileri, rant grupları ve arazi mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor" denilmiş idi. Bilindiği gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir yasa çıkartmış ve kanun Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla veto edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakıtan’ın sözkonusu orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.

NOT: Maliye Bakanı’nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma gayretlerini sürdürmektedir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

44- SSK FAKTÖR-8 VE SU İHALESİ

Hemofili hastalarının kanamalarını durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte satılması gerekirken, SSK'ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun 3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor. SSK’nın İstanbul Satın Alma Müdürlüğü aracılığıyla, 22 Aralık 2003'te açılan ve SSK Yönetim Kurulu'nun 23 Ocak 2004'te onayladığı KDV hariç 78 trilyon liralık ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alımlarında usulsüzlük yapıldığı ifade edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralık Faktör-8 alımı ihalesinin şartnamesinde garip bir şekilde Eritropoietin (NeoRocorman ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, olduğu gibi alınacak üniteler ayrı ayrı tanımlanmış, ( 250 İÜ, 500 İÜ, 1000 İÜ gibi) bu da yetmiyormuş gibi, kurutulmuş Faktör-8 fraksiyonunun sulandırılması için kullanılan diştileraf) şu miktarları da ayrı ayrı belirlenmiştir. 5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayrı ayrı tanımlama yapılarak 10 firmanın rekabet ettiği bu pazarda, SSK’nın rekabetle fiyat kırma gücü azaltılmıştır. İhale Komisyonu,12 Ocak'ta uyarı yapmasına rağmen, 23 Ocak'ta SSK Yönetimi onay vermiş ve İhale komisyonu, ihalenin teknik şartnamesinin hatalı yazılması nedeniyle başlangıçta 8 trilyon lira olan Faktör-8 alım tutarındaki yanlışı, son anda görerek, tuttuğu tutanakla bir ölçüde hatayı telafi etmeye çalışmıştır.

NOT: Konuyla ilgili SSK'dan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

45- BAŞBAKAN İÇİN SATIN ALINAN VİP UÇAĞI KONUSU

Başbakan’ın kullanımı için İtalya'dan alınan AIRBUS JİJİ -319 tipi uçağın Türkiye'ye maliyetinin ne olduğu ve uçağın alımının niçin ihalesiz gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla birlikte yaklaşık 50 trilyona malolan uçağın, ihalesiz alınması, bazı usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; " Havacılık sektöründe uçak alım ve kiralamalarına ilişkin mali hususların gizliliği temel kuraldır. Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin bir miktar altındadır."

İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının açıklanmamasının esas sebebinin, alım fiyatının normal piyasa şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

Alıntıdır
KAYNAK
 
Arkadaşım sen burda söğüşlemekten mi bahsettin bak alttaki ihaleleri bi oku SÖĞÜŞLEME ve SÖMÜRME kavramını daha ii anlamış olursun :goz:




1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ

TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70 milyon $'lık yükleme-boşaltma işleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon $'lık iş ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de aynı gün kuruluşu gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP'nin Bakırköy İlçe Başkanlığı'nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; "TCDD’nin aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun."

NOT: TCDD yapılan işlerin usulsüz olmadığını açıklıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya'nın, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.Ş.'ye veriliyor.

NOT: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu açıklıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ

TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioğlu'na veriliyor. Bu AKP'li müteahhit hanım, aynı zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.

NOT: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI

5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, birçok bürokrat halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye'de, yılda 1,5 milyar $'lık akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.

NOT: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

5-TMSF OTEL İHALESİ

TMSF, Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon $'a Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, aynı oteli bu sefer 25.3 milyon $'a satıyor. Ulusoy Grubu alıyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.

NOT: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI

Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi'ni, 30.5 milyon $'a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82 milyon $'a aynı araziyi, bu sefer sözkonusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.

NOT: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

7-BALIKESİR SEKA KÂĞIT FABRİKASI İHALESİ

Fabrika, 30 Haziran 2003'te 1.1 milyon $'a Albayraklar A.Ş.'ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $'lık ) Bu rakam stoktaki malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor. Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004'te. Yani 10 ay sonra.

NOT: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

8-HALKBANKASI'NDA 30 MİLYON $'LIK KREDİ ZARARI OLAYI

Devlet Bakanı Ali Babacan'a, Net Holding'in 30 Milyon $'lık kredisinin geri alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması, aksi takdirde zaman aşımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem yapılmamış ve
30 milyon $ gibi bir alacak zaman aşımına uğruyor. Benzeri bir iddia ile,
57. Hükümet'in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan'da yargılanmakta oldukları bilinmektedir.

NOT: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI

2004 yılında, 915.3 trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk hayali ihracaat yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye Bakanı Unakıtan; "Denizli'de 50 milyon $ ihracaatı olan bir firma, inceleme görmüş. 100 bin $'lık Rusya'ya yaptığı ihracaatların alıcısı bulunamıyor. Yahu Rusya'da kimi buluyorsun ki? Araşan Rusya'da Başbakan'ı bile bulamazsın. Bu adamın adı olmuş hayalici. İnceleme yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah aşkına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu Bakan benim ya!" diye konuşabilmiştir.

NOT: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

10-MAVİ AKİM DOĞALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI

19 Kasım 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, "F1 Formülü" nden vazgeçip, Rusların istediği Fo'i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir. Aynı ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in, formül değişikliği yaptı diye ve sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu iddiasıyla, Yüce Divan'da yargılanmakta olduğu biliniyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

11-281 MİLYARLIK "HÜZÜRLÜ ORTAM BULMA" OLAYI

Atilla Başoğlu'nun Adana'da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor. Atilla Başoğlu'nun ailesine ait Adana-Yüreğir'deki "Yüksel Tekstil" de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP'den istifa edip, AKP'ye geçiyor. Ve AKP'ye geçtiğinde " huzurlu bir ortam buldum" diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun aile şirketiyle ilgili
600 milyarlık cezasının, 319 milyara indirildiği ifade ediliyor.

NOT: Bu olay kamuoyuna "281 milyarlık huzur ortamı" diye yansıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ

İzmir'de yapılacak Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım Programı'nda, sözkonusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.

NOT: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004'te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004'te bir yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; "ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005'te bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım". Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet dedektör temin etme zorunluluğu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da "John Hogg" adlı İngiliz firması. 100 trilyonluk iş.

NOT: İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.

İLAHİ BİR TESADÜF!

14-SSK'DA ILAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI

Roche'un, SSK'ya piyasaya sattığının 2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdiği tespit edildi. Bu konuyla ilgili dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nın 2 üst düzey yöneticisi tutuklandı. 16 sanıklı dava, İstanbul 10 Ağır ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Savcılık iddianamesinde, SSK'nın nasıl batırılmaya çalışıldığına yer verildi. Ve Türkiye'nin, ilaç şirketlerine fazladan 6 milyar $ ödediği ifade edildi.

NOT: Yargılama devam ediyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin ricası üzerine, AYCEEL-ARIA birleşmesinden doğan AVEA'nın yaklaşık 3 milyar $'lık zararı, Hazine'ye yüklendi. İleri sürüldüğüne göre; " Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, kamuyu zarara uğratan ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu" işlediğini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savcılığın soruşturma istemine onay vermedi. Erdoğan eski yöneticilerin uyarılmasına, haksız edinildiği düşünülen bir paranın tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Aycell'e ilişkin 2003 yılı raporuna göre, şirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danışmanlar'a, "ortalama yasal ücret tavanından" fazla ücret bağlandı. Bu konuda YDK'nin isteği ile Hazine'ce yapılan uyarılara rağmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykırı bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, "ivedi durum raporu" hazırladı. Bu rapor üzerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturma başlattı. Hazırlanan raporda, Başbakanlık ve Hazine'nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı'nın talimatı ve mevzuata aykırı olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma aşamasında da yüzde 15 zam verdiği ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, "Şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynağını sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararına yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin durumunun, "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" hükümlerine uyduğu cihetle haklarında kamu davası açılması ve gereğinin takdir ve ifası için raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazısı, Erdoğan tarafından, "raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi" şıkkı hariç, diğerleri "uygun" görülerek, onaylandı. Oysa Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’ı Yüce Divan'a gönderen olayda da, YDK raporlarına göre, Halkbankası'nı zarara uğratan bürokratlarla ilgili olarak Teftiş Kurulu'nca hazırlanan raporun gereği yapılmamış ve bir buçuk yıl Özkan’ın masasında bekletilmişti."

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

16-İKTİSAT GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı Şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.'ye
18 milyon 250 bin $'a satılıyor. 30 Aralık 2004'te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, "Albayraklar Grubu"nun bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004'te TMSF bir portföy raporu hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve Bodrum'da bina arazi, otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralık
2004'te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralık
2004'te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket, 25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.

NOT: Yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI

Siemens'ten alacağı 10 milyon Euro'nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım'ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens'in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.'de beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de, milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU

Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina'da büyük çaplı tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin ardından, 58 ve 59'ncü Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan bu büyük çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi, 2003-2004 bütçelerinde bakım-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu iş için hangi kalemden ne kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan'a şu sorular yöneltildi:

" -2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası'nda yapılan tadilat ve yenileme için hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?

-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış mıdır? Bu işler hangi yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kadarlık bedeller söz konusu işi üstlenmişlerdir?

