kuzay
Pesimist
- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
4.5 yasinda, r'leri söyleyemeyen çocuk, kosarak odaya girer:
- baaak! ben r'leri söyleyebiliyorum aslinda. mecburrren! garrrfield! rrrrrr!
- aaa? gerçekten söyleyebiliyorsun!
- evet! rrrrrrr!
- e o zaman niye normalde söylemiyorsun?
- söylemiyoyum çünkü böyle çok daha sempatik oluyoyum...
- sempatik olmak için, hiçbir zaman r'leri söylemeyecek misin?
- bilmiyoyum. daha çok küçügüm. öyle hey seyi düsünemem...
3 yaş çocuğu ve ebeveynleri birlikte yeni doğan kuzenini görmeye gidiyorlar. ebeveynlerden biri ısrarla belletmeye çalışıyor söylenmesi gerekeni:
- kızım bak allah anaalı babalı büyütsün diyeceksin
- tamam
bir süre sonra
- ne diyeceksin kızım?
- ıııı ha! allah belanı versin
- ayyyy, olur mu kızım hiç
- ha allah ananı babanı büyütsün
- değil kızım değil kızım
- tamam, şey, allah belanı büyütsün
ev taşınmaktadır, tasınan kişi enişte, eniştenin 24 yasındaki oğlu ayhan, sorularıyla bezdiren 4 yasındaki kuzen, dinleyen ben, gülenler hepbirimiz:
kuzen eline kitap alır: bu kimin?
enişte: ayhanın
kuzen fb formasını göstererek: bu kimin?
enişte: ayhanın
kuzen walkmani göstererek: bu kimin?
enişte: ayhanın
yaklasık yirmi parça eşyadan sonra
kuzen: hep ayhanın hep ayhanın diyosun biri de senin olsun demiyosun.
3 yaşındaki oğlum olacak veletle konuşulmaktadır.
- sen her gun nereye gidiyorsun?
- okula gidiyom...
- gidiyom mu?... oğlum nerden öğreniyorsun böyle konuşmayı... gi-di-yo-rum diyoruz biz ona... söyle bakayım...
- gidiyorum...
- hah tamam... bi daa söyleme öyle geliyom, gidiyom diye... kötü oluyo öyle diyince...
- biliyom...
- haydaaa... okulda mı öğreniyosun bunu ya?.. biliyorum diyeceksin.
- biliyorum.
- aferin... düzgün konuşmak istiyorsan öyle biliyom filan deme...
- biliyorum lan!
- ...
3 yaşındaki "t" annesine çok kızmıştır, maalesef hiç küfür bilmemektedir.
- seni denize atıcaaaaam ve hiç kurtarmıycaaaaamm...
- öyle mi "t" bey... ben de seninle konuşmuyorum o zaman.
anne kalkıp uzaklaşır. t ağlamaya başlar.
- anne benle niye konuşmuyo...
- oğlum öyle denir mi anneye... git özür dile...
- ne yapar anne...
- affeder seni... sarılır öper...
t anneye gider yarı ağlayarak:
- özür dilerim... seni denize atıcam... amaaa kurtarıcaaaaammm...
romica: ne yaptınız bugün okulda?
ege: hiç işte, güzel bir gündü falan filan...
romica: başka?
ege: ya işte ben ılgınla beraber oynadım hep.
romica: başka neler yaptın?
ege: öf anne ya, her gece her gece soruyorsun!
romica: oğlum merak ediyorum gününün nasıl geçtiğini.
ege: tamam tamam, öğretmenimiz çok yaramazlık yaptı.
romica: nasıl yaramazlık?
ege: yaramazlık işte, eziyet etti bize.
romica: nasıl eziyet etti?
ege: e işte, ceza vererek.
romica: ceza başka, eziyet başka.
ege: öf, öğretmenim ceza verip eziyet ediyor, sen sürekli soru sorarak eziyet ediyorsun!
romica: ?!?
-ne zaman geldiniz bakiim siz?
-demin degil de ondan 5 dk. onceki deminde geldik
-anladim
- anne, bizim derimizin altinda ne var?
- ee, kaslar, damarlar, kan kemiklerimiz falan var yavrum.
- anne biz bi iskelet doktoruna gidelim.
- niye??
- ya gidelim de benim iskeletimi aldiralim.
- ha. nasil yani?
- ya ben bu iskeletle rahat edemiyorum. kemiklerim olmazsa daha rahat olurum gibi geliyo.