-Merkez Bina’nın sit alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan izin alınmış mıdır?

-İşlemleri Mücahit Aslan mı yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan'a "Mücahit Aslan'la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru müdür? Doğruysa Aslan’ın cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.

-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için müteahhitlere ödemelerin Vakıfbank'taki bir hesaptan yapıldığının belirtildiği de ifade edilerek, "Bu hesap hangi hesaptır? Bu işlerle ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır? "

NOT: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

19- EMLAK GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş.'nin, 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara "örtülü kazanç" şeklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKİ'ye ait Emlak GYO'nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK'nin ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul Ataşehir'de, ikisi de İzmir Mavişehir ve İstanbul Yukarı Dudullu Köyü'ndeki projelerde, Emlak GYO'nun arsalarının gerçek değerinin altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!


20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞİTİM SIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI

Kayseri Elektrik A.Ş.'de, %10'luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji Bakanı Hilmi Güler'in oluruyla %1'e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş Kurulu'nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var. 2002'den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu firmanın daha önce Genel Müdürlüğü'nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri Milletvekili olan Taner Yıldız'ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı merak ediliyor.

NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI

Bingöl'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca 2016 konut inşaa ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB de aynı yerde ve aynı projeyle 480 konut yaptırıyor ve aynı konutu 30 milyara malediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKİ, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ

Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikası'na, sert paket kutulu sigara paketleme makinaları alımı için ihale açıyor. Ve sözleşme şartnamesinde "makinaların kullanılmamış ve yeni olması koşulu" bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro'ya malolan makinaların bazılarının yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel'e tanesi, 1,7 milyon Euro'ya satılan bu makinalar, Beyaz Rusya'ya 570 bin Euro'ya satılmış. Bu farkedilince AKP, Meclis'e Torba Yasası ile bir madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış makinaların, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu işi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal satan İspanyol Firması'ndan alınan makinalar, aklanmış hale getirilmek isteniyor.

NOT: Tekel'in bu ihalesi, "Kamu İhale Kurumu" nca iptal ediliyor. Tekel Yönetim Kurulu da, makinaların iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu konuşu, henüz soruşturulmuş değil.

İLAHİ BİR TESADÜF!


23-HUMMER CİP'Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI

Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı'nın eşi Şahsenem Çelik'le birlikte, Hammer Çip'le giden Melek İpek'in ortak olduğu şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade ediliyor.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

24-ULAŞTIRMA BAKANI'NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak Ankara Feribotu'nu alıyor. Santour isimli şirket almış oluyor. Bu feribotun, günlüğü en az 15 bin $'dan kiralanması gerekirken, 9 bin $'a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme- Brındışı arasında Devlet, Samsun Feribotu'nu işletiyor. Madem bu hat iş yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden işletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kalıyor.

NOT: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı'nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

25-İZMİR SORU KİTAPÇIĞI İHALESİ OLAYI

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, seviye tespit sınavı soru kitapçığı için,
320 bin öğrencinin durumunu belirlemek üzere, ihale açıyor. İhale; öğrenci başına 265 bin lira teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'in kardeşi Ömer Faruk Ergezen'e ait "Sarakuşka" adlı şirkete veriliyor. İhalenin teknik şartnamesinde yer alan "kesinleşmiş SSK ve vergi borcu bulunmadığına dair belge istendiği" maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralık'ta Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geliyor. Ancak, 13 Aralık'ta sözleşme imzalanıyor. 120 milyarlık bir is.

NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

26-THY 36 AIRBUS UÇAK ALIMI KONUSU

THY'nin, Özelleştirme kapsamında iken halka arzı, %51'den fazlası amaçlandığı halde THY'nin uçak alımını, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY, Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası'na tabii idi. Çıkartılan bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası'na tabi olmadan gerçekleştirilmesi imkân dahiline getirildi. THY Genel Müdürü, uçaklara 1,5- 2 milyar $'lık bir ödeme yapılabileceğini söylemişti. Airbus işe, rakamın 3 milyar $'i geçeceğini açıkladı. Uçakların kaç liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip istenmediği açıklanmıyor.

NOT: Konu ile ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

27- BOTAŞ'IN FERNAS ŞİRKETİ'NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $'LIK İŞ VERİLMESİ OLAYI

Fernas şirketi, CHP'den AKP'ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir NASIROĞLU'nun kuzenine ait. İhalesiz iş sözleşmesini BOTAŞ yapıyor. BOTAŞ Genel Müdürü; " İşi yapsa da, yapmasa da Fernas şirketi'nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar olduğunu " savunuyor.

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

28- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 62 İLKÖĞRETİM OKULU İHALE OLAYI

Konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK hakkında soruşturma önergesi veriyor ve bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, AKP Grubu çoğunluğu ile soruşturma açılmasını reddediyor. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı (Yatırımlar ve Tesisler Daire Başkanlığı), 07.06.2004 tarihinde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) 8 Yıllık Temel Eğitimi desteklemek amacıyla, kendi kaynaklarından sağladığı 500 trilyon liralık kaynak ile, 44 farklı ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi yaptı... Akabinde, Bakanlık değerlendirmesini tamamlayarak sonuçları ihaleyi kazananlara bildirdi... Bir taraftan, farklı illerde, aynı klas ve standartta inşaatlar için çok farklı fiyatlar onaylanırken; diğer taraftan aynı ihalede teklif edilen en düşük fiyatlar gözardı edilmiş, kabul edilen teklifler, daima ortalamanın üstünde fiyat veren firmalara ait olmuştur... En düşük fiyatlı teklif, BİRİNCİ sıra olmak ve tüm tekliflerin küçükten büyüğe sıralanması halinde, toplam 62 ihale içinde, örneğin, "en ucuz teklif sıralamasında" BİRİNCİ, İKİNCİ ve ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ İHALE VERİLMEMİŞTİR... Sonuç olarak; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK TEKLIFLERİ ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar bir Kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir sakınca görmemiştir. - M.E.B.'nin ONAYLADIĞI Fiyatlarla İhale toplamı.. 379.944 milyar TL. -M.E.B'nin REDDETTİĞİ, En Düşük Fiyatlarla İhale Toplamı 293.653 Milyar TL. -Kamu Kaynağı KAYBI....................: 86 trilyon 291 milyar TL. -KDV dahil Kamu Kaynağı KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL. NOT: Resmi açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

29- 2. BEYAZ ENERJİ YOLSUZLUĞU OLAYI

Enerji davasında 3 AKP'li var. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Enerji Bakanlığı'ndaki ihale yolsuzluklarıyla ilgili dava açtı. İddianamede, 18 sanık, "çete kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet"le suçlanıyor. İddianamede ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un AKP Genel Sekreter'i İdris Naim Şahin'le görüşerek, Bakanlığın Teftiş Kurulu'nu etkilemek için, baskı yaptığı da yer aldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’ın hazırladığı iddianamede, sanıklarla ilgili ulaşılan sonuçlar söyle yer aldı: " İbrahim Selçuk'un, Enerji Bakanlığı'nda aldığı siyasi güç ve çeşitli yöntemlerle oluşturduğu baskı, şiddet ve tehdit sonucu çıkar amaçlı suç örgütü oluşturduğu, bu örgütü yönettiği, örgüt adına faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu faaliyetler doğrultusunda Bakanlığa bağlı anonim şirketler tarafından çıkarılan tüm ihalelerle ilgilendiği, ihaleleri kendi şirketi Ezgi adına almasa dahi, şirket sahibi diğer sanıklar adına alınması için, yoğun çaba sarfettiği, bu amaçla ihalelerin ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini temine yönelik faaliyetlerde bulunduğu ortaya çıkmıştır." İddianamede, işadamı İbrahim Selçuk'un, AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile olan telefon görüşmelerine vurgu yapıldı. Kaya’nın, Selçuk'u arayarak eşi üzerine kayıtlı Aram Şirketi'ne, EÜAŞ'dan ihale alma girişiminde bulunduğunun anlatıldığı iddianamede, "Bu amaçla Kargamış, Özlüce ve Urfa ihaleleri ile ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu görüşmelerde sanık Selçuk'un, Milletvekili Cemal Kaya'ya yapması gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya'nın teklif edilen bazı ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istediği ifade edildi. İddianamede, Selçuk'un, müfettişlerce hazırlanan teftiş dosyasının Adliye'ye intikal ettirilmemesi için Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç'a baskı yapması için, AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin'le görüştüğü ve Malkoç'a Şahin aracılığıyla baskı yapıldığı dosyanın halen Teftiş Kurulu'nda incelendiği kaydedildi.

NOT: Yargılama devam ediyor. CHP'den AKP'ye geçen ve iddianamede suçlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, Milletvekilliği'nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!


30-JOKEY KULÜBÜ'NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI

Türkiye Jokey Kulübü, at yarışları hasılatından %1'lık payın, SHÇEK'e alınmamasının engellenmesi olayı.