- kızıım, kemiklerin olmazsa ayakta bile duramazsın seen. bos cuval gibi yere düsersin ya.
- olsun anne, sıkıldım ben bu iskeletten. istemiyoruum.
- anne, ben yaşlanınca dedem gibi mi olucam?
- evet oğlum.
- babam yaşlanınca o da dedem gibi mi olucak?
- evet oğlum.
- e o zaman sen, bize bakıp, bunlardan hangisi kocam, hangisi oğlum diye çok şaşırcaksın ahahahahaha
ilay (4 yaş) babaannesinin evinde, akrabalar günü yapılıyor. 7-8 kişilik grup yemeğe oturduğunda dua etmeye başlıyor, saygılı çocuğum büyükler konuşmalarını bitiremediği için bir türlü yemeğe başlayamıyor, karnı da acıkmış...
babaanne: allah olmayanlara da versin...
grup: amiiiiin...
akraba1: allah sofralarımızdan bereketi eksik etmesin...
grup: amiiiinnn...
akraba2: yetimleri öksüzleri de doyursun...
grup: amiiinnn...
akraba3: eve ekmek getirenlerin işini gücünü rast getirsin...
grup: amiiinnn...
akraba4: ocağımızı söndürmes...
ilay: eeee saçmaladınız artık!
mert (3) ile telefonda konuşuyoruz:
q- nasılsın ablam?
m- bugün benden kan aldılar.(alakasız konuya dalış 1)
q- aa öyle mi ablacım. canın acıdı mı?
m- benim power rangers kılıcım var! (alakasız konuya dalış 2)
q- (haydaa, neyse ayak uydur) yaa.. bende de ninja silahı var! (teşekürler metin2!!) sana da alalım mı ninja silahı?
m- toz şeker yok.
q- (kesin yanlış anladım!) ne yok??
m- toz şeker. küp şeker var ama toz şeker kalmamış. (alakasız konuya dalış 3)
q- ne yapıcaksın ki sen toz şekeri?
m- bugün benden kan aldılar. çok acıdı. (kısmen alakalı konuya dalış)
özgür(neredeyse 3) plajda havluya sıkı sıkı sarınmış, yüzünde şaşkın bir ifadeyle şezlongda otururken;
isolde: ne oldu kuzucuk?
özgür: üstüme deniz döküldü..
ALINTIDIR
- baaak! ben r'leri söyleyebiliyorum aslinda. mecburrren! garrrfield! rrrrrr!
- aaa? gerçekten söyleyebiliyorsun!
- evet! rrrrrrr!
- e o zaman niye normalde söylemiyorsun?
- söylemiyoyum çünkü böyle çok daha sempatik oluyoyum...
- sempatik olmak için, hiçbir zaman r'leri söylemeyecek misin?
- bilmiyoyum. daha çok küçügüm. öyle hey seyi düsünemem...
3 yaş çocuğu ve ebeveynleri birlikte yeni doğan kuzenini görmeye gidiyorlar. ebeveynlerden biri ısrarla belletmeye çalışıyor söylenmesi gerekeni:
- kızım bak allah anaalı babalı büyütsün diyeceksin
- tamam
bir süre sonra
- ne diyeceksin kızım?
- ıııı ha! allah belanı versin
- ayyyy, olur mu kızım hiç
- ha allah ananı babanı büyütsün
- değil kızım değil kızım
- tamam, şey, allah belanı büyütsün
ev taşınmaktadır, tasınan kişi enişte, eniştenin 24 yasındaki oğlu ayhan, sorularıyla bezdiren 4 yasındaki kuzen, dinleyen ben, gülenler hepbirimiz:
kuzen eline kitap alır: bu kimin?
enişte: ayhanın
kuzen fb formasını göstererek: bu kimin?
enişte: ayhanın
kuzen walkmani göstererek: bu kimin?
enişte: ayhanın
yaklasık yirmi parça eşyadan sonra
kuzen: hep ayhanın hep ayhanın diyosun biri de senin olsun demiyosun.
3 yaşındaki oğlum olacak veletle konuşulmaktadır.
- sen her gun nereye gidiyorsun?
- okula gidiyom...
- gidiyom mu?... oğlum nerden öğreniyorsun böyle konuşmayı... gi-di-yo-rum diyoruz biz ona... söyle bakayım...
- gidiyorum...
- hah tamam... bi daa söyleme öyle geliyom, gidiyom diye... kötü oluyo öyle diyince...
- biliyom...