SHÇEK Kuruluş Yasası'nın 18.maddesinin h bendine göre, "kanuna göre şans oyunları tertip eden kurumların, hasılattan %1'lık payın SHÇEK'e verilmesi" gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu parayı ödememiş ve Tarım Bakanlığı'nı mahkemeye vermiştir. Ankara 6.İdare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermiş ve bu kararın uygulanmaya konulması beklenirken, Devlet Bakanı Güldal Akşit, özel bir avukatlık bürosunun talebi doğrultusunda, yasaya aykırı işlem yapılması talimatını veriyor. Bu özel avukatlık bürosunun ortaklarından birisinin Murat Aksu olduğu ve babasının da, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu olduğu anlaşılıyor. Kanunu uygulamayan Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandığı için Devlet Bakanı Güldal Akşit için, Ana Muhalefet Partisi tarafından soruşturma açılması isteniyor. Fakat, Meclis'te AKP Grubu'nun çoğunluğu tarafından reddediliyor.

NOT: Konuyla ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

31- MALİYE BAKANI'NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu, Gümrük Vergisi % 70'e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek" diye ilginç bir görüş sergiliyor. İfade edildiğine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca 175 bin tavuğun beslenmesi sözkonusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17 Nisan 2003'te Mısır İthali'nde Gümrük Vergisi %20'ye indiriliyor. 15 Temmuz 2003'te 4400 ton ADB menseeli mısır ithal kontrol belgesi alıyor ve 4 Ağustos 2003'te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003 tarihinde % 45'e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70'e yükseltilmiştir.

NOT: Maliye Bakanı'nın açıklamaları kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

32- MALİYE BAKANI'NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERİN SÖKÜLMESİ OLAYI

Üsküdar Belediyesi'nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü kırarak oturduğu villanın bahçesine bir de kaçak villa inşa eden Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye başvurunca, kaçak villanın hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın şikayet konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin Demir, olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi. Raporda, "Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak, adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir. İnşaat, kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakıtan) arasında yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir" denildi.

NOT: Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak olduğunu; ancak Belediye'nin kendisine düşen hizmetleri yerine getirmediği için kaçak duruma düştüklerini açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

33- TÜPRAŞ İHALE OLAYI

2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500 milyon $ net kar eden TÜPRAŞ'ın, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT Konsorsiyumu'nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $ idi. Bilahare TÜPRAŞ'ın % 14.7'si 446 milyar $'a satılıyor. Bu durumda TÜPRAŞ’ın bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık 3 milyar $ ediyor. Yani aynı TÜPRAŞ'ın çok kısa bir süre içerisinde, fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor. ve halen TÜPRAŞ, AKP iktidarı tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor. TÜPRAŞ gibi, stratejik bir kuruluşun, yangından mal kaçırır gibi satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $'lık zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir.

NOT: İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

34- ÇORLU MOTİF TEKSTİL A.Ş.'NİN TPAO'YA BORCU KONUSU

Çorlu’daki Motif Tekstil San. Tic. A.Ş., TPAO'dan doğalgaz alıyor. Borcu 1,5 trilyonu aşıyor ve ödeme yapmıyor. Bunun üzerine TPAO, doğalgazı kesiyor ve söz konusu firmayı icraya veriyor. İddiaya göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye giriyor. Verdiği talimatla gaz tekrar bağlanıyor. Ve konu resmi yazışmalara da yansıyor. Merak edilen hususlar şunlar; -TPAO'ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkında icra işlemleri başlatılan bu firmaya, gazın bağlanması konusundaki emir, bizzat Başbakan tarafından verildi mi? Verilmişse sebebi nedir? -Firmanın sahipleri kimlerdir? Bunların Başbakan'la ve AKP ile bir siyasi yakınlığı var mıdır? Firmanın sahipleri, Başbakan'a nasıl ve kimleri aracı koyarak ulaşmışlardır? -Söz konusu firmanın borcunun daha sonra 3 trilyona yükseldiği söyleniyor. Bu doğru müdür?

Söz konusu olan firmanın, TPAO'ya olan borcunu ödemeden kapandığı ileri sürülüyor. Bu gerçek işe, Devlet burada ne kadar zarara uğramıştır? V e bunun sorumluları kimlerdir? Eğer Başbakan bir talimat vermemişse, Başbakan'ın ismini kullanıp belge düzenleyenlerle ilgili bir soruşturma açılmış mıdır?

NOT: Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

35- TOKİ'DEN BAKAN KARDEŞİ'NİN İHALE ALMASI OLAYI

TOKİ 24 Mart 2004'te toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan İstanbul Halkalı 3.Etap Konut Projesi'nin sosyal donatı, alt yapı ve çevre düzenlemesi işi için ihaleye çıktı. İhaleyi Ticaret Sicil Kayıtları'nda Fatih Demiryürek ve Dede Şahbudak'ın ortak gözüktüğü Demarş İnşaat Şirketi % 31,69 fiyat kırımı yaparak kazandı. 8 Ekim 2004'te teslim edilmek koşulu ile 7 Mayıs 2004'te şirket ile sözleşme imzalandı. Ancak, teslim tarihi geçmesine rağmen iş tamamlanamadı. İhaleyi kazanan Demarş İnşaat’ın kağıt üzerinde gözükmemesine rağmen, asıl sahibinin Ömer Faruk Ergezen olduğu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen'in, geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Bakanı’nın Zeki Ergezen'in kardeşi'nin olduğu ve kardeş Ergezen'in TOKİ'nin yanı sıra Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'ndan da ihaleler aldığı ileri sürülüyor. İfade edilen Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen'in kardeşinin ihalelerde kayrıldığı şeklindedir.

Geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi'nden Saliha Çolak'a yaptığı açıklamada; " Ya yiyen Bakan’ı görevden alırlar, ya da yedirmeyeni " demişti. Ulaştırma Eski Bakanı Yaşar Topçu, Zeki Ergezen'in Bakanlığı döneminde kendisine geldiği ve kardeşi için kendisinden ihale istediğini de açıklamıştı.

NOT: Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

36- DATA TEKNİK ŞİRKETİ'NİN İHALE ALIMLARI OLAYI

Ülker Grubu Şirketleri'nden Data-Teknik Bilgisayar'a, bazı kamu ihalelerinin usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT'nin bu bilgisayarlar karşılığında Data-Teknik'e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve Data-Teknik’in
30 Eylül 2004'te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı şirketin Adalet Bakanlığı’nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım ihalesini kazandığı ve Türk Telekom'a ADLS kurulumu ve servis desteği ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet Bakanlığı’nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri'ne dağıtılmak üzere 10 bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcılar'a verilmek üzere 8 bin dizüstü bilgisayar temini işini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, Ülker mamüllerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan şirkette Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir müddet öncesine kadar ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın kayırıldığı ileri sürülmektedir.

NOT: Konu ile ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!


37- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ GİYİM İHALESİ

İçişleri Bakanlığı'nın açtığı, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak Turizm İnşaat A.Ş.'nin aldığı ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin adet polis montu dikimi işini, SİYASİ NEDENLERLE söz konusu firmaya verildiği ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.'ye ait TÜMOSAN ihalesini de Albayraklar Şirketleri'ne bağlı ALÇELİK Yapı İns. A.Ş.'nin aldığı ve bu ihalenin de soruşturulması gerektiği ifade edilmiştir.

NOT: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

38- TOKİ'NİN 280 TRİLYONU ASYA FINANS'A YATIRMASI KONUSU

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Bütçe Yasası'ndaki "kamu kurumları, kaynaklarını kamu bankalarında tutar" ilkesini çiğneyerek, 280 trilyon lirasını özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans'ta tuttuğu belirlendi. Faizsiz bankacılık yapan Asya Finans ilişkisiyle ilgili belge ve dökümanların da üzerine "gizli" damgası vurularak, Erdoğan'a iletildiği öğrenildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) TOKİ faaliyetleriyle ilgili raporunda, kurum yönetiminin "kamu zararına neden olduğu" sonucuna varıldı. Birçok konunun "iz bırakılarak" ifade edildiği ana raporun ekinde, İstanbul ve Ankara'da özel firmalarla ortak inşa edilen toplu konutlara "özel inceleme raporunda" yer verildi. TOKİ, hızlı toplu konut üretimi amaçlı projelerde "gelir paylaşımı modeli" ni esas aldı. İstanbul Halkalı, Ataköy, Ümraniye ve Kozyatağı'nda, Ankara Eryaman'da gerçekleştirilen 10 bine yakın konut üretilmesini amaçlayan 10 proje için açılan ihalelerde firmalar, tekliflerini "idareye bırakacakları paylar" üzerinden hazırladı. İhaleler sonuçlandığında, geçmiş yıllarda yüzde 50'nın üzerindeki "TOKİ paylarının" yüzde 25-30 civarına çekildiği ortaya çıktı. Bir firmadan gelen istek üzerine, sözleşmelerin "satış hasılatını kullanma yöntemini" düzenleyen hükmünde değişiklik yapıldı."Yüklenici, İdare'nin uygun göreceği bir bankada İdare adına TL hesabı açacaktır" şeklindeki hüküm "bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap açılacaktır" şeklinde değiştirildi. Böylece, satış hasılatının Asya Finans'ta tutulmasının yolu açıldı. Hukuk Müşavirliği ile İdari Mali İşler Dairesi'nin karşı çıkması sonuç vermedi. TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar işe, yaptığı açıklamada, ÖFK'lara yatırılan paranın kuruma ait olmadığını belirterek, "O para bizim paramız değil. Müteahhitlere "paranızı oraya yatırmayın" diyemeyiz" demişti. YDK, kurum parasının bir ÖFK'da tutulmasının, kamu kurumlarının bütün kaynaklarını kamu bankalarında tutulmasını (kamu haznedarlığı) öngören Bütçe Yasası'nın 10.maddesi'ne uygun olup olmadığının belirlenmesini, durumun soruşturma konusu yapılabileceğini ifade etti. Bütçedeki kamu haznedarlığı hükmü, istisnai uygulamalar için Başbakan’ın iznini şart koşuyor. TOKİ'nin işe, Asya Finans'ta hesap açmak için izin de almadığı belirlendi.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

39- THY'DE E-POSTA VE İHALELER KONUSU

THY'nin, çeşitli alım ve hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin Kamu İhale Yasası uygulamaları dışında, ilginç metodlarla yapıldığı ifade edilmektedir. Bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hamdi Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar gönderdiği ifade ediliyor. Konu KİT Komisyonu'nda THY hesapları incelenirken gündeme getiriliyor. AKP'LI Hamza Albayrak, Hamdi Topçu'nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19 Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin'in "Bütün ihaleler davul zurna ile ihale edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince eşe dosta gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz" diye açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabı aranan sorular şunlardır:

" Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların aracılık yaptığı yakınları THY’nin açtığı ihalelere girmiş midir? Girmişlerse ihale almışlar mıdır? THY ile bağları nelerdir? Hangi ölçülere dayanarak bu 40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale süreci İnternet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin Ankara Temsilcisi de var mıdır? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru; Kit Komisyonu'nda AKP'li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen ihalelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer AKP'lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? "

NOT: Hükümetten konu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

40- TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM-ONARIM İHALESİ

İskenderun Limanı sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2'lık kızaklama tesisinin, ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun işlerde ve tersane nitelikli olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi, TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan yap-işlet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve bu süre zarfında Liman'a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına alındı. TCDD'ye ait kılavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakım onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu hizmetin TESKO'ya devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1 trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD'ye ilk 6 ayda kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESKO'nun en büyük ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $'lık yükleme boşaltma işini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe Başkanı’nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir. İskenderun'daki ihaleye sadece TESKO'nun teklif verdiği ve 6 aylık süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek işi aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD'nin denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını kullanmaya devam eden TESKO'ya yatırım yapacağı için kirada da kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.

NOT: TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu bildirdi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

41- ÖZÜRLÜLER İDARESİ'NIN KİTAP İHALESİ KONUSU

Özürlüler İdaresi Başkanlığı "İşlevsellik ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması" başlıklı bir kitap hazırlıyor. Nehir Yayınevi ihaleyi alıyor. Ve 21.12.2004 tarih ve 821672 numaralı fatura ile 12 milyar 750 milyon liralık faturayı, ÖIB'den tahsil ediyor. ÖIB'nin Başkan Vekili'nin Mehmet Aysoy olduğu, kitabın başımı için olur verenin de, aynı ismin bulunduğu, Aysoy'un "AB Sürecinde Özürlüler Politikası" ve "Geleneksel Sonrası Toplum Üzerine" isimli kitapların, yayınlanmış olduğu basımevinin "açı kitaplar" olduğu ve ÖIB'den ihale alan Nehir Yayıncılık ile Açı Kitaplar firmasının, ikisinin de adresinin "Ankara Cad. Vilayetler Han Cağaloğlu-İstanbul" da bulunduğu ileri sürülüyor ve yine iddia edildiğine göre, söz konusu yayınevinin eski ortakları arasında, Devlet Bakanı Beşir Atalay bulunmaktadır. İddiaya göre, ÖİB sözkonusu Bakanın eski yayınevini ihalelerde kollamaktadır.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

42- ENERJİ BAKANLIĞI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLEŞME KONUSU

Enerji Bakanlığı’nın bünyesinde güçlü bir hukuk müşavirliği ve çok sayıda resmi avukatları bulunduğu halde, Enerji Bakanlığı’nın dava takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlık sözleşmesi imzaladığı ifade edilmektedir. Coşar Hukuk Bürosu'nun, bu anlaşma gereği, ÇEAŞ KEPEZ davasını 1 trilyon 262 milyar lira vekalet ücreti ile almış olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın sözkonusu büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulunduğu anlaşılıyor. Coşar Hukuk Bürosu'nun sahibinin Av.Aydın Coşar olduğu ve Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Kurucuları'ndan Cüneyt Zapsu'nun da aynı zamanda avukatlığını yaptığı ifade edilmektedir.

NOT: Konuyla ilgili Enerji Bakanlığı'ndan kamuoyunu tatmin edici bir açıklamada bulunulmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

43- MALİYE BAKANI'NIN BEYKOZ'DAKİ ORMAN ARAZİSİ KONUSU

Maliye Bakanı Unakıtan’ın, Beykoz Çavuşbaşındaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $ olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran 1997'de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunda "Orman arazileri, rant grupları ve arazi mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor" denilmiş idi. Bilindiği gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir yasa çıkartmış ve kanun Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla veto edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakıtan’ın sözkonusu orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.

NOT: Maliye Bakanı’nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma gayretlerini sürdürmektedir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

44- SSK FAKTÖR-8 VE SU İHALESİ

Hemofili hastalarının kanamalarını durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte satılması gerekirken, SSK'ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun 3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor. SSK’nın İstanbul Satın Alma Müdürlüğü aracılığıyla, 22 Aralık 2003'te açılan ve SSK Yönetim Kurulu'nun 23 Ocak 2004'te onayladığı KDV hariç 78 trilyon liralık ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alımlarında usulsüzlük yapıldığı ifade edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralık Faktör-8 alımı ihalesinin şartnamesinde garip bir şekilde Eritropoietin (NeoRocorman ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, olduğu gibi alınacak üniteler ayrı ayrı tanımlanmış, ( 250 İÜ, 500 İÜ, 1000 İÜ gibi) bu da yetmiyormuş gibi, kurutulmuş Faktör-8 fraksiyonunun sulandırılması için kullanılan diştileraf) şu miktarları da ayrı ayrı belirlenmiştir. 5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayrı ayrı tanımlama yapılarak 10 firmanın rekabet ettiği bu pazarda, SSK’nın rekabetle fiyat kırma gücü azaltılmıştır. İhale Komisyonu,12 Ocak'ta uyarı yapmasına rağmen, 23 Ocak'ta SSK Yönetimi onay vermiş ve İhale komisyonu, ihalenin teknik şartnamesinin hatalı yazılması nedeniyle başlangıçta 8 trilyon lira olan Faktör-8 alım tutarındaki yanlışı, son anda görerek, tuttuğu tutanakla bir ölçüde hatayı telafi etmeye çalışmıştır.

NOT: Konuyla ilgili SSK'dan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

45- BAŞBAKAN İÇİN SATIN ALINAN VİP UÇAĞI KONUSU

Başbakan’ın kullanımı için İtalya'dan alınan AIRBUS JİJİ -319 tipi uçağın Türkiye'ye maliyetinin ne olduğu ve uçağın alımının niçin ihalesiz gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla birlikte yaklaşık 50 trilyona malolan uçağın, ihalesiz alınması, bazı usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; " Havacılık sektöründe uçak alım ve kiralamalarına ilişkin mali hususların gizliliği temel kuraldır. Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin bir miktar altındadır."

İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının açıklanmamasının esas sebebinin, alım fiyatının normal piyasa şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

Başka söze gerek olmadığını düşünüyorum ve hatta bunlardan da fazlasını yaptıklarına eminim ama kamuoyuna yansıyan kısmı bu kadardır.
 
Arkadaşım sen burda söğüşlemekten mi bahsettin bak alttaki ihaleleri bi oku SÖĞÜŞLEME ve SÖMÜRME kavramını daha ii anlamış olursun :goz:




1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ

TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70 milyon $'lık yükleme-boşaltma işleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon $'lık iş ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de aynı gün kuruluşu gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP'nin Bakırköy İlçe Başkanlığı'nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; "TCDD’nin aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun."

NOT: TCDD yapılan işlerin usulsüz olmadığını açıklıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya'nın, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.Ş.'ye veriliyor.

NOT: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu açıklıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ

TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioğlu'na veriliyor. Bu AKP'li müteahhit hanım, aynı zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.

NOT: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI

5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, birçok bürokrat halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye'de, yılda 1,5 milyar $'lık akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.

NOT: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

5-TMSF OTEL İHALESİ

TMSF, Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon $'a Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, aynı oteli bu sefer 25.3 milyon $'a satıyor. Ulusoy Grubu alıyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.

NOT: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI

Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi'ni, 30.5 milyon $'a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82 milyon $'a aynı araziyi, bu sefer sözkonusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.

NOT: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

7-BALIKESİR SEKA KÂĞIT FABRİKASI İHALESİ

Fabrika, 30 Haziran 2003'te 1.1 milyon $'a Albayraklar A.Ş.'ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $'lık ) Bu rakam stoktaki malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor. Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004'te. Yani 10 ay sonra.

NOT: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

8-HALKBANKASI'NDA 30 MİLYON $'LIK KREDİ ZARARI OLAYI

Devlet Bakanı Ali Babacan'a, Net Holding'in 30 Milyon $'lık kredisinin geri alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması, aksi takdirde zaman aşımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem yapılmamış ve
30 milyon $ gibi bir alacak zaman aşımına uğruyor. Benzeri bir iddia ile,
57. Hükümet'in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan'da yargılanmakta oldukları bilinmektedir.