- haydaaa... okulda mı öğreniyosun bunu ya?.. biliyorum diyeceksin.
- biliyorum.
- aferin... düzgün konuşmak istiyorsan öyle biliyom filan deme...
- biliyorum lan!
- ...
3 yaşındaki "t" annesine çok kızmıştır, maalesef hiç küfür bilmemektedir.
- seni denize atıcaaaaam ve hiç kurtarmıycaaaaamm...
- öyle mi "t" bey... ben de seninle konuşmuyorum o zaman.
anne kalkıp uzaklaşır. t ağlamaya başlar.
- anne benle niye konuşmuyo...
- oğlum öyle denir mi anneye... git özür dile...
- ne yapar anne...
- affeder seni... sarılır öper...
t anneye gider yarı ağlayarak:
- özür dilerim... seni denize atıcam... amaaa kurtarıcaaaaammm...
romica: ne yaptınız bugün okulda?
ege: hiç işte, güzel bir gündü falan filan...
romica: başka?
ege: ya işte ben ılgınla beraber oynadım hep.
romica: başka neler yaptın?
ege: öf anne ya, her gece her gece soruyorsun!
romica: oğlum merak ediyorum gününün nasıl geçtiğini.
ege: tamam tamam, öğretmenimiz çok yaramazlık yaptı.
romica: nasıl yaramazlık?
ege: yaramazlık işte, eziyet etti bize.
romica: nasıl eziyet etti?
ege: e işte, ceza vererek.
romica: ceza başka, eziyet başka.
ege: öf, öğretmenim ceza verip eziyet ediyor, sen sürekli soru sorarak eziyet ediyorsun!
romica: ?!?
-ne zaman geldiniz bakiim siz?
-demin degil de ondan 5 dk. onceki deminde geldik
-anladim
- anne, bizim derimizin altinda ne var?
- ee, kaslar, damarlar, kan kemiklerimiz falan var yavrum.
- anne biz bi iskelet doktoruna gidelim.
- niye??
- ya gidelim de benim iskeletimi aldiralim.
- ha. nasil yani?
- ya ben bu iskeletle rahat edemiyorum. kemiklerim olmazsa daha rahat olurum gibi geliyo.
- kızıım, kemiklerin olmazsa ayakta bile duramazsın seen. bos cuval gibi yere düsersin ya.
- olsun anne, sıkıldım ben bu iskeletten. istemiyoruum.
- anne, ben yaşlanınca dedem gibi mi olucam?
- evet oğlum.
- babam yaşlanınca o da dedem gibi mi olucak?
- evet oğlum.
- e o zaman sen, bize bakıp, bunlardan hangisi kocam, hangisi oğlum diye çok şaşırcaksın ahahahahaha
ilay (4 yaş) babaannesinin evinde, akrabalar günü yapılıyor. 7-8 kişilik grup yemeğe oturduğunda dua etmeye başlıyor, saygılı çocuğum büyükler konuşmalarını bitiremediği için bir türlü yemeğe başlayamıyor, karnı da acıkmış...
babaanne: allah olmayanlara da versin...
grup: amiiiiin...
akraba1: allah sofralarımızdan bereketi eksik etmesin...
grup: amiiiinnn...
akraba2: yetimleri öksüzleri de doyursun...
grup: amiiinnn...
akraba3: eve ekmek getirenlerin işini gücünü rast getirsin...
grup: amiiinnn...
akraba4: ocağımızı söndürmes...
ilay: eeee saçmaladınız artık!
mert (3) ile telefonda konuşuyoruz:
q- nasılsın ablam?
m- bugün benden kan aldılar.(alakasız konuya dalış 1)
q- aa öyle mi ablacım. canın acıdı mı?
m- benim power rangers kılıcım var! (alakasız konuya dalış 2)
q- (haydaa, neyse ayak uydur) yaa.. bende de ninja silahı var! (teşekürler metin2!!) sana da alalım mı ninja silahı?
m- toz şeker yok.
q- (kesin yanlış anladım!) ne yok??
m- toz şeker. küp şeker var ama toz şeker kalmamış. (alakasız konuya dalış 3)
q- ne yapıcaksın ki sen toz şekeri?
m- bugün benden kan aldılar. çok acıdı. (kısmen alakalı konuya dalış)
özgür(neredeyse 3) plajda havluya sıkı sıkı sarınmış, yüzünde şaşkın bir ifadeyle şezlongda otururken;
isolde: ne oldu kuzucuk?
özgür: üstüme deniz döküldü..
ALINTIDIR