NOT: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI

2004 yılında, 915.3 trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk hayali ihracaat yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye Bakanı Unakıtan; "Denizli'de 50 milyon $ ihracaatı olan bir firma, inceleme görmüş. 100 bin $'lık Rusya'ya yaptığı ihracaatların alıcısı bulunamıyor. Yahu Rusya'da kimi buluyorsun ki? Araşan Rusya'da Başbakan'ı bile bulamazsın. Bu adamın adı olmuş hayalici. İnceleme yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah aşkına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu Bakan benim ya!" diye konuşabilmiştir.

NOT: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

10-MAVİ AKİM DOĞALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI

19 Kasım 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, "F1 Formülü" nden vazgeçip, Rusların istediği Fo'i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir. Aynı ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in, formül değişikliği yaptı diye ve sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu iddiasıyla, Yüce Divan'da yargılanmakta olduğu biliniyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

11-281 MİLYARLIK "HÜZÜRLÜ ORTAM BULMA" OLAYI

Atilla Başoğlu'nun Adana'da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor. Atilla Başoğlu'nun ailesine ait Adana-Yüreğir'deki "Yüksel Tekstil" de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP'den istifa edip, AKP'ye geçiyor. Ve AKP'ye geçtiğinde " huzurlu bir ortam buldum" diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun aile şirketiyle ilgili
600 milyarlık cezasının, 319 milyara indirildiği ifade ediliyor.

NOT: Bu olay kamuoyuna "281 milyarlık huzur ortamı" diye yansıyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ

İzmir'de yapılacak Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım Programı'nda, sözkonusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.

NOT: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004'te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004'te bir yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; "ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005'te bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım". Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet dedektör temin etme zorunluluğu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da "John Hogg" adlı İngiliz firması. 100 trilyonluk iş.

NOT: İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.

İLAHİ BİR TESADÜF!

14-SSK'DA ILAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI

Roche'un, SSK'ya piyasaya sattığının 2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdiği tespit edildi. Bu konuyla ilgili dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nın 2 üst düzey yöneticisi tutuklandı. 16 sanıklı dava, İstanbul 10 Ağır ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Savcılık iddianamesinde, SSK'nın nasıl batırılmaya çalışıldığına yer verildi. Ve Türkiye'nin, ilaç şirketlerine fazladan 6 milyar $ ödediği ifade edildi.

NOT: Yargılama devam ediyor.

İLAHİ BİR TESADÜF!

15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin ricası üzerine, AYCEEL-ARIA birleşmesinden doğan AVEA'nın yaklaşık 3 milyar $'lık zararı, Hazine'ye yüklendi. İleri sürüldüğüne göre; " Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, kamuyu zarara uğratan ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu" işlediğini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savcılığın soruşturma istemine onay vermedi. Erdoğan eski yöneticilerin uyarılmasına, haksız edinildiği düşünülen bir paranın tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Aycell'e ilişkin 2003 yılı raporuna göre, şirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danışmanlar'a, "ortalama yasal ücret tavanından" fazla ücret bağlandı. Bu konuda YDK'nin isteği ile Hazine'ce yapılan uyarılara rağmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykırı bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, "ivedi durum raporu" hazırladı. Bu rapor üzerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturma başlattı. Hazırlanan raporda, Başbakanlık ve Hazine'nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı'nın talimatı ve mevzuata aykırı olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma aşamasında da yüzde 15 zam verdiği ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, "Şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynağını sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararına yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin durumunun, "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" hükümlerine uyduğu cihetle haklarında kamu davası açılması ve gereğinin takdir ve ifası için raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazısı, Erdoğan tarafından, "raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi" şıkkı hariç, diğerleri "uygun" görülerek, onaylandı. Oysa Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’ı Yüce Divan'a gönderen olayda da, YDK raporlarına göre, Halkbankası'nı zarara uğratan bürokratlarla ilgili olarak Teftiş Kurulu'nca hazırlanan raporun gereği yapılmamış ve bir buçuk yıl Özkan’ın masasında bekletilmişti."

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

16-İKTİSAT GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı Şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.'ye
18 milyon 250 bin $'a satılıyor. 30 Aralık 2004'te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, "Albayraklar Grubu"nun bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004'te TMSF bir portföy raporu hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve Bodrum'da bina arazi, otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralık
2004'te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralık
2004'te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket, 25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.

NOT: Yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI

Siemens'ten alacağı 10 milyon Euro'nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım'ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens'in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.'de beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de, milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU

Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina'da büyük çaplı tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin ardından, 58 ve 59'ncü Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan bu büyük çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi, 2003-2004 bütçelerinde bakım-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu iş için hangi kalemden ne kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan'a şu sorular yöneltildi:

" -2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası'nda yapılan tadilat ve yenileme için hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?

-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış mıdır? Bu işler hangi yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kadarlık bedeller söz konusu işi üstlenmişlerdir?

-Merkez Bina’nın sit alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan izin alınmış mıdır?

-İşlemleri Mücahit Aslan mı yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan'a "Mücahit Aslan'la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru müdür? Doğruysa Aslan’ın cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.

-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için müteahhitlere ödemelerin Vakıfbank'taki bir hesaptan yapıldığının belirtildiği de ifade edilerek, "Bu hesap hangi hesaptır? Bu işlerle ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır? "

NOT: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

19- EMLAK GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş.'nin, 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara "örtülü kazanç" şeklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKİ'ye ait Emlak GYO'nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK'nin ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul Ataşehir'de, ikisi de İzmir Mavişehir ve İstanbul Yukarı Dudullu Köyü'ndeki projelerde, Emlak GYO'nun arsalarının gerçek değerinin altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!


20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞİTİM SIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI

Kayseri Elektrik A.Ş.'de, %10'luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji Bakanı Hilmi Güler'in oluruyla %1'e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş Kurulu'nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var. 2002'den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu firmanın daha önce Genel Müdürlüğü'nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri Milletvekili olan Taner Yıldız'ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı merak ediliyor.

NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI

Bingöl'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca 2016 konut inşaa ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB de aynı yerde ve aynı projeyle 480 konut yaptırıyor ve aynı konutu 30 milyara malediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKİ, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ

Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikası'na, sert paket kutulu sigara paketleme makinaları alımı için ihale açıyor. Ve sözleşme şartnamesinde "makinaların kullanılmamış ve yeni olması koşulu" bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro'ya malolan makinaların bazılarının yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel'e tanesi, 1,7 milyon Euro'ya satılan bu makinalar, Beyaz Rusya'ya 570 bin Euro'ya satılmış. Bu farkedilince AKP, Meclis'e Torba Yasası ile bir madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış makinaların, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu işi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal satan İspanyol Firması'ndan alınan makinalar, aklanmış hale getirilmek isteniyor.

NOT: Tekel'in bu ihalesi, "Kamu İhale Kurumu" nca iptal ediliyor. Tekel Yönetim Kurulu da, makinaların iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu konuşu, henüz soruşturulmuş değil.

İLAHİ BİR TESADÜF!


23-HUMMER CİP'Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI

Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı'nın eşi Şahsenem Çelik'le birlikte, Hammer Çip'le giden Melek İpek'in ortak olduğu şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade ediliyor.

NOT: Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

24-ULAŞTIRMA BAKANI'NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak Ankara Feribotu'nu alıyor. Santour isimli şirket almış oluyor. Bu feribotun, günlüğü en az 15 bin $'dan kiralanması gerekirken, 9 bin $'a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme- Brındışı arasında Devlet, Samsun Feribotu'nu işletiyor. Madem bu hat iş yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden işletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kalıyor.

NOT: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı'nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

25-İZMİR SORU KİTAPÇIĞI İHALESİ OLAYI

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, seviye tespit sınavı soru kitapçığı için,
320 bin öğrencinin durumunu belirlemek üzere, ihale açıyor. İhale; öğrenci başına 265 bin lira teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'in kardeşi Ömer Faruk Ergezen'e ait "Sarakuşka" adlı şirkete veriliyor. İhalenin teknik şartnamesinde yer alan "kesinleşmiş SSK ve vergi borcu bulunmadığına dair belge istendiği" maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralık'ta Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geliyor. Ancak, 13 Aralık'ta sözleşme imzalanıyor. 120 milyarlık bir is.

NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

26-THY 36 AIRBUS UÇAK ALIMI KONUSU

THY'nin, Özelleştirme kapsamında iken halka arzı, %51'den fazlası amaçlandığı halde THY'nin uçak alımını, özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilmesi beklenirdi. THY, Mayıs 2004 tarihine kadar Kamu İhale Yasası'na tabii idi. Çıkartılan bir yasa ile THY uçak alımlarını, İhale Yasası'na tabi olmadan gerçekleştirilmesi imkân dahiline getirildi. THY Genel Müdürü, uçaklara 1,5- 2 milyar $'lık bir ödeme yapılabileceğini söylemişti. Airbus işe, rakamın 3 milyar $'i geçeceğini açıkladı. Uçakların kaç liraya alındığını, başka firmalarla bir görüşme yapılıp, fiyat istenip istenmediği açıklanmıyor.

NOT: Konu ile ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

27- BOTAŞ'IN FERNAS ŞİRKETİ'NE İHALESİZ 24,5 MİLYON $'LIK İŞ VERİLMESİ OLAYI

Fernas şirketi, CHP'den AKP'ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir NASIROĞLU'nun kuzenine ait. İhalesiz iş sözleşmesini BOTAŞ yapıyor. BOTAŞ Genel Müdürü; " İşi yapsa da, yapmasa da Fernas şirketi'nin 24,5 milyon $ ödeyeceğini ve bunun doğru bir karar olduğunu " savunuyor.

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

28- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 62 İLKÖĞRETİM OKULU İHALE OLAYI

Konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK hakkında soruşturma önergesi veriyor ve bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, AKP Grubu çoğunluğu ile soruşturma açılmasını reddediyor. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı (Yatırımlar ve Tesisler Daire Başkanlığı), 07.06.2004 tarihinde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) 8 Yıllık Temel Eğitimi desteklemek amacıyla, kendi kaynaklarından sağladığı 500 trilyon liralık kaynak ile, 44 farklı ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi yaptı... Akabinde, Bakanlık değerlendirmesini tamamlayarak sonuçları ihaleyi kazananlara bildirdi... Bir taraftan, farklı illerde, aynı klas ve standartta inşaatlar için çok farklı fiyatlar onaylanırken; diğer taraftan aynı ihalede teklif edilen en düşük fiyatlar gözardı edilmiş, kabul edilen teklifler, daima ortalamanın üstünde fiyat veren firmalara ait olmuştur... En düşük fiyatlı teklif, BİRİNCİ sıra olmak ve tüm tekliflerin küçükten büyüğe sıralanması halinde, toplam 62 ihale içinde, örneğin, "en ucuz teklif sıralamasında" BİRİNCİ, İKİNCİ ve ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ İHALE VERİLMEMİŞTİR... Sonuç olarak; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK TEKLIFLERİ ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar bir Kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir sakınca görmemiştir. - M.E.B.'nin ONAYLADIĞI Fiyatlarla İhale toplamı.. 379.944 milyar TL. -M.E.B'nin REDDETTİĞİ, En Düşük Fiyatlarla İhale Toplamı 293.653 Milyar TL. -Kamu Kaynağı KAYBI....................: 86 trilyon 291 milyar TL. -KDV dahil Kamu Kaynağı KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL. NOT: Resmi açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

29- 2. BEYAZ ENERJİ YOLSUZLUĞU OLAYI

Enerji davasında 3 AKP'li var. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Enerji Bakanlığı'ndaki ihale yolsuzluklarıyla ilgili dava açtı. İddianamede, 18 sanık, "çete kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet"le suçlanıyor. İddianamede ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un AKP Genel Sekreter'i İdris Naim Şahin'le görüşerek, Bakanlığın Teftiş Kurulu'nu etkilemek için, baskı yaptığı da yer aldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’ın hazırladığı iddianamede, sanıklarla ilgili ulaşılan sonuçlar söyle yer aldı: " İbrahim Selçuk'un, Enerji Bakanlığı'nda aldığı siyasi güç ve çeşitli yöntemlerle oluşturduğu baskı, şiddet ve tehdit sonucu çıkar amaçlı suç örgütü oluşturduğu, bu örgütü yönettiği, örgüt adına faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu faaliyetler doğrultusunda Bakanlığa bağlı anonim şirketler tarafından çıkarılan tüm ihalelerle ilgilendiği, ihaleleri kendi şirketi Ezgi adına almasa dahi, şirket sahibi diğer sanıklar adına alınması için, yoğun çaba sarfettiği, bu amaçla ihalelerin ertelenmesini, şartnamelerin değiştirilmesini temine yönelik faaliyetlerde bulunduğu ortaya çıkmıştır." İddianamede, işadamı İbrahim Selçuk'un, AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile olan telefon görüşmelerine vurgu yapıldı. Kaya’nın, Selçuk'u arayarak eşi üzerine kayıtlı Aram Şirketi'ne, EÜAŞ'dan ihale alma girişiminde bulunduğunun anlatıldığı iddianamede, "Bu amaçla Kargamış, Özlüce ve Urfa ihaleleri ile ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu görüşmelerde sanık Selçuk'un, Milletvekili Cemal Kaya'ya yapması gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya'nın teklif edilen bazı ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istediği ifade edildi. İddianamede, Selçuk'un, müfettişlerce hazırlanan teftiş dosyasının Adliye'ye intikal ettirilmemesi için Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç'a baskı yapması için, AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin'le görüştüğü ve Malkoç'a Şahin aracılığıyla baskı yapıldığı dosyanın halen Teftiş Kurulu'nda incelendiği kaydedildi.

NOT: Yargılama devam ediyor. CHP'den AKP'ye geçen ve iddianamede suçlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, Milletvekilliği'nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.

İLAHİ BİR TESADÜF!


30-JOKEY KULÜBÜ'NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI

Türkiye Jokey Kulübü, at yarışları hasılatından %1'lık payın, SHÇEK'e alınmamasının engellenmesi olayı.

SHÇEK Kuruluş Yasası'nın 18.maddesinin h bendine göre, "kanuna göre şans oyunları tertip eden kurumların, hasılattan %1'lık payın SHÇEK'e verilmesi" gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu parayı ödememiş ve Tarım Bakanlığı'nı mahkemeye vermiştir. Ankara 6.İdare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermiş ve bu kararın uygulanmaya konulması beklenirken, Devlet Bakanı Güldal Akşit, özel bir avukatlık bürosunun talebi doğrultusunda, yasaya aykırı işlem yapılması talimatını veriyor. Bu özel avukatlık bürosunun ortaklarından birisinin Murat Aksu olduğu ve babasının da, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu olduğu anlaşılıyor. Kanunu uygulamayan Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandığı için Devlet Bakanı Güldal Akşit için, Ana Muhalefet Partisi tarafından soruşturma açılması isteniyor. Fakat, Meclis'te AKP Grubu'nun çoğunluğu tarafından reddediliyor.

NOT: Konuyla ilgili yapılan resmi açıklamalar, kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

31- MALİYE BAKANI'NIN OĞLUNUN MISIR İTHALİ OLAYI

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu, Gümrük Vergisi % 70'e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktarı yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek" diye ilginç bir görüş sergiliyor. İfade edildiğine göre, 4 bin mısırla bir yıl boyunca 175 bin tavuğun beslenmesi sözkonusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da olmadığı ileri sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, mısır ithalinden 360 milyar kar elde edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, 17 Nisan 2003'te Mısır İthali'nde Gümrük Vergisi %20'ye indiriliyor. 15 Temmuz 2003'te 4400 ton ADB menseeli mısır ithal kontrol belgesi alıyor ve 4 Ağustos 2003'te 4000 ton mısır ithal ediliyor ve Gümrük Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Ağustos 2003 tarihinde % 45'e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70'e yükseltilmiştir.

NOT: Maliye Bakanı'nın açıklamaları kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

32- MALİYE BAKANI'NIN KAÇAK VİLLASI VE RESMİ MÜHÜRLERİN SÖKÜLMESİ OLAYI

Üsküdar Belediyesi'nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü kırarak oturduğu villanın bahçesine bir de kaçak villa inşa eden Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye başvurunca, kaçak villanın hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanın şikayet konusu olması üzerine, İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Şahin Demir, olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadığı belirtildi. Yıkım için verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi. Raporda, "Belediye Başkanı, bu olayda görevini kötüye kullanarak, adeta ruhsatsız inşaatın bitirilmesi için gayret göstermiştir. İnşaat, kalitesi ve mevkii açısından son derece rantı yüksek bir halde tamamlanmıştır. Bu durum da dikkate alındığında kaçak yapının tamamlanmasında ilgililer ile inşaat sahibi (Kemal Unakıtan) arasında yasal olmayan ilişkilerin olabileceğini akla getirmektedir" denildi.

NOT: Maliye Bakanı, oğlu ve kızının villalarının kaçak olduğunu; ancak Belediye'nin kendisine düşen hizmetleri yerine getirmediği için kaçak duruma düştüklerini açıkladı.

İLAHİ BİR TESADÜF!

33- TÜPRAŞ İHALE OLAYI

2004 yılında 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500 milyon $ net kar eden TÜPRAŞ'ın, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT Konsorsiyumu'nun iptal edilen satışında, değeri 1,3 milyar $ idi. Bilahare TÜPRAŞ'ın % 14.7'si 446 milyar $'a satılıyor. Bu durumda TÜPRAŞ’ın bu fiyattan hesap edildiğinde, toplam piyasa değeri yaklaşık 3 milyar $ ediyor. Yani aynı TÜPRAŞ'ın çok kısa bir süre içerisinde, fiyatı ortalama % 50 artmış oluyor. ve halen TÜPRAŞ, AKP iktidarı tarafından satılmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor. TÜPRAŞ gibi, stratejik bir kuruluşun, yangından mal kaçırır gibi satılmaya çalışılmasının amacının ne olduğunu ve eğer mahkeme yapılan satışı iptal etmeseydi, meydana gelen yaklaşık 1,5 milyar $'lık zararın sorumluluğunun kimlere ait olacağı merak edilmektedir.

NOT: İktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

34- ÇORLU MOTİF TEKSTİL A.Ş.'NİN TPAO'YA BORCU KONUSU

Çorlu’daki Motif Tekstil San. Tic. A.Ş., TPAO'dan doğalgaz alıyor. Borcu 1,5 trilyonu aşıyor ve ödeme yapmıyor. Bunun üzerine TPAO, doğalgazı kesiyor ve söz konusu firmayı icraya veriyor. İddiaya göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye giriyor. Verdiği talimatla gaz tekrar bağlanıyor. Ve konu resmi yazışmalara da yansıyor. Merak edilen hususlar şunlar; -TPAO'ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkında icra işlemleri başlatılan bu firmaya, gazın bağlanması konusundaki emir, bizzat Başbakan tarafından verildi mi? Verilmişse sebebi nedir? -Firmanın sahipleri kimlerdir? Bunların Başbakan'la ve AKP ile bir siyasi yakınlığı var mıdır? Firmanın sahipleri, Başbakan'a nasıl ve kimleri aracı koyarak ulaşmışlardır? -Söz konusu firmanın borcunun daha sonra 3 trilyona yükseldiği söyleniyor. Bu doğru müdür?

Söz konusu olan firmanın, TPAO'ya olan borcunu ödemeden kapandığı ileri sürülüyor. Bu gerçek işe, Devlet burada ne kadar zarara uğramıştır? V e bunun sorumluları kimlerdir? Eğer Başbakan bir talimat vermemişse, Başbakan'ın ismini kullanıp belge düzenleyenlerle ilgili bir soruşturma açılmış mıdır?

NOT: Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

35- TOKİ'DEN BAKAN KARDEŞİ'NİN İHALE ALMASI OLAYI

TOKİ 24 Mart 2004'te toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan İstanbul Halkalı 3.Etap Konut Projesi'nin sosyal donatı, alt yapı ve çevre düzenlemesi işi için ihaleye çıktı. İhaleyi Ticaret Sicil Kayıtları'nda Fatih Demiryürek ve Dede Şahbudak'ın ortak gözüktüğü Demarş İnşaat Şirketi % 31,69 fiyat kırımı yaparak kazandı. 8 Ekim 2004'te teslim edilmek koşulu ile 7 Mayıs 2004'te şirket ile sözleşme imzalandı. Ancak, teslim tarihi geçmesine rağmen iş tamamlanamadı. İhaleyi kazanan Demarş İnşaat’ın kağıt üzerinde gözükmemesine rağmen, asıl sahibinin Ömer Faruk Ergezen olduğu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen'in, geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Bakanı’nın Zeki Ergezen'in kardeşi'nin olduğu ve kardeş Ergezen'in TOKİ'nin yanı sıra Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'ndan da ihaleler aldığı ileri sürülüyor. İfade edilen Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen'in kardeşinin ihalelerde kayrıldığı şeklindedir.

Geçen hafta görevden alınan Bayındırlık Eski Bakanı Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi'nden Saliha Çolak'a yaptığı açıklamada; " Ya yiyen Bakan’ı görevden alırlar, ya da yedirmeyeni " demişti. Ulaştırma Eski Bakanı Yaşar Topçu, Zeki Ergezen'in Bakanlığı döneminde kendisine geldiği ve kardeşi için kendisinden ihale istediğini de açıklamıştı.

NOT: Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

36- DATA TEKNİK ŞİRKETİ'NİN İHALE ALIMLARI OLAYI

Ülker Grubu Şirketleri'nden Data-Teknik Bilgisayar'a, bazı kamu ihalelerinin usulsüz olarak verildiği ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlüğü’nün otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandığı, PTT'nin bu bilgisayarlar karşılığında Data-Teknik'e 4 trilyon 348 milyar ödeyeceği ve Data-Teknik’in
30 Eylül 2004'te başlamak üzere 4 yıl içinde söz konusu sözleşme süreci içinde teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı şirketin Adalet Bakanlığı’nın 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanım ihalesini kazandığı ve Türk Telekom'a ADLS kurulumu ve servis desteği ihalesini yine Data-Teknik tarafından kazanıldığı ve ayrıca Adalet Bakanlığı’nın UYA kapsamında Mahkeme Kalemleri'ne dağıtılmak üzere 10 bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcılar'a verilmek üzere 8 bin dizüstü bilgisayar temini işini de üstlendiği ifade edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, Ülker mamüllerinin dağıtım ve pazarlamasını yapan şirkette Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir müddet öncesine kadar ortak olduğu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanın kayırıldığı ileri sürülmektedir.

NOT: Konu ile ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!


37- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ GİYİM İHALESİ

İçişleri Bakanlığı'nın açtığı, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak Turizm İnşaat A.Ş.'nin aldığı ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin adet polis montu dikimi işini, SİYASİ NEDENLERLE söz konusu firmaya verildiği ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.'ye ait TÜMOSAN ihalesini de Albayraklar Şirketleri'ne bağlı ALÇELİK Yapı İns. A.Ş.'nin aldığı ve bu ihalenin de soruşturulması gerektiği ifade edilmiştir.

NOT: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

38- TOKİ'NİN 280 TRİLYONU ASYA FINANS'A YATIRMASI KONUSU

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Bütçe Yasası'ndaki "kamu kurumları, kaynaklarını kamu bankalarında tutar" ilkesini çiğneyerek, 280 trilyon lirasını özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans'ta tuttuğu belirlendi. Faizsiz bankacılık yapan Asya Finans ilişkisiyle ilgili belge ve dökümanların da üzerine "gizli" damgası vurularak, Erdoğan'a iletildiği öğrenildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) TOKİ faaliyetleriyle ilgili raporunda, kurum yönetiminin "kamu zararına neden olduğu" sonucuna varıldı. Birçok konunun "iz bırakılarak" ifade edildiği ana raporun ekinde, İstanbul ve Ankara'da özel firmalarla ortak inşa edilen toplu konutlara "özel inceleme raporunda" yer verildi. TOKİ, hızlı toplu konut üretimi amaçlı projelerde "gelir paylaşımı modeli" ni esas aldı. İstanbul Halkalı, Ataköy, Ümraniye ve Kozyatağı'nda, Ankara Eryaman'da gerçekleştirilen 10 bine yakın konut üretilmesini amaçlayan 10 proje için açılan ihalelerde firmalar, tekliflerini "idareye bırakacakları paylar" üzerinden hazırladı. İhaleler sonuçlandığında, geçmiş yıllarda yüzde 50'nın üzerindeki "TOKİ paylarının" yüzde 25-30 civarına çekildiği ortaya çıktı. Bir firmadan gelen istek üzerine, sözleşmelerin "satış hasılatını kullanma yöntemini" düzenleyen hükmünde değişiklik yapıldı."Yüklenici, İdare'nin uygun göreceği bir bankada İdare adına TL hesabı açacaktır" şeklindeki hüküm "bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap açılacaktır" şeklinde değiştirildi. Böylece, satış hasılatının Asya Finans'ta tutulmasının yolu açıldı. Hukuk Müşavirliği ile İdari Mali İşler Dairesi'nin karşı çıkması sonuç vermedi. TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar işe, yaptığı açıklamada, ÖFK'lara yatırılan paranın kuruma ait olmadığını belirterek, "O para bizim paramız değil. Müteahhitlere "paranızı oraya yatırmayın" diyemeyiz" demişti. YDK, kurum parasının bir ÖFK'da tutulmasının, kamu kurumlarının bütün kaynaklarını kamu bankalarında tutulmasını (kamu haznedarlığı) öngören Bütçe Yasası'nın 10.maddesi'ne uygun olup olmadığının belirlenmesini, durumun soruşturma konusu yapılabileceğini ifade etti. Bütçedeki kamu haznedarlığı hükmü, istisnai uygulamalar için Başbakan’ın iznini şart koşuyor. TOKİ'nin işe, Asya Finans'ta hesap açmak için izin de almadığı belirlendi.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

39- THY'DE E-POSTA VE İHALELER KONUSU

THY'nin, çeşitli alım ve hizmetlere ilişkin yapmakta olduğu ihalelerin Kamu İhale Yasası uygulamaları dışında, ilginç metodlarla yapıldığı ifade edilmektedir. Bazı ihalelerin gerçekleşmeden önce, THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hamdi Topçu tarafından bazı işadamları, bazı kamu görevlileri, bazı gazeteciler, bazı milletvekillerine ihale bilgileri içeren e-postalar gönderdiği ifade ediliyor. Konu KİT Komisyonu'nda THY hesapları incelenirken gündeme getiriliyor. AKP'LI Hamza Albayrak, Hamdi Topçu'nun E-posta adresinden 40 kişiye gönderilen ve THY tarafından 19 Nisan-25 Mayıs 2004 tarihleri arasında açılan ihalelerle ilgili bilgileri içeren notları dağıttığı, buna mukabil THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin'in "Bütün ihaleler davul zurna ile ihale edilir. Bütün ihale duyurularını elimizden geldiğince eşe dosta gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasının kafasını kırıyoruz" diye açıklama yaptığı ifade edilmektedir. Cevabı aranan sorular şunlardır:

" Bu 40 özel kişi kimlerdir? Bunlar, bunların yakınları veya bunların aracılık yaptığı yakınları THY’nin açtığı ihalelere girmiş midir? Girmişlerse ihale almışlar mıdır? THY ile bağları nelerdir? Hangi ölçülere dayanarak bu 40 özel kişiye E-posta göndermişlerdir? İhale süreci İnternet sitesinde neden yer almamıştır? E-posta gönderilenlerin arasında AKP yakınlığı ile bilinen bir gazetenin Ankara Temsilcisi de var mıdır? Ve yine cevap aranılan bir diğer soru; Kit Komisyonu'nda AKP'li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen ihalelerin araştırılması için önerge veriyor ve bu önerge diğer AKP'lilerin oyları ile reddediliyor. Neden? "

NOT: Hükümetten konu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

40- TCDD İSKENDERUN LİMAN BAKIM-ONARIM İHALESİ

İskenderun Limanı sınırları içindeki yaklaşık 11 bin 16 m2'lık kızaklama tesisinin, ilave yatırımlar ile mevcut amacına uygun işlerde ve tersane nitelikli olarak kullanılmasına yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapılan ihaleyi, TESKO Endüstriyel isimli firma aldı ve tesis 30 yıllığına bu firmaya kiralandı. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasında yapılan yap-işlet-devret sözleşmesine göre, sözleşmeyi takip eden ilk 6 aylık sürede, firmanın aylık kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve bu süre zarfında Liman'a 1 trilyonluk yatırım yapması karar altına alındı. TCDD'ye ait kılavuzlama hizmeti veren deniz araçlarının bakım onarım hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu hizmetin TESKO'ya devredilmesinin ardından ilk 6 ayda firmaya 1 trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karşılık firma TCDD'ye ilk 6 ayda kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESKO'nun en büyük ortağı Sadık Bal, Reha Denizciliğin de ortakları arasında yer alan bir isim. Reha Denizcilik, TCDD İzmir Limanı yıllık 70 milyon $'lık yükleme boşaltma işini ihalesiz olarak, 30 yıllığına alan 2 şirketten birisidir. TCDD İzmir Limanı olayında, AKP Eski Bakırköy İlçe Başkanı’nın da isminin yer almış olması dikkat çekmektedir. İskenderun'daki ihaleye sadece TESKO'nun teklif verdiği ve 6 aylık süre içinde tesislere 1 trilyon liralık yatırım yapma sözü vererek işi aldığı, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatırımın yapılmadığı öne sürülmektedir. Yine ifade edildiğine göre, TCDD'nin denize girişi bile sakıncalı bulunan, 30-40 yıllık ekipmanlarını kullanmaya devam eden TESKO'ya yatırım yapacağı için kirada da kolaylık sağlandı. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira bedeli, 6 aylık süre için 4.7 milyara düşürüldü.

NOT: TCDD, konu ile ilgili yaptığı açıklamada yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu bildirdi.

İLAHİ BİR TESADÜF!

41- ÖZÜRLÜLER İDARESİ'NIN KİTAP İHALESİ KONUSU

Özürlüler İdaresi Başkanlığı "İşlevsellik ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması" başlıklı bir kitap hazırlıyor. Nehir Yayınevi ihaleyi alıyor. Ve 21.12.2004 tarih ve 821672 numaralı fatura ile 12 milyar 750 milyon liralık faturayı, ÖIB'den tahsil ediyor. ÖIB'nin Başkan Vekili'nin Mehmet Aysoy olduğu, kitabın başımı için olur verenin de, aynı ismin bulunduğu, Aysoy'un "AB Sürecinde Özürlüler Politikası" ve "Geleneksel Sonrası Toplum Üzerine" isimli kitapların, yayınlanmış olduğu basımevinin "açı kitaplar" olduğu ve ÖIB'den ihale alan Nehir Yayıncılık ile Açı Kitaplar firmasının, ikisinin de adresinin "Ankara Cad. Vilayetler Han Cağaloğlu-İstanbul" da bulunduğu ileri sürülüyor ve yine iddia edildiğine göre, söz konusu yayınevinin eski ortakları arasında, Devlet Bakanı Beşir Atalay bulunmaktadır. İddiaya göre, ÖİB sözkonusu Bakanın eski yayınevini ihalelerde kollamaktadır.

NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir soruşturma ve açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

42- ENERJİ BAKANLIĞI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLEŞME KONUSU

Enerji Bakanlığı’nın bünyesinde güçlü bir hukuk müşavirliği ve çok sayıda resmi avukatları bulunduğu halde, Enerji Bakanlığı’nın dava takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlık sözleşmesi imzaladığı ifade edilmektedir. Coşar Hukuk Bürosu'nun, bu anlaşma gereği, ÇEAŞ KEPEZ davasını 1 trilyon 262 milyar lira vekalet ücreti ile almış olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın sözkonusu büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulunduğu anlaşılıyor. Coşar Hukuk Bürosu'nun sahibinin Av.Aydın Coşar olduğu ve Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Kurucuları'ndan Cüneyt Zapsu'nun da aynı zamanda avukatlığını yaptığı ifade edilmektedir.

NOT: Konuyla ilgili Enerji Bakanlığı'ndan kamuoyunu tatmin edici bir açıklamada bulunulmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

43- MALİYE BAKANI'NIN BEYKOZ'DAKİ ORMAN ARAZİSİ KONUSU

Maliye Bakanı Unakıtan’ın, Beykoz Çavuşbaşındaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $ olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran 1997'de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunda "Orman arazileri, rant grupları ve arazi mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor" denilmiş idi. Bilindiği gibi AKP iktidarı, 2B orman arazileri satışlarını kolaylaştıran bir yasa çıkartmış ve kanun Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla veto edilmişti. Kanunun yeniden çıkması halinde Unakıtan’ın sözkonusu orman arazisinin de tapu alınır hale getirileceği ifade edilmiştir.

NOT: Maliye Bakanı’nın konu ile ilgili açıklamaları kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayı çıkartma gayretlerini sürdürmektedir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

44- SSK FAKTÖR-8 VE SU İHALESİ

Hemofili hastalarının kanamalarını durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte satılması gerekirken, SSK'ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun 3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor. SSK’nın İstanbul Satın Alma Müdürlüğü aracılığıyla, 22 Aralık 2003'te açılan ve SSK Yönetim Kurulu'nun 23 Ocak 2004'te onayladığı KDV hariç 78 trilyon liralık ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alımlarında usulsüzlük yapıldığı ifade edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralık Faktör-8 alımı ihalesinin şartnamesinde garip bir şekilde Eritropoietin (NeoRocorman ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, olduğu gibi alınacak üniteler ayrı ayrı tanımlanmış, ( 250 İÜ, 500 İÜ, 1000 İÜ gibi) bu da yetmiyormuş gibi, kurutulmuş Faktör-8 fraksiyonunun sulandırılması için kullanılan diştileraf) şu miktarları da ayrı ayrı belirlenmiştir. 5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayrı ayrı tanımlama yapılarak 10 firmanın rekabet ettiği bu pazarda, SSK’nın rekabetle fiyat kırma gücü azaltılmıştır. İhale Komisyonu,12 Ocak'ta uyarı yapmasına rağmen, 23 Ocak'ta SSK Yönetimi onay vermiş ve İhale komisyonu, ihalenin teknik şartnamesinin hatalı yazılması nedeniyle başlangıçta 8 trilyon lira olan Faktör-8 alım tutarındaki yanlışı, son anda görerek, tuttuğu tutanakla bir ölçüde hatayı telafi etmeye çalışmıştır.

NOT: Konuyla ilgili SSK'dan herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

İLAHİ BİR TESADÜF!

45- BAŞBAKAN İÇİN SATIN ALINAN VİP UÇAĞI KONUSU

Başbakan’ın kullanımı için İtalya'dan alınan AIRBUS JİJİ -319 tipi uçağın Türkiye'ye maliyetinin ne olduğu ve uçağın alımının niçin ihalesiz gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla birlikte yaklaşık 50 trilyona malolan uçağın, ihalesiz alınması, bazı usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır. Konu ile ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yazılı olarak verdiği cevapta; " Havacılık sektöründe uçak alım ve kiralamalarına ilişkin mali hususların gizliliği temel kuraldır. Gizlilik hususu tüm uçak alim-satım sözleşmelerinde zorunlu olarak yer alan bir madde olup, uçak fiyatlarının açıklanması mümkün olmamaktadır. Ancak, söz konusu uçağın fiyatı makul piyasa rayicinin bir miktar altındadır."

İleri sürüldüğüne göre, uçağın esas fiyatının açıklanmamasının esas sebebinin, alım fiyatının normal piyasa şartlarının çok üzerinde olduğu içindir.

NOT: Yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir.

İLAHİ BİR TESADÜF!

hocam sen naptın ya :durdurun:durdurun ellerine sağlık söylenecek söz yok....:durdurun
 
hocam sen naptın ya :durdurun:durdurun ellerine sağlık söylenecek söz yok....:durdurun

hocam ben sade SÖMÜRME ve SÖĞÜŞLEME kavramını anlatmaya çalışytım arkadaşa :hhmanD:hhmanD

AKP nin yaptığı yolsuzluklar okadar olmuşki kitap olmuş 9,90 € satılıyo. Burda hala Söğüşlemeden bahseden arkadaşlar var :hhmanD
 
lanet zebani söylediğin olayların kaynaklarını kurallarımız geregi acıklamak zorundasın acıklamssan 1 gün sonra mesaj silinir
ayrıca taktir ve tebrik etmek için teşekkür butonunu kullanalım gereksiz mesaja gerek yok

iyi günler
 
Geri
Üst